Köşe YazılarıManşetYazarlar

Kuzeydoğu Akdeniz kıyıları mikroplastik kirliliği nedeniyle yüzmeye elverişli değil

0

Mersin ve İskenderun Körfezi kendine özgü akıntı dinamiği nedeniyle körfeze giren plastik çöplerin körfez dışına çıkamayarak ya dibe çökmesine ya da zaman zaman son zamanlarda Mersin ve Adana’da yaşayan vatandaşların sıklıkla şikâyet ettiği gibi kıyıya vurmasına neden olmaktadır.

Özellikle Cebelitarık’tan girerek Doğu Akdeniz’e kadar Kuzey Afrika kıyılarını geçerek gelen Merkezi Akdeniz Akıntısı hareketi boyunca topladığı kıyısal alan girdilerini Nil Nehri‘nin de katkısıyla kuzeye kadar taşımakta, daha sonra ise Asi Nehri’nin girdilerini alarak İskenderun Körfezi çıkışından Mersin Körfezi açıklarına kadar taşımaktadır.

Bu akıntıya Ceyhan Nehri’nin de taşıdığı plastik çöpler dâhil olmakta ve daha sonra da Seyhan Nehri ile taşınanların bir kısmı bu sisteme dahil olarak Mersin Körfezi açıklarına taşınmaktadır. Her iki nehrin taşıdığı çöplerin yanında körfezin içerisine dökülen Tarsus Çayı, Berdan Çayı, Göksu Çayı gibi nehirlerin taşıdığı çöpler de körfez içerisindeki saat yönünü ve saat yönünün tersi akıntılara dâhil olarak körfezde birikim yapmaktadır. Merkezi Akdeniz akıntısıyla karışımı sınırlı olan bu girdapların zaman zaman bu plastik ve mikroplastik çöpleri kıyıya taşıması farklı dönemlerde vatandaşlar tarafından bildirilmektedir.

Mersin Körfezi hali hazırda hem Türkiye kıyılarının hem de Akdeniz’in mikroplastik açısından en kirli körfezi olma özelliğindedir. 2018 yılında yaptığımız bir çalışmaya göre Mersin Körfezi, km2 başına 7 milyon adetten fazla mikroplastik barındırmaktadır. Bu miktarın son zamanlarda daha da arttığını söylemek mümkün. Özellikle Adana/Karataş ve Yumurtalık sahillerinde de benzer durumlar rapor edilmektedir. Bu da plastik çöp ithal eden geri dönüşüm işletmelerinin dönüşümü mümkün olmayan çöpleri nehir ve sulama kanallarına boşaltıyor oldukları ihtimalini doğurmaktadır.

Nehirler, tarım, atıksu tesisleri, seller…

Bu mikroplastik probleminin nedeni olan kaynakları sıralayacak olursak:

1. Seyhan ve Ceyhan Nehirleri aracılığıyla gelen tarımsal ve geri dönüşüm/plastik endüstrisi kaynaklı mikroplastikler:

2018 yılında İtalya’da Svitlana Liubartseva liderliğinde yapılan bir modelleme çalışmasına göre Türkiye’nin Kilikya baseni olarak adlandırılan ve Antalya, Mersin ve İskenderun körfezlerini de içine alan bölge, Akdeniz’in en kirli bölgelerinden biri olarak ortaya konulmuştur. Çalışmaya göre 5.109 ton ile Ceyhan Nehri ve 3.465 ton ile Seyhan Nehri Akdeniz’e en fazla plastik çöp taşıyan ilk dört kaynaktan ikisidir.

Bunun yanında yakın zamanda ortaya çıkan ve basında da yer bulan ithal plastik çöplerin geri dönüşüm işletmeleri tarafından havuz dibi kırpılmış plastiklerle beraber yasadışı olarak nehir ve kanal kenarlarına dökülmesi de Mersin ve İskenderun körfezindeki kirliliğe önemli katkı sunmaktadır. Bu kaynakların yanında yetersiz atık yönetim alt yapısı da çoğunlukla dere yatakları ve Adana il sınırları içerisinden geçerek Mersin il sınırından Seyhan Nehri’ne karışan sulama kanalları, Karagöçer Kanalı, Tarsus Çayı kenarlarına dökülen plastik içerikli çöplerin de Mersin Körfezi’ne taşınmasına neden olmaktadır. Buna ek olarak özellikle geri dönüşümcüler sitesi niteliğindeki alanlar ve Adana’nın güneybatı kısımlarında kurulu bulunan geri dönüşüm tesisleri de önemli miktarda kırpılmış plastiği hem atık suya hem de yasa dışı olarak nehirlere deşarj etmektedir. Ortalama bir geri dönüşüm tesisinin atık suya bıraktığı mikroplastik miktarı 100-150 kg civarında olduğu tahmin edilmektedir. Buna dair herhangi bir yasal düzenleme ise söz konusu değildir.

Çukurova’da özellikle karpuz, kavun, domates, biber, marul, vb. ürünlerin yetiştiriciliği esnasında uygulanan alçak tünel seracılığı ve tek kullanımlık damlama sulama faaliyetleri önemli miktarda plastik kirleticinin Mersin ve İskenderun körfezine nehirler, kanallar ve yüzey akışıyla taşınmasına neden olmaktadır. Çünkü bu uygulamalardan sonra önemli miktarda plastik tarlada bırakılmakta ve bunlar da ilk yağışlarda ya da sulamada olduğu gibi denizel ortama taşınmaktadır. Özellikle siyah renkli plastik parçacıklar ve şeffaf renkli film tipteki plastiklerin kaynakları tarımsal faaliyetlerdir.

