Doğa MücadelesiEkolojiManşetTarım-Gıda

Ayvacık’ta köylü tedirgin: RES projesi yüzünden ata topraklarımızdan göçmek zorunda kalacağız

0

Çanakkale‘nin Ayvacık ilçesinde bulunan Keçikaya, Cemaller ve Söğütlü köylerindeki ormanlık alan ve tarımsal araziler üzerinde üç etap halinde yapılması planlanan bir rüzgar enerjisi santralleri (RES) projesine yönelik davanın bilirkişi incelemesi ve keşfi sırasında enerji şirketi yetkilileri ile davacı köylüler arasında gerginlik yaşandı.

Ilgardere RES Projesi 2’nci Etabı için verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararının iptali için açılan davanın 31 Ağustos’ta gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi ve keşfi, projenin“ÇED Gerekli Değil” kararı alınarak inşaatı tamamlanan ve işletmeye alınan ve 1’inci Etap olan üç adet türbinin yakınlarındaki alanında başladı.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından yapılan açıklamaya göre, şirket yetkilisinin davacı olan köylülere yönelik aşağılayıcı ve hafife alan sözleri nedeniyle köylülerin öfkelemesi ile gerginlik yaşandı. Gerginlik, jandarma müdahalesi ile engellendi.

Ayvacık

‘Projeyi üç etap halinde yürütmek kanunu dolandırmaktır’

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği‘nin yanı sıra Cemaller Köyü Muhtarlığı, Söğütlü Köyü Muhtarlığı ve köylerde yaşayan 11 vatandaş ile birlikte açılan davanın keşfinde tüm davacıların avukatı olan Fevzi Özlüer, projenin üç etaba bölünerek her parça için ayrı ayrı ÇED süreci yürütülmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

“Bu durum hile yolu ile kanunu dolanmaktır” diyen Özlüer, “Projeyi küçük parçalara bölerek ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararları alarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlamak zorunda kalmaksızın bir an önce faaliyete başlamak kanuna karşı hiledir” diye ekledi.

Özlüer, projenin yer seçiminin uygun olmadığına dikkati çekerek, bundan dolayı üç köyün geçim kaynaklarının zarar göreceği ve insanların yerlerinden edileceğini vurguladı:

“Mevcut türbinlere ilave olarak neredeyse yerleşim alanı içine kurulacak yeni türbinlerin yaratacağı gürültü, doğrudan sağlık ve özel yaşamın dokunulmazlığı hakkına müdahaledir. En temel insan haklarına aykırıdır. Köylülerin mülklerini ucuza kapatmak, temel geçim faaliyetleri olan hayvancılığı icra edemez hale getirmek suretiyle bölgeyi insansızlaştırmayı amaçlamaktadır. Doğal ve kültürel yaşamı zaafa uğratıcı niteliği nedeniyle proje için yapılan yer seçimi isabetsizdir. Çevreye daha az zararı olacak yerler dururken, sınırlı bir süre için elektrik üretiminden sağlanacak sınırlı yarar karşısında, üç köyde yaşayan insanlar köylerini terk etmeye zorlanmakta, geçimlik kaynakları ellerinden zorla alınmakta, köylülere sosyal ve ekonomik olarak zarar verilmektedir. Toplumsal zararı olacak bu projenin gerçekleşmesinde kamu yararı bulunmamaktadır.”

Ayvacık

‘Ata topraklarımızdan göç etmek zorunda kalacağız’

Davacı köylüler adına konuşan Ali Kayalı, mevcut türbinlerin yarattığı gürültü nedeniyle geceleri uyuyamadıklarını, yenilerinin ise evlerinin çok daha yakınına yapılmak istendiğini söyleyerek, yeni türbinlerin yapılması durumunda köyde yaşamalarının mümkün olamayacağını ifade etti.

Hayvancılık yaparak geçindiklerini bildiren Kayalı, eskiden mevcut türbinlerin yakınında bulunan gölette hayvan suladıklarını ve proje gerçekleşirse ata topraklarından göç etmek zorunda kalacaklarını söyledi.

Kayalı türbinler için açılan yollar nedeniyle göletin yağmur ve kar sularını eskiden olduğu gibi biriktirmediğini, yosun tuttuğu için hayvanların su içmekten kaçındığını sözlerine ekledi.

Ayrıca türbinlerin neden olduğu gürültü nedeniyle hayvanların türbin çevresinde yayılamadıklarını ve yeterince karınlarını doyurmadan akşamı ettiklerini kaydederek, bu yüzden et ve süt verimlerinin azaldığını belirtti.

Ayvacık

‘Proje, bölgede orman yangını riskini artıcak’

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği temsilcisi Recep Memiş projenin küresel ısınma ve iklim değişikliği ile bağlantısının araştırılması gerektiğini ifade etti.

Proje tanıtım dosyasında yörenin arkeolojik değerleri ve somut olmayan kültürel miras konusunda sayısız antik kent kalıntısının ortasında bulunmasına rağmen soyut ve somut kültürel mirasın korunması hakkında önlem içermediğini belirten Memiş, bilirkişi heyetinde arkeolog bulunmamasının büyük bir eksiklik olduğunu vurguladı.

Geçen hafta yaşanan Çanakkale yangınının çıkması ve büyümesinin nedenlerinin enerji projelerinin ormanlardaki insan etkileşimini artması, iklim krizi ve kuraklık olduğunu söyleyen Memiş, bu projenin sonucunda da ormanlık alanlarda türbin ve enerji nakil hatları inşası nedeniyle insan etkileşiminin artacağını ve bu durumun da yangın riskini arttıracağını belirtti.

