İzmir, Aliağa‘da bulunan gemi söküm tesislerinde asbest tehdidi tüm kamuoyunun tepkisine rağmen sürüyor. Ege Çelik Endüstrisi şirketinin 1.7 milyon avroya ihalesini aldığı İtalyan donanmasına ait asbest yüklü üç denizaltı, Seaway Albatross ağır yük gemisi ile taşınarak söküm için Aliağa sınırında bekletilmeye başlandı.
Asbest yüklü gemilerin asbestin yanı sıra birçok zehirli kimyasal barındırabileceği de uzmanlarca sıkça ifade ediliyor. Söz konusu ihaleler ve bunlara verilen izinler bölgede yaşayanların ve sökümde çalışacak işçilerin sağlıkları üzerinde yüksek miktarda tehdit oluşturuyor.
Italian Navy Sauro-class #submarines Carlo Fecia di Cossato, Leonardo da Vinci and Guglielmo Marconi were being transported last week for breaking up in Turkey. pic.twitter.com/noITIyFDYa
— Johann (@Johann_U96) April 9, 2024
Konuyla ilgili Greenpeace İtalya’dan yapılan açıklamada Aliağa’daki çevresel etki değerlendirmelere önem gösterilmeden yapılan söküm işlemlerine dikkat çekilerek donanmanın burada sökümü için getirilmiş olmasını kınadı:
“Aliağa’daki geri dönüşüm tersaneleri çevresel etki değerlendirme gerekliliklerinden muaftır ve yüksek düzeyde hava, toprak ve su kirliliğinin yanı sıra asbest yönetimi ile işçi sağlığı ve güvenliği konularında ciddi usulsüzlüklere sahiptir. Asbestin yanı sıra tespit edilen toksik maddeler arasında arsenik, kurşun ve diğer ağır metaller, poliaromatik hidrokarbonlar, tributil oksit ve dieldrin bulunmaktadır. Rapora göre, gemi sintinesi, su, balast ve çamurdan kaynaklanan petrol türevli katı ve sıvı atıklar kıyı kirliliğine katkıda bulunmaktadır. Tersane toprağındaki yüksek kurşun konsantrasyonları gemi boyasından kaynaklanmaktadır. Araştırma ayrıca partikül madde ve ağır metallerden kaynaklanan hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgenin gemi söküm ve geri dönüşümünün yapıldığı bölge olduğunu ortaya koymuştur.
Türkiye’de gemi geri dönüşüm sektöründe karşılaşılan ciddi çevresel sorunlar göz önüne alındığında, Aliağa’daki bu ünitelerin arıtılması birçok endişeyi beraberinde getirmektedir.”
Asbest sökümündeki usulsüzlükler
STK Gemi Söküm Platformu, yakın zamanda gemi söküm işçilerinin sorunlarını ve çevre kirliliğini anlatan bir rapor yayımlamış; “Aliağa’da asbest söküm faaliyetlerinin, kapasite eksikliği, sürecin her aşamasında asbest miktarlarının yanlış beyan edilmesi ya da tutarsız numune alma pratiği de dahil olmak üzere birçok yönden yetersiz” olduğuna vurgu yapılmıştı.
Raporda, “asbest sökümünde eğitimsiz işçilerin katılımı belirgin bir şekilde devam etmekte ve bertaraf prosedürleri mevzuatla uyumlu değildir. Bu sorunların çözümü, şeffaflık, yerel düzeyde sıkı denetim ve AB ile kamu kurumları arasında iş birliğini gerektirmektedir” denilmişti.
⚫️La @ItalianNavy sta smantellando sette navi in un cantiere di Aliağa, in Turchia, noto per l'inquinamento e la mancanza di valutazione di impatto ambientale.
Leggi cosa abbiamo scoperto con @NGOShipbreaking 👇https://t.co/7r3NHku1y2— Greenpeace Italia (@Greenpeace_ITA) April 11, 2024
Gemi sökümü pazarında en ucuz ülkelerden biri: Türkiye
Gemi sökümü pazarında Bangladeş, Pakistan ve Hindistan’la birlikte en ucuz ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Eski Bakanı Murat Kurum, 20 Mayıs 2021’de TBMM’de verilen bir soru önergesine verdiği cevapta, Aliağa’da son beş yılda 714 geminin söküldüğünü ve bunun sonucunda yaklaşık 250 tonu asbest olmak üzere, 74 bin 325 ton tehlikeli atığın bertaraf edildiğini belirtmişti. Bu asbest Aliağa’da bertaraf edildi.
Asbest nedir?
Türk Toraks Derneği’nin hazırladığı bir içeriğe göre asbest (amyant), beyaz toprak olarak da bilinen, ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, yapısal özellikleri açısından esnek, lifli yapıda bir mineral.
Asbest sanayide pek çok endüstri kolunda kullanılmış olsa da sağlığa olan olumsuz etkileri nedeniyle 29 Ağustos 2010 tarihinde, 27687 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 31 Aralık 2010’da yürürlüğe giren ‘Bazı Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik‘ ile de tamamen yasaklanmış durumda. Ancak daha önceden kullanıma girmiş olan ve bünyesinde asbest barındıran maddelerin sökümü, yıkımı, tamiratı, bakımı, geri dönüşümü sırasında pek çok sektörde işçiler asbeste maruz kalmaya devam ediyor.
ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), her yıl en az yüz bin insanın asbest kaynaklı nedenlerle hayatını kaybettiğini açıklıyor. Asbeste maruz kalma nedeniyle oluşan hastalıklar, 20 ila 40 yıllık bir kuluçka süresinden sonra ortaya çıktıklarından bu hastalıkların meslek hastalığı olarak takibi ve tanısı zorlaşıyor.
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ/ILO) tarafından “kesin kanserojen” olarak tanımlanan asbest kullanımının yasaklanması ve işyeri ortamında yarattığı maruziyetlerin engellenmesi için küresel çağrılar yapılmaya devam ediliyor.
Uluslararası Asbest Yasağı Sekreterliği (IBAS) resmi internet sitesi asbest kullanımını yasaklayan ülkelerin listesine yer veriyor. Listelenen bazı ülkelerde küçük kullanımlar için muafiyetlere izin verildiği ancak, listelenen tüm ülkelerin her tür asbestin kullanımını yasaklamış olması şartını taşıdığı belirtiliyor. Ek olarak asbestin inşaat, yalıtım, tekstil vb. gibi tüm genel kullanımının açıkça yasaklanmasını sağlamaya çalıştıkları ifade ediliyor.
Ne olmuştu?
9 Nisan’da İtalyan donanmasına ait üç denizaltı, Carlo Fecia di Cossato, Leonardo da Vinci ve Guglielmo Marconi, İtalya’nın Tino Adası’nda bir taşıyıcı gemiye yüklenerek Türkiye’ye doğru yola çıktı.
Ege Çelik Endüstrisi şirketi, 1.7 milyon avroya yedi geminin söküm ihalesini aldı. Bu da şirket tersanesinde çalışan işçilerin asbestle iç içe çalışacağı anlamına geliyor.
Aliağa’da gemi söküm işi yapan 22 tesisin yalnızca sekizi Avrupa Birliği normlarına uygun söküm işlemi gerçekleştiriyor.
Aliağa en son tonlarca asbest taşıyan uçak gemisi Sao Paulo ile gündeme gelmişti. Kamuoyunun yoğun tepkisi sonucunda geminin Türkiye kara sularına girmesi yasaklanmıştı. Sao Paulo geniş kamuoyu baskısı sonucu Atlas Okyanusu‘nda batırılmıştı.