Günün Manşetiİklim KriziManşet

Cenevre Havaalanı’nda “fosil yakıtlara hayır” eylemi: Lozan İklim Hareketi’nden Mavi Özkalıpçı anlatıyor

0

İklim değişikliği gezegendeki tüm canlılar için en önemli yaşamsal tehdit…

Geçtiğimiz haftalarda Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından açıklanan “Küresel Isınma Bir Buçuk Derece Özel Raporu”  iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini azaltabilmek için hâlâ şansımız olduğunu bilimsel olarak söylüyor. Ancak bunu başarmanın tek yolu küresel ısınmayı 2°C’de değil, 1,5 °C’de sınırlamak. Bu kapsamda hükümetlerin atması gereken acil adımlar var. Fosil yakıt (kömür, petrol, doğalgaz) tüketimi ile artan sera gazı emisyonlarını azaltmak…

İklim değişikliği müzakereleri kapsamında kritik öneme sahip COP24 (3-14 Aralık 2018) öncesi iklim aktivistleri kamuoyunun dikkatini çekmek için dünyanın dört bir yanında farkındalık eylemleri düzenliyorlar. Bunlardan bir tanesi de geçtiğimiz haftalarda Cenevre’deydi.

La génération climat à l’aéroport de Genève

Les membres du LAC ont occupé l’aéroport de Genève hier matin pour dénoncer la fuite en avant des autorités. Nous sommes la génération climat: Il n'y a pas une minute à perdre. Agissons maintenant. #staygrounded #1o5C? Louis Rouquette & Nicolas Bourqui

Gepostet von Lausanne Action Climat am Samstag, 13. Oktober 2018

Cenevre Uluslararası Havaalanı’nda Lozan İklim Hareketi’nin (Lausanne Action Climat) öncülük ettiği, Reakfree Cenevre ve Grandparents pour le Climat gibi grupların da destek verdiği “fosil yakıtlara hayır” eylemi düzenlendi. Eylemi düzenleyenlerden Lozan İklim Hareketi üyesi Mavi Özkalıpçı ile konuştuk.

***

Mavi, öncelikle seni tanımak isteriz. Kendinden bahsedebilir misin? 

23 yaşındayım, geçen sene İngiltere’de siyaset ve antropoloji bölümlerinden mezun oldum. Üniversiteyi bitirince İsviçre’de çalışma iznim olduğu için Cenevre’ye geldim. Son bir yıldır hem Cenevre ve Lozan’da İngilizce öğretmenliği yapıyor, hem de çeşitli çevre grupları ile sivil itaatsizlik örgütlerinde çalışıyorum.

Mavi Özkalıpçı 

“İsviçre vatandaşlarının günlük yaşamında neden olduğu tahribatın yaklaşık 20 katını İsviçre bankaları yapıyor”

İki hafta önce Cenevre Uluslararası Havaalanı’nda müzikli bir eylem yaptınız. Neden böyle bir eylem yapma ihtiyacı hissettiniz? Eyleme nasıl hazırlandınız?

Aktif üyesi olduğum Lozan İklim Hareketi‘nden (Lausanne Action Climat) çevre aktivisti Antoine Thalmann ile “İklim İçin Yürüyüş” (marche pour le climat) öncesinde o gün Cenevre’de yapılacak çeşitli bankaları hedef alan eylemleri tartışıyorduk. Bankalar ve emeklilik fonları İsviçre’deki çevre eylemcileri için çoğu zaman stratejik bir hedef, çünkü örneğin sadece İsviçre Merkez Bankası‘nın yatırımlarının neden olduğu karbon emisyonu bile toplam ülke içi karbon emisyonuna eşdeğer düzeyde. İsviçre vatandaşlarının günlük yaşamında neden olduğu tahribatın yaklaşık 20 katını İsviçre bankaları yatırımları aracılığıyla ile yapıyor.

“Biliyorsunuz kararları politikacılar vermiyor”

Buna karşın havacılığın neden olduğu tahribatın, İsviçre vatandaşları için aynı derecede önemli olduğu kanısına vardık. Geçen Haziran’da Yeşil Parti’den bir siyasetçi, havacılığın çevresel etkilerini araştıran bir coğrafya uzmanı ve Heathrow karşıtı havacılık eylemlerinde yer almış bir aktivist ile birlikte “Hem uçağa binip hem de ekolojist olabilir miyiz?” başlıklı bir konferans organize etmiştim.

Cambridge Üniversitesi Avrupa Topluluğu (Cambridge University European Society)

“Vergi muafiyeti uçağı ekonomik olarak çekici bir ulaşım yolu kılıyor”

Konferanstaki konuşmacılardan Sébastien Munafò’nun da söylediği gibi, ortalama bir İsviçreli yılda yaklaşık 8900 km yol kat ediyor, bu yolun yarısından fazlası ise tatil amaçlı. Dünyada on kişiden yalnız birinin uçağa bindiği düşünüldüğünde bu rakamların anlamı büyük. Üstelik, kerosenin (uçak yakıtı) faydalandığı vergi muafiyeti uçağı ekonomik olarak oldukça çekici bir ulaşım yolu kılıyor. Bu nedenle İsviçre’de yaşayanlar olarak iklim için yürüyeceksek, bunu şu anda genişletme çalışmaları devam eden Cenevre Uluslararası Havaalanı’nda yapmanın sembolik olarak önemli olduğunu düşündük.

Eylemde hangi mesajları vermeye çalıştınız? Hem çalıp hem de söylediğiniz şarkı ne anlatıyor bize?

