Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

[Bir şarkının hikayesi] Another Brick In The Wall/ Pink Floyd

0

“Wish you Were Here” , “The Dark Side of The Moon” ve ”The Wall” albümleri tüm zamanların en çok satan albümleri arasında bulunan ve progresif ve art rock türünün öncüsü kabul edilen Pink Floyd’un 11’inci stüdyo albümü “The Wall”un ana fikri, grubun 1977 yılında çıktıkları turun son performansı olan Montreal konserinde talihsiz bir olayın ardından ortaya çıktı.

Grup ilk defa stadyumlarda konserler veriyordu ve buna pek alışık değillerdi. Ön sıralarda kendilerini rahatsız eden gürültücü hayranlarından birinin suratına tükürüp konseri yarıda bırakan Roger Waters, dinleyicileri ile kendi arasına mesafe koymaya karar verdi ve kendi etrafına duygusal bir bariyer koydu. Metaforik olarak özel hayatındaki “Tuğla”lardan biri olan bu olay, “Yabancılaşma”yı konu alan “The Wall” albümüne de esin kaynağı oldu.

Syd Barrett’in ayrılmasından sonra grubun liderliğini üstlenen Roger Waters, 1978 yılında “The Wall” projesini grup arkadaşlarına kabul ettirdi. “The Wall “, rock opera türünde bir konsept albümdü ve “Pink “adındaki karakter, Syd Barrett ile Roger Waters’ın hayatlarından esinlenilmişti. Albümün prodüksiyonu için grubun anlaştığı Bob Ezrin, Waters’ın ön çalışmasını 40 sayfalık bir senaryoya döktü.

Baba: Sadece aile albümünden bir enstantane

“The Wall”, baş karakter olan Pink’in çocukluğunda örülmeye başlayan ve büyüdükçe şekillenen zihinsel duvarını anlatan bir şarkı setinden oluşuyordu.

Pink’in duvarındaki ilk tuğla, kendi babasını bebekliğinde kaybetmiş olan Roger Waters gibi, babasını savaşta kaybetmiş olması idi. Babasız büyümek sanatçıda derin izler bırakmıştı ve bu yaralar Pink’in hikayesine de yansıdı. Roger Waters’ın babası ile hiçbir anısı yoktu ve onun için aile albümündeki bir resimden ibaretti: “A Snapshot in the family album “

Yönetmenliğini Alan Parker’ın yaptığı 1982’de çekilen “The Wall”  filmini seyretmeyenler için “Another Brick In the Wall Part I “in sözlerindeki hüznü anlamak o kadar kolay olmayabilirdi. Çocuk “Pink”, parkta oynarken hiç tanımadığı babasının resmine benzeyen birini görüp onun elinden tutmaya çalışıyordu ama adam onu itip uzaklaşmasını söylüyordu. Bir sonraki karede ise “Pink” salıncağa oturuyordu ama kendisini itecek kimse yoktu. Kendisini çok yalnız hissetmişti.

Daddy what’d ya leave behind for me?
All in all,it was just a brick in the Wall”

 

 “Another Brick In The Wall Part II”, albümün en çok bilinen popüler bölümüdür. Şarkının videosunu seyretmeden sadece sözlerini dinleyen bir kişi, bu bölümün eğitim sistemine bir başkaldırı olduğunu düşünebilir. Halbuki şarkı çok daha geniş anlamda insanları kontrol eden yönetimlere bir karşı çıkıştır. Albümün genel konsepti içinde de “Pink” karakterinin etrafındaki duygusal duvarın en önemli tuğlalarından biridir.

İnsandan tuğlalar ören sisteme isyan

Part II ‘de Roger Waters, yönetim sistemindeki tüm otoriteyi duvardaki “İnsandan Tuğlalar” olarak tanımlar. ”Pink”in korumacı annesi dışında hayatında karşılaştığı ilk  otorite figürleri öğretmenleridir. Öğretmenler genel olarak hükümeti, öğrenciler ise halkı sembolize etmektedir. Filmde öğrenciler tek tip maskeler takmış olarak robotlar gibi yürüyüp büyük bir kıyma makinesinin içine düşmektedir. Burada öğrencilerin kendileri gibi değil de öğretmenlerin istediği gibi olmalarına yol açan totaliter eğitim sistemine eleştiri ve aslında onun üzerinden de halkı kendi istedikleri gibi yönetip onları savaşların, grevlerin ve terörün içine sürükleyen hükümetlere genel bir eleştiri vardır.

Albümün sistemi eleştiren sözlerinin İngiliz halkı tarafından beğenileceği konusunda bir kuşkusu olmasa da prodüktör Bob Ezrin albümle beraber dikkati çekecek bir single çıkarılmasını ister. O tarihe kadar albüm konseptinden vazgeçmeyen grup, “Money” ve ”Have A Cigar” dışında single çıkarmamıştır. Ezrin daha da ileri giderek şarkının radyolarda çalınması için “disco ritmli” olması konusunda da grubu ikna eder. David Gilmour 2009 yılında Guitar World dergisine bu süreci şöyle anlatmıştır.

Bob bizden birkaç klübe gidip disco müzikte neler olduğunu görmemizi istedi. Kendimi zorlayıp bu yüksek sesli bas ve davul seslerini dinledim. Kendi kendime ne aptal ve korkunç diye düşündüm. Sonra geri dönüp şarkılardan birini akılda kalıcı olması için bunlardan birine dönüştürmeye çalıştık.”

 

Şarkıdaki çocuk korosu stüdyoya en yakın olan bir okuldan seçilen ve yaşları 13 ile 15 arasında değişen 23 çocuktan oluşuyordu. Daha çok çocuk olduğu hissini yaratmak için çocukların sesleri 12 kez üst üste kaydedilmişti. Albüme katkılarından ötürü okula 1.000 pound ödül ve Platin Plak hediye edilmişti.

Thatcher’in nefreti!

Single 4 milyon kopya sattı ve 1983’te British Academy’den “En iyi Orijinal Film Şarkısı” ödülünü aldı. Londra Eğitim kurumu şarkıyı “Skandal” olarak tanımlamıştı ve dönemin İngiliz Başbakanı Margaret Thatcher şarkıdan nefret etmişti.

Şarkıdaki nakarat dilbilgisi olarak yanlış gibi gözüküyordu. “We don’t need no education” çift negatif anlamı taşıyordu ve pozitif anlamda “Biz iyi bir eğitimi sistemi istiyoruz ”şeklinde de yorumlanabilirdi.

Roger Waters 2009 yılında “Mojo” dergisine verdiği demeçte şarkının eğitime karşı bir başkaldırı olmadığını söylemiş ve  “Benden daha çok eğitimi savunan birini bulamazsınız. Şarkı, bizim üzerimizde haksız ve yanlış kontrolü olan insanlara karşı bir isyandı” demişti.

Kaynakça

  • Golsen T., The Story Behind The song: Pink Floyd’s Alienation Anthem” Another Brick In The Wall”, Nov.2021
  • Benjamin W., The real meaning of  “Another Brick In The Wall” by Pink Floyd, 20.04.2014
  • Songfacts, “Another Brick In The Wall Part II”
  • Wikipedia, Another Brick In The Wall Part II, The Wall

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.