İklim KriziManşet

Yeşil yıkama şirketler için neye mal olacak?

0

*Emily Chasan’ın Bloomberg Green için kaleme aldığı yazı Yeşil Gazete tarafından çevrildi.

Yeni sürdürülebilirlik çağında, net sıfır yarışı içerisinde karbon emisyonlarını dengeleme sözü veren pek çok şirket var. Son yıllarda şirketler verdikleri sözlerde ortalama yüzde 10 daha iyi taahhütlerde bulunuyor. Bu eğilim kesinlikle bir iyileşme gösterse de yapılanların bir yeşil yıkama olduğu şüphesini tetikliyor.

Şirketler için saklanacak yer kalmayacak

Ancak yakında, özellikle iklim düzenlemelerini uzak tutmak için lobi çalışmalarını sessizce kullanan şirketler için saklanacak hiçbir yer kalmayacak. Geçen yılın sonlarında, yönetimi altında 6,5 trilyon dolarlık varlığı olan bir grup yatırımcı, dünyanın en büyük sera gazı yayıcılarının 47’sinden iklim çabalarını Paris Anlaşması‘nın iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmelerini istedi. Ve bu sadece başlangıçtı.

Geri tepme yaşanabilir

BNP Paribas Varlık Yönetimi Amerika Kıtası yönetim kurulu başkanı Adam Kanzer “Verilen bu karışık mesajlar iklim değişikliği felaketini önleme konusundaki ortak yeteneğimizi tehdit ediyor” diyor.

Kurumsal lobi faaliyetlerinin açıklanmasını isteyen hissedar teklifleri seçim yıllarında artış eğilimi gösteriyor. Bu yıl, bu tekliflerin birçoğu kurumsal çıkarların küresel ısınma ile mücadele çabalarını azaltıp azaltmadığına odaklanıyor.

Karbon nötr olmayı planladıklarını, ancak yine de iklim mevzuatıyla mücadele etmek için milyonlarca dolar harcadıklarını söyleyen şirketler, ihtilafları ortaya çıktığında ciddi bir geri tepme yaşayabilirler.

Şirketler, iklim değişikliği mücadelesi için verdikleri sözlerin reklamını yapıyor ancak daha sözleri yerine getirmiş değil.

Beş şirketin iklim lobisi harcaması 201 milyon dolar

InfluenceMap’e göre, petrol ve doğal gaz sektöründe, en büyük beş kamu şirketinin yıllık iklim lobisi harcaması 201 milyon dolar, iklim pozitif markalaşma harcaması ise 195 milyon dolar.

Karbon vergileriyle mücadele eden ve çevresel etkilerinin federal olarak incelenmesini destekleyen BP, geçen hafta lobiciliğe yeni bir net sıfır planının bir parçası olarak bakacağını açıkladı.  Petrol devi, “kurumsal itibar reklamlarını durduracağını ve kaynakları ilerici iklim politikaları için aktif savunuculuğa yönlendireceğini” söylüyor. İklim krizinden büyük ölçüde sorumlu olan bir sektörün parçası olan bu şirketin bu hedeflere nasıl ulaşacağına dair ayrıntılar henüz açıklanmadı.

Yatırım endüstrisi de incelemeden kaçamıyor. Varlık yöneticileri müşterileri hesap verebilirliğe itmeyi taahhüt ederken, aynı finans profesyonellerinden bazıları iklim inkarcıları için özel olarak para topluyor. Yeşil yatırım taahhüdünde bulunan daha fazla kurum ve emeklilik fonu varken insanlar paralarını diğer yöne iten insanlar tarafından yönetilmeye daha az istekli olabilirler.

Ardından ticaret birlikleri geliyor: Yatırımcılar, şirketleri ticaret grubu üyeliklerini yeniden değerlendirmeye itiyor. Apple ve Nike uzun zaman önce ABD Ticaret Odası‘nı iklim değişikliği konusundaki pozisyonu sebebiyle terk ederken ALEC, Plastik Endüstrisi Birliği ve hatta Bakkal Üreticisi Derneği gibi gruplar da giderek daha fazla incelemeye maruz kalıyor.

Dünya Kaynakları Enstitüsü‘nün uluslararası kurumsal ilişkiler direktörü J. P. Leous ise şu uyarıda bulunuyor: “İki yıl içinde, şirketinizin iklim politikaları iklim ile ilgili kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerinizle uyumlu değilse, iki yüzlü olarak görüleceksiniz.”

*Metnin İngilizce aslına buradan ulaşabilirsiniz.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.