Köşe YazılarıManşetYazarlar

IPCC Sentez Raporu’nun kısa bilimsel bireşimi

0

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 13 – 19 Mart 2023 tarihlerinde İsviçre‘nin Interlaken kentinde düzenlenen 58’inci oturumunda, IPCC Altıncı Değerlendirme Raporu (AR6) için İklim Değişikliği 2023 Sentez Raporu tamamlandı [1]. Başlıca sonuçlarıysa Politikacılar (Karar Vericiler) İçin Özet Raporu (SPM) [2] aracılığıyla COVID-19 pandemisinden başlayarak epeydir kendi derdine düşmüş olan Dünya’ya “geçmişteki raporlara oranla daha zayıf bir ilgi altında” tanıtıldı.

Yeni IPCC Sentez Raporu (SYR), iklim değişikliği, yaygın etkileri ve riskleri ile iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve uyuma ilişkin var olan güncel bilgileri bireştirmektedir. Gerçekte Sentez (Bireşim) Raporu, IPCC’nin 2021-2022’de tamamlanan Üç Çalışma Grubunun ve 2018-2019’da yayımlanan üç Özel Raporun katkılarına dayanan AR6’nın ana bulgularını bütünleştirmeyi hedeflemiş görünüyor.

Bu makalede, birlikte ele alındığı (bireştirildiği) için özlü bir anlatım sağlayan, IPCC İklim Değişikliği 2023 Bireşim Raporu Karar Vericiler İçin Özet Raporu’nun gerçekte oldukça ayrıntılı ve kapsayıcı olan sonuçlarının popüler bilim kapsamında çok kısa bir değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır.

Sentez Raporu’nun ana çizgileri

Ana Sentez Raporu’nun Karar Vericiler İçin Özet Raporu, farklı zaman çerçevelerine göre düzenlenmiş üç bölüm halinde yapılandırılmıştır. Bunlar: A. Mevcut Durum ve Eğilimler, B. Gelecekteki İklim Değişikliği, Riskler ve Uzun Vadeli Tepkiler ve C. Yakın Vadeli Tepkiler.

Buna göre, birinci bölüm olan ‘Mevcut Durum ve Eğilimler’, tarihsel ve şimdiki dönemi kapsamaktadır. İkinci bölüm, ‘Uzun Vadeli İklim ve Kalkınma Gelecekleri’, 2100’e ve sonrasına kadar öngörülen gelecekleri ele alıyor. ‘Değişen İklimde Yakın Vadeli Tepkiler’ konulu son bölüm, var olan uluslararası politika zaman çerçevelerini ve bugün ile 2030-2040 arasındaki zaman aralığını ele alıyor. Bana göre de, Önceki IPCC Bireşim Raporu (IPCC AR5 SYR) için benimsenen yapıdan önemli ölçüde farklı olan bu tasarım, Çalışma Grupları arasında bütünleşen bütüncül bir çerçeve sağlayarak SYR’nin iklim değişikliğinin farklı yönlerini daha iyi kapsamasını sağlamış görünmektedir.

1.Mevcut Durum ve Eğilimler

Gözlenen Isınma ve Nedenleri başlığı altında, çeşitli insan etkinliklerinin, asıl olarak sera gazı salımları yoluyla, küresel yüzey sıcaklığını 2011–2020’de 1850–1900’ün 1.1°C üstüne çıkararak, tartışmasız bir şekilde küresel ısınmaya neden olduğu anlaşılıyor. Küresel sera gazı salımları, sürdürülemez enerji kullanımı, arazi kullanımı, arazi kullanımı değişikliği ve ormansızlaşma, bölgeler arasında, ülkeler arasında ve ülkeler içinde ve bireyler arasında yaşam tarzları ve tüketim ve üretim modellerinden kaynaklanan eşitsiz tarihsel ve sürmekte olan katkılarla artmaya devam etti.

Gözlenen Değişiklikler ve Etkiler değerlendirmesine göre, atmosfer, okyanus, kriyosfer ve biyosferde yaygın ve hızlı değişimler gerçekleşmiş durumda, İnsan kaynaklı iklim değişikliği, Dünya genelinde her bölgede aşırı hava koşullarını ve iklim değişikliğini şimdiden etkiliyor. Bu durum, yaygın olumsuz etkilere ve ilişkili kayıplara ve doğaya ve insanlara verilen zararlara yol açmıştır. Mevcut iklim değişikliğine tarihsel olarak en az katkıda bulunan hassas (kırılgan) topluluklar orantısız bir şekilde etkilenmektedir.

