Hafta SonuKitapKöşe YazılarıManşetYazarlar

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Yaşasın sevgi, kardeşlik ve de hayvanlık!

0

Meşhur bir Kızılderili atasözü vardır: “Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl; yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git benim gittiğim gibi. Ancak o zaman beni yargılayabilirsin.”

Bu çok tekrarlanan atasözü aslında tam da empati kavramından bahsediyor. Empati başkalarının duygularını hissedebilme, onlarla hemhal olma ve uygun tepkiler verebilme anlamına geliyor. Kaynağı ayna nöronlar olan bu olgu sayesinde insan türü evrimleşebildi. Empati bebeklerin çevrelerindeki uyaranlara tepki vererek taklit edebilmelerini de sağlayarak çocuk gelişiminde de çok önemli bir rol oynuyor. Peki şu meşhur Kızılderili atasözüne sıkça atıf yapsak da bu kadar önemli olan, pek popüler empati olgusunu duygusal yaşantılarımıza ne kadar yansıtabiliyoruz? Diğer insanların duygularını anlama ve onların yanlarında olabilmede ne derece başarılıyız?

Çocukve kedi kahramanların empati hikayesi

İnsan bencilliğinin zirveye ulaştığı bu çağda bu soruya maalesef iç açıcı bir yanıt veremiyoruz. Konu özellikle insan-dışı hayvanlarla ilişkilerimize geldiğinde ise, yanıtımız daha da karamsarlaşıyor. Cemile Özyakan, NotaBene Yayınları’ndan çıkan, Devrim Ömer Ada’nın resimlediği “Dikkat Kedi Var!” kitabında sadece kedilerin değil, hayvanları çok seven çocukların da hikayesini anlatmış.

Aslında bu, kitap kahramanının çocuklar ve kediler olduğu bir empati hikayesi… Küçük Maya ve arkadaşları Bulut, Güneş ve Gece hayvanları çok seviyorlar. Ama bu edilgen bir sevgi değil. Sokak hayvanlarıyla empati kuruyorlar ve mahallerindeki sokak hayvanlarına yardım edebilmek için Gizli Hayvan Kurtarıcıları adlı bir grup kuruyorlar. Maya’nın annesi, Nilgün Hanım’ın “Yaşasın Sevgi, Kardeşlik ve Hayvanlık” sözü bu grubun da temelini oluşturuyor. Her şey iyi, güzel giderken yavru, hasta bir kediyi iyileştirip sahiplendirmeye karar verdiklerinde işler karışıyor. Maya bir sabah kediye dönüşüyor. Ve bu yolla yaşadığımız dünyayı kedilerin gözünden görmeye başlıyor. İnsanın dünyayı yorumlayışının nasıl da tek-taraflı olduğunu daha iyi anlıyor. Ve bu dönüşümde yalnız olmadığını görüyor.

Maya tekrar insana dönüşebilecek mi? Ve daha önemlisi, yaşadıklarıyla çevresinde olumlu bir deneyim yaratabilecek mi? Cevabı yetişkinlerin değil, çocukların ve kedilerin birer özne oldukları kitabımızda…

Künye

Yazan: Cemile Özyakan
Resimleyen: Devrim Ömer Ada
Yayınevi: NotaBene

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.