EkolojiManşet

İliç’te siyanür saçan şirketin yurttaşa açtığı manevi tazminat davası reddedildi

0

Erzincan İliç’te siyanür sızıntısına yol açan Çöpler Altın Madeni’nin şirketi Anagold Madencilik‘in neden olduğu ekoloji tahribatı duyuran yurttaşa, Sedat Cezayirlioğlu‘na, açtığı manevi tazminat davası reddedildi.

Dava, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde reddedildikten sonra Ankara Bölge idare Mahkemesinde de reddedildi.

Sedat Cezayirlioğlu 7 Ekim 2020 tarihinde Fox TV’de yayınlanan ana haber bülteninde, altın madeni şirketinin tüm bölgeyi zehirleyen, halk sağlığını tehdit eden faaliyetlerini anlatmıştı. Bunun üzerine şirket, Cezayirlioğlu’na manevi tazminat davası açmıştı.

Ankara 33. Asliye Hukuk Mahkemesi Sedat Cezayirlioğlu’nu haklı görerek siyanürlü altın madeni şirketinin davasını reddettmişti. Ardından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi de Cezayirlioğlu’nu haklı görerek eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğüne işaret edip red kararını onayladı.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin kararında şu ifadelere yer verildi:

  • “…….Somut olaya gelince; tüm dosya kapsamından, davalı Sedat Cezayiroğlu’nun 07/10/2020 tarihinde Fox TV ana haber bültenindeki röportajında Erzincan İliç ilçesinde bulunan altın madeninin, köyünde altın arama çıkarma faaliyetlerinin yöre halkı için olası zararları, altın arama yöntemi ve kullanılan malzemeler hakkında bilgi verdiği, kullanılan yöntemleri eleştirdiği, röportajın tamamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde fikri bağlamından tamamen kopuk, alakasız açıklamalar olmadığı, söz konusu röportajdaki ifadelerin eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı; davalıların,
  • TV52 isimli kanalda 09/11/2020 tarihli röportajlarında röportaj bir bütün halinde değerlendirildiğinde köylerinde faaliyet gösteren altın madeninin faaliyetlerinin yöre halkı için olası zararları, altın arama yöntemi ve kullanılan malzemeler hakkında bilgi verdiği, yöntemleri eleştirdiği röportajın tamamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde fikri bağlamından tamamen kopuk, alakasız açıklamalar olmadığı söz konusu röportajdaki ifadelerin eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, ilk derece mahkemesince de bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.”

Cezayirlioğlu’nun avukatı İsmail Hakkı Atal, karara ilişkin yaptığı açıklamada “AKP iktidara gelene kadar 1923 ile 2002 arasında 79 yılda verilen maden ruhsat sayısı 1186 iken, MAPEG verilerine göre AKP iktidara geldikten sonra 2008 ile 2023 arasında 15 yılda 386 bin maden ruhsatı verilerek havamız -suyumuz -toprağımız zehirlenmektedir. Kanadalı -Amerikan Anagold gibi sömürgeci -emperyalist şirketlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin halk sağlığını çökerten saldırısıyla ( Sağlık Bakanlığı verilerine göre ) 2002 ile 2016 arasında erkeklerde kanser vakaları 12 kat, kadınlarda 7,8 kat artmış olup, AKP’li Sağlık Bakanı 2016’dan bu yana da kanser istatistiklerini saklamaktadır” dedi ve şunları aktardı:

“Doğayı ve halk sağlığını katleden sömürgeci şirketler, bunlara karşı mücadele eden Sedat Cezayirlioğlu gibi yurtseverlere tazminat davaları açarak susturmaya çalışsa da grip gibi her eve bulaşan kanser güneşin balçıkla sıvanmadığını gösteriyor. AKP’nin serbest bıraktığı emperyalist -kapitalist sömürgeci ve yerli işbirlikçi maden saldırısını önlemek, bizler için yaşama -varoluş mücadelesi ve ülkemizin beka sorunudur.”

Erzincan halkı siyanür soluyor
Erzincan halkının siyanür soluduğu İliç’te bilirkişi keşfi
TMMOB: İliç’te sağlığı yok sayan sömürge altın madenleri derhal kapatılsın
Bakanlık İliç’te Mart’ta yaptığı denetime işaret edip ‘siyanür yok’ dedi
‣TRT’nin İliç’teki siyanürle ilgili yayını hakkında suç duyurusu 

Ne olmuştu?

Erzincan’da 21 Haziran’da bir siyanür sızıntısı yaşanmıştı. Kanada ve Çalık Holding ortaklığındaki Anagold Altın Madeni’nde siyanür solüsyon bulunan bir boruda yırtılma meydana gelmiş ve bölgeye 20 ton siyanür solüsyon dağılmıştı.

Yeşil Gazete’nin daha önce gündeme getirdiği üzere; söz konusu bölgeyle ilgili Türk Toraks Derneği ve Türk Tabipler Birliği tarafından yıllar önce raporlar yazılmış, siyanürlü liçlemenin tehlikelerine dikkat çekilmiş ve derhal durdurulması istenmişti.

Erzincan siyanür soluyor

2001’de sondaj çalışmalarına başlanan maden işletmesinde 2010’da siyanürle altın üretimine geçildi. 2019’da sodyum siyanür 11 bin tona, sülfürik asit üretimi 122 bin tona çıkarıldı. 2021’de yayınlanan raporda ise 18 adet tehlikeli maddeye yer verildi. Bunlar arasında solunum yollarına, sudaki organizmalara, ciddi yanıklara, aşındırıcı etkilere, cilt ve gözde aşırı tahrişlere neden olan sodyum siyanürnitrik asitbakır sülfatsodyum hidrosülfit gibi tehlikeli maddeler de bulunuyor.

‣Altın madeni kapasitesini artırırsa Fırat Nehri ölecek

Çöpler Kompleks Madeni için ilk ÇED çalışmaları 2007-2008 tarihlerinde yürütülmüş ve hazırlanan ÇED raporuna, 16 Nisan 2008 tarihinde “ÇED Olumlu” kararı verilmişti.

Maden için 2008’de verilen ÇED Raporu kapsamında 18 yıl sürdürülmesi planlanan faaliyetlerde 100 milyon ton kaya (pasa) ve 52 milyon ton cevher çıkarılacağı belirtiliyordu. Ancak rakamlar zaman içerisinde arttı. 2014’teki ÇED raporunda pasa 173 milyon tona çıkarıldı. 2021’de ise rakamlar dört kata kadar arttı; pasa 420 milyon tona, cevher 85,3 milyon tona çıkarıldı.

‘Kesinlikle yasaklanmalı’

TTB’den 25 Mayıs 2021’de konuya ilişkin paylaşılan raporda “Siyanürlü madencilik faaliyeti dört ana aşamadan oluşur: Arama, sıyırma ve patlatma, öğütme ve siyanürleme, atıkların depolanması. Madenciliğin tüm bu aşamaları doğa ve insan sağlığı için farklı tehditler içerir. Biyolojik çeşitlilik, tatlı su varlığı ve insan sağlığını tehdit edecek derecede toksik bir kimyasal olan ‘siyanürlü liçleme kesinlikle yasaklanmalıdır” ifadelerine yer verilmişti.

Türk Toraks Derneği tarafından 24 Temmuz 2017’de bildirilen görüşte ise tesiste kullanılacak maddelerin hemen hepsinin insan sağlığı ve ekolojik yaşam açısından riskli olduğunun altı çizilmişti. Türk Toraks Derneği tarafından verilen görüşte “Bazıları (örneğin kuvars içeren kum) sadece çalışan sağlığı açısından risk oluşturmakta iken (silik, silikozise yol açmaktadır, kanserojen olduğu bilinmektedir); çoğu madde başta çalışan sağlığı olmak üzere, çevredeki insanlar, ekolojik yaşam üzerinde olumsuz etki potansiyeline sahiptirler” denildi.

İşletmenin çalışma süresince hiçbir risk olmayacağı varsayımında bulunması durumunda dahi maden işletmeciliği sona erdikten sonra bu atıkların ortadan kaldırılamadıkları için mevcut tehlikenin varlığını ilelebet süreceği söylenen görüşte, “Bölgenin Fırat Nehri‘ne yakınlığı göz önüne alındığında olası bir sızıntı, yıkım riskinin yol açabileceği çevresel bir felaketin ne boyutlara ulaşacağını öngörmek mümkün değildir” ifadelerine yer verildi son olarak şunlar aktarıldı:

Çevre sağlığı ve hava kirliliği bağlamında işletmede kullanılacak dizel yakıtların yaratacağı çevre kirliliğinin boyutunun da devama miktarlarda olduğu gözlemlenmektedir. Bölgenin aktif fay hatlarına ve Fırat Nehri’ni besleyen su kaynaklarına yakın olması nedeniyle oluşabilecek bir kaç/afet durumunda olumsuz etkilerin Fırat Nehri havzasındaki tüm coğrafyayı ve ekosistemini etkileyebilecek potansiyele sahip olduğu gözükmektedir.”

İTÜ’den Prof. Dr. İsmail Duman’ın ÇED raporuna ilişkin görüşü de diğer iki görüşle benzer nitelikte: 

“Fare zehri olarak da bilinen Arsen’in akut etkisi, aşırı miktarda alındığında öldürücü olmasıdır. Kronik etkileri ise şöyledir: cilt kanseriduyu bozukluğurefleks kaybı ve depresyonkansızlıkkalp yetmezliğikan kanserilenf sistemi kanserkaraciğer tümörüdoğuştan sakatlıklargelişmesini tamamlamadan doğan bebeklerakciğer kanseriböbrek yetmezliği ve akıl hastalıkları

Öte yandan madende saatte 460,65 metreküp su kullanıldığı belirtiliyor. Tesis ayrıca büyük miktarlarda karbondioksit atmosfere salıyor. Raporda karbondioksit (CO2) miktarına ilişkin olarak şu ifadeler yer alıyor:

“Düşük pH seviyesinde cevherdeki karbonatlar asitle reaksiyona girerek CO2 açığa çıkarmaktadır. Asitlendirme prosesi ile büyük miktarlarda CO2 açığa çıkmakta ve böylece otoklavda daha az CO2 açığa çıkarak BO ünitesinde oksijen kullanımı verimini kuvvetlendirmektedir.”

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.