Özellikle oldukça karamsar olan Uluslararası İklim Paneli’nin (IPCC) 1,5°C raporunun hemen ardından havaalanı gibi iklim değişikliğine bu kadar net etkisi olan bir yapının daha da genişletilmesine karşı durmak istedik. Değişim umudu söz konusu olunca, çoğumuzu açıklaması güç olan ve aslında insanlığın tarih boyunca deneyimledikleriyle çelişen bir muhafazakarlık kaplıyor. Kitlesel düzeyde mücadele ettiğimizde sistemlerde köklü değişiklikler olabileceğini, tarihin tam da bu tür bir değişim silsilesi olduğunu unutabiliyoruz.

“İklim değişikliği gerçeğiyle yüzleşmek öncelikle bizim sorumluluğumuz”

İklim değişikliği konusunda bilim insanlarının değerlendirmeleri ile yüzleşmeyi göze alan bireylerde ise, buna oldukça ağır ve sindirici bir kötümserlik ekleniyor. Ama beğensek de, beğenmesek de şarkının son nakaratında söylediğimiz şu: “Biz, iklim değişikliği nesliyiz. Ömrümüz boyunca bu olası felaketin sonuçlarını yaşayacak olanlar biziz. Bu gerçekle yüzleşmek öncelikle bizim sorumluluğumuz, görevimiz.”

Havaalanı gibi kamusal bir alanda eylem yapmak için resmi izin almış mıydınız, güvenlik güçlerinin herhangi bir müdahalesiyle karşılaştınız mı?

Hayır, sivil itaatsizlik tanımı gereği izin almadık. Eylem oldukça yumuşak olduğu için -sonuçta şarkı söyleyen bir grup genç olduğumuzdan- görevliler bize doğrudan müdahale etmediyse de, medya sorumlusu arkadaşlarımızı engellemeye çalıştılar. Bu noktada İsviçre gibi bir ülkede aktivist olmanın konforunu da teslim etmek gerek. Medyadan sorumlu bu arkadaşlar kanun gereği görevlilerin engelleme hakkı olmadığını bildikleri için uyarılara aldırmadı ve video çekmeye devam etti.

Eylemin sonlarına doğru havaalanı görevlilerinin çağırdığı 7-8 polis alana ulaştı, içimizden bazılarının kimlik bilgileri alındı. Hem dayanışmak, hem de eylemde lider olmadığını, bunu her birimizin vatandaşlık görevi olarak yaptığını ve davranışının sorumluluğunu aldığını göstermek için eyleme katılanların gönüllü olarak kimliklerini açıklamasının önemli olduğunu düşündük.

Eyleminiz ne kadar sürdü? Seninle beraber bu eyleme katılan diğer aktivistler kimler?

Yaklaşık 30 dakika kadar sürdü. Lausanne Action Climat’ın öncülük ettiği bir eylem olsa da, Breakfree Cenevre ve Grandparents pour le Climat gibi gruplardan da katılanlardan oldu.

“Amacımız yukarıdan bakarak yargılamak değil, durumun aciliyetini vurgulamak”

Sizi dinleyen/izleyen izleyicilerden destek ya da olumsuz tepki aldınız mı?

Genellikle destekleyici ve olumlu tepkiler almamıza karşın eylem havaalanında geçtiği için uçağa binen insanları yargıladığımızı düşünen, tam da bu yargılayıcı tonu nedeni ile eylemi yabancılaştırıcı bulanlar oldu. Bu noktada altını çizmek istediğim bir şey var: Bu eylemle yapmak istediğimiz şey öncelikle bir öz eleştiri. Amacımız yukarıdan bakarak yargılamak değil, tam tersine, kendimize bakarak durumun aciliyetini vurgulamak ve bu felaketteki payımızla yüzleşmek.

“Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı seçeneklere ciddi ekonomik inisiyatifler sağlayarak başlayabiliriz”

Türkiye de iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini geçmiş yıllara göre daha da sert yaşıyor. Sence iklim değişikliğinin etkisini azaltmaya yönelik hem bireysel hem de hükümetler tarafından hangi adımlar atılmalı?

İlk adım var olan durumun birey, toplum ve kurumlar düzeylerinde bütün olumsuzluğu ile kabul edilmesi. Bizler, bilgisayarlarından bu haberi okuyan imtiyazlı orta sınıf olarak; ulaşım ve beslenmeyi de içeren yaşam tarzımız ve çevre politikalarına öncelik vermeyen siyasi tercihlerimiz ile bu felaketi körüklemiş oluyoruz.

Birey olarak, tercihlerimizin arz-talep dengesine etkisinin sorumluluğunu alarak, hükümetler düzeyinde ise, kerozenin caydırı ölçülerde vergilenmesi gibi, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı seçeneklere ciddi ekonomik inisiyatifler sağlayarak başlayabiliriz.

Küresel Isınma Bir Buçuk Derece Özel Raporu: Hızlı ve benzeri görülmemiş değişiklikler gerekli

“İklim değişikliğine neden olan olumsuz insan etkisini azaltma konusunda ahlaki yükümlülüğümüz var”

350.org iklim değişikliğine halkın gözünden baktı: Halkın bir buçuk derece dosyası

İklim Haber’den ‘Küresel ısınma #bibucuktakalsın kalsın’ kampanyası

‘İklim değişikliğine karşı gerekenler yapılmadıkça Medicane türü fırtınaların sıklığı artacak’

İklim felaketleri Türkiye’de de artıyor

 

Röportaj: Merve Damcı

(Yeşil Gazete)

You may also like

Comments

Comments are closed.