Ana Sayfa Blog Sayfa 602

Maraş’ta depremin ikinci günü: Ne kurtarma ekibi var ne de gıda yardımı

7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin merkez üssü olan Kahramanmaraş’ta durum vahim. Kentte çok sayıda büyük artçılar yaşanırken, birçok kişi geceyi araçlarında ve sokaklarda yaktıkları ateş başlarında geçirdi. Özellikle akaryakıt istasyonları önünde yüzlerce araçlık kuyruk oluştu.

Depremden etkilenen diğer illerde olduğu gibi, depremin merkezi olan kentte de arama kurtarma çalışmaları etkin yapılmıyor. Çok az sayıda kurtarma ekibinin yöneldiği Maraş’ta hava durumu da koşulları ağırlaştırıyor.

Kentte çadır veya konteyner kent henüz kurulmuş değil, gıda ihtiyacı ise hat safhada. Herhangi bir gıda yardımı da ulaşmamış. Halk gıdadan daha çok kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşmasını istiyor.

 

Elektrik, telefon ve internet bağlantısının da sağlanamadığı kentte, sabah saatlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay‘ın açıklamasına göre,   530 kayıp, 2 bin 900 yaralı bulunuyor.

Kentin en büyük hastanesi Sütçü İmam Üniversite hastanesi de depremde büyük hasar aldı, insanlar hasar görmüş koridorda bekletiliyor. Bir sahra hastanesi ise kurulabilmiş değil.

Arama kurtarmayı vatandaşlar yapıyor, ekip yok

Kentin “Deve pazarı” denilen, yıkımın en büyük olduğu bölgelerinde bulunan gazeteci Ruşen Takva, Yeşil Gazete’ye kentteki yıkımın büyük olduğunu anlattı. Maraşlıların kendi çabasıyla enkaz altındaki akrabalarını ve sesini duyduğu insanları çıkarmaya çalıştığını söyleyen Takva, sabah saatlerinde yaptıkları yayınların ardından jandarmanın da yardıma geldiğini ancak sadece iki binada arama kurtarma çalışması yapabildiklerini söyledi:

 

“Az önce enkazın birinden iki ceset çıkarıldı. Biri bebek, biri daha büyük bir çocuk. Arama kurtarma için destek gelmediği sürece yıkımın boyutu daha da artacak.”

Ekmek ve suya erişim yok

Takva, kentte ekmek ve suya dahi erişim olmadığını, gıda desteğinin neredeyse sıfır olduğunu da kaydetti: “Artık insanlar maalesef hasar görmüş ama tam yıkılmamış dükkanlardan yağmaya başladılar. Bu da Maraş’taki en çarpıcı görüntülerden biri.”

On il için üç aylık OHAL ilan edildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, on ilde üç aylık olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu. Recep Tayyip Erdoğan, 3 bin 549 can kaybı, 22 bin 168 yaralı olduğunu bildirdi. Erdoğan, sekiz binin üzerinde vatandaşın enkaz altından sağ olarak kurtarıldığını aktardı. Erdoğan açıklamasından satır başları:

“Milletçe, tarihimizin en acı günlerini yaşıyoruz. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli olarak gerçekleşen iki büyük deprem, yaklaşık 13,5 milyon vatandaşımızın yaşadığı geniş bir çevredeki 10 ilde büyük yıkıma yol açtı.

Sabah 04.17’de meydana gelen Pazarcık merkezli depremin şiddeti, moment tensör analizine göre 7,7 iken, 13.24’te meydana gelen Elbistan merkezli depremin şiddeti 7,6 olarak ölçüldü. Uzmanlar, bu iki depremi, birbirinden bağımsız ama birbirini tetikleyen ve dünyada örneği olmayan istisnai yer hareketleri olarak tarif ediyor. Her iki deprem de, yeryüzüne yedi kilometre gibi, yıkımın şiddetini katlayarak artıran bir yakınlıkta yaşanmıştır.

‘Coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız’

Kırılan fayların genişliği itibariyle de bu depremler, benzerlerine göre çok geniş bir alanda çok büyük yıkıma sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla, sadece Cumhuriyet tarihimizin değil, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız.

Devletimiz, tüm kurumları, kuruluşları, personeli, aracı, gereci, imkânlarıyla, depremin ilk anından itibaren, seferberlik ruhuyla felaket bölgelerinde çalışmaya başlamıştır.

Depremin, 10 ilimize yayılan yıkım etkisini göz önüne alarak, ülkemizin dört bir yanındaki uzman personelimize ve araçlara, hemen bölgeye hareket etme talimatı verdik.

Hava şartlarının çıkardığı zorluklara rağmen, ekiplerimiz felaket bölgesine ulaşmak ve çalışmalara katılmak için fedakârca mücadele etmiştir.

Çok sayıda artçı sarsıntının hasar gören binalarda ortaya çıkardığı tehlikeler de çalışmaları olumsuz yönde etkiliyor.

Şartların zorluğuna bakmadan, devletimizin tüm imkânlarını kullanarak, vatandaşlarımızın ve gönüllülerin de desteğiyle, arama-kurtarma çalışmalarını hızla sürdürüyoruz.

Hâlihazırda 26 bin arama-kurtarma görevlimiz enkazların başında çalışıyor, yurt içinden ve yurt dışından gelen ilave ekiplerle bu sayı her geçen saat artıyor. Çok daha fazla sayıda kamu görevlisi, sivil toplum kuruluşu görevlisi ve gönüllü de yardım çalışmalarında yer alıyor.

Depremden kurtulan felaketzedelerin barınmadan giyeceğe, yiyecekten ısınmaya kadar tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tedbirleri de adım adım hayata geçiriyoruz. Şu ana kadar 54 bin çadır, 102 bin yatak ve diğer ihtiyaç malzemeleri afetzedelere ulaştırılmak üzere bölgeye gönderildi.

Felaketin yaşandığı her ilimize, mevcut yöneticilerimizi desteklemek için ilave vali ve kaymakamlar görevlendirdik. Ülkemizin 81 vilayetindeki kamu kurumları yöneticilerinin tamamı, kendi şehirlerinde deprem bölgesiyle ilgili yürütülecek çalışmalar konusunda yoğun bir gayret içerisindedir. Ayrıca, her ilimizde bir bakanımız yürütülen faaliyetlere nezaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay da AFAD merkezinde çalışmaların koordinasyonunu yürütüyor. Biz de sahadaki arkadaşlarımızla sürekli irtibat içinde, Cumhurbaşkanlığı Kriz Merkezi üzerinden gelişmeleri anbean takip ederek, gereken müdahaleleri yapıyoruz.

Acil yardım ve destek faaliyetleri için ilk etapta hemen 100 milyar liralık bir kaynağı kurumlarımızın emrine tahsis ettik.

Dün AFAD’ta yaptığımız basın toplantısında da ifade ettiğim gibi, ulaşım ve iletişim hatlarının açık tutulması hayati öneme sahiptir.

Çetin kış şartları sebebiyle, deprem bölgesine arama-kurtarma ekip ve ekipmanları ile yardım malzemelerinin ulaştırılmasında halen zorluklar yaşanıyor. Bunun için zorunlu olmadıkça kimsenin deprem bölgesine giden ve deprem bölgesi içindeki yolları kullanmamasını, telefon görüşmelerinin de acil ihtiyaçlar dışında yapılmaması gerektiğini tekrar hatıralıyorum.

Bölgedeki havalimanlarımızın bir kısmını sadece yardım uçuşlarına tahsis ettik. Sağlıkta, bölgeye bine yakın ambulans, 241 UMKE timi ve iki ambulans uçakta görevli, toplamda beş bin sağlık personeli aktarılmıştır. Ülkemizin her yerindeki vatandaşlarımız, ihtiyaç halinde stoklarımızın güçlü tutulmasını sağlamak için kan bağışı yapıyor.

İçişleri Bakanlığımıza ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize mensup güvenlik güçlerimizden çok sayıda personel, arama-kurtarma çalışmalarında görevlendirildi. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; Kara unsurlarındaki binlerce personelinin yanısıra… Deniz kuvvetlerimizin 10 gemisi, Hava kuvvetlerimizin 54 yüksek kapasiteli kargo uçağı dahil Tüm imkanlarıyla arama-kurtarma, tahliye ve yardım malzemelerinin nakli çalışmalarında yer almaktadır. Emniyet teşkilatımız tüm unsurlarıyla zaten sahadadır. Jandarmamız binlerce uzman personelinin yanı sıra 26 kargo uçağıyla, sahil güvenlik komutanlığımız gemi ve botlarıyla afet bölgesinin her yerinde görev başındadır. Güvenlik korucularımız da bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadır. Depremin geniş bir alana yayılan etkilerinin daha hızlı ve detaylı tespiti için insansız hava araçlarımızı da devreye aldık.

Ülkemizin dört bir yanından, arama-kurtarma eğitimi ve donanımı olan binlerce gönüllümüz, AFAD’ın koordinasyonunda bölgeye akın etmektedir. Bakanlıklarımıza bağlı birimlere ilave olarak, parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimiz, ellerindeki araç-gereçleri ve yardım malzemelerini bölgeye göndermektedir. Altyapının yeniden ayağa kaldırılmasında görev alacak binlerce iş makinası, ülkemizin dört bir yanından bölgeye doğru hareket halindedir.

Sivil toplum kuruluşlarımızın, depremin ilk anından itibaren gösterdikleri samimi gayretin de yakın şahidiyiz. Arama-kurtarma çalışmalarında mesafe kat edildikçe, maalesef, ölü ve yaralı sayımız da artıyor.

En büyük tesellimiz şu ana kadar 5 bin 725 vatandaşımızın enkaz altından sağ olarak kurtarılmış olmasıdır. Enkaz altından çıkartılan yaralılar, bölgedeki ilk müdahalelerinin ardından, Mersin, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, ülkemizin diğer yerlerindeki hastanelere gönderilerek tedavi altına alınıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yaşadığımız bu büyük felaketin milletçe çektiğimiz acısına hürmeten, dünden başlayarak, önümüzdeki Pazar gününe kadar, bir hafta süreyle milli yas ilan ettik.

Bölgedeki arama-kurtarma çalışmaları devam ederken, kurumlarımızın her biri, kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili ilave tedbirleri alıyor ve kamuoyuna duyuruyor.

Bu çerçevede; Ülke genelindeki okullarda 13 Şubat’a, afet bölgesindeki okullarda 20 Şubat’a kadar eğitim-öğretime ara verildi. Kamuya ait tüm uygun binalar, afetzedelerin barınma ihtiyaçları için tahsis edildi.

Afet bölgesine yakın yerlerden başlayarak kış sezonu sebebiyle zaten faaliyetlerine ara vermiş olan otellerin afetzedelerin hizmetine sunulması için gereken planlamalar yapılıyor. Sadece Antalya bölgesinde 50 bin yatak bu amaçla hazırlanmıştır.

Dağıtım hatları hasar gördüğü için veya tedbiren kesilen elektrik ve doğalgaz akışının kontrollü bir şekilde sağlanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Haberleşmede kesinti yaşanmamasını sağlamak amacıyla bölgeye uydu iletişim terminalleri gönderildi. Ulaşımın aksamasına yol açan yıkımların olduğu yerlerde, trafik akışını sağlamaya matuf düzenlemeler yapılıyor.

