Hafta SonuKitapKöşe YazılarıManşetYazarlar

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Saklı olanın ardındaki: Bozkırın renkleri

0

Hani derler ya; hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Veya bakmak başka, görmek başka derler ya… İşte bu söz bana tam da sanki bozkır için söylenmiş gibi geliyor. Pötikare Yayınları’ndan çıkan Bozkırın Renkleri kitabının yazarı, çocuk kitapları yazarı ve çocuk şarkıları bestecisi Büşra Demir‘e de öyle gelmiş olacak ki; bozkıra ilk bakınca göze görünenin ardındakini bir çocuğun gözünden anlatmaya koyulmuş.

Portakal çiçeği kokan bir Akdeniz şehrinde büyüdüm.. Üniversite okumak için bir bozkır şehrine geldim. Güneşin sarısından sonra bozkırın sarısı bana dürüst olmak gerekirse, pek yavan geldi. Nerede o canlı cansız her nesneyi ışığıyla parlatan güneşin sarısı, nerede o bozkırın kuru, sararmış otları! Ama üniversiteden sonra da uzun yıllar kaldığım bu bozkır şehri bana çok şey öğretti. “Az”dan çoğu türetmeyi, “yokluk”tan çok’u var etmeyi mesela. Bu benim için  eşsiz bir bilgiydi. Çünkü kuru bozkır diye nitelenen bu şehre baktığımda sarının öteki tonları başta olmak üzere farklı renkleri, bambaşka güzellikleri görmeyi bu şehirde öğrendim. Bir şehre bakan gözle değil, gören gözle bakmayı öğrendim.

‘Düzlüğün’ altındaki renkler

Bozkırın Renkleri kitabımızda ise, bozkıra başka gözlerle bakmayı, yüzeye değil derine bakmayı öğrenen kişi kitabımızın kahramanı Fadik... Bir ormanın kenarında yaşayan Fadik için renkler demek ormanın yeşili, karın beyazı… Hayat bu ya; bir gün Fadik’in yolu bozkıra düşmüş. Fadik’in gözleri bozkıra ilk değdiğinde sadece bir düzlük görmüş. Öyle ki; Fadik  bir bozkıra değil, yanlış bir yere geldiğini zannetmiş. Ama daha derine bakınca Fadik’i bozkırda türlü türlü sürprizler bekliyormuş… Kim bilir neler neler!

Kitabımızda Fadik’in bozkırı keşfine yalnızca sözcükler eşlik etmiyor. Bu yolculukta bize kitabın yazarı Büşra Demir’in yazıp İpek Alan’ın seslendirdiği ve Deniz Türer’in düzenlediği bir şarkı da bize “Merhaba” diyor! Hatta kitabın sonunda yer alan kare kodu okutursanız şarkıyı dinleyebiliyor ve Fadik’le beraber söyleyebiliyorsunuz!

O zaman ben de bu yazıyı zahir’i değil, pinhanı görmeyi ve bunun ancak gözle değil kalple yapılabileceğini bana öğreten o çok özlediğim bozkır şehrine ithaf ediyorum…

Künye

Yazar: Büşra Demir
Resimleyen: Bengi Gençer
Yayınevi: Pötikare

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.