Doğa MücadelesiEditörün SeçtikleriEkolojiManşetTarım-Gıda

Deştin’de doğa kazandı: Mahkeme, entegre çimento tesisinin ÇED raporunu iptal etti

0
deştin

Muğla‘nın Yatağan ilçesindeki Deştin ile, Menteşe ilçesindeki Bayır köyleri yakınlarına yapılması istenen entegre çimento fabrikasına karşı verilen mücadele, yargının fabrika için verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu iptal etmesiyle doğa ve köylüler lehine sonuçlandı.

Muğla 2’nci İdare Mahkemesi, bilirkişi raporlarını ve bu raporlara yapılan itirazları inceleyerek “itirazların bilirkişi raporunu kusurlandıracak nitelikte olmadığını” belitti ve “bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporunun hükme esas alınabilecek yeterlilikte” olduğuna karar verdi.

Mahkeme, Muğla Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘nin yapmak istediği Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları projesinin çevre üzerinde yol açacağı tahribata dikkati çekerek “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine” varma gerekçelerini;

  • “Sahaya 3 kilometre mesafede 12 adet zeytinlik vasıflı alan bulunması,
  • Proje tanıtım dosyasında hammadde ocaklarının jeolojik ve hidrojeolojik özellikleriyle çevreye olası etkilerine dair açıklamaların çok yüzeysel ve yetersiz olması,
  • Yürütülecek faaliyetin Kazan Göletine zarar verme potansiyeli bulunması,
  • Yüzey ve yeraltı sularının olumsuz etkilenme potansiyeli taşıması,
  • Kil ve kalker ocakları için şev duraylılık analizleri yapılmadan ocak geometrileri ve planlaması yapılması,
  • Ocak şevlerinin duraylılığı açısından risklerin ortaya konmaması,
  • Üretim faaliyeti ile ilişkili emisyon debilerine yönelik detay verilmemesi,
  • Nakliye sürecinde meydana gelecek emisyon değerinin dahi ÇED raporunda belirtilen değerlerin çok üstünde bulunması, bu çerçevede ÇED raporunda yer alan açık ocak madenciliği sürecinde oluşacak emisyon değerlerinin denetime açık olmaması,
  • Maden ocaklarından kaynaklı oluşacak PM10 ve çöken toz emisyonlarının ÇED raporuna doğru yansıtılmaması,
  • Gürültü seviyesinin tespitine tesiste kullanılacak makinenin/ekipmanın tamamının dikkate alınmaması,
  • Meteorolojik verilerin güncel olmaması,
  • Esas alınan verilerin yağışlar dışında tesisin yapılacağı rakım seviyesine çıkartılmaması,
  • Nem oranı hatalı alınması,
  • Hakim rüzgar yönüne dair çalışmaların hatalı bulunması,
  • ÇED raporunda son derece düşük sayıda türe yer verilirken bazı taksonların ise sadece cins düzeyinde listede yer olması, literatür çalışmalarına alan ve yakın çevresinden yürütülen çalışmalara yer verilmemesi, güncel verileri içermemesi,
  • Bitki listesi uygun bilimsel yöntemle hazırlanmaması,
  • Toz ve gaz emisyonundan kaynaklı ağaçların fotosentez yeteneğinin zarar görecek olması,
  • Tozlaşmanın devamlılığını sağlayan arı ve diğer böceklerin uğrayacağı zarar neticesinde arıcılık ve çam balı faaliyetlerinin sekteye uğrayacak olması,
  • Verimli devlet ormanı statüsünde 3 kapalı tam kapalılığa sahip alanda çok sayıda ağaç kesimi yapılacak olması,
  • Kesilecek ağaçların orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edilmesi,
  • Bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin usulünde rüzgar ve su erozyonu riski için tedbir öngörülmemesi,
  • Sahanın orman sınırları içerisinde, bitişiğinde olmasına, orman yangını riski bulunan ve yangına 1. derecede hassas bir alanda yer almasına rağmen orman yangınlarıyla mücadele eylem planı olmaması,
  • 13 ruhsat sahası içinde nerede üretim yapılacağı veya ruhsat sahalarının ne kadarlık alanlarında işletme yapılacağının belirtilmemesi,
  • Çimento fabrikası dışında çok büyük bir alanda nispeten toz oluşumu açısından açık şartlarda nispeten kontrolsüz durumda 13 maden alanında oluşacak toz oluşumuna ilişkin açıklamanın ve kümülatif etkinin detaylı olarak açıklanmaması,
  • Oluşacak tozun tarımsal alanlara ve bitkilere olan etkileri ile alınacak önlemler ile ilgili detaylı bir çalışmanın olmaması,
  • Uyuşmazlık konusu sahaya 90 metre mesafeden başlamak üzere çok sayıda zeytinlik alan ile tarım arazisi olması,
  • Hammadde sahalarının işletilmesi ile oluşacak toz 3 km sınır içinde bulunan zeytin ağaçlarının yapraklarındaki stomaları kapatarak zeytin ağaçlarının vejetatif (yaprak dal ve gövde oluşumu) ve generatif (çiçeklenme, meyve oluşumu) gelişimini doğrudan olumsuz olarak etkileyecek olması,
  • Bu etkinin hammadde ocakları ve çimento fabrikasının uzun süreli işletme ömrü dikkate alındığında katlanarak artacak olması, bu bağlamda uyuşmazlık konusu tesis ve maden ocaklarında yürütülecek faaliyetin 3573 sayılı Yasa’nın 20. maddesine uygun bulunmaması,
  • Projenin tarımsal alanlara olası etkilerinin ve alınacak önlemlerin de ayrıntılı biçimde değerlendirilmemesi, dolayısıyla çevresel etki değerlendirmesi sürecinde anılan projenin çevresel etkilerinin yukarıda zikredilen hususlarda yeterince irdelenmemiş olması, eksiklikler içermesi,
  • Çevresel etki değerlendirmesi raporunda getirilen çözümlerin yeterli olmaması,
  • Ayrıca yürütülecek faaliyetin niteliği itibariyle 3573 sayılı Yasa’nın 20. maddesine aykırılık içermesi” şeklinde sıraladı.

