Ana Sayfa Blog Sayfa 5244

Japonya kazanın seviyesini yükseltti

Japonya Nükleer ve Sanayi Güvenlik Ajansı, bir haftayı aşkın süredir Fukuşima’da devam eden nükleer kazaları uluslararası radyoaktif olay skalasında 5’e yükseltti. Sebep olarak yakıtın %3’ünün zarar görmüş ve etrafa sızıntı yayılmış olması gösterildi. Fransız nükleer ajansı ve bağımsız kuruluşlar kazayı iki gün önceden 6 ilân etmişlerdi, ancak Japonya seviyeyi 4’te tutmakta ısrar ediyordu. Bu kaza, Japon Başbakanı Naoto Kan’ca ziyarette bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) başkanı Yukiya Amano’ya Japonya tarihinin en kötü kazası olarak nitelendirildi. Kan Fukuşima kazalarının tüm detaylarının açıklanacağını söyledi. IAEA daha önce yeterli sağlıklı bilgiye ulaşamadığından şikayet etmişti.

Şu anda kazanın idaresinde öncelik elektrik kabloları bağlayarak soğutma sistemlerini tekrar çalıştırılmasıa veriliyor.

Bunu başarmak için dün 3 numaralı reaktöre itfaiye kamyonları deniz suyu sıkıtılar. Yaşanan bir hidrojen patlamasının ardından tehlikeli MOX yakıt yüklü bu reaktörün muhafaza kazanı delinmiş olabileceği açıklanmış, ancak görülen buhar daha sonra soğutma sorunu yaşayan yüksek dereceli atık havuzuna bağlanmıştı. Ardından 4 numaralı reaktör binasında çıkan bir yangın üzerine santraldeki atık havuzlarının soğutma fonksiyonunu yitirdiği ortaya çıktı, ve öncelik bu atık havuzlarına kaydı.

Yerel saatle Cts 12’de (TSİ 05:00) soğutma ve su ekleme çalışmalarına tekrar başlanılacak. Reaktörlerde şu anda öncelik verilen sorun kullanılmış yakıt havuzlarnın soğutulabilmesi, böylece havuzlarda bulunan yüksek derecede radyoaktiş atıkların kritik bir reaksiyona girmemesi ve suyun dışında kalıp havaya karışmaması, ciddi bir sızıntı olmaması. Ancak yaşanan buharlaşmaya karşı dün 50 ton su kullanıldığı açıklanıyor. Daha önce Perşembe günü de helikopterlerden 140 ton su dökülmüştü.

1,2, ve 3 numaralı reaktörlerde çekirdek erimesi yaşandığı tahmin ediliyor, ancak yetkililer 2 numaralı reaktöre öncelik veriyorlar. Bu reaktörün soğutmada kritik bir rolü olan basınç bastırma odacığı (suppression chamber) hasar görmüş vaziyette, ve bu kaza ve serpinti riskini artırıyor. Ayrıca, 2 numaralı reaktör binası zarar görmemiş olduğu için öncelik dışarıdan su sıkılamayan bu binada. Burada radyasyon seviyesi ölümcül olan 15 mSv/saat dozunda tespit edilmişti. 1 numaralı’da da  ise yine ölümcül seviyede 10 mSv/saat. Müdahalenin yapılabilmesi için bu dozların şu anki gibi birkaç 500 mikro Sv/saat seviyelerinde seyretmesi gerekiyor.

(Yeşil Gazete, Kyodo News, NHK)

 

Galatasaray’da nükleere karşı büyük buluşma Cumartesi günü

Japonya’da yaşanan nükleer felaket nedeniyle zarar görenlerle dayanışmak ve Akkuyu’da nükleer yapımına hayır demek için insan zinciri eylemi Cumartesi günü (19 Mart) 16:00’da Galatasaray meydanında yapılıyor.

İnternet ve sosyal medyadan örgütlenen eyleme yoğun katılım bekleniyor.

Takip etmek ve katılmak için facebook sayfasına bakılabilir.

Eylemin çağrısı şöyle:

“Eyleme çağrı – Nükleere zincirleme reaksiyon”

Japonya’da dünyanın en büyük nükleer felaketi yaşanıyor. Japon halkı önce deprem ve tsunamiyle, ardından Fukuşima nükleer santralindeki patlamalar ve radyasyon sızıntısıyla darbe aldı.

Japonya’daki nükleer cinayet, atom çağının sonuna gelindiğini gösteriyor.

Ne yazık ki Türkiye’de hükümet hemen atom enerjisinden vaz geçtiğini açıklayacağına; halka, nükleer karşıtlarına meydan okuyor. Nükleer felaketleri tüpgaz kazalarına indirgeyerek hem Japonya’daki felaketi küçümsüyor, hem de nükleer santral yapmakta ısrar edeceğini gösteriyor.

Bizler, nükleerin felaket, nükleer santrallerin ise cinayet olduğunu düşünenler, nükleer enerji çılgınlığına karşı tüm yurttaşlarımızı eyleme çağırıyoruz.

19 Mart Cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde “Akkuyu Fukuşima olmasın!”, “Nükleeri durdurun” demek için insan zinciri, yaşam zinciri oluşturacağız.

Nükleere zincirleme reaksiyon
Yer: Galatasaray Lisesi önü
Saat: 16:00
Tarih: 19 Mart Cumartesi
Etkinlik sayfası: http://www.facebook.com/event.php?eid=210935815587265

(Yeşil Gazete)

 

“Eyleme çağrı – Nükleere zincirleme reaksiyon”


Japonya’da dünyanın en büyük nükleer felaketi yaşanıyor. Japon halkı önce deprem ve tsunamiyle, ardından Fukuşima nükleer santralindeki patlamalar ve radyasyon sızıntısıyla darbe aldı. 

 

 

Japonya’daki nükleer cinayet, atom çağının sonuna gelindiğini gösteriyor. 

 

 

Ne yazık ki Türkiye’de hükümet hemen atom enerjisinden vaz geçtiğini açıklayacağına; halka, nükleer karşıtlarına meydan okuyor. Nükleer felaketleri tüpgaz kazalarına indirgeyerek hem Japonya’daki felaketi küçümsüyor, hem de nükleer santral yapmakta ısrar edeceğini gösteriyor. 

 

 

Bizler, nükleerin felaket, nükleer santrallerin ise cinayet olduğunu düşünenler, nükleer enerji çılgınlığına karşı tüm yurttaşlarımızı eyleme çağırıyoruz. 

 

 

19 Mart Cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde “Akkuyu Fukuşima olmasın!”, “Nükleeri durdurun” demek için insan zinciri, yaşam zinciri oluşturacağız. 


 

Nükleere zincirleme reaksiyon.
Yer: Galatasaray Lisesi önü
Saat: 16:00
Tarih: 19 Mart Cumartesi
etkinlik sayfası: http://www.facebook.com/event.php?eid=210935815587265

 

 

Şampiyonlar Ligi’nde kuralar çekildi: Barcelona-Real Madrid yolda…

0

Dünyanın beklediği eşleşme yarı finale kaldı. Real Madrid, Tottenham’ı; Barcelona ise Lucescu’nun takımını elemesi durumunda iki İspanyol devi yarı finalde birbirine rakip olacak.

Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek ve yarı final eşleşmeleri belli oldu. Lucescu’nun çalıştırdığı Shakhtar Donetsk, İspanyol devi Barcelona ile eşleşti. İki İngiliz ekibi Chelsea ile Manchester United eşleşmesi dikkat çekerken Real Madrid tarihinde ilk kez çeyrek finale çıkan Tottenham ile karşılaşacak.

İşte çeyrek final eşleşmeleri

Real Madrid – Tottenham
Chelsea – Manchester United
Barcelona – Shakhtar Donetsk
Inter – Schalke

Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde ilk maçlar 5-6 Nisan, rövanşlar ise 12-13 Nisan tarihlerinde oynanacak.

Yarı final eşleşmeleri

Inter – Schalke 04 / Chelsea – Manchester United
Real Madrid – Tottenham Hotspur / Barcelona – Shakhtar Donetsk

Yarı finalde ilk maçlar 26-27 Nisan, rövanş maçları ise 3-4 Mayıs’ta oynanacak. Şampiyonlar Ligi Finali ise 28 Mayıs tarihinde Londra’daki Wembley Stadyumu’nda oynanacak.

18 GÜNDE 4 “EL CLASİCO” İHTİMALİ

Avrupa Şampiyonlar Ligi çeyrek ve yarı final kuralarının çekilmesiyle 18 gün içinde 4 kez Barcelona-Real Madrid maçı (El Clasico) oynanma ihtimali ortaya çıktı.

Kurada çeyrek finalde Real Madrid-Tottenham, Barcelona-Shakhtar Donetsk ile eşleşti. Bu eşleşmelerde tur atlayan takımlar yarı finalde karşılaşacak. Barcelona ve Real Madrid, rakiplerini eleyerek tur atlamaları halinde yarı finalde 2 kez karşı karşıya gelecekler.

Şampiyonlar Ligi’nde yarı final maçları 26-27 Nisan ve 3-4 Mayıs’ta oynanacak.

İki takım İspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga) maçı için 17 Nisan’da Madrid’de, Kral Kupası finalinde ise 20 Nisan’da Valencia’da karşı karşıya gelecek.

İki takımın Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale kalması halinde 26 ya da 27 Nisan’daki ilk maç Madrid’de, 3 ya da 4 Mayıs’taki rövanş ise Barcelona’da oynanacak.

İspanya’da Barcelona ve Real Madrid arasında oynanan maçlara “El Clasico (Klasik)” deniliyor.

HERNANDEZ, TAKIMININ CHELSEA İLE EŞLEŞMESİNDEN ÇOK MEMNUN DEĞİL

Manchester United’ın golcü oyuncusu Javier Hernandez, Avrupa Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Chelsea ile eşleşmekten çok memnun olmadığını söyledi.

Meksikalı futbolcu, çeyrek finalde kendilerini güçlü bir ekibin beklediğini belirtti ve “Aynı ligde oynadığımız bir rakiple eşleştik. Stamfond Bridge çok güzel bir stadyum”  diye konuştu.

İkinci maçı kendi sahalarında oynayacak olmalarının kendileri için avantaj teşkil ettiğini kaydeden Hernandez, takımının Şampiyonlar Ligi’ndeki gidişatından çok memnun olduğunu ifade etti.

Hernandez, 2. tur rövanş maçında Marsilya’ya attığı 2 golle takımının çeyrek finale yükselmesini sağlamıştı.

Vurgunu yapan dışarıda, yazan içeride

Milliyet muhabiri Nedim Şener’in “delil durumuna göre kaçma ve delilleri etkileme şüphesi bulunduğu” için tutukluluğu sürerken, sahte belge üreten ve paravan şirketler kuran, 13 yıldır aranan, hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istenen Aslıtürk serbest bırakıldı.

“Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanan Milliyet muhabiri Nedim Şener, gazeteci Ahmet Şık ile ODTÜ öğretim görevlisi Coşkun Musluk ve Odatv çalışanı Müyesser Yıldız’ın tutukluluğuna yapılan itiraz İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti tarafından oy birliğiyle reddedildi. Mahkeme heyeti, “Şüphelilerin üzerine atılı suçu işledikleri hususunda dosya kapsamı ve delil durumuna göre kaçma ve delilleri etkileme şüphesinin bulunduğunun ve mahkemenin üye hakimi tarafından verilen tutuklama kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşıldığını” belirtti.

Nedim Şener’in avukatı Nurcan Çalışkan, Ahmet Şık’ın avukatı Akın Atalay, Coşkun Musluk’un avukatı Hüseyin Ersöz ve Müyesser Uğur’un avukatı Ali Altay, müvekkilleri hakkındaki tutuklama kararlarının kaldırılmasını istemişti. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği tarafından verilen tutuklama kararına yapılan itirazı, aynı mahkemenin heyeti değerlendirdi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali Açlık, üye hakimler Yakup Hakan Günay ve Mehmet Hamzaçebi‘nin yer aldığı heyet, yapılan itirazı oybirliği ile reddetti.

O kitapla Simavi ödülünü almıştı
Nedim Şener 2002’de Orhan Aslıtürk’ün hayali ihracat girişimlerinden yola çıkarak “Naylon Holding” adıyla bir kitap yayımladı. Kitapta belgelere dayalı olarak Aslıtürk’ün “vurgunları” anlatıldı. “Naylon Holding” kitabına konu olan bir diğer isim Muhammet Ciğer oldu.

1995-1998 yılları arasında toplamda 270 şirketle 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat gerçekleştirdiği öne sürülen Aslıtürk ile Ciğer’in, devletten 256 milyon dolar haksız KDV iadesi aldığı öne sürüldü. Ciğer, “Aslıtürk’ün teklifiyle yüzde 50, 50 hayali ihracat işlerine girdiğini” açıkladı.

Nedim Şener, “Naylon Holding” isimli kitabıyla, 2002 yılında Sedat Simavi Vakfı tarafından düzenlenen yarışmada yılın en başarılı gazetecisine verilen “Sedat Simavi Ödülü”ne layık görüldü.

2 milyar liralık vurgun yapan Orhan Aslıtürk dışarıda
İade kararı çerçevesinde İngiltere’den Türkiye’ye gönderilen işadamı Orhan Aslıtürk, dün 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. Duruşmaya 1998’den beri aranan ve hakkında “yakalama emri” bulunan Aslıtürk ile avukatı Adil Güreşçi katıldı. Aslıtürk, ticaretle uğraştığını, bekar olduğunu ve aylık gelirinin ise 15 bin TL olduğunu söyledi.

Aslıtürk hakkındaki yakalama ve tutuklama emirlerinin kaldırılmasına karar veren mahkeme heyeti, savunma için süre verilmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi. Avukat Güreşçi, İngiliz mahkemesinin iade etmeden önce garanti verdiğini belirterek, “Güvence kararı gereğince müvekkilim buraya geldi” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Aslıtürk’ün de aralarında bulunduğu 3 sanığın, malları sahte belgelerle ihraç ediliyormuş gibi gösterdikleri, mal ve hizmet üretmeyen paravan şirketler kurdukları ifade ediliyor. Aslıtürk, Mehmet Argun Kızılırmak ve Fethi Namlıoğlu hakkında 10 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası isteniyor.

Güvence verilince geldi
Hakkında Bursa, İzmir, Bakırköy ve Şişli’de açılan davalar zaman aşımına uğrayan Asiltürk’ün sadece İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “teşekkül halinde kaçakçılık” davası kaldı. “Tutuklanmama” karşılığında Türkiye’ye dönmek için başvuran Aslıtürk’e 1 Aralık 2010’da güvence verildi.

Hayali ihracat ve vergi dosyası çok
90’u aşkın paravan şirket kurarak 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat gerçekleştirdiği iddia edilen Orhan Aslıtürk’ün, 150 trilyon vergi borcu için hakkında açılmış onlarca vergi kaçakçılığı davası bulunduğu belirtiliyor. Aslıtürk hakkında Türkiye‘de açılan davaların bazılarının zaman aşımına uğradı, bazılarının ise zaman aşımına yaklaşmış durumda.

1985’te Oras Şirketler Grubu adına “hayali ihracat” yaparak devletten haksız vergi iadesi aldığı öne sürüldü. Türkiye’yi yaklaşık 2 milyar 200 milyon TL zarara uğrattığı iddiasıyla hakkında “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet”, “sahtecilik”, “kaçakçılık”, “emniyeti suiistimal” gibi suçlardan beş ayrı dava açılan Aslıtürk, yine yolsuzluk yaptığı iddialarıyla gündeme gelen o dönemki eşi ve eski Şişli Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk ile birlikte 1998’de yurt dışına kaçtı.

(Milliyet-sendika.org)

Yeşiller Partisi Libya’ya NATO müdahalesine karşı

Yeşiller Partisi Birleşmiş Milletler’in Libya’ya askeri müdahale kararına karşı çıktı. Eş sözcüler Ümit Şahin ve Yüksel Selek imzasıyla yapılan açıklamada Kaddafi diktatörlüğünün isyanı kanlı bir şekilde bastırmasının kabul edilemeyeceği, ama bunun bir savaş makinesi olan NATO müdahalesini haklı çıkarmayacağı belirtildi. Yeşiller “İtalya’dan Fransa’ya, ABD’den İngiltere’ye kadar Batılı ülkeler bu kadar vicdan sahibi iseler, önce ucuz petrol heveslerini dizginlesinler ve Libya’nın ve Ortadoğu’daki bütün diğer zalim diktatörlüklerin ürettiği petrolü boykot etmeyi denesinler.” dedi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

ÇİVİ ÇİVİYİ SÖKMEZ: ASKERİ MÜDAHALEYE VE SAVAŞA HAYIR!

Birleşmiş Milletler’in Libya’ya uçuş yasağı ve operasyona yeşil ışık kararıyla, NATO’nun Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da başlayan halk ayaklanmalarına askeri yöntemlerle müdahale etme talebi uluslararası toplumun mutabakata vardığı bir duruma dönüştürülmüş oldu.

Kaddafi yıllardır Batı’nın enerji oburu endüstriyel sistemine ucuz petrol sağlaması karşılığında desteklenen bir diktatördü. ABD ve Avrupa ülkeleri Kaddafi’yle ticari ilişkilerini geliştirmekten hiçbir beis duymuyorlardı. Bunun sonucunda Kaddafi 42 yıldır sürdürdüğü diktatörlüğünü iyice sağlamlaştırdı ve bugün haklı bir halk hareketini kanlı bir şekilde bastırma cesaretini kendinde buldu.

Kaddafi diktatörlüğünün isyancılara yönelik kanlı operasyonları kabul edilemez. Dünyadaki bütün halk hareketlerinin ve demokratik ülkelerin ve siyasi aktörlerin isyancıları desteklemesinin bir borç olduğu ortada. Ancak bu Libya’ya yönelik bir NATO müdahalesini haklı çıkarmaz. Emperyal bir savaş makinesi olan NATO işine geldiği yerde, işine geldiği kadar müdahale etme stratejisini BM onayından geçirerek Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da başlayan halk hareketlerini kontrolü altında tutma “hakkını” meşrulaştırmaya çalışmaktadır.

Çılgın bir diktatörün kanlı oyununa göstereceğimiz tepkiyle, bir başka savaş örgütünün temsilcisi olduğu sinsi planları haklı çıkaramayız. Bundan sonra yaşanacak başka halk hareketlerine de, ikiyüzlü sanayi imparatorluklarının stratejik çıkarları gereği müdahale etme hakkını savunamayız.

Yeşiller Partisi bu müdahalenin karşısındadır. Şiddet karşıtı ve antimilitarist bir siyasi hareketin partisi olarak savaş karşıtlığına ara vermenin yeri ve zamanı olmadığını düşünüyoruz. Her türlü NATO müdahalesine karşı çıkıyoruz.

İtalya’dan Fransa’ya, ABD’den İngiltere’ye kadar Batılı ülkeler bu kadar vicdan sahibi iseler, önce ucuz petrol heveslerini dizginlesinler ve Libya’nın ve Ortadoğu’daki bütün diğer zalim diktatörlüklerin ürettiği petrolü boykot etmeyi denesinler. Libya sorunu bir yandan zalimi besleyip, bir yandan  kahramanlık gösterisi yaparak çözülemez.

Ümit Şahin – Yüksel Selek
Yeşiller Partisi Eşsözcüleri

Hükümetten Libya’ya saldırıya destek

Birleşmiş Milletler’in dün gece Libya’nın hava sahasını uçuşa kapatma kararı alması sonrasında başlayan ‘askeri operasyon’ tartışmalarına hükümet üyeleri ve Cumhurbaşkanı Gül de katıldı. Görüşlerinin toplamı, Libya’ya askeri operasyona Türkiye’nin yöneticilerinin destek verdiği yönünde.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Bugün Libya’nın derdi bizim derdimizdir. Libya’da devam eden çatışmaların derhal durmasını, masum insanlara karşı orantısız güç kullanımına derhal son verilmesini istiyoruz. Libya’da tarafların, ellerini vicdanına koyup tekrar ve tekrar düşünmesini istiyoruz’ dedi.

Konu hakkında gazetecilerin sorularını cevaplayan Davutoğlu da ‘Barışın tesisi yönündeki çabalara katılırız. BM’nin bu kararı sonrasında saldırıların durmasını ümit ediyoruz. Barışın tesisi konusunda gereken tüm katkıyı vermeye hazırız’ dedi.

‘ULUSLARARASI MEŞRUİYET’ VURGUSU
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, BM Güvenlik Konseyi’nin Libya ile ilgili kararını değerlendirirken “Şimdi uluslararası meşruiyet söz konusu. Bu çerçevede hareket edilmesinin doğru olduğu kanaatindeyiz” dedi. Gül, Kırıkkale Valiliğini ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. BM Güvenlik Konseyi’nin Libya ile ilgili kararına ilişkin değerlendirmesi sorulan Gül, daha önce de uluslararası meşruiyet çerçevesinde hareket edilmesi gerekliliğinin altını çizdiğini anımsattı.

BM Güvenlik Konseyi’nin Libya ile ilgili karar aldığını belirten Gül, “Şimdi uluslararası meşruiyet söz konusu. Bu çerçevede hareket edilmesinin doğru olduğu kanaatindeyiz” dedi.(Yeşil Gazete)

Direnen işçilere polis müdahalesi

0

İzmir Konak Belediyesi’nde taşeron şirkete bağlı olarak çalışan işçiler, talepleri için yol kapatınca polis saldırısına uğradı. İşçilere karşı şiddet kullanan polis 60 kişiyi gözaltına aldı.

Saat 12.00’da basın açıklaması yapmak üzere Konak Meydanı’na yürüyen işçiler, buradaki açıklamanın ardından Basmane’deki belediye binası önüne döndü. Ancak işçiler, kendilerinin ayrılmasını fırsat bilen belediye görevlilerinin eylem alanını çöp kamyonları ve “İzmir’in gülen yüzü” yazılı çam fideleriyle doldurduğunu görünce tepki gösterdi.

Konak Belediyesinin taşeron şirketi Efekent bünyesinde çalışan, “sendikal hak kazanımı, iş güvencesi ve belediye kadrosuna geçmek” için Konak Belediyesi binasının önünde eylem yapan işçiler, Basmane Meydanı’nda yolu trafiğe kapattı.

İşçilerin yolu trafiğe kapatarak eylemlerini sürdürmekte direnmesi üzerine çevik kuvvet ekipleri işçilere saldırdı.

Gözaltına alınan işçiler, polis otobüsleriyle emniyete götürüldü.

Toplam 60 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Olay yerinde sinir krizi geçiren 3 işçi hastaneye kaldırıldı. (Sol, Sendika.org, Yeşil Gazete)

Ömer Aşık’tan double double

0

Chicago Bulls, New Jersey Nets’i 84-73 yenerek üst üste 8. galibiyetini alırken, Ömer Aşık 11 sayı-16 ribaundla kariyer rekoru kırdı.

NBA’e oynanan 3 maçla devam edilirken, Chicago Bulls’un önlenemez yükselişi sürüyor. Deplasmanda New Jersey Nets ile karşılaşan Bulls, ilk yarısını 43-36 önde geçtiği maçtan 84-73’lük skorla galip ayrıldı.

Etkili savunmasıyla rakibini bu sezonun en düşük sayısında tutan Bulls, üst üste 8. maçını kazanarak, son 6 yılın en uzun galibiyet serisine imza attı.

Galibiyet yüzdesinde Boston’ı geçerek Doğu’nun lideri olan Chicago’da gecenin en dikkat çekici ismi Ömer Aşık’tı. Bu sezon adım attığı NBA’de az süre alan ve etkili oyununa rağmen istatistik anlamında kısır kalan milli basketbolcu, en iyi performansını Nets karşısında sergiledi. Ömer, maçı 11 sayı-16 ribaundla tamamlayarak ‘double-double’ yaptı.

24 dakika süre alan Ömer Aşık, 7 şutunun 5’ini sokarken, faul çizgisinden 1/4 ile ayrıldı. Milli oyuncu istatistiklerine 1 asist-2 blok da ekledi.

Konuk ekipte Derrick Rose 21 sayı-4 ribaund-2 asist, Luol Deng de 19 sayı-4 ribaund-3 asistle etkili oldular.

6 maç sonra mağlup olan New Jersey’de ise Brook Lopez’in 22 sayı-8 ribaund, Kris Humphries ve Sasha Vujacic’in 13’er sayılık performansları yeterli olmadı. Rose’un etkili savunmasında kalan Deron Williams ise maçı 5 sayı-11 asist-4 ribaundla tamamladı.

Derbiye geri sayım: Galatasaray – Fenerbahçe

0

Derbiye az bir zaman kaldı. Kocaman, Galatasaray maçlarını seviyor. Hagi’nin derbi karnesi. Ezeli rekabetin en centilmen anları. Dev derbi bugünlere nasıl geldi? Derbiye özel tüm haberler burada.

Kocaman, Galatasaray maçlarını seviyor
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, futbolculuk döneminde sarı-lacivertli formayla toplam 13 kez filelerini havalandırdığı Galatasaray’a karşı, Fenerbahçe’nin başında çıkacağı ligdeki ikinci derbide galibiyeti hedefliyor.

Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe, ezeli rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş ile yaptığı 4 maçı da yitirmedi. Sarı-lacivertliler, sezonun ilk yarısında ligdeki derbilerde Kadıköy’de Beşiktaş ile 1-1, Galatasaray ile de 0-0 berabere kalırken, ikinci yarıda deplasmanda Beşiktaş’ı 4-2 yendi. Kocaman yönetimindeki sarı-lacivertliler ayrıca, sezon öncesinde Almanya’da yapılan Spor Toto Dostluk Kupası maçında Galatasaray’ı 1-0 mağlup etti.

Bu arada, futbolculuk döneminde sarı-lacivertli formayla Galatasaray’a karşı lig maçlarında 8 gol atan Kocaman, Fenerbahçe’nin ezeli rakibine ligde en çok atan futbolcu unvanını halen elinde bulunduruyor.

Derbinin centilmenlik dersleri
Galatasaray ile Fenerbahçe futbol takımları arasında yarın yapılacak derbi maç için geriye sayım sürerken, ezeli rakiplerin 102 yıllık geçmişinde pek çok centilmenlik dersleri yaşandı.

İki takım arasındaki ezeli rekabette futbolcu ve yöneticilerin centilmence davranışları, bu zevkli mücadeleye renk kattı.

Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, ezeli rakiplerin birbirleriyle yapacakları bir maç öncesinde, Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılar’a, ”Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim” diye haber göndererek, maçın ertelenebileceğini iletti.

Fenerbahçe’nin bu önerisini kabul eden Galatasaray, oyuncuların iyileşmesinden sonra, 20 Ekim 1914’te yaptığı erteleme maçında sarı-lacivertli rakibini 6-1 yendi.

Beraber ev kiraladılar
Aynı kaynaklara göre, ezeli rekabetin yeni başladığı dönemlerde Galatasaray ile Fenerbahçe sporcuları ortak kiraladıkları bir evde kalıyorlar ve beraber ava çıkıyorlardı.

İki takım sporcuları geceleri biraraya gelerek sohbet ediyorlardı. Yine bir gece sohbetin koyulaştığı sırada Galatasaray’dan Ali Sami Yen, Fenerbahçeliler’i, ”Said, yarın bizimle maçınız var. Git yat ve dinlen” diye uyardı.

Ertelemeyi önerdiler
Ezeli rakipler arasında 17 Kasım 1922’de yapılan maç öncesinde de ilginç bir durum yaşandı.

Bu tarihte Kadıköy’de ezeli rakiplerin maçı vardı. Maç öncesinde günlerce yağan yağmur sahayı adeta göle getirmişti. Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaray Kulübü’ne telefon ederek, ”Saha çok kötü, maçı erteleyelim” dedi. Galatasaray Başkaptanı Necip Şahin, bunun üzerine, ”Anamız bizi bugün için doğurdu. Galip Bey, gelip maçı oynayacağız” diye yanıtladı. Galatasaray, Kadıköy’e gelip maça çıktı ve Fenerbahçe karşılaşmayı 3-0 kazandı.

Ortak takım kurma düşüncesi
Ezeli rakiplerin kuruluşlarının ilk yıllarında birleşme durumlarının bile ortaya çıktığı, hatta iki kulüp başkanının ortak takım kurma konusunda anlaştıkları iddia edildi.

Galatasaray Kulübü’nün resmi yayın organı Galatasaray Dergisi’nin Şubat 2003 sayısında, Adnan Işık’ın belgelere dayandırarak verdiği haberde, 1912 yılında Galatasaray Kulübü Başkanı Ali Sami Yen ile Fenerbahçe Kulübü Başkanı Hulusi Bey’in ortak imzayla kayıt altına aldıkları belgenin, birleşmeseler dahi, 2 kulübün yabancılara karşı ”ortak bir takım” kurma konusunda anlaştıklarını, hatta tüzüğü bile hazırladıklarını gösterdiği kaydedildi.

Bilerek kaçırılan penaltı
Ezeli rakiplerin 23 Ocak 1925 tarihinde Taksim Stadı’nda yaptıkları Vatan Gazetesi Kupası maçında ilginç bir olay yaşandı.

Fenerbahçe’nin kazandığı penaltı sonrası, atış öncesinde stadın büyük balkon kısmı çöktü. Fenerbahçeli Cafer Çağatay, bu gelişme üzerine penaltı atışında topu bilerek kaleci Ulvi Yanal’a teslim etti.

‘Fenersaray’
Fenerbahçe ile Galatasaray, 1934 yılında Türkiye’ye davet ettikleri yabancı takımlarla birer kez hazırlık maçı yaptıktan sonra, üçüncü maçı ”Fenerbahçe-Galatasaray Karması” şeklinde oynadılar.

Bu karmanın forması ise iki kulübün renklerinin karışımı olan lacivert, sarı ve kırmızıdan oluştu.

Canaydın’dan centilmenlik dersi

Son yıllarda ezeli rekabetteki maçların genelinde olaylar yaşanırken, Galatasaray Kulübünün merhum başkanı Özhan Canaydın, rekabete centilmence yaklaşımıyla alkış aldı.

Sarı-kırmızılı ekibin 6 Kasım 2002’de, FB Şükrü Saracoğlu Stadı’nda ezeli rakibine 6-0’lık yenilgiyle tarihi hezimete uğradığı maçta, başkanlık sıfatıyla ilk Fenerbahçe derbisini izleyen Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın’ın, rakibinin attığı golleri alkışlayarak Fenerbahçeli yöneticileri kutlaması, maça damgasını vurdu.

Merhum Canaydın’ın bu centilmenlik gösterisi kendi camiasından bazı tepkiler alsa da Dünya Fair Play Konseyi (CIFP) tarafından 2002 Dünya Fair Play Ödülü’ne layık görüldü. Özhan Canaydın ayrıca, bu davranışı nedeniyle Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen ”Fair-Play Sportif Davranış Ödülü”nü aldı.

Hagi’nin derbi karnesi
Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi, Fenerbahçe ile yarın yapılacak Spor Toto Süper Lig derbisiyle birlikte sarı-kırmızılı takımın başında teknik direktör olarak 9. kez derbi maçta sahaya çıkacak.

Rumen çalıştırıcı, teknik adamlık kariyerinde sarı-kırmızılı takımın başında 4’ü Fenerbahçe, 4’ü de Beşiktaş ile olmak üzere toplam 8 derbi maç heyecanı yaşadı.

Hagili Galatasaray, geride kalan derbilerde 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet aldı.

Galatasaray’da 22 Mart 2004 ile 28 Mayıs 2005 tarihleri arasındaki ilk döneminde toplam 6 derbi maçta takımının başında sahaya çıkan Hagi, Beşiktaş’a karşı 1 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet, Fenerbahçe’ye karşı ise 2 galibiyet ve 1 yenilgi gördü.

Rumen teknik adamın Galatasaray’ın başındaki ikinci döneminin ilk maçında ise Galatasaray bu sezon Kadıköy’de Fenerbahçe ile golsüz berabere kalarak, ezeli rakibinden 11 yıl sonra deplasmanda puan alırken, kendi evinde Beşiktaş’a, Ali Sami Yen Stadı’nda veda derbisinde 2-1 yenildi.

Hagi’nin derbilerde en büyük başarısı, 11 Mayıs 2005 tarihinde Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki Türkiye Kupası finalinde Galatasaray’ın ezeli rakibi Fenerbahçe’yi 5-1 yenerek kupayı kazanması oldu.

Hagi’li Galatasaray derbilerde toplam 9 gol atarken, kalesinde 6 gol gördü.

İstanbul’da Kent Bahçeleri kuruluyor!

Giderek gıda krizinin arttığı, tarımsal üretimin giderek daha fazla kimyasal ile kirlendiği ülkemizde Yeryüzü Derneği,  İstanbul’da kent bahçeleri kurmak için harekete geçti.  Dernek; bahçesi ve/veya terası olan başvuranlara organik fide desteği verecek ve teknik destek sağlayacak.

Kendin yetiştir, kendin ye!

Organik gıdalarını Mayıs ayı içerisinde ekecek olan bahçeciler, hasat zamanı (Temmuz 2011)’de bir araya gelecek ve kendi yetiştirdiklerini kendileri yiyecekler.

Projeye başvurmak veya  proje hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Yeryüzü Derneği

Ekolojik yaşamı desteklemek ve çevre sorunları ile mücadele etmek için 2009 yılında kurulmuş olan Yeryüzü Derneği; iklim değişikliği, çevre politikaları, ekojik yaşam ve yenilenebilir enerji konularında farkındalık yaratma ve kapasite geliştirme faaliyetleri düzenlemekte, doğa dostu politikaların ve çevre koruma amaçlı faaliyetlerin tabana yayılması için toplumun farklı kesimlerine hizmet eden projeler geliştirmektedir.

(Yeşil Gazete)