Meşin Kırbaç

“…Yağız atlar kişnedi,

meşin kırbaç şakladı…”

2010 Fransa Bisiklet Turu başlarken, aklıma Faruk Nafiz’in yol şiiri Han Duvarları geldi.

Malum: Bisiklet’e demir at diyoruz. Meşin kırbaç ise pek çok şey olabilir: Kazanma hırsı, rekabet, şöhret, para, savaş…

Evet, evet savaş.

O cicili bicili formalar, şeker gibi bisikletler, kaymak gibi asfaltlar, başka bir yerden bakıldığında birer üniforma, tank, ve savaş meydanıdır.

Bu savaşın da kendine ait bir hukuku var elbette. Örneğin işin içine doping karıştırırsanız “Cenevre Sözleşmesi”ni ihlal etmiş olursunuz.

Geçen yıl hepimiz bir soğuk savaşa tanık olmuştuk.

Savaş bu yıl “soğuk” değil; sıcak… Hatta cayır cayır.

‘Patron’ Lance Armstrong ile ‘Silahşor’ Alberto Contador arasındaki rekabet nihayet kendine gerçekçi bir zemin buldu.

Her iki bisikletçi de geçen yıl aynı takımdaydı, lakin kimin kaptan olduğu, kimin kim için çalışacağı filan bir muammaydı.

(Hoş, Astana gemisi bu iki kaptan dilemmasından dolayı batmadı. Paris’te kurulan podyumda Contador 1, Lance 3 numaralı basamaktaydı. Ama gerilim orada bile devam etmişti.)

Bisiklette bir kural vardır: Zincir, önde büyük dişlideyken, arkadaki en büyük dişliye geçirilmez. Zincir hem çok çapraza düşer hem de aşırı gerilir. ‘Patron’la ‘Silahşor’un durumu bundan farksızdı.

Neyse ki bir strateji gurusu olan Lance durumu erken okumuş, sezon bitmeden Astana’dan ayrılmış, Radioshack firmasıyla anlaşmış, yanına eski yol arkadaşlarını da almıştı.

Contador ise bir süre yalpaladıktan sonra Astana’da kalmaya karar vermişti. Astana’nın ‘Kazak erkeği’ A. Vinoukurov, iki yıllık yasaktan sonra selesine oturmuş, Alberto’nun en güçlü yardımcısı olacağını göstermişti. (Astana’da Vino var ama 2006 şampiyonu O. Pereiro Sio yok.)

Bu yıl kariyerini bitireceğini açıklayan 38 yaşındaki Lance, kendinden 11 yaş küçük Contador’a göre daha güçlü bir takıma sahip. Radioshack’in bünyesinde Leipheimer, Kloden, Popovych gibi sağlam pedalların yanında bir de Brajkovic gibi çok parlak bir genç isim var.

(İzleyenler biliyor, Fransa’nın provası olan D. Libere’de Brajkovic, Contador’u fena silkelemişti.)

3 temmuzda gözlerimiz Rotterdam’da olacak.

Bakalım meşin kırbaç nasıl şaklayacak?


Not:
Bu yazıyı bitirirken aziz dostum Bağış Erten’den bir mail geldi. (Bu vesileyle de hatırlatmış olayım: Bağış bu yıl Gazeteciler Cemiyeti’nin spor yazısı dalında başarı ödülünü aldı.)

Bağış, Eurosport’un hazırladığı, Lance ile Contador arasındaki rekabeti anlatan bir video yollamıştı. Aklın yolu bir… Orada da kullanılan kavramlar da aynı: ‘Düello’ ve ‘Savaş’…


www.aydancelik.com

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR