Dünyaİklim KriziManşetUncategorized

G7’de hayal kırıklığı: Gaz ve kömürden çıkış için yine tarih verilemedi

0
Fotoğraf: Reuters

Dünyanın en büyük ekonomilerinden Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa, İngiltere, Almanya, Kanada ve İtalya liderlerinin katıldığı ve birçok ülkenin davetli olduğu G7 (Group of Seven) zirvesi, 19-21 Mayıs tarihlerinde Japonya‘nın Hiroşima kentinde düzenlendi.

Zirvede RusyaUkrayna savaşı, Moskova‘ya yönelik yaptırımlar, enerji fiyatları, yüksek enflasyon, nükleer silahsızlanma, enerji ve ekonomi güvenliği, gıda güvenliği, iklim krizi gibi konulara odaklanıldı.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli‘nin (IPCC) son raporundaki iklim kriziyle mücadele için acilen harekete geçilmediği takdirde küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi dönemin 2°C üzerinde sınırlama hedefinin tehlikeye gireceği yönündeki uyarılarına rağmen G7 zirvesinde fosil yakıtlardan çıkış tarihinin belirlenmesine yönelik bir adım atılamadı.

Almanya’nın gaz ve Japonya’nın kömür kullanımına devam etme konusundaki kararlılığının galip gelmesinin ardından, iklim uzmanları gelişmiş ekonomilerden oluşan G7 grubunu fosil yakıtlar konusunda daha sert adımlar atma konusunda başarısız olması yönüyle eleştirdi.

‣ IPCC Raporu: Mevcut planlar insanlığı tehlikeli bir geleceğe götürüyor, ısınmanın 2 dereceyle sınırlanması zor
‣ IPCC Sentez Raporu’nun kısa bilimsel bireşimi

‘LNG sevkiyatın artırılması enerji krizi için önemli’

Financial Times‘ın aktardığına göre, G7 liderleri nihai bildirilerinde, 2035 yılına kadar “tamamen veya ağırlıklı olarak” karbondan arındırılmış bir enerji sektörüne ulaşmaya ve karbon yayıcı kömürden aşamalı olarak çıkışı “hızlandırmaya” kararlı olduklarını söylese de, kömürden çıkış için son bir tarih belirleyemedi.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bunun sonucunda ortaya çıkan enerji krizi bağlamını gerekçe olarak sunan G7, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sevkiyatının artırılmasının önemli bir rol oynayabileceğini vurguladı.

Bildiride ayrıca “gaz sektörüne kamu destekli yatırımın enerji krizine geçici bir yanıt olarak uygun olabileceği” belirtildi.

‣ G7 Zirvesi sona erdi: İklim vaatleri ve enerji güvenliği taahhütleri geçerli mi?

‘G7 ülkeleri fosil yakıtlı çarpışma rotasında kalmayı seçti’

İklim kriziyle mücadele kapsamında yeşil dönüşümün hızlandırılmasına yönelik çalışmalar düşünce kuruluşu E3G’nin kıdemli ortağı Alden Meyer, Almanya’nın gaza daha fazla kamu yatırımı konusundaki ısrarı ve Japonya’nın kömür enerjisinden aşamalı olarak çıkışa karşı direnişinin “acilen ihtiyaç duyulduğu bir dönemde G7’nin liderliğini baltaladığını” söyledi.

E3G, kömürden çıkış tarihinin olmaması ve bildiriye “ağırlıklı olarak” kelimesinin dahil edilmesinin Japonya’yı emsallerinin gerisinde bıraktığını bildirerek, diğer ülkelerin tümünün kömürden kurtulmak için somut adımlar attığını aktardı.

350.org kampanya grubunun yönetici direktörü May Boeve, G7 ülkelerinin “fosil yakıtlı çarpışma rotasında kalmayı seçtiğini” söyledi.

Bin 900 sivil toplum kuruluşundan oluşan Climate Action Network (İklim Eylemi Ağı), “birçok yasal boşluk barındıran zayıf taahhütlerin, dünya çapındaki bilim adamlarından gelen, büyüyen uyarıların kabul edilemez bir ihmali” olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Reuters

‣ G7 güneş ve rüzgar hedeflerini artırdı, kömürden çıkış tarihi ise hâlâ belirsiz

‘Fosil yakıt çağını sona erdirmeliyiz’

G7 ülkeleri arasındaki enerji politikası mücadelesi, daha yoksul ve iklim krizinin etkilerine karşı kırılgan durumdaki ülkelerin önde gelen ekonomileri, iklim hedefleri konusunda verdikleri sözlerden döndükleri için eleştirmelerine de neden oldu.