Devlet ve millet elele vermiş, bu tarihi felaketin üstesinden gelmeye çalışırken, yalan haberler ve çarpıtmalarla insanımızı birbirine düşürmeye niyetlenenleri yakından takip ediyoruz. Savcılarımız, bu tür insanlık dışı yöntemlerle sosyal kaos çıkarmaya tevessül edenleri belirleyip, gereken işlemleri süratle yapıyor.

Şu ana kadar 70 ayrı ülke ve 14 uluslararası kuruluştan yardım teklifi aldık, bizi telefonla arayan 18 devlet ve hükümet başkanıyla görüştük. Ülkemizin bu zor gününde desteğini ve yardım teklifini iletmek üzere bizleri arayan, mesaj gönderen, açıklama yapan tüm dostlarımıza, tüm devlet ve hükümet başkanlarına teşekkür ediyorum. Uluslararası toplumun desteği, gelecek yardımların mahiyetinden ziyade, moral etkisiyle bizim için kıymetlidir.

Deprem yaralarının sarılmasına yardım etmek isteyen vatandaşlarımızı ve iş dünyamızı AFAD hesaplarına bağışta bulunmaya davet ediyorum. AFAD’ın, ülkemizin önde gelen tüm bankaları ve katılım şirketlerinde bulunan Türk Lirası ve döviz hesaplarına yapılan havalelerden herhangi bir ücret alınmayacaktır.

Bununla birlikte, yaşadığımız deprem afetinin ve etkilerinin vahameti, fevkalade tedbirler almamızı zorunla hale getirmektedir. Depremin yaşandığı 10 ilimizi, genel hayata etkili afet bölgesi olarak ilan ediyoruz.

Arama-kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için, Anayasa’nın 119’uncu maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak Olağanüstü Hal ilan etme kararı aldık. Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayacak ve üç ay sürecek bu kararla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Meclis süreçlerini hızla tamamlayacağız.

Sadece ülkemizin değil dünyanın en büyük felaketlerinden birini yaşadığımızın bilinciyle, ülkenin ve milletin tüm imkanlarını, planlı ve etkin şekilde harekete geçirmenin gayreti içindeyiz.

Felaket alanının büyüklüğü, yıkımın ağırlığı, olumsuz hava şartları gibi sebeplerle, arama-kurtarma ve yardım çalışmalarında arzu ettiğimiz hıza ulaşamadığımız yerler elbette vardır.

Ama afetten etkilenen vatandaşlarımız şundan emin olsun ki, devleti kendisine el uzatmak, canını kurtarmak, hayatını kolaylaştırmak için tüm gücüyle çalışmaktadır.

Zorlukları birer birer aşarak, erişmedik yıkıntı, kaldırmadık enkaz, karşılanmadık ihtiyaç bırakmayacak bir kararlılıkla sahaya yükleniyoruz.

Bugüne kadar nice badireleri devlet-millet dayanışmasıyla geride bırakmış bir ülke olarak, inşallah, deprem felaketinin yol açtığı yıkımın da üstesinden geleceğiz.

Önceliğimiz arama-kurtarma çalışmalarını hızlandırmak ve bununla birlikte acil yardımları yerine ulaştırmaktır.

Ardından enkaz kaldırma ve sonrasında yeniden inşa faaliyetlerine de süratle başlayacağız.”

Hak örgütleri, depremden etkilenen hayvanlar için kolları sıvadı

Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde dün meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin ardından, zarar gören yollar ve zorlu kış koşulları nedeniyle arama-kurtarma çalışmaları güçlükle sürdürülürken, gönüllüler de depremden etkilenen çiftlik hayvanları ve evcil hayvanlar için de harekete geçti.

Depremden etkilenen bölgeye giden veya buradaki hayvanlara da yardım etmek isteyen STK’ler, veteriner klinikleri ve vatandaşlar, depremden etkilenen illerdeki hayvanlar için yürütülecek arama kurtarma, tedavi ve bakım gibi konularda çalışmalar yapmaya başladı.

Siz de bu örgütlerden biri aracılığıyla deprem bölgesindeki hayvanlara destek olabilirsiniz.

Vegan Derneği Türkiye, yaptığı açıklamada, “Depremde yaralanan, enkaz altında kalan insanlarla beraber hayvanlar da arama kurtarma faaliyetlerinde geride bırakılmamalı” dedi.

İmkanı olanların yemek ve su tedariki, ısınma ve tedavi sağlamasının kritik önem taşıdığını aktaran dernek, bölgede ihtiyacı olan hayvanlara da yardım ulaştırmak isteyenlerin doğru kanallara hızla ulaşabilmesi için hayvanlara destek olan veteriner klinikleri ve STK’ları sosyal medyada paylaştı.

Veteriner kliniklerinin yanı sıra birçok dernek ve aktivist grupları, öğrenci grupları gibi oluşumlar, hayvanlar için de yardım eli uzattı.

POLEN Ekoloji Kolektifi‘nden hayvan arama ve kurtarma ekibi, Gaziantep’teki canlara yardım etmek üzere yola çıktı.

Türkiye‘nin ilk ve en büyük çiftlik hayvanlarını koruma kurtarma çiftliği olan Haybap Ferdinand’ın Çiftliği ve İnsan ve Hayvan Arama Kurtarma Derneği (H.A.R.K) mama bağışlarını bölgeye ulaştırmak, hem insanların hem diğer canlıların yaralarını sarmak üzere hareket etti.

Doğanın Çocukları, tüm canlılar için dayanışma çağrısı yaparak acil ihtiyaç duyulan malzemeleri toplamaya başladı.

Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu, doğru ihbarların yayılımı ve koordinasyonu için bir elektronik form oluşturarak kayıp, sahipsiz bulunan ve yaralı hayvanlar için bildirim sistemi oluşturdu.

