Köşe Yazıları

Artvin’in kendisi altın – Defne Gönenç

0

Yeşil Artvin Derneği’nin 20 yılı aşkın süredir Artvin Cerattepe’de maden açılmasını önlemek için sürdürdüğü ciddi mücadeleyi biliyoruz. Maalesef Rize İdare Mahkemesi geçen sene bölgede bakır madeni açılmasına onay vermişti. Dava şu anda halen Danıştay’da.

Artvin’e gittiniz mi bilmiyorum. Gitmenizi öneriyorum. Tam bir doğa harikası. Türkiye’nin maalesef çok az yerinde rastlanan kocaman, yemyeşil ormanları var. Bölgede 199’u endemik 1268 farklı bitki çeşidi mevcut. Bölge kış sporlarının geliştirilmesi için de çok uygun. Yaz ayları da doğa yürüyüşlerinden yoga ve jimnastik festivaline değişik fikirlerle zenginleştirilecek yayla turizm geliştirilebilir. Şık ve güzel tesislerin yapılması durumunda bölgenin kendisi sürekli gelir getiren bir cevhere dönüşebilir.

Madencilik kısa süreli kazanç sağlar. Söylenenin aksine, özellikle alternatifi eko-turizm ve tarım ile karşılaştırıldığında, çok fazla kişiye iş olanağı da sağlamaz. Bir ülkenin madencilik ile kalkınacağı küresel maden şirketlerinin uydurduğu bir söylentidir. Şimdiye kadar doğal kaynak açısından zengin Afrika ülkelerinin hiçbiri maalesef bu kaynaklar sayesinde dengeli biçimde kalkınamadı. Buna karşılık, İsviçre tüm madenlerini 1967 yılında kapattı. Hem de halen altın gibi değerli cevherlerin bulunmasına rağmen. Altın bulunan dağların hemen yanında, Alpler’de, şık kayak ve tatil merkezleri var. Yazın da doğa yürüyüşleri yapılıyor. Eski madenlerin bazıları da müze haline getirilmiş.

Tabi ki bazı madenlere de ihtiyaç duyuyoruz. Ama iyi bir planlama ile en az sayıda maden çalıştırarak ve hali hazırda çıkarılmış olan cevherleri geri dönüşümlü kullanarak bu ihtiyacı gidermeliyiz. Cerattepe’de şirket ilk olarak altın çıkarmak istedi. Dünyadaki toplam altının sadece %8’inden sanayide faydalanılıyor. Geri kalanı finans sektöründe veya takı olarak kullanılıyor. Şu anda çıkarılmış olan altını geri dönüşümlü kullanırsak bir daha hiç altın madeni açmamıza gerek yok. Yani tüm altın madenlerini kapatabiliriz.

Altın madenciliğinde siyanür kullanılacağı ve siyanür de insan sağlığını çok büyük riske attığı için gelen tepkiler üzerine, Etibakır Şirketi, Cerattepe’de sadece bakır çıkarmaya karar verdi. Bakır ise doğada çok bulunan bir maden. Yani amaç gerçekten ekonomideki ciddi bir bakır eksikliğini gidermek ise (ki böyle bir şey zaten yok) bunu başka yerlerde maden açarak da gidebiliriz. Gerçekten de sayılı derece güzel bir doğa harikasını, hem de tüm Artvin halkının yaşamını tehlikeye atacak biçimde gözden çıkarmamıza gerek yok.

Artvin’i gezdim. Bir dağın tam ortasına konuşlanmış durumda. Maden ise Artvin şehrinin üstünde kalıyor. Oluşacak toz bulutları şehri direkt etkileyecek, aynı zamanda bölge dağlık olduğu için maden açılınca heyelan riski çok artacak. Şirket çevre etki değerlendirme raporunda bir teleferik kuracağını ve en az sayıda ağacı keserek bakırı madenden bakırın işletileceği yere taşımak için teleferik kullanacağını açıkladı. Ben bu fikre gerçekten çok güldüm. Bazen para kazanmak için insanlar gerçekten “tek yol” görebiliyor. Teleferikle maden taşımak mı? Bölge, arıcılığa, balcılığa, hayvancılığa ve eko-turizme bu kadar uygunken tüm bu çılgın projelere, hem de insan hayatını riske atmaya ne gerek var?

O maden açılırsa Artvin halkının yarısından fazlası göç etmek zorunda kalacak. O madenden de hiçbir zaman “sadece bakır” çıkarılmayacak. Şimdi Artvin’e destek olma zamanı.

 

Defne Gönenç

You may also like

Comments

Comments are closed.