Dünyanın önde gelen iklim kuruluşlarına göre 2023 yılı, kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne (NOAA) göre sıcaklık 2023 yılında, önceki rekor olan 2016’nın 0.15 C° üzerindeydi. 2023, NOAA’nın 174 yıllık iklim kayıtlarındaki en sıcak yıl olmasının yanı sıra, açık ara en sıcak yıl oldu. Geçen yılki sıcaklıklar sanayi öncesi sıcaklıkların 1.5 C° üzerindeydi.
2023 yılında gezegenin yüzey sıcaklığı 20. yüzyıl ortalamasının 1.18 C° üzerinde ve sanayi öncesi seviyelerin ise 1.35 C° üzerindeydi. Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S), yıllık küresel sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 1,48 derece üzerine çıktığını tespit etti. (Her iklim kurumu, iklim verilerini analiz etmek için biraz farklı yöntemler kullanabilir. Bu durumda kurumların sıcaklık tahminleri arasında küçük farklılıklara neden olabilir.)
2023’de rekor ile 2016’daki bir önceki rekor arasındaki fark küçük görülebilir. Ancak küresel yıllık sıcaklıklar ölçeğinde bu fark olağanüstü derecede büyük bir fark… NOAA Ulusal Çevresel Bilgi Merkezi’nden İklim İzleme ve Değerlendirme Şefi Russ Vose “Çoğu kayıt derecenin birkaç yüzde biri mertebesinde yükseliyor, dolayısıyla bu büyük bir sıçrama” diyor.

Geçen yıl kayıt edilen en sıcak aylar temmuz, ağustos ve eylül aylarıydı. 2023 yılı haziran ayından itibaren her geçen ay kayıtlara en sıcak aylar olarak geçti. C3S’ye göre ise geçen yılın günlerinin neredeyse yarısı sanayi öncesi döneme göre 1.5 C° daha sıcaktı. Kasım ayında da iki gün 2 C° daha sıcak oldu. 2023 yılının her günü, sanayi öncesi dönemden sıcaklığın 1 C° üzerinde olduğu ilk yıldı.
1.5C eşiğini aşma olasılığı çok yükseldi
Sonuç olarak geçtiğimiz yıl yaşadığımız aşırı sıcaklıklar tamamen iklim değişikliğiyle bağlantılıydı. Sıcaklıklardaki artış Dünya’nın doğal iklim döngülerinden birindeki geçişten kaynaklıyor. 2022’de dünya, küresel sıcaklıklar soğutucu etkisi olan La Nina etkisindenken, 2023’te bunun diğer yüzü olan El Nino ortaya çıktı ve küresel sıcaklıkları arttırdı. Ancak El Nino’nun etkisi, atmosferde biriken sera gazlarının yarattığı ısı etkisiyle karşılaştırıldığında nispeten küçüktü. NASA’nın Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Gavin Schmidt, El Nino’nun 2022’den 2023’a kadar büyük sıcaklık artışını açıklayamayacağını söyledi. Ona göre mevcut El Nino olağanüstü derecede sıcak değil ve geçen yılın rekor sıcaklığının bir kısmının El Nino başlamadan önce ortaya çıktı. Schmidt, durumu ortaya çıkarmak için özel bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) verilerine göre ise 1980’lerden bu yana her on yıl bir önceki on yıldan daha sıcak oldu. NOAA da kaydedilen en sıcak on yılın tamamının son on yılda yaşandığını açıkladı. Bilimsel çalışmalar sıcak dalgaları, kuraklık, seller gibi belirli hava ve iklim olaylarını küresel iklim değişikliği ile ilişkili olduğuna işaret ediyor ve fosil yakıtların üretim ve tüketimi sonucu artan sera gazlarını son on yılda sıcak artışlarının ana sorumlusu olarak gösteriyor. 2023’ün yaz aylarında ABD’nin güneybatısı ve Avrupa’yı kavuran sıcak dalgaları ile ilgili yapılan bir çalışma, bunların iklim değişikliğinin etkileri olmasaydı neredeyse imkânsız olacağını bir kez daha gösterdi.
2023 yılı kadar sıcak olmasa bile 2024 yılında da El Nino’nun küresel sıcaklığa etkileri devam ediyor. C3S, bunun etkisinin 2024’de 1.5 C° sınırının aşabileceği anlamına geldiğini belirtirken, WMO ve Birleşik Krallık meteoroloji örgütü Met Office tarafından yapılan bir çalışma ise 2023 ile 2027 arasında en az bir yılın 1.5 C° eşiğini geçme ihtimalinin yüzde 66 olduğunu gösteriyor. Bazı iyimser bilim insanlarına göre ise 1.5 C° eşiğini geçme ihtimalinin Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerine ulaşılmaz olduğu anlamına gelmiyor. Onlara göre Paris hedefleri tek bir yılın değil, birden fazla yılın ortalamasını ifade ediyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres şunları söylüyor: “İnsanlığın eylemleri Dünyamızı yakıyor. 2023 yılı, eğer şimdi harekete geçmezsek bizi bekleyen felaket dolu geleceğin yalnızca bir ön izlemesiydi. Rekor kıran sıcaklık artışlarına çığır açıcı eylemlerle yanıt vermeliyiz. ” “Daha fazla beklemeye tahammülümüz yok’ diyen WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo‘ya göre ise “Sera gazı emisyonlarında ciddi azalmalar sağlamalı ve bir an önce yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmalıyız.”
Evet, daha fazla beklemeye tahammülümüz yok. Fosil yakıtların üretim ve tüketimini derhal yasaklamazsak gelecek yıllarda yeni sıcaklık rekorlarının kırılması kaçınılmaz olacak.