Ana Sayfa Blog Sayfa 2852

23 kurumdan, ‘YouTube yasadışı olarak çocukların verilerini topluyor’ açıklaması

Çocuk, tüketici ve mahremiyet hakkı savunucularının yer aldığı 23 kurumdan oluşan bir ittifak, Google’ı 13 yaş altındaki çocukların kişisel bilgilerini toplayıp, çocuklara yönelik reklam yaparak onları koruyan yasaları ihlal etmekle  suçladı ve ABD Federal Ticaret Komisyonu’na (FTC) 59 sayfalık bir yazılı şikayette bulundu.

İngiliz Guardian’ın haberine göre, aralarında ‘Reklamsız Çocukluk için Kampanya’ (CCFC) ve ‘Dijital Demokrasi Merkezi’nin de olduğu 23 organizasyon, Google’ın YouTube’un 13 yaş ve üstündekiler için uygun olduğunu iddia etmesine rağmen, 13 yaşından küçük çocukların siteyi kullandığını bildiğini savundu.

“Google, yıllardır çocuklar ve ailelerine yönelik sorumluluktan kaçtı”

Google’ın yer, cihaz bilgileri ve telefon numaraları gibi kişisel verileri toplayıp, çocukları farklı internet siteleri ve servisleri vasıtasıyla izlediğini savunan hak savunucuları, Google’ın bu eylemlerden önce ‘ABD Çocukların Çevrimiçi Mahremiyetinin Korunması Yasası’ (Coppa) kapsamında ebeveynlerinden almaları gereken izinleri almadığını işaret etti.

Hak savunucuları FTC’nin suçlamaları soruşturmasını ve Google’a yöneltilen bu suçlamalardan dolayı yaptırım uygulanmasını talep etti.

“ABD’de 6 ila 12 yaş arası çocukların yüzde 80’i Youtube kullanıyor”

CCFC’nin yönetici müdürü Josh Golin “Google, popüler çizgi filmler, ninniler ve oyuncak reklamları ile dolu olan YouTube’un 13 yaş altındaki çocuklara uygun olmadığını iki yüzlüce iddia ederek yıllardır çocuklara ve ailelerine yönelik sorumluluklarından kaçtı” ifadelerini kullandı.

Golin “Google çocuklara yönelik reklamlar yayınlayarak çok fazla kar sağlıyor. Google, Coppa’ya uymalı” dedi.

Hak savunucularından oluşan organizasyonlar, ABD’de 6 ila 12 yaş arasındaki çocukların yüzde 80’inin Youtube’u kullandığını ve sitenin çocuklar arasında en popüler çevrimiçi platform olduğunu vurguluyor.

Google 2015 yılında çocuklar için ‘YouTube Kids’ adı verilen uygulamayı yürürlüğe sokmuş ve bunun çocuklara yönelik uygun içerik ve reklamları göstermek için geliştirildiğini açıklamıştı.

FTC, Google’ın yasayı çiğnediğine karar verirse şirket milyarlarca dolar cezaya çarptırılabilir.

 

(Sputnik News)

Hürriyet Gazetesi törenle Demirören’e devredildi

Hürriyet Gazetesi’nin Doğan Grubundan Demirören grubuna devir teslimi bugün (9 Nisan) gerçekleşti.

Bağcılar’daki  Hürriyet gazetesi binasında düzenlenen tören öncesi Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’a, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören tarafından plaket verildi. Daha sonra devir teslim törenine geçildi.

Tören sonunda Yıldırım Demirören ve Meltem Demirören Oktay tarafından Aydın Doğan’a çiçek takdim edildi.

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila da, bugün “Hürriyet’te yeni dönem” başlığıyla yayımlanan yazısında, Doğan ve Demirören alileri arasında bugün bir devir-teslim töreni düzenleneceğini duyurmuştu.