Uyumda Mevcut İlerleme ve Boşluklar ve Zorluklar, uyum planlaması ve uygulamasının, belgelenmiş yararlar ve değişen etkinlikle tüm sektörler ve bölgelerde ilerleme sergilemiş olduğunu açıklıyor. Ancak, sağlanan ilerlemeye karşın, uyum süreçlerinde hala uyum boşlukları vardır ve uyum boşlukları mevcut uygulama oranlarında artmayı sürdürecektir. Öte yandan, bazı ekosistemlerde ve bölgelerde uyumun katı ve yumuşak sınırlarına ulaşılmıştır. Bazı sektörlerde ve bölgelerdeyse uyumsuzluk yaşanıyor. Uyum için mevcut küresel finansman akışları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde uyum seçenekleri için yetersiz olduğu için bu seçeneklerin uygulanmasını kısıtlamaktadır.

Mevcut Azaltmada İlerleme, Boşluk ve Zorluklar başlığı altında, iklim değişikliği savaşımını ele alan politikalar ve yasaların, AR5’ten bu yana sürekli olarak geliştiği mesajı veriliyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Paris Antlaşması kapsamında Ekim 2021’e kadar sunulan ulusal olarak belirlenmiş katkıların (NDC’ler) kapsadığı 2030’daki küresel sera gazı salımları, 21. yüzyılda ısınmanın 1.5°C’yi aşmasını olası kılıyor ve ısınmanın 2°C’nin altında sınırlandırılmasını (Paris Antlaşması küresel ısınma hedefleri) zorlaştırıyor. Uygulanan politikalardan öngörülen salımlar ile NDC’lerden kaynaklananlar arasında boşluklar var ve finansal akışlar, tüm sektörler ve bölgelerde iklim hedeflerini karşılamak için gereken düzeylerin altında kalmayı sürdürüyor.

1.B. Gelecekteki iklim değişikliği, riskler ve uzun vadeli yanıtlar

Gelecekteki İklim Değişikliği bireşimine göre, sera gazı salımlarındaki sürmekte olan artışlar, dikkate alınan senaryolar ve modellenen yollarda yakın vadede 1.5°C’ye ulaşma yönündeki en iyi kestirimle birlikte, artan küresel ısınmaya yol açacaktır. Küresel ısınmadaki her artış, çoklu ve eşzamanlı tehlikeleri yoğunlaştıracaktır. Sera gazı salımlarında derin, hızlı ve sürekli azaltımlar, yaklaşık yirmi yıl içinde küresel ısınmada fark edilir bir yavaşlamaya ve ayrıca birkaç yıl içinde atmosferik bileşimde fark edilir değişikliklere yol açacaktır.

IPCC, İklim Değişikliği Etkileri ve İklimle İlgili Riskler başlığı altında, gelecekteki herhangi bir küresel ısınma seviyesi için, iklimle ilgili birçok riskin AR5’te değerlendirilen risklerden daha yüksek olduğunu ve öngörülen uzun vadeli etkilerin, şu anda gözlemlenenden birkaç kat daha yüksek olduğunun altını çiziyor. İklim değişikliğinden kaynaklanan riskler ve öngörülen olumsuz etkiler ve bağlantılı kayıplar ve hasarlar, küresel ısınmadaki her artışla birlikte artmaktadır. İklimsel ve iklimsel olmayan riskler giderek daha fazla etkileşime girerek daha karmaşık ve yönetilmesi zor birleşik ve basamaklı riskler yaratacaktır.

Kaçınılmaz, Geri Dönülemez ya da Ani Değişikliklerin Olasılığı ve Riskleri değerlendirmesi, bize gelecekteki bazı değişikliklerin kaçınılmaz ve/ya da geri döndürülemez olacağını anımsatıyor. Bu ise, ancak derin, hızlı ve sürekli küresel sera gazı salımlarının azaltılmasıyla sınırlandırılabilir. Ani ve/ya da geri döndürülemez değişikliklerin olma olasılığı, daha yüksek küresel ısınma seviyeleri ile yükselecektir. Benzer şekilde, potansiyel olarak çok büyük olumsuz etkilerle ilişkili düşük oluşumlu sonuçların olasılığı, daha yüksek küresel ısınma seviyeleri ile artacaktır.

Daha Sıcak Bir Dünyada Uyum Seçenekleri ve Sınırları’nın bireşimi, bugün uygulanabilir ve etkili olan uyum seçeneklerinin, artan küresel ısınmayla birlikte kısıtlanacağını ve daha az etkili olacağını gösteriyor. Dahası, artan küresel ısınmayla birlikte kayıplar ve zararlar artacak ve insan ve doğal sistemler yeni uyum sınırlarına ulaşacaktır. Öte yandan, uyum eylemlerinin esnek, çok sektörlü, kapsayıcı, uzun vadeli planlanması ve uygulanmasıyla uyumsuzluk önlenebilir ve birçok sektöre ve sisteme ortak faydalar sağlanabilir.

IPCC’nin Karbon Bütçeleri ve Net Sıfır Salımlar ana mesajıysa, insan kaynaklı küresel ısınmayı sınırlamanın, net sıfır* CO2 salımı [*Net sıfır salım, insan kaynaklı sera gazı (örneğin, CO2 ya da metan, vb.) salımları ile iklim eylemi yoluyla atmosferden uzaklaştırılan/geri alınan sera gazı salımları arasında genel bir dengenin sağlanması] gerektirdiğinin altını bir kez daha kalın çizgilerle vurguluyor. Ancak, net sıfır CO2 salımına ulaşana kadar kümülatif karbon salımları ve bu on yıldaki sera gazı salımı azalma düzeyleri, küresel ısınmanın Paris Antlaşmasının 1.5°C ya da 2°C hedefleriyle sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağını büyük ölçüde belirleyecektir. Dahası, mevcut fosil yakıt altyapısından ek azaltma olmaksızın öngörülen CO2 salımları, kalan karbon bütçesini 1.5°C (% 50) aşacaktır.

Sera Gazı Azaltım Yolları değerlendirmesi altında, genel olarak, sınırlı ya da sıfır aşımla küresel ısınmayı 1.5°C (> %50) ve ısınmayı 2°C (> %67) ile sınırlayan tüm küresel modellenmiş yollar, bu on yılda tüm sektörlerde hızlı ve derin ve çoğu durumda ani sera gazı salım azaltımlarını içerir. Bu yol kategorileri için küresel net sıfır CO2 salımlarına sırasıyla 2050’lerin başlarında ve 2070’lerin başlarında ulaşılacağı öngörülüyor.

Bir Isınma Seviyesini Aşmak ve Geri Dönmek! Küresel ısınma 1.5°C gibi belirli bir seviyeyi aşarsa, net negatif küresel CO2 salımları elde edilerek ve sürdürülerek aşamalı şekilde yeniden azaltılabilir. Bu, aşım olmayan yollara kıyasla daha fazla CO2 giderimi sağlanmasını gerektirecek ve daha fazla fizibilite ve sürdürülebilirlik endişelerine yol açacaktır. Aşma, insan ve doğal sistemler için tümü aşımın büyüklüğü ve süresiyle birlikte büyüyen, bazıları geri döndürülemez ve ek riskler içeren olumsuz etkileri beraberinde getirir.

1.C. Yakın vadedeki yanıtlar

Yakın Vadeli Bütüncül İklim Eyleminin Aciliyeti, iklim değişikliğinin, insan refahı ve gezegenimizin sağlığı için bir tehdit olduğunu gösteriyor. Öte yandan, herkes için yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için hızla kapanan bir fırsat penceresi vardır. İklim direngen kalkınma, herkes için sürdürülebilir kalkınmayı ilerletmek için iklim değişikliği savaşımını (ör. sera gazı salımlarını azaltmak, yutakları geliştirip artırmak, etkiyi en aza indirmek, vb.) ve uyumu bütünleştirir ve özellikle hassas bölgeler, sektörler ve gruplar için yeterli finansal kaynaklara gelişmiş erişim ve kapsayıcı yönetişim ve eşgüdümlü politikalar dahil olmak üzere artan uluslararası işbirliğiyle sağlanır. 2030’a kadarki 10 yılda bu kapsamda yapılan seçimler ve eylemlerin etkileri günümüzde ve gelecek binlerce yılda sürecektir.

Yakın Vadeli Eylemin Yararları’na bakıldığında, IPCC Bireşiminde, bu on yılda uyum eylemlerinin derin, hızlı ve sürekli iklim değişikliği mücadelesi ve hızlandırılmış uygulamasının, insanlar ve ekosistemler için öngörülen kayıp ve zararları azaltacağının ve özellikle hava kalitesi ve sağlık için birçok yan (eş) yarar sağlayacağının çok net bir biçimde vurgulandığı görülüyor. Geciken ya da ertelenen iklim değişikliği savaşım ve uyum eylemi, yüksek salımlı altyapıyı kilitler, âtıl varlık risklerini ve maliyet artışını artırmanın yanı sıra, fizibiliteyi azaltır, kayıpları ve zararları artırır. Yakın vadeli eylemlerse, yüksek ön yatırımları ve bir dizi kolaylaştırıcı politikayla hafifletilebilecek potansiyel olarak yıkıcı değişiklikleri içerir.

Sistemler Arasında İklim Değişikliği Mücadelesi ve Uyum Seçenekleri kapsamında, derin ve sürdürülebilir salım azaltımları elde etmek ve herkes için yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için, tüm sektörlerde ve sistemlerde hızlı ve geniş kapsamlı geçişlerin gerekli olduğu açıkça vurgulanıyor. Bu sistem geçişleri, geniş bir iklim değişikliği savaşım ve uyum seçenekleri portföyünün önemli ölçüde yükseltilmesini içerir. Savaşım ve uyum için uygulanabilir, etkili ve düşük maliyetli seçenekler, sistemler ve bölgeler arasındaki farklılıklar olmakla birlikte olasıdır.

Sürdürülebilir Kalkınma ile Sinerjiler ve Dengeler konulu bireşimse, iklim değişikliği savaşımı ve etkilerini hafifletme ve bunlara uyum sağlama konusundaki hızlandırılmış ve adil eylemlerin, sürdürülebilir kalkınma için kritik öneme sahip olduğunu açıklıyor. İklim değişikliği savaşımı ve uyum eylemleri, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKAlar) ile değiş tokuşlardan daha fazla sinerjiye sahiptir. Sinerjiler ve değiş tokuşlar, bağlama ve uygulamanın ölçeğine bağlıdır.

Hakkaniyet (Denkserlik) ve Kapsayıcılık bireşim çerçevesi, eşitliğe, iklim adaletine, sosyal adalete, kapsayıcılık ve adil geçiş süreçlerine öncelik vermenin, uyum sağlamayı ve iddialı (azimkar) savaşım eylemlerini ve iklim direngen kalkınmayı olanaklı yapabileceğini vurguluyor. Uyum çabalarının sonuçları, iklimsel tehlikelere karşı en yüksek hassasiyete sahip (en etkilenebilir) bölgelere ve insanlara artan destekle geliştirilmiştir. İklim uyumunu sosyal koruma programlarıyla bütünleştirmek direngenliği artırır. Sera gazı salım yoğun tüketimi azaltmak için, toplumsal refah için ortak yararlar sağlayan davranışsal ve yaşam tarzı değişiklikleri de dahil olmak üzere birçok seçenek mevcuttur.

Yönetişim ve Politikalar, denkserliği (hakkaniyet), iklim adaletini, sosyal adaleti, kapsayıcılık ve adil geçiş süreçlerine öncelik vermeyi, uyum sağlamayı ve iddialı azaltma eylemlerini ve iklime dirençli kalkınmayı içerir; bu politika, eylem ve öğelerini olanaklı kılabilir. Uyum sonuçları, iklimsel tehlikelere karşı en yüksek etkilenebilirliğe sahip bölgelere ve insanlara artan destekle geliştirilmiştir. İklim uyumunu sosyal koruma programlarına entegre etmek direngenliği artırır. Salım yoğun tüketimi azaltmak için, toplumsal refah için ortak yararlar sağlayan davranışsal ve yaşam tarzı değişiklikleri de dahil olmak üzere birçok seçenek vardır.

IPCC Bireşimine göre, Finans, Teknoloji ve Uluslararası İşbirliği, hızlandırılmış iklim eylemi için kritik kolaylaştırıcılardır. İklim hedeflerine (ör. Paris Antlaşması 1.5 °C ve 2 °C küresel sıcaklık hedeflerine) ulaşılacaksa, hem iklim değişikliği savaşımının hem de uyumun finansmanının kat kat artması gerekecektir. Küresel yatırım açıklarını kapatmak için yeterli küresel sermaye olmasına karşın, sermayeyi iklim eylemine yönlendirmenin önünde engeller olduğu görülüyor. Teknoloji yenilik sistemlerinin geliştirilmesi, teknolojilerin ve uygulamaların yaygın olarak benimsenmesini hızlandırmak için anahtardır. Uluslararası işbirliğini geliştirmek birden fazla kanaldan olanaklıdır.

Sonuç olarak, IPCC İklim Değişikliği 2023 Bireşim Raporu Karar Vericiler İçin Özet Raporu’nun, iklim, ekosistemler ve biyoçeşitlilik ile insan topluluklarının karşılıklı bağımlılığı, çeşitli bilgi biçimlerinin değeri, iklim eyleminde yer alan aktörlerin artan çeşitliliği ile iklim değişikliği savaşımı (Türkiye’de yanlış bir biçimde kullanıldığı şekilde yalnızca ‘azaltımı’ değil, “tüm sektörlerde sera gazı salımlarını azaltma, yutakları geliştirip artırma ve etkiyi en aza indirmeyi amaçlayan tüm insan etkinlik ve eylemlerini, vb.” içerir) ve iklim değişikliğine uyumun yaşamsal önemini bireştirerek, ekosistem sağlığı, insan refahı ve sürdürülebilir kalkınma arasındaki yakın bağlantıların varlığına işaret ettiği söylenebilir.

*

İnternet Kaynakları

[1] https://www.ipcc.ch/ar6-syr/; erişim, 20 Mart 2023.[2] https://report.ipcc.ch/ar6syr/pdf/IPCC_AR6_SYR_SPM.pdf; erişim, 20 Mart 2023.

You may also like

Comments

Comments are closed.