Yazarlar

Her şey bir tohumla başlar! – Gizem Hasırcıoğlu

0

“Tohuma sadakat, geçmişe ve geleceğe sadakattir. Tohumu anlamak; varlık sebebimizi anlamak, bulunduğumuz noktada ne kadar zengin bir miras, ne kadar çok sorumluluk ve ne kadar umutlu bir gelecek olduğunu fark etmektir. Her tohumun döngüsü, yaşam süresi ve bu sürede ürettiği yeni tohumlar bereketin, şifanın, iyiliğin ve iyileşmenin sırrını anlamamız için birer vesiledir yaşantımızda.

Etrafınıza bir bakın, önce sadece binalara, kalabalığa, arabalar, kirliliğe, duyarsızlığa, savaşlara, tüm zaaflarımıza bakın… İyice, cesaretle bakın, acısını yüreğinizde hissedin… Sonra gözünüzü bir kere kapatıp açın; etrafınızdaki tohumları, tohumlardan peydah olmuş yaşamı izleyin ve kendinizden başlayın… Vücudunuz, kaç yıl önce atılmış tohumdan, annenizin, babanızın ve daha kimlerin verdiği emekle ne kadar sürede bugünkü durumuna geldi; kaç kişinin hakkı var üstünüzde; hatta kimler çalıştı bugün yediğiniz yemeğin üretim aşamalarında tohumdan ekilip size ulaşana kadar!” – Victor Ananias

Bana her şeyin bir tohumla başladığını öğreten Victor’un yukardaki sözleri olmuştu. Bu sözleri anlayabildiğimi düşündüğüm andan beri-hala anlamaya sindirmeye çalışıyorum-her adımın o bir tohumla başladığını ve o tohumun onun neler değiştirebileceğini düşünerek atmaya çalışıyorum.

İşte bu adımlar beni geçtiğimiz Pazar günü Antalya’ya kadar götürdü. Çaylak bir Adım Adımcı ve bir Buğday gönüllüsü olarak 3 Mart günü- tam da Victor’un susuşunun 2.yılında- Runtalya Maratonunda Buğday Derneği Tohum Takas Ağı projesi için koştum. Sadece ben değil o gün 500 kadar Adım Adımcı Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, TEGV, TOG, AKUT ve KoruncukVakfı’nın çeşitli projeleri için koştu ve bağış topladı. 5 yıldır devam eden spora dayalı bir sosyal sorumluluk ve kalabalık fonlama oluşumu olan Adım Adım 2007 yılından bugüne 850 AA sporcusu, 1.500 adet yardımseverlik koşusuna katılarak, 19.000 bağışçıdan 2.500.000 TL bağış topladı ve 14.500 kişiye yardımcı oldu.Oluşum ile ilgili detaylı bilgi almak ister iseniz: www.adimadim.org

Gelelim biraz hafta sonunu anlatmaya. Antalya’da nefis bir hava merhaba dedi bizlere. Hatta maratonun müdavimlerine göre gördükleri en güzel Runtalya havalarından biriydi. Cumartesi günü erkenden kaldığımız Antalya merkeze en yakın TaTuTa çiftliğimiz olan Rasayana’dan ayrılıp- buradan bizi doyumsuz soba başı sohbetleri ile ağırlayan Havva Ablaya selam olsun!- halk koşusunun yapılacağı alana tohumlar için koşan Doğa Koleji öğrencileri ve Antalyalı dostlarla buluşmak üzere yola koyulduk. Bol bol Buğdayı, projelerimizi, neden Antalya’da olduğumuzu anlattık, koşucu Buğdaygiller göğüs numaralarımızı ve çiplerimizi aldık ve yeniden Rixos Oteldeki “Değişimin Ekolojisi: Yaptıklarımız Bir Fark Yaratıyor Mu?”konulu söyleşiye doğru yola koyulduk.

Bol sohbetli Cumartesinin ardından Pazar sabahı erkenden başlayacak maratonunun ikinci kısmı için yerlerimizi aldık. Bir 10km koşucusu olarak başlangıç çizgisine doğru yol alıp heyecanımı bastırmaya çalışıyorken beni motive eden şey bugüne kadar yaptığım en anlamlı şeylerden birini yaptığımı bilmemdi.  Nesli tehlike altına girmekte olan atalık tohumlarımıza can vermeye ve Victor’un attığı tohumları çoğaltmaya yeşertmeye gelmiştim, daha güzel bir motivasyon olur muydu? Attığım her adımı işte bu şevkle attım, tam yoruldum bittim dediğim an bu şevke sarıldım ve nihayet pek de fena olmayan bir sürede parkuru tamamladım. “Finish” yazısının altından geçerken Victor’a da bir selam etmeyi unutmadım ve bizi izlediği yerden attığı tohumları yeşertmeye hevesli bu kadar insanı gördüğüne kim bilir ne kadar mutlu olmuştur diye düşündüm.

Hatta yetmedi, bütün hafta sonu stantta, otelde, söyleşide bir şekilde temas ettiğimiz onca insanı, koşuculara moral vermek için parkur boyunca toplananları, koşu esnasında birbirini “haydi”lerle, ıslıklarla, el kol işaretleri ile destekleyen sporcuları gördükçe, iyiliğin ne kadar bulaşıcı bir şey olduğunu bir kez daha fark ettim. İnsanın yaptığı işi anlamlandırma arzusu ve birlikte hareket etme isteği belki de başımıza gelen en güzel şeylerden biri ve eğer bir şeyleri değiştirmek mümkün olacak ise sanırım ancak bu duygular ışığında olacak.

Az önce yaptıklarımız bir fark yaratıyor mu konulu söyleşi dedim ya, işte bütün hafta sonu yaptıklarımızın bir fark yarattığını bilerek, iyiliğin ve dönüşümün gücü yanı başımızda, tek bir kişinin içine bir tohum atabildiysek ne mutlu hisleriyle; son sözü bana bütün bu hisleri ve harika keyifli yorgunluğu yaşatan, antrenmansız parkura çıkma cesaretini veren, gelecek güzel günlerimizin teminatı olduğuna inandığım projeye bırakıyorum.

Yaşamımızın sürekliliğinin temsilcisi atalık tohumlarımızın bulunarak ekilmesi, çoğaltılması ve paylaşılmasını hedefleyen Tohum Takas Ağı projesi geçtiğimiz Kasım ayında Avrasya maratonunda toplanan bağışlar ile birlikte hayli yol kat etti. Kampanya kapsamında bugüne kadar toplanan bağışlarla farklı bölgelerde yetiştirilen 42 ayrı cinsten, 155 yerel çeşidin ekimi yapıldı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde toplam 27 çiftlikte 4 bin 715 dönüm arazi, Buğday Derneği’nin Tohum Takas Ağı Projesi’ne dâhil edildi.Runtalya koşusunda elden edilen bağışlar ile de yol almaya devam edecek. Projeyi desteklemek ve bağışta bulunmak için hala geç değil. bugday.org/portal/BagisAdimAdim adresinden veya aşağıdaki banka adresinden destek vermek mümkün

Havale / EFT ile bağış için:

Alıcı Adı: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği

Garanti Bankası Karaköy Şubesi Şube No: 400 Hesap No: 6295240

IBAN: TR67 0006 2000 4000 0006 2952 40

Proje ile ilgili gelişmeleri ve haberleri ise yasasintohumlar.org/ adresinden takip edebilirsiniz.

Fotoğraflar Buğday Derneği ve Adım Adım’ın web sitelerinden alınmıştır.


 

 

Gizem Hasırcıoğlu
Buğday Derneği Gönüllüsü

 

More in Yazarlar

You may also like

Comments

Comments are closed.