Aşı Tuttu: Kârlar Hızla Yükseliyor

Türkiye'de ve Dünya'da domuz gribi ve domuz gribi aşısının çevresinde dönen tartışmalar devam ederken, aşının ilk faydasının şirketlere dokunduğu ve aşının hiç olmazsa kârlar adına tuttuğu anlaşılmakta.

Türkiye’de ve Dünya’da domuz gribi ve domuz gribi aşısının çevresinde dönen tartışmalar devam ederken, aşının ilk faydasının şirketlere dokunduğu ve aşının hiç olmazsa kârlar adına tuttuğu anlaşılmakta.

image-4-for-swine-flu-masks-gallery-997776666pig_mask__code-1swine-flu-mask

Anadolu Ajansı’nın Londra kaynaklı haberine göre, “İmalatçı şirketlerin, domuz gribi aşısından, yıllık 49 milyar dolarlık kâr edebilecekleri belirtiliyor. Büyük ilaç şirketlerinin, şimdiye kadar 1,5 milyar dolarlık aşı sattıkları ve milyarlarca dolarlık aşı bağlantısı yaptıkları, salgınların bu miktarı misliyle artıracağı belirtiliyor. İlaç şirketlerinin, domuz gribi aşısı yanı sıra, 1 milyar doların üstünde de, mevsimsel grip aşısı sattıkları kaydediliyor.” Aynı haberde, ABD’de aşının yeterince üretilip piyasaya sürülemediği de bildirilirken, buna neden olarak “Embriyonlu (döllenmiş) yumurta ile gerçekleştirilen “inaktivasyon test”lerinin uzun sürmesi” gösteriliyor. Yani, Türkiye’nin satın alıp gecikmeyle de olsa uygulamaya başlayacağı aşı, ABD’de testleri bitmediği için büyük oranda piyasaya sürülememekte.

Bununla birlikte, Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada Türkiye’de de iki tip aşının yapılacağı ve bazı aşıların diğerlerine göre daha az zararlı olduğu ortaya çıktı. Bakanlık, hamilelere, bağışıklık yapma gücünü artıran, ancak kamuoyunda tartışmalara yol açan ”Adjuvan” maddesi içermeyen aşıdan uygulayacak. Bakanlığın Türkiye’ye aşı temin edecek firmalardan biriyle yaklaşık 1 milyon doz ”Adjuvansız aşı” alınması konusunda sözleşme imzalamasının ardından aşıların Aralık ayında Türkiye’de olması bekleniyor. Adjuvan maddesinin tam olarak ne gibi bir etkisi olduğu konusunda da Bakanlık tarafından bir açıklama yapılmamış durumda. Yalnız, bu maddenin, ABD’li askerlerde “Irak Sendromu” olarak bilinen etkilerin oluşmasında baş faktör olduğu kanıtlanmış durumda.

Domuz gribi sektörünün ise tek kârlı şirket grubu aşı üreticileri değil. Aşı üreticilerinin 49 milyar dolarlık büyük kârının yanında, yan sektörlerin de büyük bir gelir elde ettiği bilinmekte. Örneğin, maske üreticileri bu dalgadan olumlu etkilenenler arasında. Ülkelerin güvenlik önlemi olarak sipariş yağmuruna tuttuğu maske üreticilerinin piyasa değeri 5 günde 4.5 milyar dolar yükseldi. Dünyanın önde gelen iki üreticisinden biri olan 3M`in piyasa değeri 40 milyar dolardan 44 milyar dolara çıkarken yine lider üreticiler arasında bulunan Kimberly Clark`ın değeri de 406 milyon dolar yükseldi. Amerika`nın yerel ve daha küçük çaplı üreticileri bile domuz gribinin meyvesini yedi. Mine Safety Appliances adlı Teksaslı şirket 5 günde şirkerinin değerini 61 milyon dolar yükseltti.

Domuz gribi virüsüne karşı korunmak isteyenlerin `N95` maskeleri kullanması gerekiyor. Bu maskeler mikrobun, kişiye ulaşma gücünü kırıyor. Virüsü zaten kapmış olanların ise çevreye zarar vermemesi için `cerrahi` maske takması öneriliyor. Bilinçli davranmayanlar yanlış ürün seçiminden dolayı başarılı olamıyor. Fiyatlara bakıldığında 50 kullan at cerrahi maskenin satış fiyatı 19-20 dolar civarında olurken, N95 maskelerin 20 adedi ise ortalama 50 dolardan alıcı buluyor.

Aslına bakılırsa, kendisi ve tedavisi bu kadar yoğun bir reklamla insanlara sunulan bir hastalığın üzerinde de bu kadar konuşulması çok doğal. Hastalık çevresinde yaratılan korku dalgası ve bilinçsizlikle birleşen tedbir alma hissi en çok bu hastalık üzerinden para kazanmaya çalışan şirketlere yarıyor. Bu da kapitalizme ve kapitalizmin krizine aşının tuttuğunu bize gösteriyor.

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

Yeşil Gazete’de Domuz Gribi:

Domuz Gribinde Halka İkinci Sınıf Aşı

Kapitalizm Grip Olmuş, Bakanlık Aşılayacak

Sağlık Bakanı’na Açık Teşekkür

Domuz Gribi’nin İlk Kazananı!!!

Bakan’ın Tarif Ettiği Ölüm Gerçekleşti Mi?

Domuz Gribi Aşısı Olmaktansa Yapacağım On Şey

Koray Doğan Urbarlı
Koray Doğan Urbarlıhttp://urbarli.net
İzmir’de doğdu. İzmir Kız Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İlk önce Ege Üniversitesi Sosyoloji’de, sorasında da Ankara Üniversitesi Sosyoloji’de yüksek lisans yapmaya başladı. İkincisine devam ediyor. Bir kamu belediyesinin Dış İlişkiler Müdürlüğü’nde beyaz yakalı işçi olarak hayatına devam ediyor. Yeşil Gazete ekibine köşe yazıları, Türkiye, spor ve Dünya haberleri ile katkı sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

Güzelliğe, iyiliğe açık kalmak için Açık Radyo

Kötülüğün eşiği aşıldı. Elimizdekileri kaybetmememiz ve kötülüğe karşı durabilmemiz için Açık Radyo açık kalmalı. Sesimize ve sözümüze sahip çıkmak için elimizden geleni yapmalı, dayanışmayı büyütmeliyiz.

Açık Radyo’suz olmaz!

'Hüznün fiziği'nin diyalekti açısından bakarsak en derin hüzünler en coşkulu ve en mutlu adımları getirecektir. Tabii yaşama ve mücadeleye olan inancımızı yitirmemişsek...

EN ÇOK OKUNANLAR