Bila, yazısında eski patronu Erdoğan Demirören’e “Hoş geldiniz” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Bugün, Sayın Aydın Doğan ve ailesi ile Sayın Erdoğan Demirören ve ailesi arasında düzenleyeceğimiz devir-teslim töreniyle Hürriyet Dünyası’nda yeni bir dönem başlayacak. Aydın Doğan ve ailesine bundan sonraki yaşamlarında sağlık, mutluluk ve başarılar dilerken, Erdoğan Demirören ve ailesine Hürriyet Dünyası’na hoşgeldiniz diyoruz.

Aydın Doğan, bünyesinde Hürriyet ve Posta gazeteleri ile CNN Türk, Kanal D gibi televizyon kanallarının da bulunduğu Doğan Medya Grubu’nu yaklaşık 900 milyon dolara Erdoğan Demirören’e satmıştı.

 

(Hürriyet, Sputnik)

 

Almanya’dan Suriye yönetimine kınama

Almanya, Duma’da gerçekleştirildiği öne sürülen kimyasal saldırıdan Esad rejiminin sorumlu olduğuna yönelik işaretler olduğunu açıkladı.

Alman hükümet Sözcüsü Steffen Seibert Berlin’deki basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hükümet bu yeni zehirli gaz kullanımını şiddetle kınıyor” dedi.

“Rejimin eylemleri tiksindirici olmakla beraber insanlık onurunu hiçe sayıyor” ifadesini kullanan Seibert, Şam’ın uluslararası hukukun en temel ilkelerini ihlal ettiğini belirtti.

Seibert, “zehirli gaz kullanımından sorumlu olanların hesap sorulması gerektiğini” söyleyerek, “Bu zehirli gazın kullanımıyla şartlar Esad rejiminin sorumluluğuna işaret ediyor” dedi.

Rusya: Provokasyon

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise konuyla ilgili açıklamasında kimyasal saldırı iddialarının “provokasyon” olduğunu söyledi.

Lavrov, “Askeri uzmanlarımız buraya gitti ve sivillere karşı klor ya diğer kimyasal maddelerin kullanıldığına dair herhangi bir iz bulmadı” dedi.

Trump Rusya ve İran’ı suçlamıştı

Duma’daki aktivistler ve yerel kurtarma ekiplerinin iddialarına göre hafta sonunda Duma’ya düzenlendiğini öne sürülen kimyasal saldırılarda, aralarında çocukların da olduğu onlarca insan hayatını kaybetti.

Suriye’deki kimyasal saldırı iddiası sonrası Twitter’dan açıklama yapan ABD Başkanı Trump, Esad için ”hayvan” tabirini kullanıp, yaşananlardan Rusya ve İran’ı sorumlu tutmuştu. Rusya ise kimyasal saldırı iddiasını yalanlamıştı.

Suriye hükümeti de kimyasal saldırı iddialarını reddederek “Duma’da bozguna uğratılan silahlı muhaliflerin yalan haberler yaydıklarını” öne sürmüştü.

 

(DW Türkçe)

Brezilya’da maden şirketine çevre kirletme cezası: Yaklaşık 40 milyon dolar!

Brezilya Minas Gerais Eyalet Yönetimi, Anglo American şirketine geçen ay Minas-Rio madeninden demir cevheri taşıyan boru hattında meydana gelen sızıntı nedeniyle yerel para birimi ile 125.6 milron real (37,73 milyon dolar) para cezası verdi.

12 Mart’ta madenden Rio de Janeiro Limanı’na demir cevheri taşıyan boru hattında sızıntı olmuş ve maden 27 Mart’a kadar kapalı kalmıştı. İkinci bir sızıntı ise aynı boru hattının 400 metre uzağında oluşmuş ve şirket tekrar operasyonları durdurmuştu.

Minas Gerais Çevre Düzenleme Kurulu Semad, ilk sızıntının hava kirliliğine neden olduğunu ve çevreye zarar verdiğini, bunun halk sağlığı açısından sonuçlarının olabileceğini belirtti. Kurul ikinci sızıntı üzerinde de çalışmalarının devam ettiğini vurguladı.

 

(Enerji Günlüğü)

TÜBİTAK reddetti, Harvard davet etti: Manisalı liseliler ABD ve Almanya yolcusu

Türkiye’de gurur verici başarılara bir yeni imza da Manisalı gençlerden geldi.

Manisa’da özel okul öğrencilerinin TÜBİTAK tarafından “eksik belge” nedeniyle kabul görmeyen 2 projesi, Harvard Üniversitesi’nin ilgisini çekti.

Harvard’dan kimya ve biyoloji alanındaki çalışmalarıyla davet alan 4 öğrenci, büyük gurur yaşadı.

Biyoloji öğretmeni Nuray Avcı eşliğinde 10’uncu sınıf öğrencisi Göktuğ Altıparmak ve 11’inci sınıf öğrencisi Seda Erol‘un melisa, okaliptüs ve karanfil yağlarının havadaki bakteriler üzerindeki etkisi ve bu yağların bakterileri temizlemesine yönelik projesi, büyük ilgi gördü.

Harvard Üniversitesi’nden davet alan projeyi anlatan biyoloji öğretmeni Nuray Avcı, “Projemizi ağustos ayından bu yana hazırlıyoruz. İnsanların toplu olarak yaşadığı hastaneler, toplu taşıma araçları, okullar gibi alanlarda üst solunum yolu hastalıklarının çoğaldığını tespit ettik. Bununla ilgili olarak havalandırmaların rutin temizliğinin yapılması gerekiyor; ancak bu temizlikte kullanılan maddeler tamamen kimyasal olup, alerjiye neden olabiliyor. Biz yaptığımız çalışmada doğal ürünler olan aynı zamanda antiseptik özelliğini bildiğimiz melisa, okaliptus ve karanfil yağlarını kullandık. TÜBİTAK için başvurduğumuz bu proje için Harvard’dan davet aldık” dedi.

Manisalı liseliler hem Harvard’a hem de Almanya’da yapılacak Uluslararası Sanat ve Bilim Konferansı‘na katılacak.

 

(CNN Türk)

Cinsel istismar yasa tasarısı TBMM’de

Çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarıyla ilgili harekete geçildi.

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan çocuklara yönelik cinsel istismar yasa tasarısı Başbakan Binali Yıldırım tarafından TBMM’ye sunuldu.

Tasarıya göre, çocuğun cinsel istismarı suçu için öngörülen hapis cezasının üst sınırı 20 yıldan 40 yıla çıkarılacak.

Suçun 12 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı işlenmiş olması halinde ise 30 yıldan 40 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.

12 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı cebir ve tehditle veya silah kullanmak suretiyle cinsel istismar suçu işlenmesi halinde müebbet hapis cezası verilebilecek.

 

(Cumhuriyet)

Amasra’da termiğe karşı eylem: Termik değil zeytin dikmeliyiz!

Bartın’ın Amasra ilçesinde, termik santral kuracak şirketin zeytin ağaçlarını sökmesine ve ilçede termik santrale tepki gösteren Bartın Platformu üyeleri, 7 Nisan Cumartesi günü 7 dönüm araziye 108 zeytin ağacı fidanı dikti.

Amasra’da termik santral kuracak şirket, geçen yıl Aralık ayında Gömü köyünde bulunan 80 zeytin fidanını sökmüştü. Bartın Platformu üyeleri zeytin fidanlarının söküldüğü alanın yanındaki 7 dönüm araziye 108 zeytin fidanı dikti.

Etknliğe CHP Bartın İl Başkanı İlknur Erkan, CHP Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı, Anatolya Vosvos Derneği, Bartın Pedaldaşlar Derneği ve köylüler de Platform üyelerine destek verdi.

Basın açıklamasını okuyan Bartın Platformu Yürütme Kurulu üyesi avukat Berkay Dal, “Bizler Bartın-Amasra halkı olarak Amasra’da termik santral değil de zeytin yetiştirmenin daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Gömü köyü ile Amasra ilçesi ve Bartın ilinin tümünde zeytin ağacı yetiştirmenin mümkün olduğunu göstermek için zeytin fidanlarımızı toprakla buluşturuyoruz. Böylece Amasra ve Bartın’ın bir doğa ve tarih kenti olduğunu bir defa daha hatırlatıyoruz. Buradan bir çağrı yapmak istiyoruz. Yarınlarımıza göz diken termik santrale ait ÇED raporunun iptal edilmesi için, 2 bin 19 kişiyle iptal davası açmıştık. Bu davanın duruşması 16 Nisan Pazartesi günü Zonguldak İdare Mahkemesi’nde görülecek. 2 bin 19 davacımızı ve halkımızı Zonguldak’ta yapılacak bu duruşmaya katılmaya çağırıyoruz” dedi.

