[Anne Sütü vs Bebek mamaları] Dr. Yalım Üner’e Cevap – Dr. Tomris Cesuroğlu

Geçtiğimiz gün blogda bir mama firmasının çeşitli mecralarda duyurduğu ‘Her gün 500 ml anne sütü’ iddiasının asılsız olduğunu gösteren bir yazı yayımladık. Bu öneri, mama firmasının iddiasının aksine, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilmemekte ve desteklenmemekte. Ayrıca, masumane gibi görünse de, “her gün 500 ml anne sütü almalıdır, bunu almıyorsa üstünü mama ile tamamlamalıdır” iddiası emzirmenin doğasına aykırıdır ve mama firmalarının anneleri gereksiz endişeye sevk edip emzirmek yerine mama kullanımına çekmek için uyguladığı bir yöntemdir. Bu konudaki detayları“Anneler dikkat! ‘Her gün 500 ml anne sütü’ aldatmacası” yazımda bulabilirsiniz.

Dr. Yalım Üner (ilgili firmanın medikal direktörü) Instagram sayfasında 26 Kasım 2015 tarihli beni ve BYBO’nun kurucusu Eren Kaya’yı etiketlediği gönderisinde şunları yazdı:

“Anne sütü önemlidir. Bir damlası bile cok değerlidir, bu 1 damlası da yeterlidir anlamına gelmez. İlk 6 ay bebeğe “başka birşey verilmiyorsa”, bebeğin kilo alımıyla anne sütü yeterliliği değerlendirilebilir. Ek besine başlandıktan sonraki dönem kritiktir. Artık sadece kilo alımıyla anne sütünü değerlendiremezsiniz, çünkü 6. aydan sonra bebek, anne sütü dışında ek gıdalar da almaktadır. Eğer anne sütü yeterli verilemiyor ve fakat bebeğin kilosu artmaya devam ediyorsa, bu durumda anne sütü dışındaki ek besinleri artırdınız demektir. Yani anne sütü yerine bebeğinize ek gıda; örneğin sebze veriyorsunuz demektir. Sebze gibi ek gıdalar anne sütünün yerini tutmaz. 
Dünya Sağlık Örgütü ek gıdaların tüketimiyle ilgili bilgilendirmek amacıyla profilimdeki linkten indirebileceğiniz pdf dokümanını hazırlamıştır. (Link, Dünya sağlık Örgütünün herkese açık sitesinden alınmıştır, sayfa 94’e bakınız.) Hesaplayabilmeniz için: Anne sütünün 100 ml’si 67-69 kcal, katı besinin ortalama kalorisi 0.8-1 kcal/ml’dir. Anne sütünden alınması gereken enerjiyi (linke bakarak) 67’ye bölerseniz verilmesi geren miktarı bulabilirsiniz. 6-8 aylar arasındaki bebeklerin anne sütünden alması gereken enerji miktarı 413 kcal’dir. Çıkan kalori değerinin ml’ye çevrilmesiyle 616 ml süt ihtiyacı elde edilir. Biz de bu bilgiyi, otoritelerimizle aynı şekilde, en az 500 ml olarak kullanıyoruz.

Bahsettiği doküman şudur:

www.who.int/nutrition/publications/infantfeeding/FNB_24-1_WHO.pdf

Doktor Bey’i anlıyorum; çalıştığı firmanın iddialarını savunmak, çıkarlarını korumak zorunda hissediyor. Ancak biz de, BYBO olarak, halkımızı doğru bilgilendirmek isteyen bilim insanları ve ebeveynleriz. Doktor Bey’in cevabı ciddi derecede hatalı ve yanlış bilgiler içeriyor. Herkesin görebilmesi için bu cevaptaki yanlış bilgi ve yönlendirmeleri teker teker ele alacağım. Önce mama firmalarının iletişiminde kullandığı temel bir varsayımla başlayacağım. Sonra da yukardaki yazıya madde madde açıklama getireceğim.

“Anne sütü en iyidir, ama anne sütü yoksa ya da yeterli değilse mama verilmelidir” 

Bu ifade, mamaların pazarlama çalışmalarını savunan herkesin sürekli tekrarladığı bir ifade olup firmaların iletişim stratejilerinin temel taşıdır. Altında yatan mantık şu: anne sütü, mamalar gibi, varsa tüketilen, yoksa tüketilmeyen bir şeydir. O yüzden yokluğunda (ki bu yokluk ya da yetersizlik kavramları sürekli vurgulanır) mamadan başka çare yoktur.

34

Halbuki gerçekler öyle değil. Eğer bebekler istediği zaman istediği kadar emziriliyorsa, yani saatsiz ve şartsız emziriliyorsa, beklenmedik bir tıbbi sebep olmadığı sürece süt durup dururken azalmaz ve kesilmez. Bebeğin ihtiyacı ve süt üretiminde zaman zaman doğal dalgalanmalar olabilir. İstediği zaman istediği kadar emzirme prensibi uygulanırsa süt üretimi ihtiyaca göre artar ya da azalır. Yani ne kadar süt üretileceğini bebek ayarlar.

Eğer bebeğin büyümesinde sorun varsa (kilo alımı, boyun uzaması ve baş çevresi ölçümü ile değerlendirilir), örneğin aldığı kilo arzu edilenin alında ise, yapılması gereken ilk şey daha sık, daha bol emzirmektir. Bununla hala istenen büyüme yakalanamıyorsa o zaman mama verilmesi gündeme gelir.

Ancak Türkiye’deki genel algı sütün bebeğin talebine göre değil, annenin yeme içmesi ile yapıldığı yönünde. Yani bebek ne kadar emerse vücut o kadar süt yapar bilgisi eksik. Bu bilgi anne adaylarına, annelere, doktorlara hemşirelere doğru düzgün verilmiyor. Özellikle son beş yılda emzirmeyle ilgili eğitim materyallerinin çok büyük oranda mama sektörü tarafından hazırlandığını, büyük çapta sağlık profesyoneli ve anne eğitimleri verdiklerini hatırlatırım.

Pekiyi, emzirme ile ilgili bilimsel gerçekler bu iken Türkiye’deki uygulama ne? 

  • Doktorlar bebeklerin normalden (Dünya Sağlık Örgütü ve diğer rehberlerden) çok daha fazla kilo almasını bekliyor, istiyor. Mesela, ilk 3-4 ayda kilo alım beklentisi ayda 600-900 gramdır. Bazıları bunu 500-1000 gram olarak kabul ederler. Türkiye’de bir bebek ayda 900-1000 gramın altında kilo aldıysa ilk aylarda bir çok doktor hemen “kilo alımı yeterli değil” diyor.
  • Daha da kötüsü, kilo alımının yetersiz olduğunu düşündüğünde (iddia ettiğinde) anneye daha sık ve daha bol emzirmeyi önermek yerine bebeğe hemen mama başlıyorlar.

(Büyümede tek kriter kilo alımı değildir, özellikle 4 aydan sonra mutlaka boy da göz önünde bulundurulmalı. Bu da çoğu zaman göz ardı ediliyor.) Yani, 6 aydan küçük bir bebeğe doktorun mama başlaması için temel olarak iki sebep olabilir:

  1. Bebeğin kilo alımı/ büyümesi yetersiz ise (gerçekten uluslararası standartlara göre bu değerlendirme yapılmalı, doktorun şahsi kanaatine göre değil) VE daha sık ve daha bol emzirme ile büyüme yeterli düzeye gelmiyorsa, doktor mama başlayabilir
  2. Emzirmeye engel tıbbi durumlar varsa, bebeğin annesi fiziken yanında değilse, veya bebeğin acil beslenmesini gerektiren tıbbi durumlar (örneğin vücudun susuz kalması (dehidratasyon)) durumlar varsa

Pekiyi, 6 aydan büyük bebekler için durum nedir? Büyüme (kilo ve boy birlikte değerlendirilmeli) istenen düzeyde değilse VE daha sık ve daha bol emzirme ile istenen büyüme yakalanamıyorsa o zaman iki seçenek vardır:

a. Mama takviyesi b. Ek gıdayı artırmak

Böyle bir durumda hangisinin seçileceğine ve miktarına bebeğin mevcut beslenmesi ışığında doktor ve anne-baba birlikte karar vermeli.

