EkolojiHafta SonuHaftasonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

İklim krizi, su tüketimi ve pet şişeler

0

‘Plastik şişe içerisindeki su ne kadar fazla sıcaklığa maruz kalırsa bünyesindeki eklenti maddelerini o kadar suya verir.’

Değiştirdiğimiz iklimin bir sonucu olarak ortaya çıkan aşırı sıcaklıklar, beraberinde su tüketimini de arttırıyor. Bu sebeple dikkat edilmesi gereken en önemli şey, içilen suyun, plastik bir pet şişe ya da diğer plastik şişelerde uzun süre muhafaza edilmemiş olmasıdır. Serinlemek ya da susuzluğu gidermek isterken sağlığımızdan olmamakta fayda var. Üstelik sadece bizim de değil, tüketilen plastiğin çöp olacağı gerçeğinden hareketle, bu çöplerin yarattığı çevresel etki de diğer canlıları ve yine bizi de tehdit edecektir.

Dünyanın önemli bir kesiminde aşırı iklim olaylarına dair çeşitli haberler hiç olmadığı sıklıkla gelmeye başladı. Bunlar içinde en önemlileri, aşırı ve ani yağışlar ve beraberinde oluşan seller, sıcaklık rekorları ve yangınlar! Öyle ki Kuzey Kutup bölgesinde bile sıcaklık artışına bağlı ciddi yangınların gözlenmesi, her halde iklim krizinde, şu ana kadar geldiğimiz en ürkütücü noktalardan birinde olduğumuza işaret ediyor.  Yine benzer şekilde Avrupa kıtasındaki sıcaklık rekorları ve Hindistan’daki öldürücü kuraklık ve buna bağlı susuzluk, önümüzdeki dönemlerde daha yıkıcı olaylarla karşılaşacağımızın sinyallerini veriyor.

Artan sıcaklıklara karşı ilk reaksiyonumuz haliyle sıvı tüketimi oluyor. Sıvılar içerisinde de doğal olarak en fazla suyu tüketiyoruz. Ancak bu tüketim esnasında çok azımız içtiğimiz suyun bizim için ne gibi tehlikeler barındırdığından haberdarız. Dünya genelinde içme suyu tüketiminde pet şişe içerisinde satılan suların önemli bir payı var. Ucuz, hafif ve tek kullanımlık olması onları uzun mesafelere taşımamıza yardımcı olduğu için pet şişe su, çoğu zaman birinci tercihimiz oluyor. Ancak bunu yaparken şunu da düşünmemiz gerektiğini hep unutuyoruz: Acaba bu su şişesi ben içmeden önce soğuk zincir dışında sıcak ortamda ya da güneş altında ne kadar süre kaldı? Buna dair su markalarından herhangi bir bilgi almanızın imkânı yok. Olsa da söylemezler zaten. Çünkü tehlike arz ediyor. Peki, pet şişe içerisindeki suyun uzun süre sıcak ortamda ya da güneş altında kalması ne anlama geliyor? Cevabı basit! Plastik şişe içerisindeki su ne kadar fazla sıcaklığa maruz kalırsa bünyesindeki eklenti maddelerini o kadar suya verir. Tabii ki bu, tüm plastik ambalajlar için geçerli. Ancak yaz aylarında olduğumuz için plastik şişe içerisindeki su üzerinden anlatmaya çalışacağım.

Plastik ambalaj ne kadar uzun süre yüksek sıcaklığa maruz kalırsa bünyesindeki kimyasalları o kadar fazla içerisindeki suya salar. Siz bakmayın pet şişenin içerisindeki suyun zararsız olduğunu sağdan soldan çevirdikleri bir iki blog yazısı üzerinden iddia eden popüler bilim forumlarına. Her konunun uzmanı olanların aslında pek bir şey bilmiyor oldukları gerçeğini hatırlayalım ve bu forumlardaki bilgilere biraz da bu gözle bakalım. Bu uyarıyı yaptıktan sonra konumuza geri dönebiliriz. Örneğin güneş altına bıraktığınız arabanızın içerisinde kalan pet şişe içerisindeki suyunuzu tekrar içtiğinizde ciddi anlamda zehirli kimyasalı da içmiş olacaksınız. Bu durum sadece sizin üstesinden gelebileceğiniz bir mesele de değil. İçtiğiniz suyun nereden geldiğine bakın ve oradan sizin elinize gelene kadar ki sürede nasıl taşındığını bir hayal edin. Edemiyorsanız ben söyleyeyim: Kesinlikle soğuk zincirde değil. İşte bu durum pet şişenin bu süre içerisinde bünyesindeki kimyasalları suya bırakması için gerekli ortamın oluştuğu anlamına geliyor.

2014 yılında yapılan bir araştırmada, Çin’de satılan pet şişe sularında ciddi oranda BPA olduğu tespit edilmişti. 2016’da da benzer seviyede BPA Meksika’da satılan pet şişe sularda tespit edilmişti. Yani bu bahsettiğimiz olguyu ortaya koyan birçok çalışma mevcut. Peki BPA zararlı mı? Kesinlikle. BPA, hormon bozucu kimyasallardan biri. Birçok çalışma BPA ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor. Her ne kadar daha fazla çalışma ile bu ilişkinin tüm detaylarını ortaya konulması gerekiyorsa da bir ihtimal bile plastik şişelerden uzak durulması gerektiği için yeterli. Gerek Çin gerekse de Meksika’da yapılan her iki çalışma da, kapalı bir ortamda meydana gelebilecek yüksek sıcaklık (65 derece) baz alınarak gerçekleştirildi. Her ne kadar her iki çalışma da bu sıcaklıkları, en kötü senaryo olarak ifade etse de, taşıma esnasında, eğer soğuk zincir yoksa bu sıcaklıklara ulaşılması işten bile değil. Az önce de belirttiğimiz gibi, güneş altında bir saat duran bir arabanın içerisinde bu sıcaklığın oluşabildiğini kendiniz de test edebilirsiniz.

Hep bahsettiğimiz gibi, plastik tüketimimiz, hem bizi hem de çevreyi birçok farklı açıdan tehdit ediyor.  Artan sıcaklıklarda susuzluğumuzu giderirken sağlığımızdan olmamak ve tek kullanımlık pet şişleri kullanarak da çevrenin sağlığını bozmamak için, kendi mataranızı taşımanızı öneririm.

(Yeşil Gazete)

 

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.