Köşe Yazıları

4 C Statüsü ve Tekel İşçileri

0

Yeni yılın ilk günlerinde insan daha moralli, daha güzel şeyler yazmak istiyor, aslında gündem yoğuni 16-17 ocakta Rizede yapılacak su formu var, hafta sonu Ankarada yapılacak, Jonh Halloway inde katılcağı Kamusallık çalıştayı var, 23 ocakta yapılması düşünülen Çocuklar için Adalet Çağrıcılarının kadın yazarlarının katılacağı panel var, derken günler ve gündemler yoğun, yaşam durmuyor ve akıyor. Herşeye rağmen.

Ve Ankarada, ki bilenler bilir soğuğu berbattır , Tekel İşçileri direniyor, yetmiyor İtfaiyeciler eylem yapıyor.

Türkiye’de işçiler her türlü siyasi duruşun ötesinde kendi hakları için isyan ediyorlar haklı olarak. İtfaiyecilerin ilk eylemi bana, yıllarönce Greenpeace’in yapmış olduğu eylemi anımsattı. Açıkça söylemek gerekirse beni itfaiyecilerin eylemi mest etti. Çok daha sivil çok daha olması gereken bir eylem gibi geldi. Akabinde Anamurdan bir haber geldi taşeron firmada çalışan 10 bilgisayar sorumlusu ile 12 temizlik işçisinin görevine son verilmişti. Üstelik yaşanan yer Anamur Devlet Hastanesi idi. Tarih ise 31.12.2009. Onlar 2010’a umud bile edemeden giriyordu. Yaşasın taşeronluk. İşte itfaiyecilerin eylemi bu noktada anlamlı idi, zira dünyanın sayılı metropollerinden birinde İtfaiye Örgütü özelleştirilmeye çalışılıyordu. Oysa diğer metropollerde böyle bir durum söz konusu bile değilken.

Asla ama asla küçümsemediğim tam tersi, oturup sohbet ettiğim tekel eylemini çok önemsiyorum. Aradan yıllar geçmiş, İzmit’te ilk Tekel Fabrikasının kapatıldığı günlere eylemlere dalıyorum, bir nehir akıyor içimden. Yıllar önce Seka Kağıt Fabrikası kapatıldığında yaptığımız eylemler. Anılar, anları anlamlaştıyor. Bu noktada tekel eylemini içselleştirince kaçınılmaz son. Taraf oluyorsun, içinden sen geçmesen de. Sen oluyorsun.

Ama seka eylemlerinde çocuktuk, büyüyorduk, eyleme çoşku ile katılmak bize var olma nedenimiz gibi geliyordu, şimdi ise büyüdük, yollardan geçtik, yara aldık, yaraladık, düşlerimizi ayazlara çaldık, büyüdük, büyürken kirlendik ve maalesef dünkü gözlermizle bakamıyoruz dünyaya. Şte tam da bu noktada Tekel olayında, eyleme destek vermiyor kesmiyor. Kesmeyecek.4 C yasası takılıyor kafamıza.

Nedir 4C yasası dersek,4C yasası 657 sayılı yasanın 4C maddesi. Geçici işçi statüsde mevsimlik olarak çalıştırılan işçiler.  Maaşları ise komik ötesi Başlangıçta aldıkları maaşın

Çok azını alarak ve ağır işçi statüsü ile çalıştırılıyorlar. İnsanca olmayan biçimde. Nitekim ellerine baktığınızda ne kadar haklı olduklarını eylemlerinde göreceksiniz.

Sonuç itibarııyla tekel İşçilerinin de, itfaiyecilerin de eylemi önemli ve çok anlamlıdır. Ama eylemlere destek vermek yetmez. Eylemlere destek vermek kadar, muhalif olmak, alternatif bir yasa taslağı oluşturmak, kitleleri etkinleştirmek, muhalefeti ve işçi hareketini güçlendirmek, ayağı yere basan politikalar üretmek, muhalif parti olmanın dayanılmaz sorumluluğudur. Türkiye’de bu hareketler anlamlı ve önemlidir. Yıllar sonra, bir millet uyanıyr dedirtecek kadar da düşündürücüdür ve acilen muhalif partilerin yeni yasalar, yeni çözüm önerileri bulması gerekmektedir. Çocuklarımızın düşlerine berdel konulmasın diye.

Dostlukla iyi seneler.

You may also like

Comments

Comments are closed.