Daha önceden seyyah kimliğinin yanı sıra hukukçu, yönetmen, gazeteci ve yazar olarak tanıdığımız Metin Yeğin, bugünlerde Şanlıurfa’ya bağlı Viranşehir’de demokratik ekolojik toplum konsepti çerçevesinde komün yerleşim projesini yürütüyor.
Bu hafta temellerin atılması ve ortak alanların ekimiyle başlayacak olan projenin 1 Mayıs 2011’de açılışı yapılacak.
Çocuklar Araba İstemiyor
Örgütlenen 70 evsiz aileyi kapsayan proje, ailelerin 6 yaşından büyük tüm bireylerinin ortak çalışması ile bu hafta başlayacak. Kooperatif olarak işleyecek sistemde çekirdek örgütlenme modeli esas alınmış.
Her çekirdeğin 1 erkek koordinatörünün yanı sıra kadınların erkeklerden bağımsız 10 koordinatörü ve 6 yaşından büyük çocukların da 4 ayrı koordinatörü var.
Taş atan, sisteme muhalefet geliştiren çocukların kendi evlerinin, kendi mahallelerinin nasıl olması gerektiği konusunda fikir sahibi olması gerektiğini söyleyen Metin Yeğin, çocukların büyüklerin dünyasının bir parçası olmasındansa, yaşanan hayatta söz sahibi olabilmelerini hedeflemiş.
Çocukların aldırdıkları ilk karar da kente araba girişinin engellenmesi olmuş. Yeğin, çocukların arabalara ayrılacak alanlardan kendilerinin yararlanmak istediğini ve bu haklı talepleri karşısında da komün kente araçların girmeyeceğini söylüyor.
Kadınlar Hayatın İçine
Kadınlar, gerek toplumsal yapı gerekse de üstlendikleri sorumluluklar açısından en ağır yükü taşıyanlar. Kent yaşamında her zaman arka plana atılan kadınlar Viranşehir komününde önemli oranda söz sahibi olabilecekler.
10 kadın koordinatör liderliğinde örgütlenen kadınlar, düzenledikleri toplantılarda evlerin mimarilerinin kendilerine göre düzenlenmesi gerektiğini savunmuşlar. Neticede evlerin mimarisinde mutfağın salonla birleşik olması kararlaştırılmış.
Günün en az 4-5 saatini mutfakta geçiren kadınlar, bu yöntem sayesinde mutfakta çalışırken hem çocuklarından ayrı kalmayacaklarını hem de hayattan izole olmayacaklarını düşünüyorlar.
Ekolojik Tarım
Metin Yeğin, 4 kişilik bir ailenin 30 metrekarelik bir alanda yapacağı tarımla yaz-kış tüm sebze ihtiyacını karşılayabileceğini söylüyor. İlk etapta ekolojik tarım için her aileye 10-15 metrekare alan düşeceğini söyleyen Yeğin, böylece asgari sebze tüketimini herkesin ekolojik tarım ile karşılayabileceğini ifade ediyor.
Gıda ihtiyacından sonraki hedef ise kendi ilaçlarını kendilerinin üretmesi. Bunu da ekolojik tarım yoluyla yapacaklarını söyleyen Yeğin, ilaç olarak kullanılan şifalı bitkileri yetiştirerek insanların mümkün olduğunca eczaneden ilaç satın almasındansa, kendi dertlerine kendilerinin derman olmasını hedefliyor.
Sıcağa Karşı Rüzgar Tünelleri
Viranşehir’in en büyük dertlerinden biri sıcak. Bu soruna karşı evlerin aralarında dar sokaklar oluşturulması hedeflenmiş. Sokakların dar olmasındaki amaç rüzgar koridorları oluşturmak.
Koridorların başına ve sonuna yapılacak küçük su havuzları sayesinde klima kullanmadan doğal bir serinlik yaratmak hedefleniyor.
5 Bin Yıllık Gelenekle Dünya Tecrübelerinin Karışımı
Kerpiç evlerin bölge iklimine en uygun evler olduğunu savunan Yeğin, kerpicin ortamın nemini dengelediğini, kışın sıcak yazın serin tuttuğunu söylüyor.
Bölgenin 5 bin yıllık yaşam kültürü olan kerpiç evlerle kendisinin dünyanın çeşitli yerlerinde uygulanan komün yaşam modellerinden öğrendiklerinin uyarlaması sonucu projeyi geliştirdiklerini söyleyen Metin Yeğin, “TOKİ’nin ‘F Tipi’ izolasyon evlerine karşı ‘türkü söylemek’ için evler inşa edeceğiz” diyor.
Parasız Nasıl Olacak?
Kerpiç evlerin toprak ve samanla yapıldığını söyleyen Yeğin, mahalle meclisi toplantısında 1500 liraya bir hızar alınmasını kararlaştırdıklarını, böylece evlerin kapı ve pencerelerini çok düşük maliyete yapabileceklerini söylüyor.
Viranşehir Belediyesi’nin de kendi görevini yapacağını, elektrik, su ve altyapı konularında kendilerine destek vereceğini söyleyen Yeğin, onun dışında ne Avrupa Birliği’nden ne de herhangi bir sivil toplum kuruluşundan destek almadıklarını, herkesin ortak çalışması ve dayanışması ile bu projeyi tamamlayacaklarını sözlerine ekliyor. (Ekin Karaca/Bia)