[2022’nin ardından] İtin sahibi benim…

2023'de daha yüksek sesle haykıracağız: Eğer hakları 'sahipsiz' diye kolaylıkla ihlâl edilebiliyorsa, üzerlerinde hak sahipliğini reddetsem bile öldürülen, tecavüz edilen, işkence edilen, avlanan, esaret altında tutulan bütün hayvanların sahibi benim!

Yıl 2014. İstanbul’un Kağıthane ilçesinde mahallenin bakılan köpeğine tecavüz etme suçlamasıyla bir kişi yargılanıyordu. Duruşmada bir ara hâkim “bu itin sahibi kim?” diye sorunca ortam gerildi, duruşmada hazır bulunan İstanbul ve Eskişehir barolarının hayvan hakları komisyonu üyeleri hâkimi uyardılar. Bir sonraki duruşma 30 Aralık 2014’te yapılacaktı, duruşma öncesi sosyal medyadan cevabımızı verdik: #itinsahibibenim diyerek. Videolar kanıt olarak sunulmuştu ve ayrıca iki tanık vardı. Buna rağmen sanık “delil yetersizliği” sebebiyle beraat etti. Karar Yargıtay tarafından bozuldu ve dava yeniden görüldü. Adli bilişim dairesi, olayın gerçekleştiği tarihin çok yeni olmaması, video çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle, videodaki kişi ile sanığın o zamanki görünüşü arasında benzerlikler olduğunu ancak kesin bir yargıya varılamayacağını söyledi. Ve sanık yeniden beraat etti.

Sadaka değil, hak sahibi…

Hiçbir şey değişmedi… o yüzden daha yüksek sesle haykıracağız: Konya’da kafasına kürekle vurulan itin sahibi benim, kafesinde yakılan itin sahibi benim, Beykoz bakımevinde öldürülen kedilerin sahibi benim, Milas’ta zorla dövüştürülen boğaların sahibi benim, yaşamları av ihalelerine konu edilen dağ keçilerin sahibi benim, yunus parkında esaret altında hayatını kaybeden yunusun sahibi benim, deney laboratuvarlarında çığlık çığlığa ölen tavşanın sahibi benim, kurtlar yesin diye dağa atılan yaşlı eşeğin sahibi benim, avlanıp kaputun üstüne dizilen kuşların sahibi benim, merada otlarken alnından vurulan mandanın sahibi benim, işkence edilen tilkinin sahibi benim, yumruklanan atın sahibi benim, eğer hakları “sahipsiz” diye kolaylıkla ihlâl edilebiliyorsa, üzerlerinde hak sahipliğini reddetsem bile, hepsinin sahibi benim.

Sözü fazla uzatmadan, yazımı hayvan hakları savunucusu Mine Yıldırım’ın sözleriyle noktalıyorum:

“Tecavüz edilmiş köpeğin sahibini sorma cesaretini gösterebilmiş hâkime cevabımız net olmalı: Evdeki, sokaktaki, ormanlara atılmış, bütün itler bizim, bizimle birlikteler. Sahipleri değiliz ama bizim sorumluluğumuzda. Yalnızca hayvanseverlerin değil, tüm mahalle sakinlerinin ihtimamıyla yaşayabilecek canların. Sokak hayvanları sadakacı değil, hak sahibidir. Bizden önce de burada olmaktan gelen, yaşıyor ve duyumsuyor olmaktan, kırılgan ve korunmaya muhtaç olmaktan gelen hakları var. Hayvanların sahibi değiliz. Belki de en iyi ihtimalle, başları sıkıştığında, yaralandıklarında, hastalandıklarında, acıkıp susadıklarında başlarını uzattıkları, arkadaşları, komşuları, yoldaşlarıyız.”

Hoş geldin 2023…

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR