Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Değişen iklimimiz…

0

2020 senesi şimdiye kadar insanların yaşadığı en sıcak sene olma yolunda hızla ilerliyor. 2020 Eylül ayı yaşanmış en sıcak aydı, büyük ihtimalle ekim ayı da öyle olacak. Artan bu sıcaklıklar doğal olarak bizim de normallerimizi şaşırtıyor. Sadece biz değil, tüm doğa yavaş yavaş normal düzeninden çıkmaya başladı. Bir meyve ağacının mevsimi şaşırıp çiçek açtığını duymadığımız gün neredeyse yok gibi. Dolayısıyla, bizler de bunun arkasında neler olduğunu merak ediyoruz. Mevsimler mi kaydı? Artık ülkemizde sadece iki mevsim mi olacak? Tropik iklime mi gidiyoruz?

Bildiğiniz gibi içinde yaşadığımız bu döneme Antroposen, yani İnsanın Çağı deniyor. Daha önce yeryüzü ve doğa bize hangi mevsimi uygun gördüyse o mevsimde yaşadık. Ama artık insanlık yeryüzünde kendi belirlediği mevsimin yaşanmasını zorunlu kıldı. Bunu bilerek yaptığımız söylenemez, ama kısmen farkında olmadan yaptığımız şeylerin sonucu olarak artık iklim değişiyor.

İstanbul’da eskiden balkonda oturduğumuz mevsime yaz, içeri girdiğimiz mevsime ilkbahar ve sonbahar, pencerelerin ve kapıların altına bir şeyler sıkıştırıp soğuk girmemesini sağladığımız mevsime de kış diyorduk. Artık yavaş yavaş bu mevsimlerin tümü ısınmaya başladı. Gene de yazın önemli kısmında balkonda oturabiliyoruz, ilkbahar ve sonbaharda balkon kapısı açık veya aralık içeride oturabiliyoruz, kışın ise arada evi havalandırsak da pencerelerimizi kapatmak yeterli oluyor. Dolayısıyla, hala dört mevsimimiz var, fakat bu dört mevsimin dördü de biraz daha sıcak geçiyor.

Eskiden böyle miydi?

“Eskiden böyle miydi? Ekim ayının sonunda artık sobalar yanmış olurdu, şimdi daha kışlıkları çıkartmadık, ortalık yaz gibi” demeniz normal. Ama unutmayın, artık rahat rahat üzerimizde uzun kollu bir şey olmadan dışarıda oturamıyoruz, yazın oturuyorduk. Yani havalar yazdan biraz daha serin. Yağmurlar da başladı ve yağmurlar yazın olduğu gibi dolulara veya hortumlara yol açmıyor artık. İşte yeni sonbahar bu. Artık kasım ayı gelmeden kazak giymeye başlamayacağız. Kışlıkları belki aralık ayında çıkartıp mart ortasında tekrar kaldıracağız. Ama bir şey kesin, kışın genelinde eskiden olduğu kadar kış boyu sağlam kazak ve palto ihtiyacımız olmayacak. Gene de sıcaklık bazı günler sıfıra kadar düşecek. “Evet, eski kışlara benzedi biraz” diyeceğiz.

Yalnız unutmayalım, özellikle bu gelen kış bizi sürprizler bekliyor olabilir. Yoğun bir kar fırtınası ile evlere kapanabiliriz. Bunun nedeni de Kuzey Buz Denizi’nin bu sene çok fazla erimiş olması ve özellikle de Sibirya’nın fazla sıcak olmasından dolayı bölgenin eskiden olduğundan daha geç donuyor olması.

Dört mevsim de ısınıyor

Üzerinde yaşadığımız bölgeyi yakın gelecekten itibaren hiç de hoş bir iklim beklemiyor. Genel olarak bu yüzyılın sonunda bölgemizdeki iklim kuşaklarının yaklaşık 6 derece kuzeye kaydığını görebiliriz. Hani ülkemizin 36-42 kuzey enlemlerinde bulunduğunu öğrenmiştik. Bu durumda 42 derece enlemi, yüzyılın sonunda bugün 36 derece enleminin olduğu iklime, 36 derece enlemi de bugün 30 derece enleminin olduğu iklime sahip olacak. Haritadan bakarsanız bu Antalya-Adana-Şanlıurfa, Kahire-Bağdat; İstanbul-Samsun-Trabzon da Antalya-Adana-İskenderun gibi bir iklime sahip olabilir.

Peki, o zaman İstanbul’da nasıl bir yaşam tarzımız olacak? Yazın gündüzleri hava fazla sıcak olacağından klimalı ortamları tercih etmek zorunda kalacağız ama kasım ayının sonuna kadar da balkonda oturmak mümkün olacak. Aralık-şubat arasında balkon kapısını kapatıp evi hafifçe ısıtmak gerekebilir ama sonrasında tekrar sıcaklar başlayacak. Hazirandan itibaren de dışarıda oturamaz hale geleceğiz.

Kısacası, dört mevsimimiz de ısınıyor. Kışlar biraz daha fazla ısınıyor, geceler gündüzlere nazaran daha fazla ısınıyor. Bu belirtilerin tümü iklim değişikliğinden beklediklerimiz ve senelerdir olacağını öngördüklerimiz. Gelecekte de bu değişim aynı yönde devam edecek. Bizim az güneyimizdeki çöl iklimi yavaş yavaş bize doğru yaklaşacak. Ama tropik iklim, çölün de güneyindeki iklimdir. Bu nedenle lütfen coğrafyanızı unutmayın. Ülkemizde dört mevsimi yaşamaya devam edeceğiz, ancak bu mevsimler gittikçe ısınacak. Bizim de bu ısınmaya uyum sağlamamız gerekecek.

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.