‣ Otuz yıllık bir doğa mücadelesi: Muğla’da çimento fabrikası istemiyoruz

‘Birlikte durmaya devam ettikçe attığımız her adımı kazanacağız’

Deştin Çevre Platformu Eş Sözcüsü Haluk Özsoy, dava sonucunu Yeşil Gazete‘ye değerlendirdi.

Özsoy, “Bu kararı bekliyorduk, hatta geç bile verilmiş bir karar bu” dedi: “Çünkü bütün oklar bizim doğruluğumuzu ve haklılığımızı gösteriyordu. Bilirkişiler 9’da 9 buraya ‘olmaz’ dedi, ek rapor istediler, ek raporda da 9’da 9 geldi. Sonra mahkeme Tarım ve Orman Bakanlığına sorular sordu. Bütün o soruların cevapları da bizim lehimize geldi. Yani karşı tarafın herhangi bir tutunabileceği bir dalı yoktu burada. Dolayısıyla bu şekilde olumlu bir kararı bekliyorduk.”

Deştin’deki ekoloji mücadelesinin başarıya ulaşmasının ardındaki temel gücün halkın birlik içerisinde hareket etmesi olduğuna vurgu yapan Haluk Özsoy, “Önemli olan nokta köylüler ve etraf köyler birbiriyle çok örgütlüydü ve yerel halk kesinlikle istemiyordu bu projeyi. Mahkeme, kararı geciktirerek bizi bayağı bir uğraştırdı ama halk birlikte ve örgütlü olduğu için kazandık” ifadelerini kullandı.

Deştinlilerin mücadelesinin birlik içerisinde süreceğini kaydeden Haluk Özsoy, bundan sonraki sürece değinerek şunları söyledi:

“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı 1/100.000’lik planlarda proje alanı sanayi bölgesi olarak işaretlenmiş durumda. Dolayısıyla şimdi de onlara onlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. O 1/100.000’lik planlar iptal olana kadar devam edecek bu mücadelemiz. Şimdi oldukça ezici biçimde kazandık. Birlikte durmaya devam ettikçe, örgütlülük bozulmadıkça da attığımız her adımı da kazanacağımızdan eminim.”

