Hükümetler, yaygın tepkiler sonrasında gelecek ay kabul edilmesi planlanan yeni Birleşmiş Milletler Paktı taslağına fosil yakıtlardan çıkışa dair taahhüdü yeniden yerleştirdi.
Bu geri dönüş, 80’e yakın Nobel ödüllü ve dünya liderinin, bu yılki BM Genel Kurulu sırasında New York’ta gerçekleşecek Gelecek Zirvesi’nin müzakere metninin önceki versiyonunda fosil yakıtlara yapılan tüm referansların silinmesine yönelik eleştirileri sonrası geldi.
BM, yüksek düzeyli bu etkinliği, iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma ve barış gibi konularda küresel eylemi canlandırmak için “nesilde bir kez yaşanabilecek bir fırsat” olarak nitelendiriyor. Üye devletlerin, çok taraflı iş birliğini güçlendirmek için bir taslak olarak görülen “iddialı, kısa ve eylem odaklı” bir pakt üzerinde anlaşmaları bekleniyor.
Perşembe günü yayımlanan son taslakta, dünya liderleri “bilimle uyumlu olarak 2050’ye kadar net sıfıra ulaşmak için enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil, düzenli ve hakkaniyetli bir şekilde geçiş yapma” kararı aldı.
Dil, geçen yıl Dubai‘de yapılan COP28 iklim konferansında varılan tarihi anlaşmayı yakından yansıtıyor, ancak taslakta “bu kritik on yılda eylemi hızlandırma” çağrısı yer almıyor.
Fosil Yakıtları Yayılmayı Önleme Anlaşması Girişimi’nin icra direktörü Alex Rafalowicz’e göre yeni Gelecek Paktı taslağı “COP28 taahhüdünü pekiştiriyor”: “Eğer bu dil kalırsa, geri dönüşün mümkün olmadığını açıkça görüyoruz. Bu bir ilk adım, ancak yalnızca beyanlar yeterli olmaz. Bu sonucun üzerine hemen, kararlı eylemler ve somut planlarla inşa etmeliyiz.”
Fosil yakıtlar üzerine tartışmalar
BM Genel Sekreteri António Guterres, ilk olarak 2021’de Gelecek Zirvesi’ni önermiş ve önümüzdeki on yıllarda küresel iş birliği vizyonunu ortaya koymuştu. Bu zirve, 22-23 Eylül tarihlerinde hükümetleri, BM ajanslarını, sivil toplum kuruluşlarını, akademik kurumları ve özel sektörü bir araya getirecek.
Hükümetler, zirvenin eş koordinatörleri olarak Almanya ve Namibya‘nın liderliğinde neredeyse bir yıldır paktın metni üzerinde müzakere yürütüyor.
Geçen ocak ayında, üye devletlerin ilk girdileri ve sivil toplum, akademi ve özel sektörden alınan önerilere dayanarak bir “sıfır taslak” yayımlanmıştı. Bu taslak, ülkelerin “enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan geçişi hızlandırmaları” gerektiğine dair bir referans içeriyordu.
Ancak, temmuz ortasında yayınlanan ikinci taslaktan fosil yakıtlara yapılan atıf çıkarıldı.
Bu durum, iklim eylem liderlerinden sert tepkilere yol açtı. Nobel Ödülü sahipleri – Bangladeş’in yeni geçici lideri Muhammad Yunus ve eski İrlanda Cumhurbaşkanı Mary Robinson da dahil olmak üzere pek çok lider, hükümetlere yazdıkları bir mektupta, fosil yakıtlara dair herhangi bir ibarenin bulunmaması karşısında “ciddi endişe” duyduklarını ifade etti. Çoğu Nobel ödülü alan liderler, bu yakıtları “dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri” olarak nitelendirdi.
Kömür, petrol ve gazın yakılması, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının ana kaynağı. Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefi doğrultusunda ısınmayı sınırlamak için, fosil yakıtların kullanımında 2050 yılına kadar önemli bir düşüş gerekiyor.
Geri adım korkuları
Fosil yakıtlardan uzaklaşmanın yanı sıra, son Gelecek Paktı taslağı, COP28 anlaşmasının izinden giderek yenilenebilir enerji ve “diğer sıfır ve düşük emisyon teknolojilerinin” geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması çağrısında da bulunuyor.
Gelecek Zirvesi metni bu teknolojileri nitelemese de, Dubai anlaşması nükleer enerji ile karbon yakalama, kullanma ve depolama (CCUS) gibi emisyon azaltma ve giderme teknolojilerine açıkça atıfta bulunuyor.
Yaklaşık 200 ülke tarafından kabul edilen COP28 anlaşması, fosil yakıt çağının sonunu işaret eden tarihi bir başarı olarak övülmüştü. Ancak iklim aktivistleri, ülkelerin vaatlerinden geri adım attıkları ve dünyayı kirli enerjiden kurtarma taahhüdünü zayıflatmaya çalıştıkları endişesini taşıyor.
Örneğin, Suudi Arabistan‘ın enerji bakanı Prens Abdulaziz bin Salman El Suud, geçen ocak ayında, fosil yakıtlardan geçişin, COP28 anlaşması tarafından sunulan “à la carte menüdeki” birçok “seçenekten” sadece biri olduğunu savunmuştu.
Oil Change International’ın küresel politika lideri Romain Ioualalen, Climate Home’a verdiği demeçte, COP28 kararını zayıflatmaya veya geri almaya yönelik herhangi bir girişimin “1,5°C hedefini gerçekleştirme şansını ortadan kaldıracak şekilde milyarlarca insanın hayatıyla kumar oynamak” olduğunu söyledi: “Fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasını masada tutmak ve uluslararası deklarasyonları bilimle uyumlu hale getirmek için sivil toplumun aklın sesi olmak zorunda kalmamalı.”