TEB’in Fındıklı’daki Genel Merkez binası önünde “TEB, radyoaktif yatırımları durdur” ve İngilizce “BNP, Stop radioactive investments” yazılı pankart açan Greenpeace eylemcileri, yaptıkları basın açıklamasında bankanın, Brezilya’daki tehlikeli bir nükleer reaktör projesi olan Angra 3’ün de aralarında bulunduğu radyoaktif yatırımlarını durdurmasını istedi.
Angra 3, 1984’ten beri inşası bitmemiş bir reaktör, ve BNP’nin müzakereleri hâlâ devam ediyor olan 1.1 milyar dolar kredisiyle ve Fransız-Alman nükleer devi AREVA’nın da dahil olduğu bir konsorsiyumca tekrar hortlatılmaya çalışılan bir proje. Brezilya Hükümeti, 2007 senesinde bu Çernobil öncesinde lisanslandırılması yapılmış ve inşasına başlanılmış olan reaktörü, tüm hukuki engellere ve teknolojik sakıncalara rağmen bitirmeye ve devreye sokmaya karar vermişti.

Diker, “TEB müşterileri, paralarının kötüye kullanıldığını bilme hakkına sahip. Müşterilerin, bankanın politikalarını değiştirme ve onlardan radyoaktif yatırımları durdurmaya çağırma gücü var. Brezilya’nın daha fazla nükleerden elde edilen elektriğe ihtiyacı yok çünkü ülkenin zengin rüzgâr, su, biyokütle kaynağı mevcut. Tüm bu kaynaklar hem daha ucuz, hem de çevre ve insan sağlığını tehdit etmiyor” dedi.
Eylem gazeteciler ve TEB çalışanlarından yüksek bir ilgi görüldü. TEB çalışanları pencerelere çıkıp olayları seyretti ve yaklaşık 20 basın mensubu eylemi takip ettiyse de, ardından ciddi bir sessizlik gözlemlendi. TEB yetkilileri eylemcilere ve basın mensuplarına TEB ile BNP’nin organik bağlarını hafifletir ve TEB’in BNP Paribas’ın yatırımlarından sorumlu olamayacağı diskurunu kurar açıklamalar yapmışlardı.
CNN Türk televizyon kanalı, haberinde TEB ve BNP Paribas’ın isimlerini kullanmadı ve görüntülerde bu isimleri sansürledi. Zaman gazetesinin haberinde ise, yine bankanın adı kullanlmadan, “Greenpeace üyeleri tehlikeli radyoaktif yatırımlara destek verdiklerini iddia ettikleri bankayı protesto etti” ifadesi kullanıldı. Haber, muhabirleri eylemi izleyen bir çok yayın organında yayınlanmadı. Medya ve bankacılıktaki sermaye çevrelerinin tam olarak nasıl bir dayanışma ağı, mantığı veya karşılıklı menfaat sonucu bu karartma kararına vardıkları bizim için muğlakta.
Eylem ve nükleer yatırımlara dair görüşlerine danışmak ve bu aşikar sansürde rolleri olup olmadığını sormak üzere TEB yetkililerine ulaşmaya çalıştığında Yeşil gazete, kayıt altında konuşmayı kabul eden, konu hakkında konuşmaya yetkili bir muhatap bulamadı.
Greenpeace’in 2009 senesinde yayınladığı Enerji [D]evrimi raporu, tüm mantıklı çevre kuruluşları ve ekolojik duyarlılık sahibi toplumsal kesimler gibi, kuvvetli bir verimlilik ve yenilenebilir enerjiler politikası öneriyor. Rapor, merkezî, yüksek riskli, pahalı, ekolojik yıkıma yol açan nükleer santrallerin, iklim krizine çare olarak acilen devreye almamız gereken alternatiflere yapılacak yatırımlara ve bunlara dair verilecek politika kararlarına engel olduğunu savunuyor.