‣ Adalet nöbetine devam eden Deştinliler çimento fabrikasına geçit vermiyor

Deştinliler direndi, bilirkişiler endişeleri doğruladı

Deştin ve Bayır köyleri, Tekağaçsırtı mevkiinde kurulması planlanan Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları’nın yol açacağı hava kirliliği nedeniyle insan ve hayvan sağlığına zarar verebileceği; kanser, astım ve KOAH gibi vakalarını artırabileceği; su kaynaklarını kirletebileceği, tarım arazilerine zarar verebileceği ve yörenin geçim kaynaklarını olumsuz etkileyebileceğinden ötürü projeye karşı çıkıyordu.

Menteşe Belediyesi tarafından 7 bin 751 dönümlük arazi için onay verilen projeye karşı açılan açılan ‘yürütmeyi durdurma’ davaları kapsamında hazırlanarak Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’ne sunulan son bilirkişi raporu, yapılması istenen çimento fabrikanın bölgede ekolojik yıkıma neden olacağını ortaya koymuştu.

Raporda aynı zamanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen ÇED olumlu raporunun da uygun olmadığı ifade edilmiş, bölgedeki tarımsal verimin düşeceği ve ormanların zarar göreceğine dair endişeler de bilirkişi heyeti tarafından doğrulanmıştı.

Raporda fabrika projesinin jeolojik ve hidrojeolojik açıdan yeterli olmadığı vurgulanarak “Söz konusu etkinlikle yöre halkı tarafından kullanılan yeraltı sularının ve sulama amaçlı kullanılan Kazan Göleti rezarvuarının olumsuz etkilenme potansiyeli bulunmaktadır. Söz konusu etkinlikle 9’ü kil 4’ü kalker olmak üzere 13 hammadde ocağından açık ocak üretim yoluyla sahadan önemli miktarda malzeme alınarak stok ve pasa alanları oluşturulacağından yüzey ve yeraltı sularının olumsuz etkilenme potansiyeli bulunmaktadır. Bu nedenlerle söz konusu etkinliğin kamu yararına olmadığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının vermiş olduğu ÇED olumlu kararının uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadelerine yer verilmişti.

Bilirkişi keşfi sürecinde ise şirket çimento fabrikası inşaatına devam etmişti. “Geciken adalet, adalet değildir” diyen Deştinliler, Muğla 2’nci İdare Mahkemesi‘nden bir an önce bilimin ışığında karar vermesini talep ederek Muğla İdare Mahkemesi önünde adalet nöbeti başlatmıştı.

‣ Deştinlilerden Muğla İdare Mahkemesi önünde türkülü, zeybekli adalet nöbeti

Ne olmuştu?

Muğla Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Muğla’nin Menteşe ilçesindeki Tekağaçsırtı mevkiinde kurulması planlanan Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları projesine 2014’te verilen ÇED Olumlu Kararı’nın iptali istenmişti.

Muğla 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda dava süre aşımından dolayı reddedilmişti.

‣Muğla’daki çimento fabrikasına ruhsat tepkisi sürüyor: Yeni dava açıldı

Reddin ardından ekoloji aktivistleri davayı Danıştay’a taşımıştı. Karar Danıştay’da temyiz edilmiş, yerel mahkemede verilen karar Danıştay 6. Dairesince bozulmuştu. Davanın esastan görüşülmesi için Danıştay, dosyayı yerel idare mahkemesine göndermiş, söz konusu karara itiraz yolu da kapanmıştı.

‣ Mahkemenin Deştin’de çimento fabrikasına verdiği kararı Danıştay bozdu

Başta Deştin olmak üzere Muğla’nın çeşitli bölgelerinden vatandaşlar, 3 Nisan’da Bayır köyünde yapılan protestoda Menteşe Belediyesi tarafından onay verilen entegre çimento fabrikası alanına malzeme taşıyan kamyonların yolunu keserek oturma eylemi gerçekleştirmişti.

Deştin

Beş gün devam eden eylem, 8 Nisan Cumartesi günü 04.30’da jandarmanın müdahalesiyle 11 kişinin gözaltına alınmasıyla son bulmuştu.

Gözaltına alınan vatandaşlar aynı gün saat 21.30’da adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı.

‣ Deştinliler çimento fabrikasına karşı direniyor: Sahuru da gece nöbetinde yaptılar

Baskında gözaltına alınanların yanı sıra eyleme destek veren toplam 110 kişi hakkında “Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma” suçlamasıyla soruşturma açılmıştı.

You may also like

Comments

Comments are closed.