Yazarlar

5 Haziran Dünya Çevre Günü ve belediyelerin sefaleti – Sezai Ozan Zeybek

0
Ozan Sezai Zeybek

Evvelsi gün, yani 5 Haziran, Dünya Çevre Günü idi. Gezi Parkı olayları vesilesiyle AKP belediyeleri çevreciliklerini ispat etme ihtiyacı hissetmiş olmalı, dört elle sarılmışlar bu özel güne. Kendilerince “asıl çevreci biziz” diyecekler. Tayyip’in konuşmasında altını çizdiği husus da aynı. Şöyle diyordu Başbakan, hatırlayın: “Biz [şu kadar] ağaç diktik. Neden? [Bu kendine soru sorup cevaplamasını gerçekten komik buluyorum. İlkokul yıllarıma geri dönüyorum. Peki nedenmiş?] Çünkü biz çevreciyiz.”

Çevreci AKP! Dalga mı geçmeli, üzülmeli mi; onlar utanmıyor, onların yerine utanmalı mı, bilmiyorum. Çevre deyince belli ki ağaç-çim-geri dönüşüm falan gibi bir-iki kavram geliyor akıllarına. Türkiye’de bir dönem öğrencileri topluca çam dikmeye götürürlerdi, çevre kolu falan olurdu. Galiba devletin çevre politikası da bununla sınırlı. Farkları, bunu milyar ağaç dikerek yapıyorlar. Nasıl anlatmalı, nereden başlamalı? Ağaçları yan yana dikmekle orman olmaz mı demeli mesela? Orman bir eko-sistemdir. Zaman alır. AKP’nin sürat siyaseti ormanın temel anlayışına zaten terstir. “AVM önüne, yol kenarlarına ağaç dikmek bir çevre düzenlemesidir, çevrecilik değildir” mi demeli? Çevrecilik (illa bu kelimeye sadık kalacaksak) kullandığın enerjiden ne yediğine, nerede yaşadığından nasıl hareket ettiğine pek çok mevzuyu içerir. Her şey bilen Başbakan, ağaç dikmekle çevreci olunmaz.

5 Haziran’a geri dönelim. Şu görsellere bakın. Üsküdar Belediyesi’nin bastırdığı afişler, hemen evimin önündeki reklâm panosuna asmışlar:

Gezi parkını hiç anlamamış Üsküdar Belediyesi. Gökdelenlerle dolu bir şehir. Çevresinden kopmuş bir ada, havada uçuyor. Hiçlikten gelen bir karayolu, arabasız. Üstte balonlar var ne alâkaysa. Çevreci AKP. Üstelik ağaç da dikebiliyorlar.

Bir yönetici kadrosu bu kadar şuurunu kaybedebilir mi? Böyle bir şehircilik anlayışının reklâmını yaparak Dünya Çevre Günü kutlanabilir mi? Kelimeler bu kadar aşınabilir mi?

Etkinlikler bu kadarla kalmamış elbette. Çevreciliğin ruhuna ters ne kadar kuruluş varsa bu “özel” günün etrafına üşüşmüşler âdeta. Migros, “Küçük Şeyler Doğayı Yeniler” diye bir kampanya başlatmış. MMM Migroslarda interaktif çevre aktiveleri ile [artık ne demekse bu] Çevre Günü kutlamışlar.  Tetra Pak Büyük Ortadoğu Bölgesi Geri Dönüşüm Teknik Yöneticisi ve Tetra Pak Türkiye ve Kafkaslar Çevre Müdürü Ferid Ekmekçioğlu (Unvanın uzunluğuna bakar mısınız?) bir milyonun üzerinde öğrenciyi eğittiklerini söylemiş. İşte başarı! Doğa Koleji öğrencileri ise atıklardan elbise yapıp defile düzenlemişler.

Bir tür oyun oynanıyor. Olmasın mı? Olsun, altına “bu bir reklâmdır” yazsınlar, kendilerini de ciddiye almasınlar, biz almıyoruz çünkü. Gezi Parkı’na da reklâm yapmaya gelirler mi acaba yakında? Sosyal sorumlukları var sonuçta, kaçsanız da kurtulamıyorsunuz.

Dünkü çevre etkinliklerinden bir fotoğraf. HP sponsorluğunda çocuklarla kravatlı adamlar poz veriyor. Konu çevre ve çocuklar gene her zamanki gibi siyasetin konu malzemesi.

Gezi Parkı Direnişi’nin umuyorum ki çok daha kapsamlı etkileri olacak. Bütün şu görüntüler, “çevreyi asıl biz koruruz” mesajını aktarmaya çalışırken içine düşülen bu çaresizlik, bir yandan hükümetin ne kadar hazırlıksız yakalandığının resmi. Dünyanın ne kadar gerisinde kaldıklarını, çevre anlayışlarının betona nasıl çakıldığını gösteriyor.

Ozan Sezai Zeybek

 

 

Sezai Ozan Zeybek

More in Yazarlar

You may also like

Comments

Comments are closed.