Çok biliyorsunuz “uygun” kadın kıyafetini

Michigan Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün yaptığı çalışma Müslüman “Dünyası”na göre kadınların toplum içinde nasıl giyinmesi gerektiğinin anketini de içeriyor. Araştırma aslında “Arap Baharı”ndan sonra Tunusluların değer ve algılarının Mısır, Irak, Lübnan, Pakistan, Suudi Arabistan ve Türkiye ile karşılaştırması üzerine. Yine de gözüken o ki 130 sayfalık araştırmanın en öne çıkan kısmı kadın kıyafetleriyle ilgili kısım.

FT_styleofdress1314

Tabii ki de öyle!

Araştırmadan alıntılarsak “1940lardan 1970lere kadar entellektüel liderlerin ve eğitimli toplumun bakış açısına göre kadınların (ve erkeklerin) giyim stili modernizmin en büyük simgesiydi”.

Ah, tamam o zaman. Bundan 40 yıl önce kim olduğu belli olmayan enteller ve bir kısım toplumun yaptığı “modernizm” tanımına göre yargılayalım toplumları.

Gerçekten de kadınların giyimi modernizmin simgesi mi yoksa sadece kadınlar hakkında konuşmaya mı bayılıyoruz?

Bence ikincisi. İnsanlar “kadınların kıyafetlerini konuşma ve siyaset konusu yapmaya bayılıyorlar”. İster bu anketteki gibi oryantalist başörtüsü muhabbeti olsun, ister “öyle giyindiği için tecavüzü hak eden” kurbanlar üzerine olsun. Ya da ister “başörtülü bacılarımız” hakkında olsun ister “çok açık, hiçbir yerde kabul edilemez dekolteler” hakkında olsun.

Öncelikle yazının oryantalist olduğu aşikar. Bir kere ne tür bir modernizm tanımı kadın kıyafetlerine dayanır? Bu entellektüeller ve eğitimli toplum kim ki kadınların ne giymesi gerektiğini, neyin uygun olduğunu tanımlayabilsinler?

Ankete cevap verenlerin yarısı erkek.

Yani erkekler kadınların toplum içinde giymesi uygun olan kıyafetlere karar veriyor böylece kadınlar erkekler tarafından tehdit edilmiş hissemiyorlar. Şayet kadınlar erkeklerin “uygun”  bulduğu kıyafetleri giymezlerse yine erkekler kadınları “modern değil” veya “tecavüze aranıyor” diye yargılıyorlar.

Araştırmanın hem seksist hem oryantalist olduğunu söylemiştim değil mi?

Anketin Batı medyasına düşmeyen devamı kadınların kıyafeti sorusuna cevap verenlerin demografik kırılımını yapıyor. Ülkeden bağımsız olarak üniversite mezunları daha “modern” numaraların “uygun” olduğunu söylüyorlar. Modernliğin tanımını eğitimli toplumlar yapabilirse niye ankete katılan eğitimli kesimin verdiği cevaplar araştırmada sadece ek olarak kaldı? Kafalardaki Doğu toplumu tanımına uymadı mı?

Kadınların ne giymesi gerektiğine erkeklerin karar vermesi sadece Müslümanlara özel bir sorun değil. Dünyanın her yerinde dinden, ırktan, miletten bağımsız her erkek neyin “uygun”, “modern”, “seksi” olduğunu tanımlama hakkını kendinde buluyor.

Fotoğrafçı Sarah Hughes’un çalışmları da bunu kanıtlar nitelikte zaten. Hughes kadınlara bir kendilerini rahat ve güvenli hissettikleri bir de çekici ve seksi hissettikleri iki kıyafet seçmelerini söylüyor.  Çalışmadan bazı örnekler:

Phindile Dlamini, 26, Lobamba “Geleneksel kıyafeti giydiğim zaman daha çok saygı görüyorum. Kadın gibi, anne gibi, dul gibi görünmek için.”

 

Kelly Spain, 23, San Francisco “Tacize uğramak istemiyorsam saçlarımı topluyorum ve etek giymiyorum”

Acıklı olan ise sadece Müslüman ülkelerde değil dünyanın her yerinde kadınların istedikleri kıyafeti giyebilme özgürlüğünün erkekler tarafından kısıtlanması.

Yani diyorum ki acaba erkekler bir zahmet kadınların kıyafetleri hakkında konuşmayı kesip, çenelerini kapatıp, bir konuda da “fikir” sahibi olmadan duramazlar mı? Çok mu şey istiyorum?

Şu elinizi, dilinizi kıyafetlerimizden çekin, bırakın özgür olalım!

Özgecan Kara
Özgecan Kara

Ömrü Bilkent Üniversitesi’nde ve Bocconi University’de bir takım dersleri alıp vermekle geçti. Kurumsal bir firmada üst düzey yönetici olmak üzere hazırlandığı yolu sevmedi, kendi yolunu çizmeye çabalıyor. Sosyoloji meraklısı. Yeşil Gazete’de Türkiye haberi yapıyor; kadın, lgbt, emek, tüketim kültürü üzerine okuyor; komiklikli köşe yazıları yazıyor. Daha fazlası için @ozgevon

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR