[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Ya bir koyun sürüye dahil olmak istemezse?

Sürüden olmakla özgür olmanın ayrımının, bir adımı atmaya ya da atmamaya bağlı olduğunu gösteren Margarita Del Mazo'nun 'Sürü' kitabının hem kurgu ve çizgileri ile hem de metinsel derinliği ile herkese söyleyecek bir şeyleri var.

Sürü; hayvan toplulukları, genellikle de evcil hayvan toplulukları için kullanılan bir sözcük. Kendi bağlamında kullanıldığında sorunsuz olan bu sözcük, insan topluluklarına uyarlandığında bahsi geçen topluluk için genellikle nahoş bir varoluşu işaret ediyor. Sürünün bir çobana ihtiyaç duyması, nereye yönlendirilirse oraya gitmesi ve en önemlisi de etinden, sütünden, yumurtasından faydalanan bir sahibinin olması başlıca meseleler. Bir grup insana aslan ya da kaplan sürüsü gibi bir nitelemede bulunulması kaldı aşağılama prestijli bile gelebilir konuya muhatap gruba.

Peki evcil hayvan sürüsüne yönelik ‘sürü’ sözcüğünde insanı rahatsız eden nedir? Sorgulamadan tabi olmak, inisiyatifsiz ve itaatkâr olmak. Diğer hayvan sürülerinin sorguladığı söylenemez ama itaatkarlık; ya insanla karşılaştırıldığında hayvan sürülerinde daha az hoşgörü gösterilen bir durum ya da insana kendi kendini fark ettirme aracı. Et, süt, yumurta, kas gücü hatta post ve tüy. Yine de şu insanoğluna yaranamıyorlar. Fedakârlığın bu kadarı bazı öğretilerde vaaz edildiği gibi takdire değer bir şey değil anlaşılan.

‘Koyun olmak kolay’

Yazımıza konu olan kitabımızın adı Sürü ve İspanyol yazar Margarita del Mazo tarafından yazılmış. Yazar yukarıda bahsi geçen konulardan ‘itaatkarlık’ üzerinde durmuş daha çok ve harika bir hikâye çıkarmış bu konudan. Sürüdekilerin ‘koyun davranışları el kitabı’ olduğunu ve kitaba uymayan davranışların hoş karşılanmadığını biliyor muydunuz?

“Tek yaptığımız etrafta dolaşmak, yemek, uyumak ve başkalarının uyumasına yardım etmek…” cümleleri koyun sürüsünün bir üyesine ait ve kendisi aynı zamanda hikâyenin anlatıcısı. Anlatıcının dahil olduğu sürünün görevi hemen her gece uykusu gelmeyen Miguel’in uyumasını sağlamak. Sırayla çitin üzerinden atlıyorlar ve Miguel’in böylece uykusu geliyor. Fakat o gece hiç beklemedikleri bir şey oluyor: Bir numara gidip çitlerden atlıyor, iki numara gidip çitlerden atlıyor, üç gidiyor derken dört numaranın sırada olmadığı fark ediliyor. Dört numara herhangi bir geçerli mazeret sunmuyor. O, sadece o gece çitlerden atlamak istemiyor. Sürüdekiler toynakları ile başlarını kaşıyorlar ‘atla, atla atla’ diye bağırıyorlar ama dört numara ‘hayır hayır hayır’ diye karşılık veriyor. Bir sürü söz konusu olduğunda diğer üyelerin sıra dışı davranışları törpülemek üzere oluşturdukları baskı doğallıkla işleniyor. Okurken sürünün arkadaşları üzerinde kurduğu baskıyı yadırgamıyoruz N E D E N S E !

Herkese söyleyecekleri var

Sürüden olmakla özgür olmanın ayrımının bir adımı atmaya ya da atmamaya bağlı olduğunu gösteren Sürü kitabı son derece başarılı bir kurguya sahip. Olaylar çıkmaza girdiğinde ustaca bulunan çözüm yolları ve aşama aşama gelişen olaylar bu ustalıktan birkaç örnek sadece.

İllüstrasyonlara gelindiğinde tercih edilen çocuk çizgilerine yakınlık koyunların duygu durumlarını ihmal etmiyor, tersine güçlü kompozisyonlar kurulmasını sağlıyor ve metni destekliyor. Bu ustalıklı çizgiler Guridi’ye ait ve kitabı Türkçeye Selen Akhuy çevirmiş. Kuraldışı Yayıncılık’dan çıkan Sürü kitabının hem kurgu ve çizgileri ile hem de metinsel derinliği ile herkese söyleyecek bir şeyleri var.

Yazar: Margarita Del Mazo

Margarita del Mazo, Madrid Complutense Üniversitesi’nden hukuk diploması aldı. 1990’ların sonlarında canlı hikayeler anlatmaya başladı ve 2009’da ilk kitabı La máscara del león‘u yayınladı.  Öykü anlatımı, yaratıcı yazarlık, animasyon okuma, kukla ve tiyatro atölyelerinin yanı sıra kırsal kesimdeki devlet okullarında ve özel merkezlerde (kreşler ve enstitüler) öğretmen yetiştirme kursları veriyor.

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[İklim Masası] Kritik mineral ve hammaddelerde tedarik riski büyük

Yeşil dönüşüm için ihtiyaç duyulan kritik mineral ve hammaddelerde bir tedarik riski yaşanmaması için  yüzyıl ortasına kadar 2,1 trilyon dolarlık yeni yatırım gerekiyor.

[COP16] Biyoçeşitliliği korumak için taahhüt edilen fon 200 milyon Euro’yu buldu

Kolombiya'nın Cali kentinde süren biyoçeşitlilik zirvesi COP16'da Avrupa ülkeleri, biyoçeşitliliği korumak için ellerini cebine attı ancak yeşil gruplar fazlasına ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Hatay’daki ‘kaçak beton santrali’ mühürlenmesine rağmen zehir saçmaya devam ediyor

6 Şubat depremlerinde yerle bir olan Hatay'daki inşaat furyasında, ucuza mal olduğu gerekçesiyle mahallelerin ortasına, su kaynaklarının yanına kurulu beton santrallerine tepki büyüyor.

Prof. Kurnaz: Emisyon azaltım çağrıları karşılık bulmuyor

'Atmosfere salınan toplam emisyonda her geçen gün yeni bir rekor kırılırken, Türkiye'nin olası felaketlere karşı önlem almaya başlaması daha acil bir gereklilik.'

Türkiye, fosil yakıt ve vahşi madencilik politikasını Afrika’ya ihraç ediyor

Fosil yakıtlardan uzaklaşma planı olmayan ve ülke içinde vahşi madencilik uygulamalarına devam eden Türkiye, Afrika ülkeleriyle ardı ardına petrol, doğal gaz ve ve maden arama anlaşmaları yapıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR