TMMOB tarafından 13 Şubat’ta Erzincan, İliç’teki maden sahasında liç yığınının kayması sonucu, geçici depolama alanlarına yığın liçinden kayan malzemenin depolanması faaliyeti sırasında mevzuat hükümlerine uyulmadığı gerekçesiyle açılan davada Erzincan İdare Mahkemesi taşıma faaliyetinin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
TMMOB tarafından, şirketin Çöpler Kompleks Maden İşletmesinde yığın liç alanında kayan malzemenin, alanın tabanında ve yan yüzeylerinde uygun kil grubu mineralleri ve HDPE (yüksek yoğunluklu polietilen) jeomembran kullanılarak geçirimsizliği sağlanan bir alana taşınması gerektiğinden bahisle üretimi tamamlanan ocak sahasına depolanmasına yönelik faaliyetin derhal durdurulması talep etilmişti.
Mahkeme İliç’teki madene Bakanlığın verdiği ÇED’i iptal etti: ‘Şirket kararı bildiği için işçileri çıkardı’
TTB: İliç madeni kapatılsın, siyanürlü altın madenciliği yasaklansın
İliç’te yığın liçin altındaki üç işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı
Ayrıca bu işleme ilişkin izin/onay vb. kararların iptal edilmesi talebiyle yapılan başvuru, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünce reddedilmişti.
Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ait madende yaşanan yığın liç kaymasına ilişkin davanın sonucuyla ilgili olarak TMMOB tarafından şu açıklama yapıldı:
“Dava dilekçesinde siyanürlü çözelti ve ağır metallerle kayan yüklü liç malzemesinin geçirimsizliği bulunmayan bir alana taşınmasının, yıllardır sürdürülen madencilik faaliyeti ve yaşanan kazalar ile yoğun tahribata uğrayan doğal çevreyi ve canlı yaşamını, ekolojik dengeyi telafisi imkansız yıkımlara, geri dönüşü olmayacak hasarlara uğrattığı ifade edilmişti.”
Dava dilekçesinde yığın liç alanında kayan malzemenin, siyanür içeren çözücü kimyasalların verildiği yığın liç sahasında bulunan kimyasal içerikli malzeme olduğu, bu bakımdan kayan malzemenin depolandığı alanın tabanında ve yan yüzeylerinde uygun kil grubu mineralleri ve HDPE (yüksek yoğunluklu polietilen) jeomembran kullanılarak geçirimsizlik oluşturulmuş bir alan olması gerektiği belirtilmişti.
İliç faciasından sorumlu bir kişi daha tutuklandı
İliç’te ‘kapasite artışı iznini’ de eski Çevre Bakanı Murat Kurum vermiş
Araştırma Komisyonu’nun İliç’teki incelemesi sonlandı: Bakanlıklar topu taca attı
‘Şirket menfaatleri kamu menfaatlerinin önünde tutuldu’
Ayrıca dilekçede söz konusu jeomembran olmadan kullanılan kimyasal ile ağır metal vb içeriklerin toprak ve sulara sızmasını engellemenin mümkün olmadığı, kayan malzemenin depolandığı alanının jeolojik yapısının kırıklı ve çatlaklı karstik Munzur Kireçtaşı olduğu, bu kireçtaşının boşluklu, kırıklı ve karstik geçirimli yapısı ile yağmur ve kar sularını bünyesinde toplayarak Karasu Nehri’ne boşalttığı, bilimsel ve teknik ilkelerin göz ardı edildiği, çevrenin ve kamu yararının tesisinden ziyade maden işletmesinin faaliyetine kolaylıkla devam edebilmesi gözetilerek belirleme yapıldığı, şirket menfaatleri kamu menfaatlerinin önünde tutulduğu dile getirilmişti.
Erzincan İdare Mahkemesince yapılan değerlendirmede ise şu ifadelere yer verildi:
“Davalı idarece her ne kadar kayan toprağın bir maden atığı olmayıp cevher olduğu, bu nedenle de Maden Atıkları Yönetmeliği‘ne tabi olmadığı belirtilmiş ise de, 13.02.2024 tarihinde yığın liçinde toprak kayması olayı meydana geldiği, geçici depolama alanlarına taşınacak olan malzemenin de yığın liçinden kayan malzeme olduğu, ilgili Yönetmelikte ise yığın liçi tesislerinin taban teşkilinde en az maden atıkları için öngörülen kalınlık ve geçirimlilik hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Maden ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan ve yukarıda özetlenen raporda kil serilerek oluşturulacak tabakanın geçirimsizliğinin ve sızdırmazlığının sağlanması için membran kullanılması, böylelikle atık ile temel zemin arasında bir ilişki olmasına müsaade edilmemesi gerektiğinin ifade edildiği, ayrıca anılan Yönetmelikte jeomembranın korunması amacıyla üstüne uygun doğal malzeme ya da jeotekstil serileceğinin belirtildiği, fakat uyuşmazlığa konu olayda geçici depolama alanlarına yığın liçinden kayan malzemenin depolanması faaliyeti sırasında mevzuat hükümlerine uyulmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”
Dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi.