Savaşımız Kutlu Olsun

Türkiye’de sopalar, sapanlar, taş ve gaz bombalarıyla gerçekleşen şiddet medyada saatlerce izlenirken, bir yıl boyunca uçaklı, bombalı, keleşli savaşa izin veren tezkere meclisten geçti.Sebebini ise sanki ortaçağdaymışız gibi etnik ve kültürel sorunların savaşı olarak göstermeye devam ediyorlar. Bu konu öylesine dar bir çerçevede tartışılıyor ki, hiç tartışılmasa daha iyi dedirtiyor insana…

Vatanın elden gidişi meclis tarafından demokratik yollarla onaylandı. Hukuk, artık bu karara göre  davranacak. Gerçi son iki yıldır uygulandığı halinden bir fark yok.

Bu kararla neler oluyor, ne oldu ve neler olacak…

Bu yıl da, işçiler, memurlar zam isteyemeyecek çünkü Türkiye güllük gülistanlık değil. Vatan elden gidiyor!!

Bu yıl da, polis veya asker olmak isteyen kürt kökenli gençlerin soyu sopu en ince ayrıntısına kadar incelenecek. Yalnızca bu kadar mı? Kimin kürt olup, kimin olmadığı belli değil; öyleyse bu karar sayesinde, bu meslekleri edinmek isteyen tüm gençlerin soyu sopu incelenebilir durumda. İncelensin ne olacak diyen saf kimseler varsa konuyu daha da açmalı. İncelendikten sonra elde edilen bilgileri yorumlama yetkisine sahip kişiler, bu sayede başarılı olan yerine amcasının oğlunu işe alabilecek. Kimi uyanık saflar diyebilir ki büyük adamın amcasının oğlu da büyük adamdır. Zarar gelmez. Oysa amcasının oğlundan bile para isteyebilecektir bu büyük adam.

Bu yıl da hakimler, savcılar kurulunun tepesinde adalet bakanlığı duracak. Verilecek her kararda öncelik, vatanın bölünmez bütünlüğü esas olacak. Telekulak skandallarına karşı açılacak davalar sonuçsuz kalacak. Çünkü savaş zamanındayız. Demokratik hukuk değil, savaş hukuku geçerli. Böylelikle yine yetki sahibi kişiler “yorumlama” haklarını kullanabilecekler.

Bu yıl da belediye başkanları arazi, bölge planlama gibi konularda “yorumlama”, böylelikle keyfi hareket edebilme yetkisine sahipler… Normalde rantın belirlendiği durumlarda açılacak davalar böylelerini yerinden eder. Ancak bu davalar da sonuçsuz kalacak… Savaş hukukundayız unutmayın…

Bu yıl da başbakan normalde sahip olduğu yetkiden fazlasına sahip. İstediği medya grubunu vatana ihanet ya da benzer bir suçtan karşısına alıp ezebilecek. İstediği adamına istediği her şeyi yaptırtma, araştırtma, soruşturtma ve veri toplatma hakkına sahip. Yorumlamak ise O’na kalmış…

Keza ister termik santral yaptırır ister, nükleer… Ne de olsa vatan savaşta… Enerji lazımsa her türlü enerji, vatan için…

O kadar çok “büyük adam” var ve bu adamlar savaş hukuku sayesinde o kadar büyük yetkilere sahipler ki yazılsa destan olur. Ama hala savaş; etnik kimlik, ulusal birlik ve şehitlik gibi ortaçağ kavramlarıyla anlatılıp, tartışılıyor.

Meclistekiler suspus. Sanki sabah akşam kendilerini arayan bu büyük adamlar yokmuş gibi davranıyorlar. Tezkereyi geçirmemek, onların bile elinde değil. Ki zaten istiyorlar da yapamıyorlar gibi bir durum da yok.

Tezkere geçti. Savaşımız kutlu olsun. İnsan hakkı istemek başka bahara kaldı.

Ramazan Kaya
Ramazan Kayahttp://modernwish.wordpress.com/

1980 Yılında D.bakır’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İzmir’de, Lisans Eğitimini, İstanbul’da Marmara Üniversitesi’nde tamamladı. Bu yıllarda tiyatro oyunculuğu, sonrasında tiyatro eğitmenliği ve yönetmenlik yaptı. 2006 Yılında Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde Tiyatro Yüksek Lisansı, 2007 yılında Hacettepe Üniversitesi – Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, Antropoloji Yüksek Lisansına başladı. Bu bölümde tez yazım sürecindedir.
Şu sıralar MEB ve Pune Üniversitesine bağlı olarak Hindistan’da festivaller ve performans sanatlarına yönelik bir araştırma projesi yürütmektedir.
2008 Yılında Yeşiller Partisi üyesi olup, aynı tarihten beri Yeşil Gazete’ye yazmaktadır. 2010 yılında ise köşe yazarlığına başladı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR