Pasifik Adası liderleri, özellikle COVID-19 pandemisinin yarattığı ekonomik yıkımdan toparlanmaya çalıştıkları süreçte, dünya ülkelerinden iklim krizinin etkilerine karşı mücadelede farklılıklarını bir kenara bırakarak daha fazla çaba göstermelerini talep etti.
Tayland‘ın başkenti Bangkok‘ta düzenlenen 79’uncu BM Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu‘nun (ESCAP) 15 Mayıs’ta başladı. Bu yıl “sürdürülebilir kalkınma için Asya ve Pasifik’te iklim eyleminin hızlandırılması” temasıyla yönlendirilen yıllık oturumun, iklim değişikliği konusunda bölgesel işbirliğini güçlendirmek için bir fırsat olması bekleniyor.
Konferansın pazartesi günkü oturumunda konuşan Cook Adaları Başbakanı Mark Brown, iklim kriziyle mücadelede kullanılan ve krizin etkilerini azaltmak için kredi verilmesine dayananan finans modelinin, “önemsiz miktarlarda karbon emisyonu” üreten ama bu etkilerden en çok muzdarip olan çok az nüfuslu ülkeler için doğru bir yöntem olmadığını söyledi.
Brown, daha yoksul ülkeler üzerindeki mali yükün hafifletilmesine yardımcı olmak adına hibelere veya faizsiz kredilere geçiş yapılmasını önerdi.
‣ Küçük ada devletleri iklim krizine karşı ‘acil eylem’ istiyor
‘İklim krizine neden olan ülkelerin ta kendisinen kredi almak zorundayız’
The Associated Press’in aktardığına göre Brown, “Tek yaptığımız, COVID’den yüksek borçla çıkan ülkelerin sırtına borç eklemek. Bana kalırsa, [iklim krizine karşı] direnç oluşturmak için borç almak ve bu borcu iklim değişikliğine neden ülkelerin ta kendisinden almak zorunda olmamız oldukça yakışıksız bir durum” diye konuştu.
Ülkesinin pandemi nedeniyle GSYİH’sının tahmini olarak yüzde 41’ini kaybettiğini, bunun “on yıllık bir refah kaybı” olduğunu belirten Mark Brown, bu mesajı Japonya‘daki önde gelen sanayileşmiş ülkelerin yapacağı G7 zirvesinde yaklaşık 17 bin nüfuslu ufak Güney Pasifik ülkesini temsil ederken aktaracağını söyledi.
Brown, G7 zirvesinde liderlerin “hayırsever bağışçılar” ve “minnettar alıcılar” konumunda olmadıkları, “daha eşit bir zeminde” konuşabilmeyi umuyor.
‣ Küçük Ada Ülkeleri Konferansı’na iklim değişikliğinin sorumluluları katılmadı
‘İklim krizini biz yaratmadık ama şimdi bizden faiz alıyorlar’
Palau Başkanı Surangel S. Whipps Jr., finansman fırsatlarının “az ve ağır” olduğuna katılarak zengin ülkeleri taahhüt ettikleri ve askeriye gibi öncelikli harcamalarının çok küçük bir kısmına tekabül eden mali yardımı sağlamamakla eleştirdi.
Whipps, şunları kaydetti:
Sorunu [iklim krizini] biz yaratmadık ama şimdi faiziyle geri ödeyelim diye bize borç vererek bizden para kazanacaklar. Yani ‘şimdi iklim krizine adapte olmanız gerekiyor ve adapte olun diye size bu para vererek sizin üzerinizden para kazanacağız. Bu mantığa aykırı.
Whipps, Palau ekonomisinin büyük ölçüde turizme bağlı olduğunu, ancak sektörün iklim değişikliği nedeniyle ciddi bir tehdit altında olduğunu söyledi.
‣ Ülkeler fosilden çıkış ve karbon yakalama konusunda iki cepheye ayrıldı
Yardım karşılığında askeri haklar
Ülkenin ekonomik güvenliği, Palau’nun ABD ile önümüzdeki yirmi yıl boyunca Washington ile ilişkilerine yön verecek daha geniş kapsamlı bir anlaşma olan “Özgür Ortaklık Anlaşmaları” konulu müzakereleri için de önemli bir gündem maddesi.
Bu anlaşmalar, büyük miktarda yardımlar karşılığında ABD’ye bu adalarda benzersiz askeri ve güvenliğe ilişkin haklar sağlıyor.
Whipps, Başkan Joe Biden yönetiminin 20 yıllık süre için yaklaşık 900 milyon dolar taahhüt ettiğini söyledi. Bu miktar, ada ülkesinin istediğinden “kesinlikle az” olsa da, Whipps, eski Başkan Donald Trump‘ın yönetimi sırasında elde edilen şartların yeniden görüşülmesinin ardından alınan bu kararlardan büyük ölçüde memnun olduğunu söyledi.
ABD Kongresi‘nin dış yardımı keseceğine ve bunun da bu fonu etkileyeceğine dair endişeler söz konusu olsa da Whipps, Washington’ın anlaşmaya saygı göstereceğini ve anlaşmanın ilerleyen günlerde Papua Yeni Gine‘de her iki tarafça imzalanabileceğini umduğunu ifade etti.
‣ Ada ülkeleri olarak iklim krizine karşı tamamen savunmasızız
‘İklime karşı direnç oluşturmak para gerektiriyor’
Brown, iklim değişikliğiyle mücadele etme ve etkilerine karşı daha iyi altyapı inşası ve daha fazla su ve gıda güvenliği sağlanması gibi yollarla direnç oluşturma çabalarının, özellikle küçük nüfuslu ada ülkeleri için çok para gerektirdiğini kaydetti ve bölgenin iklim uyumu ve azaltım çalışmaları için yılda 1,2 milyar dolarlık harcamanın yalnızca “başlangıç” olacağını belirterek ekledi:
Ne olursa olsun, iklim değişikliğinin etkileriyle karşı karşıya kalan ülkelere destek olmak için gereken çözümün direnç oluşturmak olduğu ve direnç oluşturmanın da para gerektirdiği gerçeği değişmiyor.