Ekolojik YaşamManşet

Göksu Deltası yok olabilir

0


Mersin’de incelemelerde bulunan Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyelerince Göksu Deltasında yaşanan çevre sorunları ve planlanan barajların meydana getireceği olası etkileri yeni çevre düzeni planı üzerinden değerlendirildi.

16 Eylül 2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylan Adana-Mersin Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı 07.10.2013 tarihinden itibaren 30 (Otuz) gün süre ile Mersin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binasında askıya çıkarılacak.

Göksu Deltası 1990 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiş ve Uluslararası Ramsar Sözleşmesiyle de koruma altında olan önemli bir sulak alan. Özel Çevre Koruma sınırları içerisinde on adet yerleşim yeri bulunmakta. Toplam koruma alanı 226 kilometrekare. Yaklaşık 40 bin kişilik nüfus bulunuyor. Deltada ayrıca Paradeniz ve Akgöl lagünleri bulunuyor. 300’den fazla kuş türünün kışlama ve kuluçka alanı olarak kullandığı alan Türkiye kumul florasının % 22’nin barındırdığı için de önem taşıyor. Fakat Göksu Deltası, tarımsal faaliyetler, yapılaşma, kıyı erozyonu ve barajların tehdidi altında. Drenaj kanallarından gelen su nedeniyle Akgöl Lagününde su yapısı hafif tuzlu acı su haline dönüşmüş durumda.

Göksu Deltası, Göksu Nehrinin taşıyıp çökeltmiş olduğu kil, silt, kum ve çakıl boyutlu sedimanların karışımından oluşan kanal çökelleri, taşkın ovası çökelleri, plaj kumları ve kumullardan oluşmuş. Göksu nehri üzerinde yapılan ve yapılacak barajlar bu malzemelerin Deltaya ulaşımını engelleyecek. Nehrin taşıdığı malzeme azaldığında ise deniz tarafından kıyı erozyonu başlayacak. Daha şimdiden Paradeniz Lagünü kıyı erozyonundan etkilenmeye başlamış.

Göksu Nehri üzerinde kurulan Ermenek Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde, 12.12.2009 tarihinde su tutulmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde Ermenek Barajında bakım yapılması nedeniyle Gezende Barajı’nın kesilen suları Göksu ırmağının debisini düşürdü. Deniz suyu yaklaşık 5 kilometre mesafedeki Sökün köprüsünün bulunduğu yere kadar gelip tatlı suyla karıştı. Özellikle ova köylülerini endişelendiren bu durum sonrasında denizin gel-gitleri sonucunda ırmaktan gelecek olan tatlı suyunda kesilmesiyle arazilere tuzlu su karışmıştı. Gezende Barajı da 1979-1990 yılları arasında inşa edilmiş bir baraj.

Çevre Düzeni Planında bunların dışında henüz ÇED süreci tamamlanmamış olan Kayraktepe Barajı ile Mut Barajı iki büyük proje olarak yer alıyor. Bu barajların tamamlanması durumunda öncelikle Mut’un iklimde önemli bir değişiklik olması ve tarım ürünü desenin değişmesi bekleniyor. Barajların faaliyete geçmesi durumunda Göksu Deltasındaki kıyı erozyonu ve tuzlu suyun yeraltı suyuna karşıması da kaçınılmaz görünüyor.

Komisyon bu konulardaki değerlendirmesini ileriki günlerde kamuoyu ile paylaşacak.

 

Yeşil Gazete

You may also like

Comments

Comments are closed.