2. Mersin’de ve Adana’da kurulu bulunan geri dönüşüm tesislerinin yasadışı boşaltım faaliyetleri ve atık suları nedeniyle sucul kaynaklara karışan mikroplastikler:

Mersin-Adana yolu (E-5) üzerinde kurulu bulunan geri dönüşüm tesislerinin yasadışı deşarjları ve atık suya karıştırdıkları kırılmış plastikler de önemli bir kirletici kaynağıdır. Bu tesislerin çoğunluğu herhangi bir arıtma sistemine sahip olmadığı için önemli miktarda kırpılmış plastiği atık suya ya da su kaynaklarına bırakmakta ve bu da bir mikroplastik kaynağı olarak Akdeniz’i kirletmektedir.

3. Diğer Doğu Akdeniz ülkelerinin denize boşalttığı plastik çöplerin, çeşitli faktörler yoluyla parçalanıp akıntı yoluyla Mersin ve Adana kıyılarına ulaşması:

Merkezi Akdeniz akıntısı yardımıyla çoğunluğu Libya, Mısır, Suriye, İsrail ve Kıbrıs gibi yerlerden denize karışan plastik atıklar Samandağ, Dörtyol, Karataş, Adanalıoğlu başta olmak üzere geniş bir alanda kıyıya vurmakta ve bu alanlardaki canlı yaşamını olumsuz etkilemektedir. Bunun yanında bu plastik çöplerin akıntılar aracılığıyla taşınması esnasında parçalanması da mikroplastiklerin meydana gelmesine neden olmakta ve bunlar da önemli bir kirletici olarak kıyılarımızı kirletmektedir.

4. Aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen seller aracılığıyla gerçekleşen yüzeysel taşınım:

İklim değişimi nedeniyle değişen yağış rejimleri ve ortaya çıkan yağış anomalileri ani taşkınların olmasına ve böylelikle de önemli miktarda karasal çöpün denize taşınmasına neden olmaktadır. Örneğin 2016 Aralık ayında meydana gelen ve çok sayıda zarara neden olan sel felaketi sonrası Mersin Körfezi’ndeki mikroplastik çöp miktarı 14.2 kat artmıştır. Özellikle gelişigüzel çevreye bırakılan çöpler bu tür yağışlar ile birlikte olduğu gibi körfeze taşınmaktadır.

5. Atık Su arıtma tesisleri:

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki atık su arıtma tesisleri mikroplastikleri yeteri düzeyde arıtamamaktadır. Bu durum da önemli miktarda mikroplastiğin denizel ortama taşınmasına neden olmaktadır. Ayrıca arıtılsa bile atık su çamuruna hapsolan mikroplastikler de bu çamurun tarımsal kullanımı söz konusuysa önce tarım toprağına daha sonra da yüzey akışıyla denizel ortama taşınmasına neden olmaktadır.

2018 yılında Adana’daki iki arıtma tesisinde yaptığımız bir çalışma bu tesislerin, tesise gelen mikroplastiklerin sadece %70’lik bir kısmını arıtabildiğini ortaya koymaktadır. Mersin’de 2020 yılında yapılan bir çalışmada ise kentteki arıtma tesislerinin mikroplastik arıtma kapasitesinin %55’lere kadar düştüğü görülmüştü. Günlük olarak milyarlarca mikroplastiğin girdiği bu tesislerden çıkan mikroplastiklerin de azımsanamayacak düzeyde yüksek olduğu anlaşılmaktadır.

6. Tek kullanımlık plastikler:

Yapılan çalışmalar denizel ortamdaki plastik çöplerin %50’den fazlasının tek kullanımlık plastiklerden oluştuğunu ortaya koymaktadır. Özellikle plastik pet şişeler, pipetler, bardak ve tabak gibi plastik tek kullanımlıklar ile tek kullanımlık diğer içecek ve yiyecek ambalajları önemli miktarda deniz çöpü kaynağıdırlar. Bu durum Mersi, Adana ve Hatay illeri için de geçerlidir. 2016 yılında yapılan bir çalışmaya göre Mersin ili kıyısal alanlarındaki sahiller çok kirli ve kirli olarak sınıflandırılmaktadır. Aynı çalışmada da plastikler toplan sahil çöpünün %73’ünü oluşturmaktadır.

Sonuç olarak Mersin ve İskenderun Körfezi özelinde bu yıl gündeme gelen ancak uzun süredir vuku bulan mikroplastik kirlilik problemi çok çeşitli kaynaklardan dolayı meydana gelmektedir. Bu bağlamda bütünlüklü bir planlamayla uzun vadede bu kirlilik önemli ölçüde azaltılabilecektir. Özellikle geri dönüşüm tesislerinin kontrolleri, gelişi güzel dökülen plastik içerikli çöplerin hızlıca kaldırılması, atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi ve nehir ağızlarında mikroplastikler için yenilikçi önleme teknolojilerinin uygulanması ve en nihayetinde Mersin, Adana ve Hatay illeri için plastikten çıkış yol haritasının belirlenmesi bu kirliliğin de ortadan kalkmasa da hafiflemesine oldukça yardımcı olacaktır.

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.