Hayvan hakları ve özgürlüğünün yanı sıra iklim krizi ve kentsel politik ekoloji alanlarında da çalışmalar yapan Dört Ayaklı Şehir, Hayvan Kurtarma/Afet Koordinasyonu kurarak afetten etkilenen hayvanları kurtarmak üzere çalışmalara başladı.

https://twitter.com/dortayaklisehir/status/1622526582861561856?s=20

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi, afet bölgesine gönderilecek yardımlarda hayvanları da unutmayarak mama desteği topladı.

Galatasaray Üniversitesi‘nin vegan öğrencilerinin bir araya geldiği GSÜ Vegan Topluluğu, afet bölgesine her türlü yardımı yapmak için yardım kampanyası başlattı.

Sokaklarda yaşayan hayvanların tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere yola çıkan gönüllülerden oluşan Pati Koruyucuları, afet bölgesinde evcil hayvan dostlarını kaybedenler ile bulanların hızlı irtibatı için bir sayfa hazırlamanın yanı sıra, bulunan hayvanların koruma altına alınacağı bir ağ oluşturdu.

https://twitter.com/PawGuardsTr/status/1622525798476398593?s=20

Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf (TAKSAV) Kadıköy Şubesi, dört ayaklı dostlar için yardım toplamaya destek oldu.

Bunlar dışında Diyarbakır‘da Gen Veteriner ve Pet King, Adana‘da Pet Life ve Heypati Vet ileMalatya‘da Avisa Veteriner Kliniği depremde zarar gören hayvanlara ücretsiz hizmet vereceklerini beyan etti. 

Adıyaman’ın ciddi yardıma ihtiyacı var: Köylere daha gidilmedi, yıkımın boyutu dahi bilinmiyor

Merkez üssü Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğündeki depremde etkilenen on ilde son açıklamalara göre; can kaybı 2316’ya yükseldi. Depremin ardından artçılar yaşanmaya devam ediyordu ancak artçıların ardından Kahramanmaraş merkezli yeni bir deprem daha meydana geldi. Son deprem 7,6 büyüklüğünde oldu.

Depremin en çok hissedildiği şehirlerden biri de Adıyaman oldu. Adıyaman, deprem bölgelerinden hem iletişim hem de ulaşım anlamında oldukça ayrılıyor. Şehirdeki tek devlet hastanesi de yıkıldı. Bazı köylerde ne olup bittiğine dair bile bilgi yok. Köylerdeki durumla ilgili net bilgi verilmedi. Şehirdeki can kaybının yüzlerce olduğu yönünde tahminler var. Bunlar sadece birer tahmin çünkü bölgeye sevk edilen ekipler yetersiz ve mevcut duruma dair net bir bilgi ortaya koymak neredeyse imkansız.

‘Bütün evler girilmeyecek durumda’

Adıyaman Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Erdal Yavuz ise şu anda Adıyaman merkezde. Dr. Yavuz, Yeşil Gazete’ye bölgedeki yıkımları ve soğuk geceyi şöyle anlattı:

“Bütün evler girilmeyecek durumda. Herkes dışarıda, arabalarda geçirdi geceyi. Çok sayıda ev yıkılmış. Merkezde hala enkazda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Köylerde çok büyük hasar var. Yardım ulaşamayan köyler var. Her kurum kendi telaşına düşmüş durumda. Doktorlar yardıma geldiler ama hala ihtiyaç çok fazla. En büyük yıkım Adıyaman‘da. Şehri bağlayan yollarda göçük var. Sesimizi duyurabilirseniz: Adıyaman’ın çok ciddi yardıma ihtiyacı var.”

Dün depremin ardından ilk aşamada insanların olayın şokunda olduğunu ancak bugün ısınma, barınma ve yemek telaşına girildiğini aktaran Dr. Yavuz, “Yıkılan marketler varsa, orada ne buluyorlarsa alıyorlar. Hastaneler, çok çok çok yoğun. Dışarıdan desteğe gelen insanlar var ama buradan gönderilen hastalar da var” dedi.

Şehrin tek hastanesi olan Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi de depremden payını alan binalardan. Hastane depremde yıkıldı ancak Dr. Yavuz, ameliyathanenin ve yoğun bakım kısımlarının hala işlem gördüğünü, acil bakımın faal olduğunu aktardı.

‘Sığınacak araç bile yok’

Adıyaman’da da AFAD ekipleri, arama kurtarma çalışmaları oldukça yetersiz durumda. Ulaşılamayan pek çok köy var. Dr. Yavuz, “Ne kadar destek gelirse o kadar iyi olur” diyor ve ekliyor:

“Enkazlarda aramalar var. Şu anda da enkazda aramalar devam ediyor.”

Çocuklar Adıyaman’da geceyi soğukta arabalarda ısınarak geçirmeye çalıştılar. Ancak yıkımın boyutu öyle büyük ki sığınabilecek araba bulabilmek şans gibi. Artçılar hala devam ettiği ve binaların çoğunluğu hasar aldığı için yapılan uyarılar dikkate alınarak binalara girilmiyor. Dr. Yavuz geceyi nasıl geçirdiklerini şöyle anlatıyor:

“Küçük küçük çocuklar var, kendi telaşımıza düştük. Arabada uyudular. Yakıt yok, tüm petrol ofisleri kapalı. Elektrik yok. Bağlanacak hiçbir yer yok. Biz yine arabalarda geçirdik. Arabası olmayan dışarıda geçirmek zorunda kalan bir sürü vatandaş var. Telefonların şarjı yok. Can kaybı yüzleri geçmiştir.”