Pekiyi, Türkiye’deki uygulama nasıl? 6 ay sonrasında mamaya başlamanın en önemli sebepleri:

– Annenin sütüm azaldı duygusu/ kaygısı: Bebek yeterince sık beslenmezse doğal olarak süt dalgalanır. Bu durumda anne “hah bak benim de sütüm azaldı” diye endişe eder. Mevcut ortam annelere yetersizlik duygusu aşılıyor ve endişelerini sürekli teşvik etmekte. Bu halde de her dalgalanmada anneler mama vermek zorunda hissediyor.

– Sütü azalırsa ve/veya 500 ml’nin altına düşerse bunu mutlaka mama ile takviye etmesi gerektiğini zannetmesi: Bu da 2010 yılından beri sürdürülen ‘500 ml’ kampanyasının ülkemize ciddi bir etkisi. Burada uluslararası kaynakların kampanyanın 2010-2013 arasında firmanın mama satışlarını %15 oranında artırdığını yazdığını hatırlatmak isterim.

‘500 ml’ iddiaları her ne kadar kağıt üzerinde 6 ay sonrası dönemi kapsasa da bu mesaj ay gözetmeden tüm annelere ulaştığından bütün annelerde “Ya o kadar süt üretmiyorsam” endişesi yaratabiliyor. Bu endişe kilo artışı, boy uzaması normal olan bebeklerin annelerinin dahi mamaya başlamasına sebep olabiliyor. Bu temel bilgiler ve algıları gözden geçirdikten sonra şimdi Dr. Yalım Üner’in yazısına dönelim.

“Ek besine başlandıktan sonra … artık sadece kilo alımıyla anne sütünü değerlendiremezsiniz.” 

Bu ifadeler 6 aydan sonra ‘anne sütünün’ değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmekte. Pekiyi, neye dayanarak? Hangi uluslararası otorite 6 aydan sonra anne sütünün değerlendirilmesi ve/veya ölçülmesi gerektiğini söylüyor? Buradaki temel hata, konuya ‘anne sütü’ olarak bakmaktır. Mamanın miktarı, mililitresi hesaplanabilir. Ek gıdanın da öyle. Bunlar gözle görülür, ölçülebilir. Ama emzirme böyle değildir. Hangi bebeğin hangi emzirme seansında ne kadar süt emdiğini bilemezsiniz. Ölçemezsiniz. Tahmin de edemezsiniz. Bebeğin ne kadar süt emdiği tamamen bebeğe ve anneye özgü bir durumdur.

Bu yüzden, hiçbir uluslararası kabul görmüş otorite 6 aydan öncesi için de, sonrası için emzirilen bebekler için anne sütü miktarının rakamsal olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylememiştir; bu konuda hiçbir rakam vermemiştir. 

“Eğer anne sütü yeterli verilemiyor ve fakat bebeğin kilosu artmaya devam ediyorsa, bu durumda anne sütü dışındaki ek besinleri artırdınız demektir. Yani anne sütü yerine bebeğinize ek gıda; örneğin sebze veriyorsunuz demektir. Sebze gibi ek gıdalar anne sütünün yerini tutmaz.” 

Altı aydan sonra ek gıdaya geçişin yavaş olması gerektiği, 6-12 ay arasında emzirmenin temel besin olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Eğer bebeklerin fazla ek gıda ile beslenmesinden, bu yüzden daha az anne sütü almasından endişe ediliyorsa, esas değerlendirilmesi gereken bebeğin ne kadar ek gıda aldığıdır. Anne sütü değil. Çünkü ne kadar ek gıda aldığını gözle görebilir ve ölçebilirsiniz. Ölçülemeyecek bir şeyin, yani bebeğin ne kadar süt emdiğinin değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmenin tek bir amacı olabilir: Anneleri gereksiz endişeye sevk edip emzirmek yerine mama kullanımına çekmek. Bu konuyu bir önceki yazımda aktardım. 

“Dünya Sağlık Örgütü ek gıdaların tüketimiyle ilgili bilgilendirmek amacıyla profilimdeki linkten indirebileceğiniz pdf dokümanını hazırlamıştır. (Link, Dünya sağlık Örgütünün herkese açık sitesinden alınmıştır, sayfa 94’e bakınız.)” 

Bu tamamen yanlış bir bilgidir! Bahsedilen doküman mama firması tarafından kapsamı ve amacı dışında kullanılmıştır. Dokümanın amacı Dr. Yalım Üner’in yazısında yazdığı gibi, “ek gıdaların tüketimiyle ilgili bilgilendirmek” değildir! Bu doküman Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 2003 yılında yaptırılan bir teknik çalışma olup amacı bebek ve çocukların ek gıda ihtiyacı konusundaki güncel araştırmaların sonuçlarını derlemektir. Netleştirmek için tekrar ediyorum, bu doküman bir WHO rehberi, ya da WHO’un ülkelere öneri paketi değildir!

“Hesaplayabilmeniz için: Anne sütünün 100 ml’si 67-69 kcal, katı besinin ortalama kalorisi 0.8-1 kcal/ml’dir. Anne sütünden alınması gereken enerjiyi (linke bakarak) 67’ye bölerseniz verilmesi geren miktarı bulabilirsiniz. 6-8 aylar arasındaki bebeklerin anne sütünden alması gereken enerji miktarı 413 kcal’dir. Çıkan kalori değerinin ml’ye çevrilmesiyle 616 ml süt ihtiyacı elde edilir.”

Bahsi edilen doküman içindeki teknik çalışmalardan biri 2000 yılında yapılmış bir araştırmayı alıntılamış ve bebeklerin aylara göre kalori ihtiyacı tablolarını koymuş (sayfa 94). Firma da bu tablodaki rakamlardan yola çıkarak yukardaki hesabı yapmış ve bu hesaba göre anne sütü ihtiyacının ml olarak 616 ml olduğunu iddia etmiş.

Yani WHO’nun istediği teknik çalışma da, atıf yapılan araştırma da mililitre olarak ‘şu kadar anne sütü tüketilmelidir’ deMEmiştir! Dr. Üner’in gönderisinde de görebileceğiniz gibi iddia edilen rakam tamamen mama firmasının hesabı, WHO’nun önerisi değil! Bu dokümanın hiç bir yerinde 500 ml iddiasını destekleyen tek bir ifade bile yer almamaktadır. WHO’nun bebek beslenmesi konusundaki önerileri nedir derseniz bu sayfada bulabilirsiniz. Ve burada alınması gereken anne sütü miktarı konusunda tek bir ifade bile bulunmuyor.

“Biz de bu bilgiyi, otoritelerimizle aynı şekilde, en az 500 ml olarak kullanıyoruz.”  

Bu da yanlış bir bilgi. Uluslararası alanda kabul görmüş hiç bir otorite emzirilen bebeklerin ne kadar anne sütü alması gerektiği ile ilgili bir öneri ortaya koymamıştır!

WHO bu teknik çalışma sonrasında ‘şu kadar anne sütü tüketilmelidir’ diye bir öneri kesinlikle geliştirMEmiş! Bunlar WHO’nun web sitesinde erişebileceğiniz on binlerce çalışma dokümanından biri olarak 2003’ten beri arşivlerde kalmıştı.

WHO, firmanın “Her gün 500 ml anne sütü” iddiasını 2013 yılında net bir şekilde yalanlamış ve “böyle bir önerimiz yoktur” demişti. Ben de geçtiğimiz haftalarda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Avrupa Bölgesi Beslenme Programı Yöneticisi Dr. João Breda’ya yazıştım. Kendisine sosyal medyadaki görüntüleri ve mama firmasının iddialarını gönderdim. Açıkça şunu sordum:

“WHO’nun bu iddiaları destekleyen herhangi bir rehberi var mı?”

Dr. Breda 24.11.2015’te bana email ile verdiği cevabı son derece net:

Kimden: Breda, Joao (DNP-NAO) Kime: Cesuroglu T (SOCMED) Tarih ve saat: 24-11-2015 12:19 

“WHO recommendations do not support the claim of the minimum requirement of 500 ml breast milk per day”  

Türkçesi: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) önerileri ‘en az 500 ml anne sütüne ihtiyaç vardır’ iddiasını kesinlikle desteklememektedir.” 

Eğer 500 ml iddiası mama firmasının iddia ettiği gibi bir WHO önerisi olsaydı tüm dünyada uygulamaya geçirilirdi. Ama dünyanın başka hiçbir ülkesinde ‘Her gün en az 500 ml’ diye bir kampanya yok. Uluslararası literatürde ‘her gün 500 ml anne sütü alınmalıdır’ diye hiçbir atıf, hiçbir bilgi yok.

‘Her gün 500 ml anne sütü (yoksa mama)’ aldatmacasının özeti 

1) Bir bebeğin ne kadar anne sütü emdiği ölçülemez.

2) Eğer gerçekten bebeklerin fazla ek gıda alarak daha az anne sütü almasından endişe ediyorsanız değerlendirmeniz gereken ek gıda miktarıdır. Anne sütü değil. Çünkü ek gıda gözle görülür; miktarı ölçülebilir.

3) Ölçülemeyecek bir şeyin, yani bebeğin ne kadar süt emdiğinin değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmenin tek bir amacı olabilir: Anneyi endişeye sevk edip “Acaba benden o kadar süt çıkıyor mudur?” dedirtmek, kendinden şüphe ettirmek ve bu şekilde “Ne olur ne olmaz ben biraz takviye yapayım” deyip mamaya başlatmak.

4) Uluslararası alanda kabul görmüş hiçbir otorite emzirilen bebeklerin ne kadar anne sütü alması gerektiği ile ilgili bir öneri ortaya koyMAmıştır.

5) “Her gün 500 ml anne sütü” gereklidir iddiasını ortaya koyan mama firmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) değil. WHO’nun 2003 yılına ait bir teknik dokümanını amacı ve kapsamı dışında kullanarak bazı hesaplar yapmışlar ve ‘500 ml anne sütü verilmelidir’ sonucuna ulaşmışlardır. Ancak bu dokümanın hiçbir yerinde bu iddiayı destekleyen tek bir ifade bile yer almamaktadır.

6) ‘500 ml’ iddiasını hiçbir uluslararası otorite desteklememektedir.

7) WHO mama firmasının ‘500 ml’ iddiasını 2013 yılında net bir şekilde yalanlamıştır.

8) WHO Avrupa Beslenme Programı Direktörü, mama firmasının iddiasını bu hafta bana gönderdiği mailde net bir şekilde tekrar yalanlamıştır: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) önerileri ‘en az 500 ml anne sütüne ihtiyaç vardır’ iddiasını kesinlikle desteklememektedir.”

9) Mama firmasının kendilerine sunduğu bilgileri sorgulamadan takipçileri ile paylaşan sosyal medyanın popüler anneleri ne yazık ki bu yanlış bilginin on binlerce anneye yayılmasına alet olmuştur.

Sevgili anneler ve babalar,

“Acaba sütüm yetmiyor mu?” diyerek mama başlamanız çocuğunuza yaptığınız büyük bir kötülük olabilir. Emzirme ve çocuk beslenmesi ile ilgili konularda endişe duyduğunuzda size yardımcı olmak için hazırlanmış çok sayıda yazıyı bu blogda bulabilirsiniz. Ayrıca Bebek Yapım Bakım Onarım ve Emziren Anneler gruplarında bu konuda soruları olan annelere sürekli yardımcı oluyoruz. Daima yanınızdayız.

 

Bu yazı bebekyapimbakimonarim.blogspot.nl/ den alınmıştır

36-Tomris-Cesuroglu

 

 

Dr. Tomris Cesuroğlu
Hekim, araştırmacı ve anne

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

Güzelliğe, iyiliğe açık kalmak için Açık Radyo

Kötülüğün eşiği aşıldı. Elimizdekileri kaybetmememiz ve kötülüğe karşı durabilmemiz için Açık Radyo açık kalmalı. Sesimize ve sözümüze sahip çıkmak için elimizden geleni yapmalı, dayanışmayı büyütmeliyiz.

Açık Radyo’suz olmaz!

'Hüznün fiziği'nin diyalekti açısından bakarsak en derin hüzünler en coşkulu ve en mutlu adımları getirecektir. Tabii yaşama ve mücadeleye olan inancımızı yitirmemişsek...

EN ÇOK OKUNANLAR