Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Muğla‘nın Deştin-Bayır-Tekağaç Mevkii‘nde yapılmak istenen Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları Projesi için iptal edilen ikinci Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini tekrar değerlendirme kapsamına aldı.
İptal, 11.Ocak’ta Danıştay tarafından da onanarak kesinleşmişti.
Deştin Çevre Platformu, bölgedeki binlerce dönüm tarım alanı ve ormanlık alanda havayı, suyu, toprağı korumak yerine bir ekolojik yıkım projesi olan fabrika ve ocaklar için desteğini sürdüren bakanlığa seslenerek, yargı kararlarına uymasını, çıkarılan “2009/7 genelgesi bahane edilerek devam ettirilen ÇED sürecini sonlandırmasını” talep etti.
Bakanlık, 2006 yılında Yunanistan merkezli Titan kartelinin yüzde 75 hissesine sahip olduğu Adoçim Çimento Beton A.Ş. tarafından hazırlanan ilk ÇED’e onay vermişti. Proje ile Entegre Çimento Fabrikası ve 52 Hammadde Ocağı için Salihpaşalar’dan başlayıp Bayır ve Kazan göletinin üzerinden Yumaklı’ya 36 bin dönümlük orman ve tarım alanı yok edilecekti.
Deştin köylülerinin açtığı dava sonucu ilk ÇED iptal edildi. Bu kez 31 Aralık 2014’te Adoçim’in kurduğu Muğla Çimento A.Ş‘nin hazırladığı ikinci ÇED’e onay verildi. Entegre Çimento Fabrikası ve 13 Hammadde Ocağını kapsayan proje ile yüzde 90’ı orman, yüzde 10’u tarım alanı olan 7 bin 751 dönümlük alan etkilenecekti.
Deştin köylülerinin hukuk mücadelesi sayesinde ilk ÇED’in ardından imar planlarının da iptal edilmesiyle şirket 2020’ye kadar bir girişimde bulunamadı. Ancak Muğla Çimento, 2020’de bu kez de Kent Çimento tarafından satın alındı. Bakanlığın ikinci ÇED’e onay vermesi nedeniyle iptal edilen imar planları da mahkeme tarafından kaldırıldı ve Menteşe Belediyesi‘nin yapı inşaat ruhsatı vermesiyle proje tekrar gündeme geldi.
Deştinliler 2022’de ikinci ÇED’in iptali için bir dava daha açtı. Eylül 2023’te sonuçlanan davada, ikinci ÇED de iptal edildi ve karar Ocak 2024’te Danıştay tarafından onanarak kesinleşti.
Mahkemenin Deştin’de çimento fabrikasına verdiği kararı Danıştay bozdu
Doğasına sahip çıkan Deştinlilere jandarma tarafından darp ve gözaltı
Deştin direnişçilerine yöneltilen suçlamalara savcılıktan takipsizlik kararı
Deştin’de bilirkişi raporu çıktı: Çimento fabrikası bölgeye uygun değil, rapor yetersiz
Deştin’de doğa kazandı: Mahkeme, entegre çimento tesisinin ÇED raporunu iptal etti
Deştinliler’den festival: Çimentocuları nasıl yendiğimizi dünya görsün istedik
Deştin’de çimento şirketi, protestocu iki köylü çocuğa açtığı davayı kaybetti
2009’da çıkarılan genelge bahane ediliyor
Ancak Bakanlık şimdi de iptal edilen ÇED kararının 2009/7 genelgesi kapsamına alarak tekrar değerlendirme sürecine aldı.
Deştin Çevre Platformu’ndan Gamze Çetinkaya, Bayır Çevre Komitesi,
Muğla Çevre Platformu Menteşe Meclisi adına da yaptığı açıklamada, “Herkes bir nefes almış ve havamız, suyumuz, toprağımız zehirlenmekten kurtuldu, ormanlar kesilmeyecek, tarım alanları yok olmayacak, Kazan Göleti ve Bayır Barajımız korunacak derken, bir kez daha Çevre Bakanlığı tarafından iptal edilmiş 2.ÇED’in 2009/7 genelgesi kapsamında tekrar değerlendirmeye alınacağını öğrenmiş bulunuyoruz” dedi.
Üçüncü ÇED, (Revize 2.ÇED) Entegre Çimento Fabrikası ve altı Hammadde Ocağını kapsıyor ve 4 bin 456 dönümlük orman alanını ve bu proje içinde kalan tarım alanlarını etkileyecek. Bakanlığın 28 Ekim’de çıkardığı 2009/7 genelgesi doğrultusunda bir kez daha İnceleme Değerlendirme Komisyon Toplantısı yapılacak.
Çetinkaya yeni girişimle ilgili şunları söyledi:
“Doğamızı ve tüm yaşam alanlarımızı korumaya çalışan çevreciler bir yandan çimentocular tarafından karalama kampanyası ile yıpratılmaya çalışılırken diğer yandan Çevre Bakanlığı tarafından yargı kararları yok sayılarak kanunlara aykırı bir şekilde yeni ÇED süreçleri başlatılıyor.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı çevreyi koruma görevini yerine getir ve 2009/7 genelgesi kapsamında başlattığın sürece son ver. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı koru. Yargı kararlarına uy.
Bizler Deştin Çevre Platformu, Bayır Çevre Komitesi ve Muğla Çevre Platformu Menteşe Meclisi olarak mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”