COP28Köşe YazılarıManşetYazarlar

COP 28 Notları– 2: Cin şişeden çıktı!

0

Burada bir şeyler oluyor! Bir petrol devletinde yapılan ve 2.456 fosil yakıt şirketi lobicisinin “gözlemci” kisvesiyle ortada dolaştığı bir iklim zirvesinde, Paris Anlaşması’nın tarafı olan 195 ülkenin fosil yakıtları terk etme kararına imza atmasına birkaç gün kalmış olabilir. Hepimiz konuşulan diğer konuları bir kenara itmiş, çıkması beklenen fosil yakıtlardan çıkış kararına kilitlenmiş izliyoruz. Cin şişeden çıktı!

Taslakta ne diyor?

Önce Küresel Durum Değerlendirmesi (GST) taslağının son haline bakalım. Dün öğleden sonra ortaya çıkan yeni taslakta 36’ncı madde haline gelen çok seçenekli “enerji paketi” şöyle:

36.

Seçenek 1: (CMA) Taraflara bu kritik on yılda aşağıdaki hususlarda daha fazla adım atmaları için çağrıda bulunur:

(a)

Seçenek 1: 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin 2022 seviyesine kıyasla üç katına çıkarılarak 11.000 GW’a yükseltilmesi ve 2022 seviyesine kıyasla küresel ortalama yıllık enerji verimliliği iyileştirme oranının iki katına çıkarılarak 2030 yılına kadar yüzde 4,1’e yükseltilmesi;
Seçenek 2: 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin 2022 seviyesine kıyasla üç katına çıkarılarak 11.000 GW’a yükseltilmesi ve 2022 seviyesine kıyasla küresel ortalama yıllık enerji verimliliği iyileştirme oranının iki katına çıkarılarak 2030 yılına kadar yüzde 4,1’e yükseltilmesi, yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışın fosil yakıt bazlı enerjinin yerini alacak şekilde stratejik olarak uygulanmasının sağlanması ve böylece yenilenemeyen ve yüksek emisyonlu enerji kaynaklarına olan küresel bağımlılığın önemli ölçüde azaltılması;
Seçenek 3: Metin yok

(b)

Seçenek 1: Karbon yakalama, kullanma ve depolama (CCUS) ve düşük karbonlu hidrojen üretimi dahil olmak üzere azaltma ve giderme teknolojileri dahil olmak üzere sıfır ve düşük emisyonlu teknolojilerin 2030 yılına kadar küresel olarak önemli ölçüde yaygınlaştırılması;
Seçenek 2: Metin yok

(c)

Seçenek 1: Mevcut en iyi bilim doğrultusunda fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılması (FFPO);
Seçenek 2: Mevcut en iyi bilim, IPCC‘nin 1,5 derece patikaları ve Paris Anlaşması’nın ilke ve hükümleri doğrultusunda fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılması (FFPO);
Seçenek 3: Fosil yakıtların tüketiminin bu on yıl içinde zirve yapması gerektiğini kabul ederek ve enerji sektörünün 2050’den önce ağırlıklı olarak fosil yakıtlardan arındırılmasının önemini vurgulayarak etkisi azaltılmamış fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılması (UA-FFPO);
Seçenek 4: Etkisi azaltılmamış fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılması (UA-FFPO) ve yüzyılın ortalarında enerji sistemlerinde net sıfır CO2’ye ulaşılması için kullanımlarının hızla azaltılması;
Seçenek 4: Metin yok

(d)

Seçenek 1: IPCC’nin 2030 yılına kadar kömür kullanımının 2019 seviyelerine göre yüzde 75 oranında azaltılmasını içeren bir yol önerdiğini kabul ederek, bu on yıl içinde etkisi azaltılmamış kömürden elektrik üretiminden hızlı bir şekilde aşamalı olarak çıkılması ve yeni etkisi azaltılmamış kömür santrallerinden elektrik üretimine izin verilmesinin derhal durdurulması;
Seçenek 2: Metin yok

(e)

Seçenek 1: Enerji yoksulluğuna veya adil geçişe hitap etmeyen fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması;
Seçenek 2: Metin yok

(f)

Seçenek 1: Sıfır emisyonlu araçların yaygınlaştırma hızının hızla artırılması;
Seçenek 2: Sıfır emisyonlu araçların ve bunlarla ilgili altyapının yaygınlaştırılması da dahil olmak üzere bir dizi yolla karayolu taşımacılığından kaynaklanan emisyon azaltımlarının hızlandırılması;
Seçenek 3: Metin yok
Seçenek 2: Metin yok

Ne, hangi anlama geliyor?

Önce bir küçük sözlük:

FFPO, yani Fossil Fuel Phase Out (Fosil Yakıtlardan Çıkış), bütün fosil yakıtların üretiminin ve tüketiminin kademeli olarak sonlandırılması demek.

Etkisi azaltılmamış fosil yakıtlardan çıkış (UA-FFPO) demek CCUS (karbon yakalama, kullanma ve depolama) teknolojisi kullanan fosil yakıt veya kömür tesisleri çalışmaya veya kurulmaya devam edebilir demek. Aynı şey etkisi azaltılmamış kömürden çıkış (UA-CPO) şeklinde de metinde geçiyor.

Dikkat ederseniz en sonda bir “metin yok” seçeneği var. Bu da 36’ıncı maddenin tamamen silinmesinin bir seçenek olduğu anlamına geliyor. Yani GST kararına fosil yakıtlarla ilgili hiçbir şey girmeyebilir. Her alt maddenin sonunda da metin yok seçenekleri var. Yani maddelerin bazıları da tamamen silinebilir.

Şimdi ne olacak?

Ama bu artık biraz zor. Çünkü dün yapılan GST toplantısında ülkelerin pozisyonları iyice belirginleşti. Fosil yakıtlardan hiç söz edilmesini istemeyen petrol üreticisi devletler yalnız kalmadılarsa da iyice savunmaya çekildiler. Tüm fosil yakıtlardan ayrımsız ve koşulsuz çıkmayı açıkça savunan taraflar Avrupa Birliği (27 ülke), küçük ada devletlerinin AOSIS grubu (38 ülke) ve Latin Amerika’nın AILAC grubu (8 ülke). Ama en az gelişmiş ülkelerin LDC grubu ve Afrika Ülkeleri Grubu’nun (G77-Çin grubu üyelikleri nedeniyle) açıkça pozisyon almasalar da fosil yakıtlardan çıkışa karşı çıkmaları söz konusu değil.

Üstelik ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Norveç ve Japonya’nın üyesi olduğu gelişmiş ülkelerin ŞEMSİYE grubu (6 ülke) CCS şartıyla fosil yakıtlardan çıkışı destekliyor. Hatta gelen haberlere göre ABD 2030’a kadar CCS’siz olarak fosil yakıtların azaltılması (fossil fuel phase down) ve 2030’dan sonra enerji sektörüne değil sıfır emisyonlu olması zor sektörlerle (demir çelik, çimento gibi) sınırlı CCS’li bir dille fosil yakıtlardan çıkış gibi bir ara çözüme yaklaşmış durumda. İsviçre, G. Kore ve Meksika’nın başını çektiği tek gelişmiş-gelişmekte olan ülkeler karması Çevresel Bütünlük Grubu (6 ülke) da açıkça çıkış demese de “geçiş” diyerek aynı yönde pozisyon alıyor. Dolayısıyla taraf ülkelerin yarısından fazlası (106 ülke olarak sayanlar var) fosil yakıtlardan çıkışın GST metnine girmesinden yana.

Zaten dikkat ederseniz 36’ıncı maddede “metin yok” seçeneği dışında hepsinde “phase-out” deniyor. CCS’li ya da CCS’siz. Azaltma (phase-down) yok (şimdilik). Bence CCS vurgusu dikkat dağıtıcı ve kararlılık bozucu olsa da kısa vadede çok önemli değil, çünkü CCS’in henüz pratik bir karşılığı yok. Bu nedenle şu anda savunmada olan ülke grupları “metin yok” seçeneğini zorluyor ya da iyice kafa karıştırıcı laf salataları önermek zorunda kalacaklar.