Ayvacık

‘Keşifte yeni türbin noktaları ve köy merkezi incelenmedi’

Keşif esnasında müdahil sıfatıyla söz alan şirket sahibi Seçkin Arıkan ise bu iddiaların yanlış olduğunu öne sürerek kanuna karşı hile yapmadıklarını, yasal haklarını kullandıklarını beyan etti. İnsansızlaştırma iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Arıkan, bölgenin aslında marjinal tarım alanı olduğunu, bölgede uzun süredir tarımsal faaliyet yapılmadığını, hayvancılık hakkında söylenenlerin asılsız olduğunu öne sürdü.

Arıkan’ın üslubunu alaycı bulan köylüler ise ajite olarak şirket sahibine tepki gösterdi. Tepkiler esnasında keşfin kesintiye uğraması gündeme geldi. Hakimin talimatıyla harekete geçen jandarmanın müdahalesi sonucunda keşfe devam edildi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği, inceleme ve keşif sırasında yeni planlanan proje kapsamındaki türbin noktalarına ve köy merkezine gidilmediğini, bilirkişilerin drone ile çekim yapmakla yetindiğini, ayrıca diğer davacılara ve köy muhtarlarına konuşmaları için söz verilmediğini aktardı.

Ayvacık

‘Ekoturizm için ucuz arazi alma peşindeki simsarlar şirkete çalışıyor’

Köylüler, köy yerleşim alanına çok yakın olan türbinlerin çıkardığı gürültü nedeniyle rahatsız olduklarını ve uyuyamadıklarını dile getiriyor. Temel geçimi hayvancılık olan köylüler, dedelerinin kazma kürek kullanarak inşa ettiği yağmur suyu toplama göletinin artık yeterince su tutmaz olduğunu belirtiyor. Rüzgar türbinlerinin inşası için açılan geniş yolların, gölete akması gereken yağmur sularının akışına engel olduğu belirtiliyor. Köylüler hayvanlarının türbinlerin bulunduğu sahada otlamaz olduğunu, bu nedenle süt ve et verimlerinin azaldığını kaydediyor.

Ayrıca köylüler ekoturizm yatırımı için kendilerinden ucuz arazi alma peşine düşen simsarların aslında RES firması adına arazi kapatmaya çalıştığını belirtiyor. Üç köyde yaşayan insanlar, yurtlarından edilmek istendiklerini düşünerek tedirgin olduklarını belirtiyor.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği, projeleri parçalayarak, parçalı ÇED süreçleri yürütmenin ve uzun ÇED süreçlerinden kaçarak bir an önce küçük bir proje ile işe başlamanın çoğu enerji ve madencilik şirketinin uyguladığı bir kanuna karşı hile olduğunu vurgulayarak, ruhsat sahibi Or Enerji‘nin de aynı yolu izlediğini belirtiyor.

Ayvacık

Ne olmuştu?

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Keçikaya, Cemaller ile Söğütlü köy sınırları içinde kalan ormanlık alan ve tarımsal arazi üzerinde yapılması istenen ve Or Enerji İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘ye bağlı Ilgardere RES Projesi’nin 1’inci Etabı kapsamında 3 adet rüzgar türbini (10 Mwe) için 17 Haziran 2020’de “ÇED Gerekli Değildir” kararı alınmıştı.

Yörede yaşayan vatandaşlar köy ilan panolarında askıya çıkarılmayan bu karardan ancak projenin gerçekleştirilmeye başlanması ile haberdar olmuş, bu nedenle yasal itiraz haklarını kullanamamıştı.

Şirket toplam proje gücünün hem 50 MWe’yi aşması nedeniyle hem de yeni yönetmelik değişikliğine göre EK-1 Liste kapsamında ÇED sürecini başlatmak durumunda kalmış, proje tanıtım dosyası yerine ÇED başvuru dosyası hazırlamıştı. Bu durumda Halkın Katılımı Toplantısı yapılması ve köylülere duyurulması zorunlu olduğundan, köylüler, Muhtarlıklarına yapılan duyuru ile toplantıdan ve 3’üncü Etaptan haberdar olmuştu.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği, 28 Nisan 2023’te köylülerle birlikte halkın katılımı toplantısına katılmış ve itirazlarını yapmıştı. Henüz inşaata başlanılmamış 2’nci Etap beş adet türbinlik kapasite artışı projesi için de 9 Şubat 2022’de yeni bir “ÇED gerekli Değildir” kararı daha alındığını, bu karara türbin yerlerinin askeri alanlara yakınlığı nedeniyle itiraz edildiğini ve yer değişikliği yapılmak zorunda kalınması nedeniyle henüz inşaata başlanılamadığı öğrenilmişti.

Toplantı esnasında yetkililere de sorularak pekiştirilen bu bilgi bir tutanak ile kayıt altına alınmış ve köy ilan panolarında askıya çıkarılmadığı için fiili öğrenme tarihi olan 28 Nisan 2023 günü esas alınarak bir dava açılmıştı.

Cemaller Köyü Muhtarlığı, Söğütlü Köyü Muhtarlığı ve köylerde yaşayan 11 vatandaş ile birlikte Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıklarını Koruma Derneği 2. Etap “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açmıştı. Dava, yasal süresi geçmiş olduğu halde, öğrenme tarihindeki haklılık nedeniyle mahkeme tarafından kabul edilmişti.

You may also like

Comments

Comments are closed.