İskenderun Limanı’ndaki yangın saatlerdir söndürülemedi

Merkez üssü Kahramanmaraş-Pazarcık ve Elbistan olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin ardından, dünyadan ekiplerin de katkısıyla arama-kurtarma çalışmaları güçlükle sürdürülmeye çalışılıyor.

10 ilde 7 Şubat sabahı itibarıyla toplam can kaybı  3 bin 419. 20 bin 534 kişi yaralı. Yıkılan bina sayısı ise 5 bin 606.

 

İkinci depremin ardından Hatay’daki bulunan İskenderun Limanı’nda devrilen konteynerler alev almıştı.

Neden çıktığı henüz belirlenemeyen yangın gece boyunca da sürdü.

Alevler metrelerce yukarı yükseldi. Çevredeki konteynerlere de yayılması nedeniyle büyüyen yangından yükselen dumanlar, İskenderun ilçesinin birçok noktasından görülüyor.

 

Hatay’dan yardım çığlığı: 10 binadan dokuzu yıkıldı, kimse gelmedi, kaderimize terk edildik

6 Şubat sabaha karşı meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremin en fazla yıkıma yok açtığı kentlerden biri Hatay.

İskenderun ve Antakya devlet hastanelerinin yıkılması vatandaşları zor bir durumla karşı karşıya bırakırken, depremin üzerinden geçen 30 saatin ardından, ilçelerde hala arama kurtarma veya ekiplerinden iz olmadığı söyleniyor.

Antakya Dursunlu Halk Meclisi‘den Özlem Mansuroğlu, Yeşil Gazete‘ye 6 Şubat’ta sabaha karşı yaşanan depremden beri Antakya ilçe merkezinde bireysel olarak yardım sağlamaya çalıştığını söyledi.

Mansuroğlu, ancak 7 Şubat’ta saat 11.00 civarı, yani depremden yaklaşık 30 saat sonra bölgede arama kurtarma ekiplerinin çalışmaya başladığını, öncesinde ise vatandaşların bireysel çabalarla kurtarma çalışmaları gerçekleştirdiğini kaydetti.

‘Cenazeleri kaldıracak hastanemiz yok’

“Buradaki göçükler için bireysel bir şey yapamıyoruz, betonları falan kaldıramıyoruz. Bu sebepten ötürü bir sürü insan yardım edilmediği için öldü” diye konuşan Mansuroğlu, bölgedeki hastanenin de faaliyette olmadığını da anlattı:

“Göçüklerin dışında da cenazeler vardı, onları da kaldıramadık. Kaldıracak hastanemiz yok. Herhangi bir ekip yok.

‘Antakya’nın yüzde 70’i yerle bir olmuş durumda’

Mansuroğlu, yaşanan yıkımın büyüklüğüne dikkat çekti ve devlet tarafından bir yardımın henüz kendilerine ulaşmadığını aktardı: “Devlet buraya henüz bilinçli bir yardım yapmadı. Bugün birkaç yerde arama kurtarma ekipleri vardı onlar da yeterli değil zaten. Çünkü Antakya’nın yüzde 70’i bitmiş durumda.”

Televizyonlarda ne konuşuyorlar bilmiyoruz, çünkü bizde elektrik yok elektrik de çok az, bilgi alamıyoruz. Ama hiçbir sorumlu kurum yok, devlet yok. Biz bireysel olarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

‘Bireysel yardıma değil, devlete ihtiyacımız var’

Birçok ilden gönderilen yardım paketlerinin Hatay’a ulaştığını aktaran Mansuroğlu, gelen yardımların dağıtımında dahi halkın çabalarının yetersiz kaldığını vurgulayarak “Ankara‘dan, İstanbul‘dan, İzmir‘den, Antalya ve Mersin gibi yakın yerlerden gelen yardımları arkadaşlarımızla ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Ama ihtiyaç sahibi o kadar çok ki  yetişemiyoruz” dedi.

Mansuroğlu şunları ekledi:

Yardımlar zaten geliyor, bireysel olarak da yardımlar geliyor. Deprem sabahı Mersin’den yardım geldi buraya. Adana’da da deprem olmasına rağmen oradan buraya yardım geldi. Bizim derdimiz bireysel olarak gelen yardımlar değil. Arama kurtarma ekiplerine ihtiyacımız var. Bizim derdimiz devletin yüzünün buraya dönmesi.

‘Her 10 evden 9’u yıkıldı’

İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Kara ise, ilçede arama kurtarma çalışmalarının bireysel düzeyde kaldığını, sadece birkaç tane jandarmanın bu çalışmalara katıldığını belirtti.

İnsanların kendi imkanlarıyla enkazları kaldırmaya çalıştığını kaydeden Kara, iş adamlarından rica ederek, özellikle ilk gün vinç ve kepçe çağırarak vatandaşların enkaz kaldırmaya çalıştığını belirtti.

İskenderun çok kötü durumda. Arsuz’da çok enkaz var. Antakya ile biz bile iletişim kuramıyoruz. Yani telefonla bile konuşamıyoruz. Her 10 evden sekizi, dokuzu yıkıldı. Samandağ çok kötü.

İnsanlar enkazın altında. Canlı canlı arkadaşlarımızı kaybettik. Bir çadır bile yok. Yahu bir su yok, elektrik yok. Elektrik tamam olmayabilir ama su yok yahu. Ekmek yok. Bir çadır kuramadılar.

‘Hala AFAD yok’

Depremden yaklaşık 30 saat sonra hala AFAD veya başka bir arama kurtarma veya yardım ekibinin İskenderun’a ulaşmamış olduğunu vurgulayan Kara,  “Burada hiç ekip yok. AFAD falan yok henüz burada” dedi.
“İnsanlar, biz gibi kurtulanlar varsa, arabası olanlar varsa, Gençlik ve Spor Merkezi gibi, camiler, spor salonları gibi, tır garajı gibi alanlarda, açık sosyal alanlarda, küçük mekanlarda durmaya çalışıyor. Ama insanların aileleri enkazın altında” diyen Kara, ekipman olmadan vatandaşların kendi çabalarıyla enkaza müdahale edemediklerini aktardı.
Kara, şunları söyledi:
Yani dün sabah 4:30-5:00’ten sonra akşam saat 6’ya kadar, hava kararana kadar, 5:30’a kadar dışarıdaydık. Hiçbir şey yoktu, hiçbir şey. Şimdi yavaş yavaş jandarma ulaşmaya başladı. Ama o profesyonel ekipler yok… Enkazın altında kaldı insanlar. Bunları kaldırmak zorundayız. Biz ondan bahsediyoruz. Küçük küçük alanlarda insanlar kendi imkanlarıyla kurtarma yapmaya çalışıyorlar. Ama herhangi bir arama kurtarma ekibi henüz yok. Hiçbir şey yok. Biz de bekliyoruz. En azından insanlara çadır kursalar, enkazın altından insanları çıkarmak için profesyonel ekipler olsa…

Hatay, kaderine terk edildi

İskenderun’da yer alan Pac Meydanı, Ramada Hotel’in çevresi, Numune Mahallesi, Mustafa Kemal Mahallesi ve Dumlupınar Mahallesi‘nin büyük yıkıma uğrayan yerler arasında olduğunu kaydeden Kara, sahilde yer alan ve 180 kişinin yaşadığı Eda Apartmanı‘ndan vatandaşların kendi imkanlarıyla yalnızca 10 kişi çıkarabildiklerini belirtti.

180 kişi vardı Eda Apartmanı’nın içinde, 10 kişi çıkarabildik dün akşama kadar kendi imkanlarımızla. Sahilin ortasındaki Eda Apartmanı’na kimse gelemediyse, köylere beldelere kim gider? Buralar Allah’a emanet. Buradaki insanlar Allah ile baş başa bırakıldı; kederlerine terk edildi.
Kara vatandaşların hala AFAD’ın gelmek üzere olduğunu umduğunu aktararak şunları söyledi:
“Dün saat 3-4 gibi, iki saat sonra AFAD ekibi Adana’dalar dediler. İki saat sonra da İskenderun’a yetişecek dediler. Üzerinden bir gün geçti, daha ne AFAD var, ne bir şey. Dün bir vekil arkadaşımız geldi, dedi ki, iki saat sonra Adana’ya inecekler. Gece 12 oldu, 1 oldu. Bugün sabah oldu. Daha AFAD yok İskenderun’da.”

Hatay, Maraş ve Adıyaman’a 48 saat süreyle araç girişi durduruldu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde 3 bin 419 kişinin hayatını kaybettiğini, 20 bin 534 kişinin yaralandığını açıkladı.

Arama-kurtarma çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirten Oktay, “Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da 48 saat boyunca görevli araçların, afet ile bölgeye sevkiyat yapan araçların dışındaki diğer her türlü aracın girmesini durdurmuş durumdayız” ifadelerini kullandı.

Kayıp ve yaralı sayılarını da açıklayan Oktay şunları söyledi:

Kahramanmaraş 530 kayıp, yaralı 2 bin 900.
Hatay 872 kayıp ve 2 bin 766 yaralı.
Osmaniye 293 kayıp, bin 312 yaralı.
Adıyaman 720 kayıp, 400 yaralı.
Diyarbakır 92 kayıp, 770 yaralı.
Şanlıurfa 95 kayıp, bin 791 yaralı.
Gaziantep 481 kaybımız, 3 bin 890 yaralı.
Adana 146 kayıp, 2 bin 611 yaralı.
Malatya 166 kayıp, 3 bin 298 yaralı.
Elazığ’da 2 kayıp ve 376 yaralımız söz konusu.”

Oktay özetle şunları söyledi:

  • Şu ana kadar 312 artçımız mevcut, bunların 6 ve üzeri olan 3 depremimiz var, 24 deprem de 5 ve 6 arasında
  • Adana Havalimanı lojistik üs haline getirildi.
  • Yurt dışından 3 bin 294 arama kurtarma personeli geldi, 70’in üzerinde ülke talepte bulundu, 14 ülke fiilen sahada.
  • Sahra hastanelerimiz mevcut, çok hızlı şekilde kurulumlarını yapıyoruz, hasarlı hastanelerin bulunduğu illerde diğer illere hasta sevkiyatını yapıyoruz.
  • Toplamda yaklaşık 380 bin afetzade MEB ve üniversitelere bağlı tesislerde barındırılıyor.
  • Malatya-Kahramanmaraş arasında bir sıkıntı vardı, orada alternatif güzergahlar kullanılıyor.

Afet bölgelerinde ulaşımın son derece kritik olduğunu ve bölgede işi olmayan vatandaşların bu yolları kullanmamalarını ve bölgeye gitmemelerini  isteyen Oktay, “Özellikle Hatay, Maraş ve Adıyaman’da 48 saat itibarıyla görevli araçların dışındaki her türlü aracın girmesini durdurmuş durumdayız bugün saat 11.00 itibarıyla” dedi.

Hatay Reyhanlı’ya bugün elektrik verileceğini, Maraş merkezde ise kontrollü olarak elektrik verilmeye başlandığını belirten Fuat Oktay, “Doğalgazda 6 noktada sorun olduğu ifade etmiştim. Bu konuda ekipler çalışmaya fiilen başladılar. Bu çalışmaların 2-3 gün süreceğini ifade etmiştim. Bölgeye akaryakıt ve jeneratör sevkiyatı devam ediyor” diye konuştu.

