Hafta SonuManşet

[Kuşlar, Orman ve Ben] Patkalar, batağanlar, cılıbıtlar, sumrular vesaire vesaire

0
Sumru Kuşu (Foto: Murat Çudaroğlu) (Foto: Türliyenin Anonim Kuşları web sitesi trakus.org adresinden alınmıştır)

Türkiye’de Doğa ve İnsan Konularının Yakın Tarihi’nde Tanıklıklar

Güneşin Aydemir

10

Patkalar, batağanlar, cılıbıtlar, sumrular vesaire vesaire

Soğuk bir kış günü Burdur’a ayak bastık. Galiba yağmur da yağıyordu, şimdi geçmiş gün hatırlamıyorum. DSİ’nin misafirhanesinde kalıyoruz dediler, oraya gittik. Burdur’un kabak tatlısı meşhurdur. Ya da bize öyle geliyordu, hep gittiğimiz bir lokantada güzel bir ziyafet çektikten sonra misafirhaneye gittik. Şu an yine isimlerini tam olarak hatırlayamadığım iki araştırmacı ile bol sohbetli bir akşam geçirdiğimizi hatırlıyorum. Bunlardan biri davranış bilimciydi. Dikkuyruk ördeklerin davranışlarını inceliyordu ve gece gözlemleri yapmak üzere yanımızdan ayrıldı. Diğeri de Dikkuyrukların neden sodalı / acı gölleri tercih ettiğini araştıran bir su bilimciydi.

Varsayıma göre bu tür sularda ki hatta bu göllerin kapalı havza ve görece derin göller olması gerekiyordu; yaşayan özel omurgasızların hastasıydı Dikkuyruklar. Bu nedenle o kişi, su örnekleri alıyor, su kalitesini ölçüyor, su ile yatıp su ile kalkıyordu. Biz de kuşçular arasında oldukça popüler bir toplu etkinlik olan Kış Ortası Su Kuşu Sayımı yapacaktık. Kısa adı KOSK olan bu sayımlar tüm dünyada özellikle de kuzey yarıkürede eş zamanlı olarak yapılıyor, bu tarihlerde sulak alanlardaki su kuşları neredeyse tek tek sayılıyor, türlerine göre ayrılıp kaydediliyordu. Kayıtlar ortak bir veritabanında ya da raporlarda yayımlanıyor, su kuşlarının küresel popülasyon rakamları konusunda tahminler yapılıyordu.

Burdur: Burdur'daki ilk akşam. Ben ve Sühendan Karauz araştırma detaylarını öğreniyoruz. (1993)

Burdur: Burdur’daki ilk akşam. Ben ve Sühendan Karauz araştırma detaylarını öğreniyoruz. (1993)

Merak etmeyin, kuşları uzaktan teleskop ile sayıyorduk. Burdur Gölü çalışması sayesinde pek çok kuşçu sulak alanlarda kuş saymanın yöntemi konusunda ciddi bir arazi eğitimi almıştır. Gölün etrafında belli rotalar, bu rotalar üzerinde de belli noktalar saptarsınız. Sonra bu noktalarda teleskopunuzu kurar, elinize de bir manuel sayaç (şimdilerde zikirmatik ya da mekanik tesbih olarak bilinen) ile neredeyse tek tek sayarsınız. Bir kişi sayar, bir kişi onun söylediklerini kaydeder, bir kişi de etrafta uçan kaçan kuşları gözler ve kaydeder. Sayım bitince, diğer ekiplerle (eğer alan büyükse birkaç ekip olabilir, bu sayı Burdur için 3 ekipti) bir kafede oturur, kayıtları birleştirirsiniz. Tekrar eden sayımlar varsa onları elersiniz. Tahmini sayılara ulaşırsınız. Ve büyük oranda doğru sayılardır bunlar. Elbette nadir görülen türler varsa keyfinize diyecek olmaz.

38

Bir gölün üzerine gelişigüzel yayılmış kuşları nasıl sayıyorsunuz yahu?” sorusu o yıllarda en çok sorulan soruydu. Biz de cevap olarak malum fıkradan yola çıkarak “ayaklarını sayıp ikiye bölüyoruz, hahaha” diyorduk. Şaka bir yana su kuşu saymak insanın örüntü gözünü, matematiksel düşünme yeteneğini, doğa gözlem maharetlerini geliştiren çok güzel bir araçtır. Teleskop gibi bir aletten, göl aynasına bakar, o soğuk kış gününde, siz donarken o kuşların nasıl olup da buz gibi suyun üzerinde gevşek bir şekilde oturduklarına şaşar kalırsınız.

Kuşları saymak için elbette önce onları tanımanız gerekir. Bu ördek milleti birbirine benzer. Ama farklılıkları da bakmasını bilene oldukça fazladır. Kuşçu bu farklılıklara bakar zaten. Silueti nasıldır, kanadındaki aynası nasıldır, dişisi, erkeği nasıldır, gagasının şekli, rengi nasıldır gibi onlarca soruyu göle bakınca cevaplayıverir hangi kuş olduğunu, eğer gözü eğitimli ise.

Benim gözüm Beytepe’deki minik gölet (ismi “Şaşkın Ay Göleti” idi o zamanlar, hala var mı bilmiyorum), Mogan ve Eymir Gölleri’ndeki haftasonu sayımlarına aralıksız katılmaktan dolayı oldukça eğitimli hale gelmişti. Bunun için yanımda tecrübeli, bilgili arkadaşlarım da vardı evelallah: Uygar Özesmi, Sühendan Karauz, Cem Orkun Kıraç, Murat Faik Özçelik, Aslı Sezer, Okan Arıhan, Akif Aykurt (adını sayamadıklarım lütfen kusuruma bakmasınlar) ile gittiğim gözlemler sayesinde çok şey öğrendiğim doğrudur. Bu insanlar zaten Ankara Kuş Gözlem Topluluğu’nun kurucularıdır aynı zamanda.

Beytepe arazi: Beytepe kampüsünde kuşa giden ekip kaplumbağa ile oyalanıyor

Beytepe arazi: Beytepe kampüsünde kuşa giden ekip kaplumbağa ile oyalanıyor

Elbette kuşları bilmek yeterli değil saymak için. Bir de baktığınız yerde kaç adet kuş var, buna ilişkin isabetli bir tahmin yapmak gerek. Bunun için de çeşitli yöntemler var elbette. Ayakları saymanız mümkün değil zaten!

Su kuşları sadece ördeklerden de oluşmuyor. Balıkçıllar, patkalar, batağanlar, sakarmekeler, kazlar da var mesela. Ya da kıyı kuşları var, cılıbıtlar, uzunbacaklar, kızkuşları. Martılar, sumrular vesaire vesaire.

Sumru Kuşu (Foto: Murat Çudaroğlu) (Foto: Türliyenin Anonim Kuşları web sitesi trakus.org adresinden alınmıştır)

Sumru Kuşu (Foto: Murat Çudaroğlu) (Foto: Türliyenin Anonim Kuşları web sitesi trakus.org adresinden alınmıştır)

Kuşlar alemi gittikçe beni içine çekiyordu. Bakmadan duramadığım bir kuş kitabım, sürekli yanımda taşıdığım bir dürbünüm ve not defterimle, kitaplarda tarif edilen kuşçu bendim işte!

Burdur’da 3-4 gün kaldıktan sonra büyülenmiş bir şekilde, daha sonra defalarca geri geleceğimi bilmeden, Ankara’ya geri döndüm.

Devam edecek…..

43-gunesin-aydemir

 

 

Güneşin Aydemir

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.