Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Küresel Plastik Anlaşması, plastik kirliliğini önlemeye yetecek mi?

0

Basel Action Network Türkiye de dahil birçok ülkenin çeşitli ülkelerden ithal ettiği plastik çöplerin verilerinin grafiklerini sürekli olarak paylaşıyor. Son paylaşımda da 2022 yılına ait verileri paylaştı. Baktığımızda plastik çöp ticaretinde görece bir azalış olsa da değişken trend devam ediyor. Bunun birçok nedeni var ancak özellikle enerji fiyatlarındaki artış, ülkelerin kendi iç düzenlemelerindeki değişim ve ihracatçı ülkelerin farklı rotalar bulmasıyla ilişkili. Ancak ortada hala milyonlarca ton plastik çöp dolaşımı söz konusu. Bu durum da beraberinde bu işin nasıl engelleneceğini akıllara getiriyor.

Malum BM tarafından küresel bir plastik anlaşması için kollar sıvandı. Plastik kirliliğini azaltmayı amaçlayan bu anlaşma, kabul edilmeye daha da yakın, ancak nihai hedeflerine ulaşmada yetersiz kalabileceği konusunda yaygın endişeler var. Türkiye ve Güneydoğu Asya‘daki ülkeler için özellikle endişe verici olan, küresel plastik anlaşması ve diğer plastik kirliliğiyle mücadele çabalarının, plastik çöplerin ticareti yoluyla bu bölgelere atılmasına neden olabileceği ve böylece bu ülkelerin kendi plastik tüketimini ve çöplerini azaltma çabalarını da önemli ölçüde engelleyebileceği yönündeki gelişmeler.

Açık konuşmak gerekirse, üretilen ve kullanım sonunda çevreye kirletici olarak ulaşan plastik miktarını azaltmaya yardımcı olan herhangi bir önlem desteklenmeyi hak ediyor ancak bunu yaparken ortaya atılan önerilerin de yaratacağı potansiyel etkilerin hesaba katılması gerekiyor.

En büyük sorun ‘tek kullanımlık’ plastikler

Basel Action Network’un da verilerinden faydalandığı uluslararası veri bankalarından elde edilen verileri derleyerek geçen ayın başında raporlaştıran OECD, hem küresel hem de bölgesel düzeyde ciddi önlemler alınmadığı takdirde, 2060 yılına kadar plastik tüketiminin üçe katlanacağını ve bu plastiklerin de %80’den fazlasının atık haline gelerek kara ve denizleri kirleteceğini belirtiyor. İşte bu durum da bize küresel plastik anlaşmasının aslında neyi kapsaması gerektiği konusunda da ipucu veriyor.

Bu bağlamda değerlendirildiğinde yeni küresel plastik anlaşmasının maddeleri arasında tek kullanımlık plastik ürünlerin küresel olarak yasaklanması, plastik atıkların yönetimi için üretici tarafından ödeme yapılması (genişletilmiş üretici sorumluluğu) ve yeni plastik üretimine vergi konulması gibi etkili olması muhtemel önlemler olduğunu söylemek mümkün. Ancak buna rağmen küresel plastik anlaşması henüz uygulamaya konulmadan, bazı kaygı verici potansiyel hataları ile öne çıkmaya başladı bile. Bu değerlendirmeye neden olan temel endişelerden biri “tek kullanımlık plastikler” tanımıyla ilgili. Tek kullanımlık plastik tanımlamasının neyi kapsadığı muamma ve bazı taraflar anlaşmaya destek sağlamak için tek kullanımlık plastik tanımı konusunda çok sayıda istisna talep ediyor.

Biliyorsunuz tek kullanımlık plastik denilince akla hemen pipet ya da plastik çatal bıçak tabak geliyor. Oysaki plastik içecek ambalajları da dâhil olmak üzere neredeyse tüm ambalajlar tek kullanımlık plastikten yapılma. Dolayısıyla tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması konusu çok su kaldıracak tartışmalara gebe. İkinci belirsizlik ise plastik üretiminin sınırlandırılmasında uygulanması planlanan vergilendirmenin nasıl yapılandırılacağı konusunda mevcut! Çünkü anlaşmada buna dair çok az detay var ve bu konunun manipüle edileceği bir ortamın sağlanması için ana plastik üreticisi ülkeler ve şirketler şimdiden pozisyon almış vaziyetteler. Her ne kadar plastik üretiminin vergilendirilmesi meselesi bir “esneklik” alanı olarak nitelendiriliyor olsa da ileride önemli problemlerin doğmasına neden olabilecektir. Çünkü örneğin plastik vergisi gibi bazı öneriler ile oluşturulacak bir vergilendirme sisteminin karbon vergileri gibi ele alınması durumunda absürd bir plastik kredisi ticaretine yol açma riski taşıyor. Bu tarz bir kredilendirme de plastik üretimini aslında azaltmak bir yana, hem arttırıp hem de farklı kullanım alanlarına kaydırma potansiyeli taşımaktadır.

Döngüsel ekonomi işler mi?

Plastik anlaşmasının bir diğer büyük sorunu da plastik atıklarla başa çıkmak için “döngüsel ekonomi” oluşturma konusunda son derece iyimser varsayımlarda bulunulması ve ağırlıklı olarak geri dönüşüme dayanmasıdır. İşte bu durum başta da bahsettiğimiz plastik çöp ticaretinin yeniden parlatılması gibi bir problemi de beraberinde getirebilir.

Oysa plastiğin çok az bir kısmı geri dönüştürülebilmekte ve ayrıca da geri dönüşüm teknolojisinin yüksek maliyeti ve enerji talebi bu bahsi geçen döngüsel illüzyonun gerçekleşemeyeceğinin en önemli nedeni. İşte bu nedenle maliyetlerin görece daha düşük olduğu bir başka illüzyonun yani Türkiye ve Güneydoğu Asya’daki gelişmekte olan ülkelerde sahte “geri dönüşüm”  meselesinin parlatılacağını söylemek abartı olmaz.  Üstelik bu sefer sadece mekanik geri dönüşüm değil, yakma, kimyasal muamele ya da yakıt üretimi gibi daha sofistike ve tehlikeli alternatiflerin de piyasaya dahil olmasına neden olacaktır.

Nitekim bunun kokusunu alan girişimcilerin Türkiye de dâhil birçok ithalatçı ülkede kimyasal geri dönüşüm ya da atıktan yakıt türetme gibi tesislerin yatırımlarına yöneldiklerini duyuyor ve görüyoruz. Örneğin son verilere göre, bu tür tesislerin döngüsellik adı altında kurulumuna yönelik olarak 2018 ile 2022 arasındaki 4,1 milyar dolardan daha fazla bir para Asya ülkelerine gitmiş. Türkiye’de de benzer yatırımlara dair haberler dolaşıma girmiş vaziyette. Bu yatırımlar iştahı kabarık endüstri tarafından bir yandan yatırım, ekonomik canlanma ve istihdam olarak pazarlanırken, diğer yandan da, büyük miktarda plastik atığın ticaretinin yolunu yapıyor.

Tüm bunları düşündüğümüzde küresel plastik anlaşmasının, plastik tehdidiyle mücadele için daha fazla ve tutarlı eylemi barındırması gerekiyor. Her ne kadar mevcut hali bile önemli bir değişiklik yaratma potansiyeline sahipken bu potansiyelin uzun erimde sönümleneceğini biz Paris İklim Anlaşması’nın akıbetinden anlayabiliyoruz.

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.