16. İstanbul BienaliDoğaKültür-SanatManşet

Suyun Akma Hakkı, Bienal’de

0

16. İstanbul Bienali’nin kamusal programı kapsamında hayata geçirilen ‘Sindirim Programı’nın ilki bu cumartesi, Yeşil Gazete yazarlarının katkısıyla gerçekleştirilecek. Beş hafta sürecek projenin, diğer başlıkları; Benzin, Patates, Beton ve İşlemci.

Yedinci Kıta temasıyla, Fransız yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud’nun küratörlüğünde 14 Eylül’de kapılarını açan 16. İstanbul Bienali, sergilerin yanı sıra çeşitli konuşmalar, film gösterimleri, müzik dinletileri ve yemek performanslarına da ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bienalin odağına aldığı sanat, ekoloji ve antropoloji konuları arasındaki ilişkilere farklı yaklaşımlar sunan önemli düşünürler, bilim insanları ve sanatçılar kamusal programın katılımcıları arasında yer alacak.

Kamusal program çerçevesinde gerçekleştirilecek, “Sindirim Programı” Yeşil Gazete yazarları; Dr. Akgün İlhan ve Doç. Dr. Sedat Gündoğdu’nun da katkısıyla bu cumartesi başlıyor. Program, iklim değişikliği-enerji ekonomisti ve performans sanatçısı Ayşe Ceren Sarı, çevrebilimci ve sanatçı Serkan Kaptan ve küratör Yasemin Ülgen’den oluşan birbuçuk (Ekoloji ve Sanat Çalışmaları) tarafından tasarlandı ve yedi aya yayıldı. birbuçuk’un 2017’de başlattığı “Solunum” buluşmalarının devamı niteliğindeki programda gündelik yaşantımızın birer parçası olarak kanıksadığımız, sıradan gibi görünen nesneler tartışmaya ve araştırmaya açılacak. Sosyoekolojik metabolizma kavramı merkeze alınarak su, tarım, iklim, enerji, kent, atık, toplumsal cinsiyet, müşterekler ve gelecek gibi olguların; bilim, toplumsal hareketler, sanat pratikleriyle kesiştiği noktalar ve tüm bu pratiklerin aralarındaki diyalog imkânları keşfedilecek.

Projenin yaratıcılarından Ayşe Ceren Sarı, ilk performansları olan ‘Sindirim Programı:SU’yu şöyle anlatıyor:

Sindirim Programı: SU, kamusal etkinliği “suyun akma hakkını” savunuyor. Yaşamımızın her alanında deneyimlediğimiz, kimi zaman haberdar, bazen tanığı bazense faili olduğumuz, suyun akma hakkının gasp edildiği, suya erişimin kısıtlandığı, suya her türlü görünen ve görünmeyen atığın boşaltıldığı yapı ve süreçleri ele alıyoruz. Sohbetlerimizde HES karşıtı mücadele, iklim krizi, merkez-çeper ilişkileri, yapay doğa, mikro-plastikler, göç, kültür ve aidiyet duygusunun kaybı, doğanın dilinden kopuş öne çıkıyor. Su kendi varlığıyla ilham veriyor. Akışa, doğanın gücüne, dünyayla dönüşmeye çağırıyor. Titreşimlere ve harekete, içgüdüsel bağlara ve disiplinsiz alanlara yer açıyor.”

SU , WORLBMON’da (MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Kat 4) peşpeşe sunum ve performanslarla gerçekleşecek. Etkinlik sonrasında katılımcılarla ve diğer izleyicilerle sohbet etme imkanı olacak.

28 Eylül Cumartesi günü, saat 12.00-16.00 saatlerinde gerçekleştirilecek etkinliğin katılımcıları ve ele alacakları konular şöyle:

Dr. Akgün İlhan
Akademisyen, Yeşil Gazete yazarı, çevresel sosyal bilimci, su ve iklim aktivisti,
Kısır Döngüsel Su

Sevinç Alçiçek
Artvin doğumlu, Arhavi Doğa Koruma Platformu temsilcisi, doğa ve yaşam savunucusu, dere bekçisi, atmaca kadın
Taa kalbimde bir çığlık duyuyorum, isyan ediyorum. Bu ağaçların, vadilerin, unutulmakta olan dilimin, yabanımın, atmacamın, deremin, tepemin ve benim çığlığım.

Sedat Gündoğdu
Akademisyen, Yeşil Gazete yazarı, deniz biyoloğu ve çevre aktivisti
Yedinci Kıtadan Sofradaki Tabağımıza: Mikroplastikler

dadans
(Dila Yumurtacı, Melek Nur Dudu, Merve Uzunosman)
Be Water My Friend

Aslıhan Demirtaş
Mimar, aktivist ve akademisyen
Sediment

Serkan Taycan
Sanatçı, mühendis ve akademisyen
Karadeniz’den Marmara’ya: İki Deniz Arası’nı Yürümek

Hazal Döleneken
Besteci, enstrümantalist, şarkıcı ve yeni medya sanatçısı
Natura

 

You may also like

Comments

Comments are closed.