Ana Sayfa Blog Sayfa 4219

Gezi ruhu ile kazanmaya devam: Çıralı sahili de kurtuldu

Çıralı Sahili’ndeki 18 dönümlük alanın, orman içi dinlenme yeri haline getirilmesi için kiralama kararı iptal edildi.

paylaşmak için tklynz / click for to share

Antalya’da dünyanın en iyi plajları arasında gösterilen ve birinci derece doğal sit alanı içerisinde yer alan Çıralı sahilinin orman içi dinlenme yeri olarak kiralanması işlemi mahkeme tarafından iptal edildi.

Kemer ilçesi’ne bağlı Ulupınar köyünde bulunan ve caretta caretta’ların üreme alanı Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan birinci derece doğal sit alanı Çıralı Sahili’ndeki 18 dönümlük alanın, orman içi dinlenme yeri haline getirilmesi için kiralanmasına karar verilmişti.

Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun ‘orman içi dinlenme yeri olarak kiralanmasında sakınca yoktur’ yönündeki kararının ardından, 2011 yılı Temmuz ayında Orman Genel Müdürlüğü’nce yıllık 5 bin lira bedelle Ormanspor’a kiralanan alan, aynı gün imzalanan ‘sponsorluk sözleşmesi’ ile Ormanspor tarafından yıllık 55 bin liraya bir turizmciye ‘günübirlik alan’ olarak işletilmek üzere kiraya verildi.

Bu süreçte bölge halkı ve çevreciler çeşitli eylemlerle seslerini duyurmaya çalıştı, konuyu yargıya taşıdı. Açılan iki ayrı dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Antalya 2’nci İdare Mahkemesi, projenin iptaline karar verdi. Antalya 1’inci İdare Mahkemesi ise alanın orman içi dinlenme yeri olarak tesciliyle kiraya verilebileceğine ilişkin kararı iptal etti.

(Zete.com)

 

 

Aylin Kotil demokrasi için 18 günde İstanbul’dan Ankara’ya yürüdü

Seçim barajının düşürülmesi için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen Aylin Kotil, yürüyüşünün 18. Gününde Ankara’nın merkezine ulaştı.

Aylin Kotil, Ankara Eryaman’da kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Kotil grupla birlikte “Bu daha başlangıç, direnmeye devam” , “Yürüye yürüye kazanacağız” sloganları attı.

http://www.youtube.com/watch?v=EAzQFfde6Z8

Ankara Eryaman’da Göksu Parkı önünde bir konuşma yapan Kotil, Ankara’ya ulaştığı ve yolun sonuna geldiği için bir burukluk hissettiğini kaydederek, “Bu ilgi bana değil, bu demokrasiye olan açlığımız, özleminiz, kendi doğal hakkımızı alma çabamız” diye konuştu.

Aylin Kotil, pazartesi günü meclise seçim barajının düşürülmesi için dilekçesini vererek yürüyüşünü sonlandıracak.

(Vagus.tv)

Avrupa’nın en büyük finans destekçileri adım adım fosil yakıtlardan uzaklaşıyor

350.org sitesinde 25 Temmuz 2013 tarihinde Tim Ratcliffe imzası ile çıkan makaleyi Yeşil Gazete ekibinden Ali Serdar Gültekin‘in çevirisi ile sizlerle paylaşıyoruz

* * *

Geçen haftalarda halka açık büyük finans kuruluşlarının fonlama politikalarını değiştirmeleri, aşamalı olarak fosil yakıtlara verilen desteğin çekilmesi hakkında oldukça fazla tartışma yarattı. Ana hatlarıyla olumlu olan bu gelişmeler iklim kampanyacıları tarafından ihtiyatlı bir tebrikle karşılandı. Avrupa Birliği’nin iklim değişimini hafifletmek için tasarladığı politikaya doğru bir yaklaşım içerisinde bulunsalar da, bilimden ve adalet isteğinden hala yoksunlar.

Yakın zamanda, Dünya Bankası kömürle çalışan enerji projeleri için borç verme politikasını değiştirerek kömürden başka bir çözümü olmayan ülkelere maddi destek vermeyi sınırlandırdı. Neden dünyanın fakir uluslarına enerji götürmenin ve fakirlikle mücadelenin, temiz, yenilenebilir enerji alt yapısıyla çözülemeyeceğine cevap veremeyerek bazı hallerde bu hedeflere ulaşmak için kömür santrallerinin gerektiğini savundu.

Bu hafta dünyanın en büyük halka açık finans kuruluşu Avrupa Yatırım Bankası (EIB) tüm yeni fosil yakıt projeleri için Emisyon Performans Standart’ı (EPS) uygulayacağını açıkladı. Doğru istikametteki bu karar ve EPS’nin uygulayacağı kWh başına 550 g karbondioksit miktarı kömürü en kirli kullanan yöntemleri ortadan kaldıracak olduğu halde küresel iklim değişikliği ile mücadeleyi güçlendirmek için gereken hedef kWh başına 350 g karbondioksit olmalıdır.

Bununla beraber EIB’nin açıklaması her zaman olduğu gibi 2 derecenin altında bir ısınmanın yaşandığı dünya için uygun olmayan kömür ve kaya gazı gibi aşırı uç fosil projelere açık bir kapı bırakıyor, EIB’nin taslak metni Avrupa Birliği içinde “bir [kömür] santral tedarik hattına destekte bulunuyorsa” ya da “bu tesis fakirliğinin hafifletilmesi ve iktisadi kalkınmayı destekliyorsa” fon oluşturmak için destek verilebilir diye belirtmekte.

Enerji fakirliği her zaman için fakir ülkelerde yeni kömür santrallerinin inşası için mazeret olarak kullanıldığı halde enerji erişimine olan faydaları ve tedarikteki güvenlikleri sorgulanabilir. Kırsal topluluklarının nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu ülkelerde fosil enerji projelerinin en çok sebep oldukları solunum yetmezliği, toprak ve geçim kaynaklarının yitirilmesidir. Kömürden sağlanan büyük ölçekli, merkezi, kirli enerji insanlardan önce endüstriye yarar sağlama eğilimindedir. Oysa ademi merkeziyetçi, halka ait yenilenebilir enerji iki yönden de daha mantıklıdır: erişim ve tedarik güvenliği.

Avrupa Birliği İklim Değişikliği Komiseri Connie Hedeggard

Biliyoruz ki iklim krizindeki aşırı bozulmadan kaçınmak için şu anda erişimimiz olan fosil yakıların %80’ini toprakta bırakmamız gerekiyor. Yakın zamanda Avrupa Birliği İklim Değişikliği Komiseri Connie Hedeggard, EDI, Dünya Bankası ve Avrupa Kalkınma Bankası’na (EBRD) fosil yakıtlı projelerine finansman vermemeleri çağrısında bulundu. Bu kurumlar toplamda sorumlu oldukları 130 Milyar Dolar finansmanın 37 milyar dolarını son beş yıl içerisinde kömür projelerine aktarmış durumdalar.

Dünya Bankası ve EIB’den yapılan son açıklamaların ardından belki de sıra  dikkatleri yeni enerji stratejisi taslağı hakkında hissedarlarından çeşitli eleştiriler alan Avrupa Kalkınma Bankası’na (EBRD) gelmiştir. Taslak teklifi finansman sağlamanın koşullarını oldukça daraltmış olsa da kampanyacılar bankanın “çok kirli kömür projelerine” destek vermeye devam etmeye müsait olduğu konusunda uyarıyor, EBRD’yi “Dünya Bankası ve EIB’yi örnek alması ve kendi politikalarını temizlemeleri” için çağrıda bulunuyorlar.

Yazının orjinali 350.org/en/about/blogs/europe-s-largest-lenders-take-small-steps-away-fossil-fuels

Yazı: Tim Ratcliffe

Çeviren: Ali Serdar Gültekin

(Yeşil Gazete, 350.org)

 

Doğa katliamında sınır tanınmıyor: Uludağ’da teleferik yeri için 4 bin ağaç kesildi

Uludağ Milli Parkı’nda teleferik hattını uzatmak için yaklaşık 4 bin ağaç kesildi. Belediye, lodostan etkilenmemesi için yeni teleferiğin alçaktan geçirileceğini bu yüzden ağaçların kesildiğini söyledi.

Bianet’den Nilay Vardar’ın haberine göre Uludağ Milli Parkı’nda teleferik hattını uzatmak için yaklaşık 4 bin ağaç kesildi. Doğader ve Bursa Barosu, ağaçların kesimine karşı dava açtı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, ağaçların  yeni teleferiğin lodostan etkilenmemesi için alçaktan geçirilmesi projesi nedeniyle kesildiği bilgisini verirken, Doğader yaptığı açıklamada Belediye’nin kendilerine  daha önce teleferiğin yüksek direklerden geçirileceğini ve ağaç kesiminin söz konusu olmayacağını söylediğini belirtti.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ilk kez 2006’da “yeni teleferik projesi” adı ile gündeme gelen ancak o dönem sivil toplum örgütlerinin ve meslek odalarının itirazları sonucu rafa kaldırılan projeyi yeniden gündeme getirmiş oldu. Teleferik projesi için mevcut hattı 8 bin 500 metre uzunluğa çıkaracak hat üzerindeki hepsi çam olan 4 bine yakın ağacın kesildiği ifade ediliyor.

Doğader’den çağrı

Doğader, herkesi 27 Temmuz’da saat 09:00′da parka giderek teleferik projesi için önümüzdeki dönemde kesilmesi için işaretlenmiş ağaçların önünde set olmaya çağırıyor.

(Bianet)

 

Antep’te yaşayan LGBT bireylerin derneği ZeugMadi

Gaziantep’te yaşayan transfobi ve homofobi karşıtları ZeugMadi derneği çatısı altında faaliyetlerine devam edecek.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Gaziantep il örgütünün binası Yeşil Ev’de ilk toplantılarını gerçekleştiren ve bu hafta içinde dernekleşme kararını hayata geçiren Zeugmadi’den Eyüp Çakır, Kaos GL muhabiri Ömer Akpınar’a Zeugmadi’yi ve Antep’te LGBT bireylerin durumunu anlattı.

“Daha önce Mayıs ayında 7 heteroseksüel arkadaş ve ben Yeşil Ev çatısı altında ‘Toplumsal Cinsiyet ve LGBT Çalışma Grubu’nu kurduk. Bizlere zamanla gey ve trans arkadaşlar da katıldı. Şu an yaklaşık 20 kişiyiz” diyen Çakır, oluşum henüz kurulmamışken Gaziantep’teki ilk etkinliklerini 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün vesilesiyle yaptıklarını, Gaziantep Üniversitesi’nde gerçekleşen etkinlik sırasında özel güvenliğin müdahalesiyle karşılaştıklarını kaydetti.

Yeşil Ev’de düzenlenen temel eğitimin ardından Gezi Direnişi’nin yarattığı sinerji ile çalışmalarının hız kazandığını vurgulayan Eyüp, Çakır, isimlerini nasıl bulduklarına ilişkin soruya ise Gaziantep denince akla ilk gelenin mozaikleriyle ünlü Zeugma antik kenti  olduğunu, meşhur ‘Çingene Kızı’ figürünün cinsiyeti üzerindeki tartışmalar ve mozaiklerde bir araya gelen farklı renklerin de ZeugMADİ’ye ilham kaynağı olduğunu aktarıyor.

Heteroseksizm, militarizm, kapitalizm ve faşizme karşı yola çıkan ZeugMADİ, öncelikle eğitimler ve atölyeler düzenlemeyi hedefliyor.

Kadın eşcinsellerin ve transların katılımını çok önemsediklerini belirten Eyüp, Antep’teki homofobi ve transfobi karşıtlarını Yeşil Ev’deki toplantılarına davet ediyor. ZeugMADİ’yle tanışmak ve LGBT mücadelesini Antep’te güçlendirmek için oluşumun Facebook sayfasından irtibata geçebilirsiniz.

(Kaos GL)

 

 

ABD Savclığından Bradley Manning’e “vatana ihanet” suçlaması

Wikileaks aracılığıyla ABD’nin yüzbinlerce sayfalık gizli diplomatik yazışmalarını kamuya sızdıran Amerikalı asker Bradley Manning, savcılık tarafından ”Şöhret uğruna vatanına ihanet etmekle” suçlandı.

20’yi aşkın suçtan cezalandırılması talep edilen Bradley Manning şimdiye değin kendisine yöneltilen 10 suçlamayı kabul etti.

Genç askere yöneltilen en ciddi iddia, müebbet hapisle cezalandırılan ”düşmana yardım ve yataklık etme” suçu.

Jürisiz görülen davada Manning hakkındaki hükmü mahkemenin tek yargıcı belirleyecek ve gözlemciler bu davanın ileride olası bilgi sızdırma girişimleri üzerinde çok etkili olacağını tahmin ediyor.

Savcı, Usame bin Ladin’i Pakistan’daki evinde öldüren Amerikalı askerlerin baskını sırasında Manning’in sızdırdığı belgelerin dijital kopyalarını da ele geçirdiklerini kaydetti.

Wikileaks’i ”bir grup hükümet karşıtı aktivist ve anarşist” diye niteleyen Savcı Fein, Bradley Manning’in Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ı memnun edebilmek için elinden geldiğince çok sayıda gizli belgeyi sızdırdığını belirtti.

(BBC Türkçe)

 

Moncada’nın yıldönümünde Fidel’e ödül

0

Küba Devrimi lideri Fidel Castro öncülüğündeki devrimcilerin Moncada Kışlasına saldırılarının 60. yıldönümünde Meksika Parlamentosu Castro’ya kişiliği ve hayatı boyunca gerçekleştirdiklerinden dolayı ödül verme kararı aldı.

Demokratik Devrim Partisi Parlamento Grup sözcüsü senatör Dolores Padierna, ilgili takdir belgesini Meksika’daki Küba büyükelçisi Ismary Gonzalez’e takdim etti.

Aynı zamanda Meksika Senatosu Dış İlişkiler Komitesi sekreteri olan Padierna yaptığı konuşmada 26 Temmuz 1953 günü Fidel Castro liderliğindeki ayaklanmanın 1959 yılında kazanılan gerçek bağımsızlık için önemini vurguladı.

Meksika ve Küba Devrimleri arasındaki yakın bağlara dikkat çeken Padierna, komutan Fidel Castro ile General Lazaro Cardenas arasında da benzerlik kurarak iki ülke halklarının bağımsızlık özlemine vurgu yaptı.

Padierna, Jose Marti’nin de Meksika’da bulunduğunu ve Granma yatıyla Küba’ya çıkartma yapmadan önce Fidel ve arkadaşlarının Meksika’da olduklarını hatırlatarak Meksika halkının bugün sağlık, eğitim ve insan hakları alanlarında örnek bir ülke olan Küba ve Devrimine her türlü desteği sunduğunu belirtti.

 

Genç Katolikler Brezilya’da eşcinselliğe açık kilise istiyor

Brezilya’da yapılan bir ankete katılan 16 ila 29 yaş arası genç Katoliklerin %56’sı, kilisenin eşcinsel evliliğini kabul etmesi halinde bunu destekleyeceklerini söyledi.

Destek oranı, 30 yaş üzerindeki Katolikler arasında da %43 oldu.

IBOPE adlı kurum tarafından yürütülen ve Serbest Seçim Hakkı için Katolikler isimli örgüt tarafından açıklanan anketin sonularına göre, inananların %62’si kadınların kürtaj nedeniyle hapis cezası almasına karşı.

Yine genç Katoliklerin %82’si ve erişkinlerin %76’sı Kilise’nin “ertesi gün” haplarına izin vermesi gerektiğini düşünüyor.

Öte yandan gençlerin %90’ı ve erişkinlerin %88’i çocuk tacizcisi papazların ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor.

Serbest Seçim Hakkı için Katolikler’in sözcüsü Regina Soares, anketin kilise konusunda rahatsızlığı yansıttığını söyledi.

Soares, dün Rio de Janeiro’ya gelen Papa Francis’in hem olumlu hem olumsuz yanları olduğunu ifade etti.

Sözcü, Papa’nın yoksullara destek konusunda olumlu tavır takındığını, ancak cinsellik konusunda iyileşme sinyali göstermediğini ifade etti.

Soares, Papa’nın daha psikoposken eşcinsel evliliğine karşı tavır aldığını hatırlattı.

 

Çin ekolojik kırmızı çizgilerini belirledi

Çin tabiatın korunması konusunda ekolojik kırmızı kampanyası başlatacak.

Çin Ulusal Ormancılık Müdürlüğü toplantısında, ağaçlık alan ve orman, sulak alan, çöl yeşillendirme ve canlı türleri olmak üzere dört konuda kırmızı çizgi olarak asgari standartlar belirlendi. Buna göre, ağaçlık alan yüzölçümü 300 milyon hektarın, orman alanı yüzölçümü 249 milyon hektarın, orman hacmi 2 milyar metreküpün, sulak alan 53 bin hektarın, çöl yeşillendirme alanının 530 bin kilometrekarenin altına düşmemesi kararlaştırıldı.

Toplantıda ayrıca, her türlü doğal koruma alanında yapılaşmanın sıkı biçimde yasaklanmasının yanı sıra, tehlike altındaki yabani hayvanların ve bitkilerin tümüyle koruma altına alınması kararı da alındı.

 

Havalimanında sistem çöktü…

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polnet Bilgi Sistemi’nde arıza meydana geldi. Bu sabah Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarında yurtdışına yolcu giriş ve çıkışı bir saat boyunca yapılamadı. Pasaport noktalarında kuyruklar oluştu.

Sabah 06.30 sıralarında Polnet bilgi sistemindeki arıza nedeniyle, Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda pasaport işlemleri gecikmeli olarak gerçekleştirildi. Sistem arızası nedeniyle Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda pasaport kontrol noktaları önünde uzun kuyruklar oluştu. Arıza nedeniyle bir saat yolcu giriş ve çıkışı yapılamazken, kuyrukta bekleyenler yetkililere tepki gösterdi. Sistemin normale dönmesinin ardından yaklaşık bir saat sonra yurda giriş ve çıkışlar yeniden başladı.

Bu arada yolcuların pasaport kuyruğunda beklemesinden dolayı uçaklar Atatürk Havalimanı’ndan gecikmeli havalanabildi.