Yazarlar

7 Haziran seçiminin anlamı – Arif Ali Cangı

0

Türkiye gerilimlerle ve kriz yaratabilecek gelişmelerle seçime gidiyor. Son gelişmeler 7 Haziran seçimlerini daha bir önemli kıldı, aynı zamanda demokratik siyaset iddiasında olanların ve seçimini barıştan, demokrasiden ve yaşamın savunulmasından yana yapanların sorumluluklarını daha da artırdı.

Demokratik Çözümden Polis Devletine

Kürt meselesinin çözümünde ağır aksak da olsa kimi zaman çok güven vermese de iki yıldır silahların susmuş olması çok değerlidir. Diyalog sürecinin demokratik müzakere sürecine evrileceği son altı aylık dönem içinde, bu süreci baltalayacak gelişmeler yaşanıyor.

Bunun en başında, polis devleti özlemi içinde yanıp kavrulan demokrasiden nasibini almamış bir zihniyetin ürünü olan İç Güvenlik Paketi yer alıyor.  Meclisteki muhalefetin dört yıllık yasama döneminde en başarılı karşı duruşuna rağmen dün gece yasalaştı. Tasarı yasalaşmadan iktidar kanadından “çözüm sürecinin zehirlendiği, seçime kadar askıya alındığı” haberleri yayıldı. Bunun anlamı nedir? AKP Hükümeti (devlet de diyebilirsiniz)demokratik müzakere ile çözümü askıya almak istiyor.

Neler getireceği konusunu tasarı yasalaşmadan önce yazmıştık, kısaca; Bu yasa değişiklikleriyle polis devletine giden yolun taşları döşeniyor.  Polis devleti uygulamalarıyla toplumsal barış sağlanamaz, Kürt meselesinin de diğer sorunların da demokratik çözümü mümkün değil.

Bu anlamda 7 Haziran’da öncelikle barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük için seçim yapılacak. Seçimde, farklılıklarımızla, eşit ve özgür yurttaşların oluşturduğu demokratik bir Türkiye’yi inşa etmenin oylamasını yapacağız.

Kentler ve yaşam alanları parsel parsel satılıyor

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için “Ankara’yı parsel parsel attı” suçlaması uygulanan politikaların itirafıydı.

Ardından Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Göcek Koylarını ihaleye açması gündeme geldi.

Bunların yanında “çılgın projeler” denen tek derdi kentleri ve doğal alanları peşkeş çekmeyi hedefleyen uygulamaları da atlamayalım . Aralarında otoyollar, kömür yakıtlı termik santraller, Akkuyu ve Sinop’ta, arkasının geleceği söylenen nükleer santraller, İstanbul’a 3.Boğaz Köprüsü, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul, İzmir-İstanbul arasına yapılan otoyol ve körfez geçişi, İzmir Körfezine köprü/tüp geçidin bulunduğu 35 proje ve diğer yandan da Kazdağları’nda, Bergama ve Kozak Yaylasında, İzmir’in su havzası olan Efemçukuru’nda, Uşak Kışladağı’nda, Artvin’de, Erzincan’da, Gümüşhane’de, Fatsa’da, Kayseri- Himmetdede’de, Yozgat-Boğazlıyan-Eğlence Köyü’nde  ve daha pek çok yerde altın madenciliği, insanlığın ortak kültür mirası Hasankeyf’i yok edecek olan Ilısu Barajı ve diğer barajlar, her derenin üzerine kurulan HES’ler ile tam bir akıl tutulması  hali yaşanıyor.

Bütün bunlar “ne pahasına olursa olsun kalkınma” anlayışının uygulamaları. Yaşam alanlarını korumayı değil, işletmeye açmayı hedefleyen  bu neoliberal politikaların ta kendisi.

Bu politikalarla  kırılgan hale gelmiş olan ekosistemin geri dönüşü olamayacak şekilde bozulması, yaşamın tükenme tehlikesiyle karşı karşıyayız.AKP gelmiş geçmiş iktidarlar için bu yıkım politikalarının en iyi ve acımasız uygulayıcısı. 7 Haziran seçimleri bu anlamda da yaşamsal bir öneme sahip. Ya adım adım yaşamı tüketen politikalar için ya da yaşamı koruyacak yeni arayışlar için tercih yapacağız.

Sözün özü; eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve yaşamın sürdürülebilmesi için buna uygun siyaseti örgütlemek ve etkili kılmaktan başka çaremiz yok. Haziran seçimleri bunun başlangıcı olabilir.  Şu anda  bu politikalara en yakın parti Halkların Demokratik Partisi (HDP)dir, yaşanan gerilimlerden, krizlerden çıkışımızı sağlayacak siyasal güç HDP’de toplanıyor. HDP açısından bunun yarattığı ciddi sorumluluklar var, öncelikle yeni yaşam hedefini  taşıyabilecek adayların belirlemesi, ardından seçim kampanyasını Türkiye’nin her yerinde yaşamın içinde yürütmesi gerekiyor. Seçmene de büyük sorumluluk düşüyor, politik tutarlığı olanı seçmek ve ona güç vermek, yeni yaşam siyasetine dahil olmak.

Eşitlik için, özgürlük için, barış için, yaşanabilir bir dünya için hepimizin yapacağı bir şey var.

Arif Ali Cangı

 

 

More in Yazarlar

You may also like

Comments

Comments are closed.