ManşetSivil Toplum

Türkiye, gazeteci hapsetmede dünya lideri

0

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ – Committee to Protect Journalists) 1990 yılından bu yana hapishanelerde bulunan gazetecilere dair istatistik tutuyor. Komitenin 2012 yılı için yayınladığı raporda hapishanelerde bulunan gazeteci sayısında bir rekor kırıldığı ifade edildi.

Rekor kırılan 2012 yılında en fazla sayıda gazetecinin demir parmaklıklar arkasında olduğu ülke ise Türkiye.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) bulgularına göre 2012 yılında hapisteki gazeteci sayısı dünya çapında rekor düzeye ulaştı. Bu durumda terörizm ve diğer devlete karşı işlenen cürümlere dair suçlamaların eleştirel işler yapan editör ve muhabirlere karşı geniş çaplı olarak kullanılmasının payı bulunuyor. Yıllık hapisteki gazeteciler sayımında CPJ 1 Aralık itibariyle parmaklıklar ardında 232 birey tespit etti; 2011 sayımından beri 53 kişilik bir artış var.

Bundan önce en fazla sayıda gazetecinin hapiste olduğu yılın 1996 olarak belirtildiği raporda 185 kişilik eski rekorun kırılmış olmasında Türkiye, İran ve Çin’de çok sayıda gazetecinin hapsedilmesinin katkısı var bilgisi de bulunuyor.

Raporda ayrıca gazetecilerin hangi suçlama kapsamında hapsedildiklerine dair bilgiler de bulunuyor. 2012 yılında dünya çapında gazetecilere karşı en sık kullanılan devlete karşı işlenen cürüm suçlamaları terörizm, vatana ihanet ve darbecilik idi. CPJ sayımına göre dünya çapında en az 132 gazeteci bu tip suçlamalar sonucu hapisteydi.

CPJ raporunda bu konuda sicili en kötü durumda olan Türkiye için şu satırlar kaleme alınmış

“Parmaklıklar ardında 49 gazeteciyle dünyanın gazeteci hapseden ülkeleri arasında en kötüsü olan Türkiye’de yetkililer düzinelerce Kürt muhabir ve editörü terörizmle ilgili suçlamalarla ve diğer bazı gazetecileri de hükümet karşıtı komplolara iştirak suçlamasıyla içeride tutuyor. Türkiye’de hapsedilen gazetecilere dair 2012 yılında geniş çaplı bir araştırma gerçekleştiren CPJ, daha önceki sayımlarında yer almayan pek çok davanın gazetecilikle alakalı sebepleri olduğunu kesinleştirdi ve böylece ülkedeki toplam rakam önemli ölçüde yükseldi. CPJ, kapsamı geniş tutularak yazılmış terörle mücadele ve ceza kanunlarının Türkiyeli yetkililere yasadışı gruplara dair haber yapmayı ve hassas konuları incelemeyi doğrudan terörizm veya devlet karşıtı aktivite kapsamına alma imkânı sağladığı bulgusuna ulaştı.

İstanbul merkezli Kanal D televizyonunda üst düzey bir editör olan Mehmet Ali Birand’a göre bu kanunlar “ifade özgürlüklerini kullanan gazetecilerle terörizme yardımcı olan kişiler arasında bir ayrım yapmıyor.” Devlete karşı işlenen cürümlere dair bu kanunların uygulanış biçimini “milli bir hastalık” olarak niteleyen Birand, “devlete göre şu ikisi arasında fark yok: ifade özgürlüğü ve terörizm” dedi. Hapistekilerden biri ülkenin tek Kürtçe gazetesi AzadiyaWelat‘ın Genel Yayın Yönetmeni Tayyip Temel; yasadışı bir Kürt örgütüne üyeliğe dair suçlamalar sonucunda 20 yılı aşkın hapsi isteniyor. Devletin gösterdiği deliller yayımlanmış işlerinin yanı sıra meslektaşları ve haber kaynakları ile yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtları.”

(Yeşil Gazete, cpj.org)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.