Havalimanında Suriyelilere özel güzel bir uğurlama! – Rodeen Quflee

Göçmenlerin mantığa aykırı olarak çeşitli şekillerde ortaya çıkan ayrımcılığa karşı korunmasız kalmalarıyla ihtiyaçlarını, haklarını ve isteklerini ikamet ettikleri topluluktan ya da ülkeden talep etmeye çalıştıklarını görüyor ve farkediyoruz. Bir Suriyeli olarak ben kendimi kesinlikle “kendi anavatanını terk etmiş ve başka bir bölgede yaşamaya razı olmuş insan” olarak tanımlayabileceğimiz bir “göçmen” olarak hissetmiyorum. Aslında Suriyeli deyişiyle, biz hakları olmayan mültecilerin ta kendisiyiz.

noborder

Burada, Türkiye’de Suriyeliler açıkça farkında olabileceğimiz bir şekilde emniyet müdürlüğü ve bazı devlet kuruluşları gibi resmi taraflarca genel olarak agresif ve rahatsız edici yaklaşıma maruz bırakılıyorlar. Bunların arasında yaşadıklarımın en kötüsü kesinlikle havalimanıydı!

Bir ay önce ben ve vize beklerken İstanbul’da geçirdiği 8 aylık işkence gibi bir süreçten sonra kocasıyla buluşmak için Almanya’ya doğru yola çıkacak olan Suriyeli bir akrabam gece ikiden sabah ona kadar yani yaklaşık sekiz saati Atatürk havalimanında geçirdik.

Neden 8 Saat? Basitçe, ilgili ofislerden imza almamız gerektiğini iddia ederek bize havalimanındaki bütün ofisler arasında defalarca gel git yaptıran kontrol kadrosu ve vize ihlal ofisinin trajik tutumu yüzünden. Mesai saatleri içerisinde bunlardan birisinden aldığımız bir belgenin Vize İhlal Ofisi tarafından bir sonraki mesaide kabul edilmemesi ve geri çevrilmesi de cabası. Burada geçen her kelimeyi ve imzayı anlatmaya gerek yok. Ancak yarım yamalak Türkçemle nazik bir şekilde konuşurken bile biz Suriyelilerle nezaket dışı ve mide bulandırıcı bir tarzla iletişim kuran polis memurlarının ve kontrol kadrosunun kötü ve agresif davranışları vardı. Elbette içlerinden İngilizce konuşan birini buldum ve o da bize en başta Türkçesi “Hadi Git” olan Arapça “Yalla” kelimesini söyleyen adamdı.

Kısaca Suriyeliler seyahat süresince havalimanında garip ve hayal kırıklığı yaratan bir davranışa maruz kalıyorlar. Uçuştan 10 saat önce havalimanında bulunmak zorunda olmaları da gerçekten inanılmaz! Öbür türlü havaalanı görevlilerince yaratılacak engeller yüzünden uçuşu kaçırabilirler.

Savaş yüzünden dünyanın en kötü yerinden kaçmış olan insanlara böyle davranmak uygun mu ya da doğru mu? Bu durum Türkiye devletinin Suriyeli yolculara uyguladığı “Hoşgeldiniz” ve “İyi Uçuşlar Dileriz” stratejisi mi?

Göçmenlerle ve onların kariyerleriyle ilgili birçok zorluk bulunuyor. Ancak bu, göçmenlere karşı yapılan korkunç şeylerden birini kişisel olarak deneyimlediğim bir olaydı.

Değerli Havaalanı Memurları karşınızdakilere saygılı ve insancıl davranmayı deneyin. Karşınızdaki de minnetle size aynı şekilde davranacak.

Patrick Lynch “Bir insanın değeri Tanrı vergisi haysiyetiyle tanımlanır ve belirlenir, taşıyıp taşımadıkları kağıtlarla değil.” demiştir.

Lütfen bizi kağıtlar ve numaralarla kandırmayın.

Bunları duyacak bir kulak var mı sadece merak ediyorum.

Yardıma muhtacı olan herkese bir el uzatan insanlara samimi dileklerimle,

Rodeen Quflee

Çeviri: Beril Özbaş

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[COP29] Fosil yakıt sübvansiyonlarını kaldırma koalisyonuna üç ülke daha katıldı

Birleşik Krallık, Yeni Zelanda ve Kolombiya'nın katılmasıyla 'Sübvansiyonlar Dahil Fosil Yakıt Teşviklerinin Aşamalı Olarak Kaldırılması Uluslararası Koalisyonu'na üye ülke sayısı 16'ya yükseldi.

[COP29] Birleşik Krallık 2035 hedefini açıkladı: Emisyonlarda yüzde 81 azaltım

Birleşik Krallık Başbakanı Steimer COP29'da ülkesinin karbon emisyonlarını yüzde 81 oranında azaltma yönünde iddialı hedefini açıkladı. İklim kampanyacıları memnun ama temkinli.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

Prof. Sarı’dan uyarı: Marmara Denizi’nde müsilaj geri döndü

Marmara Denizi'nde 10 metre derinlikten itibaren yeniden müsilaj oluşumu görülmeye başlandığını duyuran Prof. Mustafa Sarı, acilen etkin uygulanmayan Eylem Planı'nın hayata geçirilmesini istedi.

Muğla’da üç gün süren yangınların ardından: Bin hektara yakın alan kül oldu

Muğla'da 17 Ekim'de başlayan ve ancak 4. gün kontrol altına alınabilen yangında zeytinlikler, ormanlık ve tarım alanlarından oluşan yaklaşık bin hektarlık alan kül oldu.

EN ÇOK OKUNANLAR