ManşetHafta SonuKöşe YazılarıYazarlar

En geri dönüştürülebilir olanın ‘dönüşememe’ hikayesi

0

Gelin geri dönüşüm ekonomisinin nasıl bir aldatmaca ve dezenformasyon üzerine kurulu olduğunu konuşalım. Hemen herkes bilir ki plastiklerin içerisinde en ‘geri dönüştürülebilir’ olarak nitelenen plastik türü PET şişelerdir. Ne zaman bir geri dönüşüm temalı reklam ile karşılaşsak ana tema hep suda yüzen PET şişe olur. Büyük bir kot markası çevreci olduğunu PET şişe fotosu ve videosu üzerinden anlatır. Depozito iade sistemi kurulduğunda ana hedef “PET şişelerin geri dönüşüm ekonomisine kazandırılması” olarak belirlenir. Çöp dersin “haho” der, geri dönüşüm der, allem eder kellem eder PET şişeyi gözümüze altından kıymetli malzeme olarak sokarlar.

Oysa yeni yayınlanan bir rapor bu dezenformasyon ekonomisinin de gerçekte ne anlama geldiğini ortaya koyuyor dersek yeridir. Avrupa Sıfır Atık girişiminin (Zero Waste Europe) yayınladığı raporda, uzun süredir plastik endüstrinin PET şişelerin döngüselliğe en uygun ürün olduğu üzerinden gerçekleştirdiği yeşil yıkamaya nasıl maruz kaldığımıza detaylıca yer verilmiş.

Bu köşede uzun zaman önce geri dönüştürülmüş PET şişe plastiğinin özellikle tekstil sektöründe ham madde olarak kullanılmasının ne derece riskli olabileceğini gerek ham madde bağımlılığını arttırması gerekse de mikrofiber kirliliğini katlaması açısından değerlendirmiştik. ZWE tarafından yayınlanan rapor ile birlikte okuduğumuzda da bu durumun ne düzeyde bir kandırmacaya evirildiğini de daha iyi anlamış oluyoruz.

PET şişeler sahteciliğe en uygun malzeme

Raporun en çarpıcı noktası piyasadaki PET şişeler içerisinde geri dönüştürülmüş ham madde kullanımının sadece %17 olduğunun belirlenmiş olması. Yani “çevreci”, “döngüsel” vs etiketlerle piyasaya sürülen PET şişelerde geri dönüştürülmüş ham madde oranı oldukça düşük. Peki neden? Çünkü geri dönüştürülmüş plastiğin dâhil edildiği ambalajlar, yine aynı endüstrinin parlatarak yerleşik hale getirdiği pazarlama stratejisine uygun değil. Çünkü geri dönüşümden elde edilen ham maddeyi eklediğinizde artık o şişe eskisi kadar şeffaf ve parlak olmuyor. Bu da dolayısıyla pazarlama açısından sıkıntılı bir durum.

Sadece o da değil! Geri dönüştürülmüş ham madde ile öyle sağlam yeni şişeler üretmeniz neredeyse imkânsız. Dolayısıyla içerisine mutlaka sıfır ham madde eklemek zorundasınız. Peki, kandırmaca bunun neresinde? Bu PET şişelerin üreticileri %17 oranında geri dönüşüm malzeme içeren şişeler için bile %50 içeriyor gibi bir oran iddia etmeleri. Ortada bir denetim ya da yaptırım olmadığı için de bu alan sahteciliğe en uygun alan olmuş oluyor. Peki, toplanan bu şişelere ne oluyor?  Onlar da geri dönüşümü zor olan ve yakma, çöplüğe gömülme ya da başka ülkelere ihraç edilme gibi kadere sahip olan daha düşük kalite ve kötü uygulama örnekleri olan ambalaj öğelerine dönüştürülüyor. Yani Döngüsellik adı altında pazarlanan PET şişeler gerçekte hiç de döngüsel değil!

Aslında PET şişelerin döngüsel olmasının yegâne yolu onların tekrar kullanılabilir şekilde tasarlanmasıdır. Aksi takdirde geri dönüşüme dâhil edilse bile nihayetinde ortaya çıkan ürün çöplükten hallice olacağı için geri dönüşüm döngüsellik ile birlikte anılamaz. Dolayısıyla sürekli tekrar ettiğimiz gibi plastik krizine çözüm için geri dönüşümün ötesine geçmemiz gerektiğini tekrar etmekte fayda var.

Peki, bu gerçekliğe rağmen endüstrini yaptığı neydi? Onlarca yıllık kandırmaca ve yeşil yıkama! Çözüm geri dönüşümde olsaydı ya da bu sürekli bozulan polimerler gerçekten de çok kıymetli bir değer olsaydı o zaman devasa kullanıcılar (Coca Cola, PepsiCo, Procter & Gamble, Nestlé, Unilever) bu plastikler için bir sistem inşa eder ve bu “kıymetli” malzemeyi kimseye kaptırmazlardı. Emin olun böyle yaparlardı. Ancak bunu yapmak yerine çeşitli aparatları (STK, isminde çevre olan basın yayın kuruluşları ya da organizasyonlar, yerel yönetimler ya da merkezi otoritelerin taşra teşkilatları) da kullanarak herkesi kandırmayı ve yanıltmayı tercih etmiş ve bizi plastik çöp sorunuyla, mikroplastikle ve hormon bozan ve kanser eden kimyasallarla baş başa bırakmışlardır. Çünkü böylesi daha karlı!

Unutmayalım plastik ne döngüsel ne de sıradan bir malzeme! Plastik, çoğunluğu zehirli olan kimyasalların bir karışımından başka bir şey değil! Dolayısıyla plastik kirliliğini durdurmanın tek gerçek yolu, plastik musluğunu kapatmaktan geçmektedir. Bu musluk da ne geri dönüşümle ne de plastik çöplere odaklanmış çözüm önerileriyle kapatılabilir! Musluk ancak plastiği destekleyen yatırım ve planlamaların rafa kaldırılmasıyla ancak kapatılabilir.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.