Basın açıklamasının tam metni şu şekilde;

“Amasra’ya termik değil zeytin dikmeliyiz

25 Aralık 2018 tarihinde Amasra’nın Gömü köyünde büyük bir trajedi yaşanmıştı.  Hattat Holding; yapmak istediği termik santralin önünde engel gördüğü 7 dekarlık arazide bulunan 50’li yaşlardaki 139 adet zeytin ağacını, yöre halkının tüm itirazlarına rağmen, “bu ağaçları daha verimli olacakları yere taşıyacağız” yalanıyla 1 günde yerle bir etmişti.

Zeytin katliamından bir gün sonra 26 Aralık 2017 tarihinde Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkililerinin; zeytin katliamının yapıldığı bu sahaya geldiğini ve yapılan kesme, budama, sökme ve taşıma işleminin usulüne uygun olarak yapılmamış olduğunu, bu katliamın gereken izinler alınmadan yapıldığını, bu usulsüz işlem için ceza uygulayacaklarını açıkladıklarını öğrenmiştik.

Bizler Bartın-Amasra halkı olarak Amasra’da termik santral değil de zeytin yetiştirmenin daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden bugün burada bir araya gelerek, Gömü köyü ile Amasra ilçesi ve Bartın ilinin tümünde zeytin ağacı yetiştirmenin mümkün olduğunu göstermek için zeytin fidanlarımızı toprakla buluşturuyoruz. Böylece Amasra ve Bartın’ın bir doğa ve tarih kenti olduğunu bir defa daha hatırlatıyoruz.

Bu organizasyon için İstanbul’dan zeytin fidanlarını getiren Tamzara Tur, Anatolya Vosvos Derneği, Tosbağa Cafe ve Kibrit Kutusu Kafe’ye çok teşekkür ediyoruz. Bartın Platformu’nun yürüttüğü “Termiksiz yaşam mücadelesine” yurt içi ve yurt dışından destek olan tüm dostlara teşekkür ediyoruz. Bartın’da ve Amasra’daki mücadelemize kuvvet veren tüm insanlarımıza teşekkür ediyoruz.

Buradan bir çağrı yapmak istiyoruz. Bildiğiniz gibi yarınlarımıza göz diken Hema Termik Santrali’ne ait ÇED raporunun iptal edilmesi için, 2019 kişiyle iptal davası açmıştık. Bu davanın duruşması 16 Nisan Pazartesi günü Zonguldak İdare Mahkemesi’nde görülecek. 2019 davacımızı ve halkımızı Zonguldak’ta yapılacak bu duruşmaya katılmaya çağırıyoruz. Halkımızdan beklentimiz yaşadığı yere sahip çıkmaya şimdiye kadar yaptığı gibi devam etmesi ve bu duruşmada bizimle birlikte hazır bulunmasıdır. Bartın Platformu olarak ulaşım için çeşitli organizasyonlar yapacağız. Lütfen kulağınız ve gönlünüz bizde olsun.

Kamuoyuna saygılarımızla.

BARTIN PLATFORMU”

Basın açıklamasının sonrasında, ekoloji aktivistleri “Termik santral istemiyoruz” sloganı atıp, alkışlarla şirkete tepki gösterdi.

 

(Hürriyet, Yeşil Gazete)

Kült bilim kurgu Fahrenheit 451’in 19 Mayıs’ta televizyon filmi yayınlanacak

Amerikalı yazar Ray Bradbury’nin 1953 yılında yayımlanan romanı ‘Fahrenheit 451’, ilk olarak usta sinemacı François Truffaut tarafından 1966 yılında beyaz perdeye de uyarlanan aynı isimdeki televizyon filminin yeni fragmanı yayınlandı.

Başrollerinde Michael Shannon, Michael B. Jordan ve Sofia Boutella’nın yer aldığı film, kitapların yakıldığı, herkesin tek tipleştirildiği geleceğin distopik dünyasını konu ediniyor.

‘Fahrenheit 451’ 19 Mayıs‘ta HBO’da gösterime girecek.

 

(Gazete Karınca)

Macaristan’da genel seçimlerde zafer Viktor Orban’ın oldu

Macaristan’da milliyetçi Başbakan Viktor Orban genel seçimlerden daha da güçlenerek çıktı.

Genel başkanı olduğu Fidesz ve küçük ortağı Hristiyan Demokrat partinin yüzde 48.8 oyla birinci çıkmasının kesinleşmesinin ardından konuşan Orban, seçim sonucunu “tarihi zafer” olarak tanımladı.

Diğer siyasi partilerin oy oranları Fidesz’in oldukça gerisinde kaldı.

Bir diğer sağ milliyetçi parti Jobbik’in oy oranı yüzde 20, Sosyalist Parti öncülüğündeki sol ittifakın ise yüzde 12 civarında oldu.

Yeşiller oyların yüzde 7’sini topladı.

Yurt dışında yaşayan Macarların oyları henüz sayılmadığından resmi kesin sonucun önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.

Jobbik Genel Başkanı Gabor Vona sonuçların açıklanmasının ardından görevinden istifa etti.

Seçime katılım oranı yüzde 69.26 ile dört yıl önceki katılımın 7 puan üzerinde oldu. Seçim sandıklarında uzun kuyruklar oluştuğundan nihai olmayan sonuçların alınması zaman aldı.

Viktor Orban

Macaristan’ın yeni lideri ırkçılıkla suçlanıyor

Fidesz 2010 yılında iktidara gelmişti.

Milliyetçi ve göç karşıtı politikaları nedeniyle eleştirilen Orban, muhalifler tarafından hukukun üstünlüğü ilkelerini ihlal etmekle suçlanıyor.

Orban’ın mülteci politikasındaki sert tutumu, yargıya yapılan müdahale ve basın ve fikir özgürlüğünün kısıtlanması, Macaristan’ın Avrupa Birliği’ndeki (AB) ortakları tarafından eleştirilmesine neden oluyor.

Fidesz iktidarı Macar asıllı ABD’li milyarder George Soros tarafından finanse edilen sivil toplum örgütlerine karşı takındığı tavır nedeniyle de eleştiriliyor.

Birleşmiş Milletler temsilcileri Orban’ı ırkçılık ve yabancı düşmanlığı ile suçluyorlar.

 

(Deutsche Welle Türkçe)

Paris-Roubaix Turu’nda yarışan Michael Goolaerts kalbine yenik düştü

Bisiklet sporunun tek günlük klasiklerinden biri olan 257 km’lik Paris – Roubaix Turu, bu yıl trajik bir olaya sahne oldu.

Yarış sırasında yere düşen Veranda’s Willems-Crelan takımından Belçikalı bisikletçi Michael Goolaerts, kalbinin durması sonucu hayatını kaybetti.

23 yaşındaki Goolaerts, 257 kilometrelik yarışın 109’uncu kilometresinde henüz belirlenemeyen bir nedenle kaza yaparak yoldan çıktı.

Sağlık ekipleri tarafından baygın bulunan genç sporcu, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından helikopterle hastaneye kaldırıldı.

Aniden kalbi duran genç sporcunun, yapılan tüm müdahalelere rağmen Pazar akşamı yerel saatle 22.40 sıralarında hayatını kaybettiği açıklandı.

Goolaerts’in takımı Veranda’s Willems-Crelan’dan yapılan açıklamada, “Sporcumuz ve arkadaşımız Michael Goolaerts’i kaybettiğimizi, tarif edilemez bir üzüntüyle duyurmak zorundayız” denildi.

 

(BBC Türkçe)