Hafta SonuManşetRöportaj

EkoHarita’nın kurucularından Alper Can Kılıç: Üreticilerle ilişkilerimizi onları tanıyarak, üretimlerine katılarak geliştiriyoruz

0

Türkiye’nin tüm bölgelerinden üreticiler, türeticiler, gıda toplulukları temsilcileri, kooperatifler, inisiyatifler ve konuya ilgi duyan bireysel katılımcılar bu yıl üçüncüsü düzenlenen Gıda Toplulukları Çalıştayı’nda bir araya geliyor.

2016 yılından bu yana devam eden ve yarın (8 Aralık) gerçekleşecek olan çalıştaya Boğaziçi Üniversitesi (Kuzey Kampüsü) ev sahipliği yapıyor.

Biz de bu vesileyle EkoHarita kurucularından iklim aktivisti Alper Can Kılıç ile özellikle kentli insanın en önemli sorunlarından biri olan temiz ve adil gıdaya ulaşım konusunu konuştuk. EkoHarita’nın yeni projelerini öğrenme fırsatı bulduk. 

***

Alper, bu yıl Gıda Çalıştayı 3’üncü yaşını dolduruyor. Nasıl hissediyorsun? 

Sevinçliyim, sevinçliyiz. Bu noktada eylemlerin, bir araya gelmelerin ve paylaşımlarla birbirimizi beslemenin sürekliliğini yaşıyor olmak güzel. Yaşam alanlarımızın genişlemesi için, yaşayan alanların korunması için, paylaştığımız, birlikte adım atabildiğimiz, bağlarımızı güçlendirdiğimiz, tanış olduğumuz, birbirimizi dinleyebildiğimiz bir alan. Bu yıl yine gerçekleşiyor. Ne mutlu cümlemize!

“17 paydaş ve 7 destekçi olarak yola çıktık”

Bu yıl kaç paydaşla yola çıktınız?

Geçtiğimiz yıl 10 paydaştık, bu yıl 17 paydaş ve 7 destekçi olarak yola çıktık. Çalıştayı her hafta gerçekleştirilen ve bugüne kadar süregelen 11 toplantı ile gerçekleştirdik. Bu toplantılar İstanbul dışı toplulukların katılımını olanaklı kılmak için online konferans yoluyla görsel ve işitsel olarak tüm paydaşlarla senkronize biçimde yürütüldü. Birlikte tasarlamak, karar almak, üretmek, üstelik arada yüzlerce kilometre varken bunu yapabilmek hepimiz için daha önce yaşamadığımız yeni bir deneyim oldu diye tahmin ediyorum. Organizasyon süreçlerimizin geleceği için olumlu bir deneyim.

“Kompost, sirke, merhem, ekmek, bira, turşu atölyeleri olacak”

-Çalıştay programından biraz bahseder misin? Bu yıl yeni başlıklar, sürpriz konuklar var mı?

Çalıştay programımız sabah tanışma ve kayıt ile açılıyor. Paydaş ve destekçiler bu yıl gün boyunca (forum ve atölyelerden arta kalan zamanlarda) stantlarında türeticilerle tanışmayı bekliyor olacaklar. Ardından kompost, sirke, merhem, ekmek, bira, turşu atölyeleri olacak ve atölyeler sonrası açılış konuşmalarıyla devam edecek. Paydaş tanıtımı sonrası Nyeleni Polonya bağlantısıyla iletişim kurduğumuz Wavel Gıda Kooperatifi’nden Paulina Firak bizimle olacak. Öğleden sonra forumlarımız başlayacak. Paralel oturumlar arasında üreticiler ve gıda topluluklarıyla tanışmak için genişçe bir ara koyduk. Forumlarımızda bu yıl yine her yıl olduğu gibi, ilk defa gıda topluluklarıyla tanışacaklara yönelik forumlarımız olacağı gibi, attığımız adımlar sonrası gıda topluluklarının sorunlarını, bu sorunlara dair üretilebilecek çözümleri çoğaltmak adına 2 ayrı forum düzenliyoruz.

Bunun dışında genel bir tema belirlememiş olsak da üretici-türetici-gıda toplulukları üçlüsü arasındaki bağları kuracak ve kuvvetlendirecek forum başlıklarımız mevcut. Geçen yıl kurduğumuz EkoHarita Topluluk Destek Ağı çalıştayının yarattığı/yaratacağı ortak ağlar adına benim için bir emsal teşkil ediyor diyebiliriz. Programda bir farklılık da bu yıl öğleden sonra koyduğumuz 2 atölye, (Balkon/Kent Bahçeciliği ve Probiyotik Gazoz Yapımı) atölyelerin önemini ve temas ettiği insanların yaşamlarına çok doğrudan, eylemsel bir dokunuş yarattığını biliyoruz. Bu sebeple dileyenler için böyle bir seçenek de sunmak istedik.

“Üreticilerle ilişkilerimizi onları tanıyarak, üretimlerine katılarak, onlarla dost olarak geliştiriyoruz”

-Üreticilerle ilişkiler nasıl ilerliyor? Yerel, temiz ve adil gıdaya ulaşmak isteyen bir yurttaş gıda topluluğuna nasıl üye olabilir?

Üreticilerle ilişkilerimizi onları tanıyarak ve üretimlerine katılarak/gözlemleyerek/araştırarak, onlarla dost olarak geliştiriyoruz. Aramızdaki ilişkinin sadece ticari bir ilişki olmasını asla istemiyoruz. Ürettikleri değerin bilincinde, onların üretimlerini sürdürmelerine destekçi bir pozisyonda, karşılıklı sevgi, iletişim ve anlayışla kuruyoruz ilişkilerimizi. Benim birebir bu akışı gözlemleyebilme şansı bulduğum 2 topluluk grubu var. Birisi 4 yıldır gönüllüsü olduğum Yeryüzü Derneği Gıda Toplulukları, birisi de yakından takip ettiğim DBB. Bu iki grupta da üretici ve türetici öncelikle tanış oluyor, sonrasında başlayan süreçte kimi zaman bir olup sorunlara ortak çözümler arıyorlar, kimi zaman birbirlerini ziyaret ediyorlar. Evet bazen üreticiler de kentlere gelip türeticilerini ziyaret ediyor.

Bunun dışında Topluluk Destekli Tarım ve Katılımcı Onay Sistemi dediğimiz gıda topluluğu sistemlerinin geliştirilmesi, uygulanabilir olması için bu gruplar da yoğun bir çaba sarf ediliyor. Bu sistemler hem türetici, hem üretici tarafında güven ortamını tesis etmeye yönelik mekanizmalar, bunların geliştirilmesi için yıl içerisinde çalıştay dışında da önemli organizasyonlar gerçekleştiriliyor. Ankara’daki dostlarımıza selam olsun. Bunu söylediğimde aslında, iller arasında bu bağın kurulabilmiş olması, hatta ülkeler arasında da kurulmaya başlanıyor olması, içimde bir sevinç kıpırtısı uyandırıyor söylemeden edemeyeceğim.

Alper Can Kılıç

“Kâr amacı gütmemekten kastımız ‘aracılık’ fonksiyonunun ortadan kaldırılmasıyla birebir ilişkiyi de temsil eder”

-Gıda toplulukları kâr amacı gütmeyen, sivil ve gönüllülük esaslı bir oluşum değil mi? Peki kendi mahallesinde bir gıda topluluğu kurmak isteyen yurttaş hangi adımları atmalı?

Çalıştayın adından kaynaklı bu soru soruluyorsa eğer, Gıda Toplulukları Çalıştayı derken gıda oluşumlarının tümünü, gıdayı dert edinen tüm insanları kapsayacak şekilde bir başlık olması açısından bunu uygun görmüştük. Gıda topluluklarını şu an için kooperatif ve diğer yapılanma türlerinden teorik anlamda ayrı tutarak bir tanımlama yapmam gerekirse, bir mahalle örgütlenmesi, sivil ve gönüllülük esaslı bir oluşum diyebiliriz. Bunun böyle olmasının bir gerekliliği yok, fakat biz mevcut atmosferde bunu bu şekilde uygulamayı doğru buluyoruz.

Yurt dışında farklı modeller de var, kâr amacı gütmemekten kastımız “aracılık” fonksiyonunun ortadan kaldırılmasıyla birebir ilişkiyi de temsil eder. Niyetimiz hep o yöndedir. Bu durum, kurumsal olan gıda “oluşumlarında” da böyledir. Aracının ortadan kalkması türeticinin üreticiyle tanışmasına olanak sağlar, ona doğrudan destek sunmasını, yaşadığı sorunları doğrudan üreticiyle paylaşabilmesini, ahbaplığı, dostluğu beraberinde getirir.

İçinde ilerlemeyi arzu ettiğimiz durum bu olduğu için de evet, tam olarak söylediğin gibi şu an bizim oluşturduğumuz gıda toplulukları “kâr amacı gütmeyen, sivil ve gönüllülük esaslı oluşumlar” oluyor. Kendi mahallesinde gıda toplulukları kurmak isteyenlere birkaç öneri sunabilirim. Bunlardan biri EkoHarita‘ya girerek kendilerine yakın bir gıda topluluğu var mı buna göz atmaları ve eğer varsa buna katılmaları olacaktır. Etraflarında bir gıda topluluğu yok ise, DBB Üretici Listesi’ne göz atabilirler, DBB kriterlerine göre seçilmiş aktif üreticiler ve bu üreticiler hakkında geniş bilgiye ulaşabilirler, bir arada sipariş verebilirler.

Bir diğer önerim Yeryüzü Derneği‘ne mail atıp üreticilerle ve gıda toplulukları deneyimiyle ilgili paylaşım talebinde bulunabilirler ve son olarak da, çok yakında çıkacak olan EkoHarita Gıda Toplulukları Aracı (www.ekotopluluk.org) adresine girerek mail adresleriyle kayıt olmaları, araç hazır olduğunda hemen bilgilendirilecekler ve bu araç üzerinden organizasyonel işlere takılmadan gıda topluluklarımızda yer alan aktif güvenilir üreticilerin güncel listelerine ulaşabilecekler, bu online araç ile çevrelerinde kolayca bir gıda topluluğu organizasyonu kurabilecekler.

Yeşil Gazete 2. Gıda Toplulukları Çalıştayı’nda. Akgün İlhan, Alper Can Kılıç, Merve Damcı ve Alper Tolga Akkuş

-Hem İstanbul’da ve hem de Türkiye genelinde kaç tane gıda topluluğu var?

Bu konuda net bir rakam vermek de mümkün değil, tahmini vermek de yanlış olacaktır. Ümit veren ve sevindiren şu ki, bu hareket ivme kazandı ve sayıları her geçen gün artıyor. Aslında Topluluk Destekli Tarım Ağı’nı bu sebeple de kurduk. Şimdilik birbirimize bir göz kırparak da olsa en azından orada olduğumuzu bilmek, bir haber almak, bir haber ağının parçası olmak hepimize iyi geliyor. Buradan çağrımız olsun, eğer hâlâ Topluluk Destekli Tarım Ağı’na katılmadıysanız paylaştığımız formu doldurarak bu ağa siz de gıda topluluğunuzu ekleyebilirsiniz.

“Patreon hesabı açtık. Destek sunmak isteyenleri bu vesileyle bekleriz”

-EkoHarita’nın önümüzdeki dönemde yeni projeleri var mı?

Olmaz mı? Birisi az önce bahsettiğim Gıda Toplulukları Aracı, bunun dışında aslında Ekopedi isimli bir projeye başlamıştık. Altyapısını oluşturduk, içerik için biraz ara vermemiz gerekti, diğer projelerde ilerlerken Ekopedi’nin içeriği üzerine de düşünme fırsatı bulduk, topluluk destekli tarım ve ekolojiye dair terimlerin Ekopedi ile bağlantılı olabileceği şekilde bir içerik kurgusu yaratmayı, orayı yeni eylemlerimizin ve EkoHarita’nın içerik sözlüğü olarak görmeyi uygun bulduk. Bunun dışında yürüttüğümüz diğer EkoHarita projeleri sürüyor. Bu projelerin güçlendirilmesi için çalışıyoruz. Çok yeni, bu haberle başlangıç olarak duyurmuş olalım, yeni projeler yeşertebilmemiz için bazen özellikle teknik ihtiyaçlar bağlamında destek ihtiyacı olabiliyor. Bunun için de bir Patreon hesabı açtık. İçerik ile alakalı geliştirmeler de çok yakında. Destek sunmak isteyenleri bu vesileyle bekleriz. 

“Yediğimiz gıdanın, içtiğimiz suyun, aldığımız nefesin, sevmenin ve sevilmenin peşine gelin birlikte düşelim”

-Katılımcılara bir mesajın olur mu?

Yediğimiz gıdanın, içtiğimiz suyun, aldığımız nefesin, sevmenin ve sevilmenin peşine gelin birlikte düşelim. Birlikte düşmezsek, birlikte düşeriz ve bu hiç iyi olmaz, toparlaması zor olur, belki de hiç mümkün olmaz. Düşmeyelim. Korkmayalım da, gelin birlikte düşlenelim demek istedim. Olur mu? Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim. Bu uzun röportajı okuduğun için de sen sevgili okur, sana da teşekkür ederim. Doğa yolumuz olsun. Sevgilerle.

-Biz teşekkür ederiz, iyi ki varsınız.

3. Gıda Toplulukları Çalıştayı’nın Facebook etkinlik sayfasına buradan
“ve EkoHarita’dan erişmeniz mümkün.

Röportaj: Merve Damcı

(Yeşil Gazete)

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.