Berkin milyonların kalbinde

Milyonlarca insanla birlikte Halaskargazi’de Berkin’i uğurlayan kalabalığa tanık oldum. O insanlarda öfke vardı. Acı vardı. Katili tanıyorlardı. Hesap soruyorlardı. Ödenecek hiçbir bedel geri getirmeyecek Berkin’i. Milyonlar yaşadıkları acıların hesabı verilsin istiyor. O kalabalıktaki tüm yüzlerde Berkin’i gördüm. Bu tarihi ana tanık oldum.

1,5 saatlik yürüyüş sonunda ayrılıyorum gruptan. Taksiye biniyorum tanımadığım ama cenaze için sokakta olan üç insanla. Taksi şoförü tüm insanların bu acıyı görmesi lazım diyor ve ekliyor 25 Mart’ı bekleyin, asıl ses kaydı o zaman çıkacak diyor. İniyorum taksiden. Vapura biniyorum. 15 yaşında çocukların ekmek almaya giderken öldürülmediği bir ülkedeyim sanki. İnsanlar sakin. Televizyon ekranında ülkeyi buralara sürüklemiş, gençlerin katili mitingde konuşuyor. Bağırarak katil var demek istiyorum. İnsanların ifadesiz yüzlerine karşı bağırmak istiyorum; Berkin 15 yaşında öldü. Mecburen dinlediğimde duyduğum anahtar kelimeler uzun yıllardır dinlemediğim adamın aynı noktada olduğunu gösteriyor; CHP, başörtüsü, kuran dersi. Alkışlar… Sanki Berkin ölmemiş gibi, alkışlar…

Eve geliyorum, saldırının şiddetli bir şekilde başladığını öğreniyorum, internetten. Tüm ülkede cenaze için toplanan, acı içinde olan insanlara saldırıyor devlet. Plastik mermiler, gaz fişekleri yağıyor halkın üzerine.

Televizyonu açıyorum; evlilik programları ve bir tartışma programı. Tartışma programındaki şu cümle insanlara inancımı sarsıyor; Egemen Bağış’ın “ölü seviciler” benzetmesi çok haklı bir tanımlamadır. Bir insan bunu diyor başka üç insan bunu konuşuyor ve onaylıyor. Bir cenazenin arkasından sel olan insanlar mı ölü sevici? Sizin hiç kardeşiniz öldü mü? Bu nasıl bir vicdansızlıktır. Kelli felli yaşını almış insanlarsınız, hangi vicdan tutulmasına kapıldınız? Bir insan ölüyor, milyonlar sel oluyor. Ölü sevici diyorlar onlara. Asıl siz bunca gence kıydıktan, bunca anayı evlatsız bıraktıktan sonra ne oluyorsunuz? Yastığa başınızı nasıl koyuyorsunuz? Çocuğunuzu nasıl seviyorsunuz? Akıl tutulması yaşadığınız belli. Peki vicdanınıza ne oldu?

Kapatıyorum televizyonu. Dönüyorum sokaklara. Tüm noktalarda toplanan insanlara yoğun müdahale var. Direniyor kalabalıklar. Berkin 15 yaşında öldü. Bir canımız daha gitmesin, acımız taze.

(Yeşil Gazete)

Zeliha Yıldırım
Zeliha Yıldırım

Mart 2013’den sonra ekibe dahil olan Zeliha; ekoloji, iklim değişikliği, enerji konularında çeviri yaparak ve sokak sanatı üzerine yazılar yazarak gazeteye katkı sunmaktadır. [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR