Gezi’nin 11. yıl dönümü: Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizden vazgeçmiyoruz

28 Mayıs 2013'te başlayan ve milyonlarca kişinin katıldığı Gezi Parkı eylemlerinin 11. yıl dönümünde de verilen kayıplar ve mücadeleyle Gezi direnişi her zamanki yerinde anılmaya devam ediyor.

Taksim DayanışmasıGezi Direnişi‘nin 11’inci yılında da bugün (31 Mayıs) saat 19.00’da eşitlik, özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerini yinelemek için Taksim’de bir araya gelme çağrısında bulundu:

11 yıl önce bütün güzellikleriyle hayatımıza giren Gezi Direnişi’nin yıldönümünde,

Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizden vazgeçmiyoruz:

KARANLIK GİDER, GEZİ KALIR!

31 Mayıs’ta Taksim’deyiz!”

11’inci yılında da Taksim’de anılacak Gezi Direnişi için canını verenler, Gezi’yle büyüyen ve çoğalanlar, Gezi’yle tutsak olanlar ve milyonlara ulaşan direniş adına selama durulacak.

11 yıl önce bugün neler oldu?

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’na Topçu Kışlası inşa edileceğini açıklamıştı.

Parkı korumak için örgütlenen sivil toplum 27 Mayıs’ı 28 Mayıs’a bağlayan gece iş makinelerinin Gezi Parkı’na girdiğini görünce sosyal medyadan çağrı yaptı.

Kısa sürede çok sayıda insan parkın çevresinde toplandı. Polis parkın çevresinde bariyer kurdu ve halka biber gazıyla çok sert müdahale etti.

Sosyal medyadan yapılan Gezi Parkı’nda toplanma çağrıları kesilmedi. 28 Mayıs akşamında park çevresinde daha büyük bir kalabalık vardı.

Parkta süren çalışmalar durduruldu.

Eylemciler parkı korumak için nöbet tutmaya başladı. 31 Mayıs sabahı polisin parka girerek, çadır kuran eylemcileri fiziksel müdahaleyle dağıtması, eylemlerin daha da büyümesinin sebeplerinden biri oldu.

Gezi Parkı’nda toplanan eylemcilerin çadırları, belediye çalışanları tarafından geceyarısı ateşe verildi. Polisin kullandığı gücün “orantısız” olduğu eleştirileri yapıldı.

‘Doğa katliamı söz konusu değil’

Eylemcilerin çadırları polisler tarafından yakıldı. Çadırların yakılma görüntüleri sosyal medyada yayınlanınca büyük bir infiale yol açtı. Yapılan eylem çağrıları sonunda gün boyunca Gezi Parkı ile Taksim Meydanı’nda toplanan binlerce kişi ile polis arasında sert çatışmalar yaşandı.

Gün içerisinde Taksim’de eylemler devam ederken, İstanbul Altıncı İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası’nın yapımına onay veren kararı iptal etti.

Dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da bir basın toplantısı düzenledi. Mutlu, bir doğa katliamının söz konusu olmadığını ve olaylarda istismar çabası olduğunu söyledi.

Gün boyu devam eden müdahalede yoğun biber gazı kullanımı ve TOMA’dan sıkılan basınçlı su ne­deniyle üç kişi gözünü kaybetti; onlarca kişi yaralandı.

31 Mayıs’taki müdahale eylemleri daha da büyüttü. Gezi Parkı eylemleri İstanbul dışına taştı ve 79 kente yayıldı.

1 Haziran eylemlerin kronolojisinde kritik bir tarih oldu.

Erdoğan Taksim’e kesinlikle Topçu Kışlası yapılacağını, geri adım atmayacaklarını tekrarlamıştı. Kadıköy’deki mitingini iptal eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kalabalık bir grupla Taksim’e gitti, Gezi Parkı’na girdi. Polis CHP’lileri de dağıttı.

Eylemciler, 15 gün boyunca parkta kaldı

Akşam saatlerinde Taksim çevresinde toplanan kalabalık büyüyünce, polis Gezi Parkı çevresinden çekilmek zorunda kaldı.

Eylemciler bir gün sonra yeniden parka döndü. 15 gün boyunca parkta kaldılar ve 15 gün boyunca Gezi Parkı toplumun adalet, demokrasi ve özgürlük taleplerinin odağı oldu.

Ankara’da Kızılay’da toplanan kalabalık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlık binasına yürümek istedi. Ancak polisin müdahalesiyle karşılaştı. Ankara’da 500 kişi gözaltına alındı.

Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, altı günde 67 şehirde 235 eylem yapıldığını ve bin 730 kişinin gözaltına alındığını söyledi. Güler, maddi zararın da 20 milyon lirayı aştığını açıkladı.

Güler, 115 güvenlik görevlisinin ve 58 sivilin yaralandığını belirtirken, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ise yaralı sayısını 22’si ağır olmak üzere bin 740 olduğunu bildirdi.

9 Haziran’da Türkiye, güne dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Twitter üzerinden attığı mesajlarla başladı. Mutlu, “Gençler, Gezi parkında kuş sesleri, ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu? Aranızda olmak isterdim” yazdı.

Günün ilerleyen saatlerinde Taksim Dayanışma Platformu, Taksim Meydanı’nda büyük bir miting düzenledi. Mitinge yüz binlerce kişinin katıldığı belirtilirken, eylemlerin başlamasından bu yana Taksim’de düzenlenen en büyük toplantı olarak kayıtlara geçti.

Polis müdahalesi yeniden

15 Haziran’da polis önce parkın boşaltılması için anons yaptı ve akşam saatlerinde de Meydan tarafından Gezi Parkı’na biber gazı atarak girdi. Eylemciler, polisin girmesinin ardından parktan ayrıldı. Eylemcilerin bir kısmı Meydan civarındaki başka noktalara giderken, bazıları da Divan Otel’e sığındı. Müdahalede yüzlerce kişi yaralanırken, 350 kişi de gözaltına alındı.

Böylece Taksim Meydanı’nın ardından Gezi Parkı’ndaki işgal eylemi de son bulmuş oldu. Taksim Meydanı ve civarına çok sayıda polis yerleştirilirken, Gezi Parkı da bir süre halka kapatıldı.

10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı

İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Bayburt ve Bingöl hariç 79 ilde düzenlenen eylemlere 2.5 milyon kişi katıldı. Taksim Dayanışması ise rakamların dört milyonun üzerinde olduğunu söyledi.

Eylemler süresince Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım yaşamını yitirdi. Mehmet İstif ve Elif Çermik maruz kaldıkları gaz nedeniyle hayatını kaybetti.

On bine yakın kişi polis saldırısıyla yaralandı.

40 iddianame hazırlandı

Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 2013’ün sonuna kadar İstanbul’da 40 ayrı iddianame ile 308 kişi hakkında dava açıldı. Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne “ayakkabılarıyla girdikleri ve camide bira içtikleri” iddiasıyla yaklaşık 200 kişi yargılandı.

‣Osman Kavala için ‘yargılamanın yenilenmesi’ talebini yeni heyet de reddetti
Gezi davasında Kavala ve Atalay dahil beş sanığın cezası onandı
Gezi’nin mahkeme heyetinden tek karşı oy: Kanıt yok, dinlemeler hukuksuz
Osman Kavala: Elde kala kala dış güç olarak bir ben kaldım, bir de Soros kaldı
‣ Avrupa Konseyi Osman Kavala davası için ihlal prosedürünü başlattı
‣ Erdoğan’dan Osman Kavala açıklaması: Mahkemelerimizi tanımayanları biz tanımayız
‣ Gezi davasında Kavala ve Atalay dahil beş sanığın cezası onandı: TİP ‘özgürlük yürüyüşü’ne başlıyor
‣ Avrupa Parlamentosu: Kavala’ya verilen ceza, Türkiye’nin AB umutlarını tamamen yok etti
‣ Osman Kavala’dan AİHM kararı yorumu: Yargı mensuplarına güç vereceğine inanıyorum

Polislerin aldıkları cezalar

Eylemler sırasında mahalle esnafı ve polis tarafından dövülerek katledilen Ali İsmail Korkmaz‘ın ölümüyle ilgili görülen davada, Korkmaz’a son tekmeyi atan polis Mevlüt Saldoğan, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından denetimli serbestlik süresinin iki yıla çıkarılması nedeniyle tahliye oldu. Saldoğan, darbecilik suçlamasıyla devam ettirilen Gezi Parkı davasına, mağdur olarak kabul edildi.

Ethem Sarısülük‘ün öldürülmesiyle ilgili görülen davada da, Ahmet Şahbaz‘a bir yıl dört ay 20 gün hapis cezası verildi. Bu ceza da 10 bin 100 TL para cezasına çevrildi. Yargıtay cezayı az bularak kararı yeniden bozdu, mahkeme Şahbaz’a bu defa da 15 bin 200 TL para cezası verirken, karar Yargıtay tarafından onandı.

Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili davada yargılanan Fatih Dalgalı, hep tutuksuz yargılandı.

Dalgalı hakkında, iddianamedekinden daha hafif bir suçlama olan “bilinçli taksirle öldürme” suçundan cezalandırma istendi.

Abdullah Cömert‘in ölümüyle görülen davada ise Sanık polis memuru Ahmet Kuş “olası kastla öldürme” suçundan tutuksuz yargılanıyordu.

Mahkeme, 14 Mart 2016’da Kuş’u “kastın aşılması suretiyle öldürme” suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı ancak tutuklama kararı vermedi. Karar, Yargıtay tarafından bozulunca Kuş’un cezası bu defa altı yıl 10 ay 15 güne indirildi. Kararın yargıtay tarafından onanmasının ardından Mart 2020’de tutuklandı.

Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan ve Mehmet Ayvalıtaş’ın öldürülmesiyle ilgili yargılananlar ise bir cezaya çarptırılmadı.

11 yıl önce bugün başlayan Gezi Direnişi’yle anılan 1 Haziran eylemlerin kronolojisinde kritik bir tarih oldu.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR