Hafta SonuKöşe YazılarıKültür-SanatManşetYazarlar

[Bir şarkının hikayesi] Streets of Philadelphia/ Bruce Springsteen

0

Eğer bir pazar gününüzü evde film seyrederek geçirmek istiyorsanız herhangi bir Tom Hanks filmi seçtiğinizde vasat bir 2 saat geçirme olasılığınız neredeyse sıfıra yakındır. Altı kere Oscar’a aday olup heykelciği iki kere evine götüren Hanks, hep güzel senaryolarla izleyicilerin karşısına çıkmıştır.

Defalarca seyredilse bile her seferinde ayrı bir keyif alınan Forrest Gump’taki rolü ile ikinci Oscar’ını alan Hollywood’un sevilen aktörüne ilk Oscar’ını kazandıran film, AIDS ’e yakalandığı için işinden atılan başarılı bir avukatı canlandırdığı 1993 yapımı “Philadelphia” olmuştu.

Senarist Ron Nyswaner o dönem için çok cesur sayılabilecek bir hikaye ile AIDS hastalarının uğradığı ayırımcılığı gündeme taşımıştı. Yönetmen koltuğundaki Jonathan Demme, böyle cesur bir senaryonun izleyicinin sempatisini toplaması için Tom Hanks’in yanında Denzel Washington ve Antonio Banderas gibi güçlü bir oyuncu kadrosu kullanmakla yetinmemiş , bu duygusal hikayeyi bir de iyi müzikle tamamlamaya karar vermişti. Demme, özgün bir müzik yazması için önce Neil Young’a gitti ve sanatçı ona “Philadelphia” adında çok güzel bir şarkı yazdı. Neil Young’ın hüzünlü “Philadelphia”sı filmin sonunda, AIDS’ten ölen talihsiz avukatın ailesinin, onun çocukluk videolarını izledikleri son sahnede kullanılmaya çok uygundu. Usta yönetmen hala bir arayış içindeydi ve giriş sahnesi için planladığı güçlü şarkıyı popülaritesi yüksek olan bir müzisyenin yazmasının filmin başarısına önemli bir katkıda bulunacağına inanıyordu ve sevilen şarkıcı Bruce Springsteen’e gitmeye karar verdi.

Bir ölümün diğerine çağırdıkları…

Her zaman işçi sınıfının savunucusu olan Springsteen, büyük bir siyasi mesele olan gelir eşitsizliğine karşı sık sık sesini yükselten bir sanatçıydı. Bu konuyu işlediği “The River” adlı şarkısını Pennsylvania çelik işçilerine ithaf etmişti ve yaptığı konuşmada “Amerikan Rüyasının herkesin başarılı olacağı ve milyar dolarlar kazanacağı bir şeyden çok, herkesin onurlu ve kendine saygı duyabileceği bir yaşam sürebilmesi için bir fırsata sahip olabileceği bir şey olduğunu düşünüyorum” demişti.

Tom Hanks, Philadelphia’da.

Demme, Bruce Springsteen’den film için rock bir şarkı yapmasını istedi ve o da “Teklifin beni ilgilendiriyor ve sana bir şarkı yazmak isterim. Bana biraz süre verirsen deneyeceğim ama söz vermiyorum”dedi. Springsteen o günlerde grubu E Street Band’den yeni ayrılmıştı ve 1992 yılında çıkardığı son iki solo albümü hayal kırıklığı yaratmıştı. Bir başlangıç yapmakta zorlanan Springsteen, “Küçük stüdyoma kapandım ve bir iki gün boyunca bir şey bulmaya çalıştım ama hiçbir şey bulamamıştım” demişti.

Şarkı, filmin başında kamera Philadelphia sokaklarında dolaşan Tom Hanks’i görüntülerken, arka planda kullanılacaktı ve yönetmenin kendisine fikir sahibi olması için gönderdiği taslak videoyu seyredince nihayet Springsteen’in kafasında bir fikir oluşmuştu.

Elinde daha önce trajik bir şekilde vefat eden yakın bir arkadaşı için yazdığı sözler vardı ve ondan yararlanarak şarkı sözlerini yazdı, fakat yazdıkları rock temposu ile uyum sağlamıyordu. Onun yerine hip-hop’u andıran, Paul Simon’ın “50 Ways to Leave Your Lover”ındaki gibi, sıra dışı bir ritm buldu ve demo’yu yönetmene gönderdi:

İstediğinin bu olduğunu sanmıyordum ama gene de gönderdim ve ne düşündüğünü sordum. ‘Süper’ dedi. Hepsi buydu, iki günde bitmişti”

AİDS hastalarına karşı önyargıları kırdı

Şarkının sözleri direk olarak filmin konusuna girmiyor gibi gözükse de Bruce Springsteen, satır aralarında hastalığın semptomlarını ve AIDS hastalarının yaşadıklarını anlatmıştı.

Unrecognizable to ourselves” ve “our clothes don’t fit me no more” mısraları, hastalık süresince hızla kilo kaybedince elbiseleri artık vücutlarına büyük gelen ve yaşadıkları fiziksel çöküntü sonucu aynada kendilerini dahi tanıyamaz hale gelen hastaları tarif ediyordu.

 

Kilise, AIDS hastalarını dışlamıştı ve hastalığı kapma korkusuyla kimse onlarla bir yemek paylaşmak dahi istemiyordu. “No angel gonna greet me”, “It was just you and I my friend” mısraları, AIDS hastalarının dışlanmışlıklarını ve yalnızlıklarını çok dokunaklı sözlerle anlatıyordu.

AIDS krizi ile ilgili Madonna, Elton John, Lou Reed gibi sanatçılar iyi niyetli şarkılar yapmış olsalar da hiçbiri Bruce Springsteen’in yarattığı etkiyi yaratmamıştı. Film ve şarkı AIDS hastalığına karşı hassasiyeti arttırdı ve hastalık ile ilgili bazı önyargıların kırılmasına da katkı sağladı.

“Streets of Philadelphia” filmin diğer özgün şarkısı olan Neil Young’ın “Philadelphia”sını da geride bırakarak 1994 yılında “En iyi Orijinal Şarkı” Oscar’ını almayı başardı. Film, Tom Hanks’e de kariyerinin ilk “En iyi aktör” Oscar’ını kazandırmıştı.

Bruce Springsteen, şarkı ile 1995’te de Grammy ödüllerini de sildi süpürdü. “Streets of Philadelphia”, Yılın Şarkısı, En İyi Rock Şarkı, En İyi Solo Vokal Performans ve Özellikle Bir Film veya TV için Yazılmış En İyi Şarkı dallarında dört Grammy ödülü aldı.

Bu başarıyı daha da anlamlı kılan kuşkusuz Bruce Springsteen’in “Streets of Philadelphia”dan önce hiç film müziği yazmamış olması idi.

Kaynakça

  • London A., Streets of Philadelphia by Bruce Springsteen, July 24, 2020
  • Lockett D., Bruce Springsteen Tells Tom Hanks How He Wrote ‘Streets of Philadelphia’ in Only Two Days
  • Songfacts, Streets of Philadelphia
  • Deino D., Is Bruce Springsteen’s ‘Streets Of Philadelphia’ The Best Movie Song Of All Time?, 27.03.2017
  • Wikipedia, Streets of Philadelphia, Bruce Springsteen

 

 

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.