Barış Atay Antakya’daki son durumu anlattı: Resmen ölüme terk edilmiş gibi şehir

Merkez üssü Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğündeki depremde etkilenen on ilde son açıklamalara göre; can kaybı 3381’e yükseldi. Depremin ardından artçılar yaşanmaya devam ediyordu ancak artçıların ardından Kahramanmaraş merkezli yeni bir deprem daha meydana geldi. Son deprem 7,6 şiddetinde yaşandı. Enkaz haline gelen on il içinde bulunan Hatay için on binlerce insan sosyal medyadan yardım çağrısında bulundu. Depremden onlarca saat sonrasında bile bölgeye arama kurtarma ekiplerinin gelmediği bildirildi. Birçok insan enkaz altından konum bildirmesine rağmen vatandaşlar için ekipler sevk edilemedi.

Hatay‘daki son durumu TİP Milletvekili Barış Atay gece saatlerinde aktardı:

“Depremin üzerinden 25 saat geçti, arkadaki bina Antakya’daki binaların halini çok net bir şekilde anlatıyor. Benim arkadaşım da var içinde. Neyse ki hayatta.

Gönüllü inşaat işçileri farklı farklı enkazlara gidip canhıraş insanları çıkarmaya çalışıyorlar. Gönüllü inşaat işçileri dışında kimse yok burada. Resmen ölüme terk edilmiş gibi şehir.”

Dünyadan arama kurtarma ekipleri ve yardımlar Türkiye’ye ulaşmaya başladı

Merkez üssü Maraş‘ın Pazarcık ve Elbistan ilçesi olan ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 76 büyüklüğündeki depremlerin ardından uluslararası arama kurtarma ekipleri de Türkiye‘ye ulaşmaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün başta NATO ve AB olmak üzere 45 ülkenin yardım tekliflerinin ulaştığını belirtmişti.Türkiye’ye ulaşan ve yolda olan ekipler şöyle:

ÇİN: Ülkenin arama kurtarma örgütü Ramunion‘a bağlı sekiz kişilik ekip kurtarma radarı, enkaz keski araçları ve özel eğitimli bir köpek ile yola çıktı. Arama ve kurtarma görevlerinde tecrübeli ekibin yarın Türkiye’ye ulaşması bekleniyor.

Çin ayrıca insani destek olarak da Türkiye’ye 40 milyon yuan (5.8 milyon dolar) yardım göndereceğini, Çin Kızılhaçı da Türk Kızılay’ına 200 bin dolar insani yardım aktaracağını açıkladı.

ABD: ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Yöneticisi Samantha Power, Türkiye’de meydana gelen depremlerde enkaz altında kalanlara yardım etmek üzere iki ayrı itfaiye birimine ait personeli, Afet Yardım Müdahale Ekibi (DART) olarak görevlendirdiklerini açıkladı. Power, Virginia’nın Fairfax ve California’nın Los Angeles ilçeleri itfaiye birimlerinden seçilen USAID Kentsel Arama ve Kurtarma Ekibinin (USAR) konuşlanma sürecinde olduğunu bildirdi. Virginia USAR da sosyal medyada  79 üye ve 6 köpekten oluşan birliğin Türkiye’ye uçmak üzere hazır beklediği bilgisini paylaştı. USAR ekibi, Türkiye’nin İncirlik Hava Üssü’ne uçmak üzere Maryland’deki Dover Askeri Üssü’nden havalanacak.

ALMANYA: Köln kentinden arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere 41 görevli ve 7 köpekten oluşan bir ekip yola çıktı. Ekip Köln-Bonn Havalimanı’ndan özel uçakla Antep’e hareket etti.

KKTC: Kuzey Kıbrıs’ta askeri birlikler, çeşitli kamu kurum kuruluşları ve vatandaşlarca verilen ilaç, serum, gıda, ısıtıcı, battaniye, kıyafet, çadır ve diğer malzemeleri taşıyan 2 gemi Türkiye’ye hareket etti. Yardım malzemelerini taşıyan gemi, Girne’den Mersin’in Taşucu Limanı’na doğru yola çıktı.Yetkililer Kuzey Kıbrıs’tan 2 gemiyle 200 tona yakın insani yardımın ilk etapta Türkiye’ye gönderildiğini bildirdi.

JAPONYA: Japonya’nın gönderdiği 18 kişilik Uluslararası Acil Kurtarma Ekibi, İstanbul’a ulaştı. Ekibin 3 üyesinden oluşan bir öncü ekip ile 15 kişilik kurtarma ekibi Adana’ya hareket etti.

TÜRKMENİSTAN: Depremlerden etkilenen bölgelere kurtarma ekibi ve insani yardım taşıyan uçak Türkmenistan’dan yola çıktı.

PAKİSTAN: 50 kişilik arama kurtarma ekibi ve 25 ton yardım malzemesi, Pakistan Uluslararası Havayollarına (PIA) ait uçakla bu sabah Türkiye’ye doğru hareket etti. Ravalpindi’deki Chakala Hava Üssü’nden kalkan silahlı kuvvetlere ait C-130 nakliye uçağ Adana’ya doğru yola çıktı. Uçakta eğitimli köpek ve gerekli ekipmanlara sahip arama kurtarma ekibi, doktor, hemşire, teknisyenlerden oluşan tıbbi yardım ekibi, 30 yataklı mobil hastane ve çeşitli yardım malzemelerinin yer alıyor.

MEKSİKA: Türkiye’ye 145 kişilik arama ve kurtarma ekibi gönderildi.Ekipte  Savunma Bakanlığına bağlı 93 eleman, Deniz Kuvvetlerinden 37 kişi, Kızılhaç personelinden 15 kişi bulunuyor.