Kimlerin savunmada olduğu ise açık: Önce ve en çok petrol ihraç eden OPEC ülkeleri, yani çoğunluğu aynı zamanda Arap Grubu üyesi ülkeler. Hatta OPEC’in üyelerine gizli bir mektup gönderip” fosil yakıtlardan çıkışa sakın izin vermeyin” dediği basına önceki gün sızdı. Kömür bağımlısı Hindistan ve açık pozisyon koymasa da en büyük kirletici Çin de savunmada. Gerçi Çin, tam olarak karşı çıkmak yerine gelişmiş ülkeler fosil yakıtlardan çıksın bize karışılmasın (Kyoto benzeri bir durum) diyebilir. Bunlara en büyük fosil yakıt üreticilerden birisi olmanın yanı sıra Batı ne dese tersini diyecek olan Rusya’yı ve İran’ı da ekleyebiliriz. Fosil yakıt üreticisi olmakla uzaktan yakından alakası olmayan Türkiye de nedense bu tarafta.

En net savunmacı pozisyonu alan Suudi Arabistan, Arap Grubu adına yaptığı konuşmada Paris Anlaşması’nın emisyonları azaltmaktan söz ettiğini, emisyonların kaynağına dair bir anlaşma olmadığını söyleyerek akıllarına anlaşmanın bunca yıllık saçmalığını devam ettirmekten daha parlak bir fikir gelmediğini itiraf etti. Suudi Arabistan bir de üzerine her sene olduğu gibi iklim eyleminden zarar görecek petrol üreticisi ülkelerin kaybettikleri çıkarların karşılanmasını kastederek “response measures” konusunu gündeme getirdi. Hindistan gibi açıkça karşı çıkmayan ülkeler adaptasyona ağırlık veren konuşmalar yapıyorlar. Bu da her zamanki gibi finansman kozunu masaya sürüyorlar demek. AB ve ABD fosil yakıtlardan çıkışta anlaşırsa finansman kartıyla Hindistan’ı kendi taraflarına çekebilir.

Kolombiya ise bu zirvenin parlayan güneşi oldu. Bir kömür ihracatçısı, yani fosil yakıt üreticisi ülke olmasına rağmen, geçen sene seçilen ülkenin ilk solcu başkanı Gustavo Petro’nun etkisi Kolombiya’nın konuşmalarında hissediliyor. Suudi Arabistan’ın dün sabahki “defans” konuşmasından hemen sonra atağa geçen Kolombiya sözcüsü söylenmesi gereken her şeyi söyledi ve konuşmasının bitiminde dakikalarca alkışlandı. Kolombiya özetle şöyle dedi:

“GST temelinde neler başardığımızı görmek için buradayız. Bilimsel kanıtlar 1,5 derecenin çok ötesine doğru gittiğimizi gösteriyor. 1,5 derece bir hedef değildir. 1,5 derece bütün hayatımızı değiştirecek çevresel felaket sınırıdır. Bütün yeni açıklanan raporlar gösteriyor ki emisyonların yüzde 86’sı fosil yakıtlardan kaynaklanıyor. Bütün yurttaşlara, özellikle de en kırılgan gruplara vermemiz gereken söz fosil yakıtların çıkarılmasının, üretilmesinin ve tüketilmesinin sınırlandırılması olmalıdır. Ancak Paris Anlaşması emisyonları sınırlandırmayı öngörüyor. Burada gördüğümüz fosil yakıt üreticisi ülkelerin çoğu ise fosil yakıt üretimlerini iki katına çıkarmayı planlıyorlar. Bu 1,5 derece hedefiyle uyumlu değil ve bu şartlarda adaptasyon da olmaz. 1,5 derecenin ötesinde kayıp ve zararlar dünyasına doğru ilerliyoruz. Kolombiya olarak bütün ülkeleri fosil yakıtlardan çıkış kararını almaya davet ediyoruz. Bu duruş dünyanın en büyük beşinci kömür ihracatçısı olan Kolombiya gibi ülkeler için büyük bir meydan okuma. Bizim ekonomimiz petrole ve kömüre dayalı. Bu nedenle dönüşüm için net uluslararası kurallara dayalı ekonomik kararlar almaya ihtiyacımız var. Mevcut uluslararası finans sistemi bizi cezalandırıyor. Yeni petrol ve gaz kuyuları açmama kararımız finans piyasalarını sinirlendiriyor. Artık iklim konusundaki radikal politikalara uygun finans mekanizmalarına ihtiyacımız var. İddialı hedefler cezalandırılamaz. Odanın ortasında oturan fil hakkında konuşmalıyız. Fosil yakıtlarla dönüşüm olmaz.”

More in COP28

You may also like

Comments

Comments are closed.