Yunanistan‘ın güneybatısındaki Mora Yarımadası açıklarında yaklaşık 700 göçmeni taşıdığı tahmin edilen bir balıkçı teknesinin batması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 82’ye yükseldi.
Yunanistan yerel basınının aktardığına göre, Sahil Güvenlik ekiplerinin Navarin‘in 87 kilometre güneybatısında ulaştığı bir ceset, otopsi için Kalamata‘ya götürüldü.
Mültecileri taşıyan teknenin batması sonucu yasa dışı insan kaçakçılığı suçlamasıyla gözaltına alınan dokuz Mısırlının ifade verme süreci tamamlandı. Gözaltına alınanlardan biri, diğer dört şüphelinin yasa dışı göçmen kaçakçısı olduğunu iddia etti.
Ancak şüpheliler suçlamaları reddederek masum olduklarını belirtti.
Yakınlarını arayanlar için DNA testi yapılacak
Yunanistan Göç ve İltica Bakanlığından yapılan açıklamada, kurtulan beşi çocuk 86 kişinin Malakasa Kabul ve Kimlik Tespit Merkezi‘ne getirildiği bildirildi.
Açıklamada, Helenik Afet Kurbanları Kimlik Belirleme ekibinin, hayatını kaybedenlerin kimlik tespiti için çalışacağı aktarıldı. Hayatını kaybeden veya kaybolan yakınlarını arayanlardan DNA testi için örnek alınacağı bildirildi.
Faciada hayatını kaybedenlerin yakınlarının DNA örneği vermek üzere ilgili birime başvurabileceği bilgisi paylaşılan açıklamada, Yunanistan Kızılhaçının da kimlik tespiti sürecine katkıda bulunacağı kaydedildi.
Ne olmuştu?
14 Haziran’da Yunanistan’ın Mora Yarımadası’nda bulunan Navarin’den yaklaşık 87 kilometre uzaklıktaki uluslararası sularda Libya‘dan İtalya‘ya gitmeye çalışan sığınmacıları taşıyan balıkçı teknesi alabora olmuş, 79 kişi yaşamını yitirmişti.
Yılın en büyük göçmen faciası olarak kayıtlara geçen olay sonrası 104 sığınmacı kurtarılarak Kalamata kentinde tedavi altına alınmıştı. Göçmenlerden bazıları hipotermi ve ateş gibi şikayetlerle hastaneye kaldırılmıştı.
Teknedeki kişi sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte farklı kaynaklar teknede 400 ila 750 kişinin olduğuna işaret etmişti.
Kurtarılan sığınmacılardan bazıları, yaklaşık 100 çocuğun da teknenin güvertesinde bulunduğunu belirtmişti.
Yunan hükümeti yaşanan facia sonrası ülkede üç günlük ulusal yas ilan etmişti.
İnsan kaçakçılığına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında Mısır uyruklu dokuz kişi gözaltına alınmıştı.
Olayın yaşandığı gece Atina, Selanik, Patras, Karditsa ve Kalamata kentlerinde yüzlerce Yunanistanlı sokaklara çıkarak ırkçılığı ve yürütülen göçmen politikalarını protesto etmiş, alınan göçmen karşıtı tutumlar nedeniyle ‘Akdeniz‘in ölüler denizine çevrildiğini’ vurgulamıştı.
Protestocular göçmen trajedilerine Batı‘nın emperyalist, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün(NATO) savaşçı, Avrupa Birliği‘nin yanlış göçmen politikalarının neden olduğuna dikkat çekmişti.