Şili, Hollanda ve Yeni Zelanda liderliğindeki bir grup ülke, G7’ye fosil yakıtlardan kademeli olarak çıkma ve yenilenebilir enerji kaynaklarının piyasaya sürülmesini hızlandırmaya yönelik küresel çabalara öncülük etme çağrısı yaptı. Bu ülkeler cuma günü yayımladıkları bir açık mektupta, “Fosil yakıt çağını sona erdirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

G7 enerji ve çevre bakanları, cumartesi günkü son toplantı öncesinde yaptıkları görüşmelerde 2035 yılına kadar enerji sektörünü karbondan arındırma sözü verirken, Japonya’nın muhalefeti nedeniyle kömürden çıkış için bir zaman çizelgesi belirleyemedi.

G7’ye ev sahipliği yapan Japonya, 2011’deki tsunami ve Fukuşima nükleer felaketinden bu yana büyük ölçüde kömür, petrol ve gaza bağımlı durumda ve temiz enerjiye geçişin kendi “gerçekçi” tanımına uyması konusunda ısrarcı.

Liderler, karbon yayan kömürle çalışan yeni termik santrallerinin “inşaatına son vermeye” yönelik çalışacaklarını söyledi.

‣ G7 Zirvesi iklim aktivistleri açısından hayal kırıklığıyla sona erdi

‘Ağır sanayide hidrojen ve amonyağa ağırlık verilecek’

Kapsamlı nihai bildiri, enerji verimliliğini artırmanın önemine ve yenilenebilir kaynakların piyasaya sürülmesini “önemli ölçüde hızlandırma” ihtiyacına vurgu yaptı.

Liderler, hidrojen ve amonyak gibi yakıtların, ağırlıklı olarak ağır sanayi ve ulaşım gibi yüksek enerji ihtiyaçları nedeniyle karbondan arındırılması zor olan sektörlerde kullanımının planlandığını belirtti.

Grup, hidrojenin karbon yoğunluğunun hesaplanması için uluslararası standartların benimsenmesini destekledi. 

Hidrojen, yenilenebilir enerji kullanılarak üretildiğinde “yeşil” olarak kabul edilse de, kirletici gaz ve kömür kullanılarak da üretilebiliyor.

Fotoğraf: Reuters

‣ ‘Zengin ülkeler iklim krizini kontrol etmek için yeterince çaba göstermiyor’

‘CCS, ağır sanayinin karbondan arındırılabilmesi için önemli’

G7 ayrıca, ölçekte kanıtlanmamış olan karbon yakalama ve depolama teknolojisinin (CCS), ağır sanayinin karbondan arındırılması için önemli olabileceğini de kaydetti.

Daha temiz enerjiye geçiş için gerekli olan kritik minerallerin arz güvenliği ve teknoloji ile ilgili birçok endişe ve Çin‘in yön verici olmaya çalışabileceğine yönelik korkular da nihai bildiriye yansıdı.

Ülkeler, Uluslararası Enerji Ajansı‘ndan yıl sonuna kadar enerji kaynaklarının, kritik minerallerin ve temiz enerji üretiminin nasıl çeşitlendirileceği konusunda önerilerde bulunmasını istedi.

‘Çin ve petrol zengini ülkeler de finansman ödemeye başlamalı’

G7 bu yıl gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanına yılda 100 milyar dolar ayırma hedefini gerçekleştirmeye kararlı olduğunu söylediyse de, yoksul ülkelerin iklim krizinin etkileriyle başa çıkmaları için finansmanı konusu halen çözülmemiş bir sorun olmaya devam ediyor.

Birleşmiş Milletler’de söz konusu yıllık finansmanların taahhüdü 2009 yılında yapılmıştı ancak 14 yıldır verilen taahhütlere ulaşılamadı.

G7, Çin ve petrol zengini Orta Doğu ülkelerine atıfta bulunarak, “imkanlara sahip olan ama henüz uluslararası iklim finansmanının mevcut sağlayıcıları arasında yer almayan” ülkeleri fon sağlamaya başlamaya çağırdı.

30 yıl öncesine dayanan BM verilerine göre, Çin ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, o dönemden bu yana gösterdikleri ekonomik büyümeye rağmen, gelişmekte olan ülkeler olarak sınıflandırılıyor.

Liderler, özel sektör konusunda Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu‘nun (ISSB) şirketler için iklimle ilgili şeffaflık kurallarının hazırlanmasına yönelik çalışmalarını destekledi.

ISSB’nin ilk standart setini haziran ayında yayımlaması bekleniyor.

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.