MALTA: Arama kurtarma ekibi Türkiye’ye doğru yola çıktı. 32 kişilik ekipte bir de arama-kurtarma köpeği bulunuyor. Ekip beraberinde 5,5 tonluk insani yardım malzemesi de götürüyor.

MACARİSTAN: Ulusal Afet Yönetimi Genel Müdürlüğüne bağlı 55 kişilik arama kurtarma ekibi gönderildi. Ekiple birlikte, arama kurtarma köpekleri ve 90 ton ekipmanın Macar Ordusuna ait uçakla Adana’ya hareket etti.

KUZEY MAKEDONYA: 40 kişilik arama kurtarma ekibi gönderiliyor. Ekiple birlikte arama kurtarmada kullanılan teçhizat, 6 araç, 2 itfaiye aracı, depremzedeler için 10 bin battaniye, 200 sedye ile 2 eğitimli köpek de yollanacak. 

AZERBAYCAN: İki uçak insani yardım gönderiliyor. Uçaklardan birinde tam teçhizatlı sahra hastanesinin bulunuyor.  Azerbaycan, arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere Türkiye’ye 420 personel göndermişti.

BULGARİSTAN:  13 araçla yola çıkan 50’si arama ve kurtarma uzmanı 59 personel Türkiye’ye ulaştı.

YUNANİSTAN: Özel Afet Müdahale Birimine (EMAK) bağlı 21 itfaiyeci ve iki arama kurtarma köpeği özel araçlarla yola çıktı. 

Ayrıca, Hollanda, Polonya, Romanya, Hırvatistan, Fransa, İtalya da arama kurtarma ekipleri ve yardım gönderiyor.  Malezya’dan 70 kişilik arama kurtarma ekibi Türkiye`ye yola çıktı. Özbekistan’ın kurtarma ekibi, özel araç ve ekipman ile insani yardımı taşıyan uçağı Türkiye’ye doğru yola çıktı. Sırbistan‘ın başkenti Belgrad’dan 27 kişilik arama kurtarma ekibi, Türkiye’ye hareket etti.

Gürcistan İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 60 kişiden oluşan arama ve kurtarma ekibinin yola çıktığı belirtildi. Kırgızistan Acil Durumlar Bakanlığı, arama kurtarma görevlilerinin yanı sıra sağlık çalışanları ve psikologlardan oluşan 63 kişilik ekibi beraberinde iki özel eğitimli köpekle birlikte Türkiye’ye gönderdi.  Lübnan‘dan da 83 kişilik arama kurtarma ekibi THY uçağıyla Adana’ya hareket etti. 

İskenderun: Kimse yok, hayalet gibi, çadırın ç’si yok

Merkez üssü Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğündeki depremde etkilenen on ilde son açıklamalara göre; can kaybı 2316’ya yükseldi. Depremin ardından artçılar yaşanmaya devam ediyordu ancak artçıların ardından Kahramanmaraş merkezli yeni bir deprem daha meydana geldi. Son deprem 7,6 şiddetinde yaşandı. Sarsıntı birçok ilden hissedildi. Depremin en çok hissedildiği şehirlerden biri de Hatay oldu. Hatay için on binlerce insan sosyal medyadan yardım çağrısında bulundu. Depremden onlarca saat sonrasında bile bölgeye arama kurtarma ekiplerinin gelmediği bildirildi. Birçok insan enkaz altından konum bildirmesine rağmen vatandaşlar için ekipler sevk edilemedi.

İskenderun ilçesi çöken İskenderun Devlet Hastanesi ile birlikte daha da zor bir yıkım tablosu haline geldi. Birçok vatandaş AFAD ekiplerinin olay yerine gelmemesi nedeniyle ülkenin dört bir yanından seferber olarak bölgeye gitmeye çalıştı. İskenderun tam bir can pazarı haline geldi.

Koordinasyon yok, vatandaşlar enkazları kendileri kazıyor

Bölgede internet ve elektrik kullanımında da sorunlar olduğu için bölgedeki insanlara ulaşmak bir hayli zor. İskenderun’da bulunan fotomuhabiri Serdar Özsoy, ilçenin tam bir hayalete döndüğünü aktardı.

Vatandaşların gece ateş yakarak ısındığını belirten Özsoy, birçoğunun da enkazın altında kalan yakınlarını battaniyelere sarılarak gece boyunca enkaz önünde beklediğini söyledi:

“İnsanlar geceyi sokakta geçirdi. Çadırları yok. Ateş başındaydılar. Ya araçlarında ya kamyon kasalarında geceyi geçirdiler. Ateş yakarak ısınmaya çalıştılar.”

AFAD ekipleriyle birlikte bölgeye bazı ekiplerin sevk edildiğini ancak sayının yıkılan binalardan çok daha az olduğunu aktaran Özsoy, hala kontrol edilmemiş çok fazla enkaz olduğunu ve profesyonel bir ekibin müdahale edemediği çok fazla yıkılan bina olduğunu bildirdi.

İskenderun’da çaresiz kalan vatandaşlar yakınlarını enkaz altından çıkarmak için bizzat kendileri müdahalede bulundu. Vatandaşları koordine edecek ve bilgi verecek kimse görülmedi. Özsoy, İskenderun için “Hayalet biçimde, hasarlı bina da çok fazla; içine girilemeyecek şekilde. İskenderun’un yüksek kesimlerinde kayalık olan bölgeleri daha sağlam ama düz olan ova kısmı hasar almış durumda” dedi.

Sürekli ambulans seslerinin geldiği ilçede artçılarsa devam ediyor. Yıkılan İskenderun Devlet Hastanesi’nin civarında insanların tedaviye alındığı belirtiliyor. Özsoy, barınma ihtiyacına ilişkin oldukça net bir tablo oluşturacak şu ifadeleri kullanıyor:

“Çadırın ç’si yok burada.”